@mahperi09
|
Selamm hasta hasta size bölüm yazdım (tüm gün telefona bakınca sıkıldım) umarım beğenirsiniz iyi okumalar benden çok kitaplarımı seven okurlarımm Notu alıp mutfağa geçtim bir yandan kahvaltı hazırlamaya başladım bir yandan da abimin numarasını hızlıca telefonuma keydettim ve yazmadan önce profiline baktım sevgilisi ile birlikte bir fotoğrafı vardı. Siz: abiii beni niye uyandırmadın ya? Karan abim: kızım ne yapayım çok güzel uyuyordun Siz: üff küstüm sana Karan abim: sen de hemen trip atıyorsun tripçi Siz: ayıp Karan abim: o zibidiye pek yaklaşma dövmeyim gelince onu Siz: üff Karan abim: abiye üflenmez Siz: ben üflerim ağla neyse uçaktan indin mi? Karan abim: evet indim şimdi arabaya bineceğim Siz: tamam iyi yolculuklar dikkatli sür Karan abim: tamam güzelim dikkat et kendine sonra konuşuruz Siz: görüşürüzz (Bu mesaja ❤️ emojisi koyuldu.) Arkamı dönmem ile arkamdaki Aren şahsı ile dip dipe gelmem bir oldu. "Çok kısasın küçük hanım." Ya değilim kardeşim - kardeş deme lazım olur- değilim. "De-ği-lim anladın mı küçük falan değilim." dedim her bir kelimeyi bastırarak. "Küçüksün şu boya bak." arkadaşlar Aren'i dövecek gönüllü arıyorum "Ya ben 1.72 yim ortalamaya göre uzunum niye anlamıyorsun ayrıca ben sana küsüm." Ya anlamıyor bu adam ya valla sıkıntılı "O niye?" diye sordu. "Beni uyandırmadın." sanki uyanmışdı Lara sende. "Kızım uyanmadım diyorum anlamıyor musun?" yok anlamıyorum. "Ben senin kızın değilim." dedim sert bir ses tonuyla "Evet çünkü sevgilimsin." dediği üzerine cevap veremedim geri tezgaha döndüm ve kahvaltılıkları hazırlamaya başladım. Aren de masaya oturmuş beni izliyordu. "İzleme ya öyle dikkatim dağılıyor." dedim çirkef bir tonla "Ya sen niye bugün agresifsin?" hiç bilmiyormuş gibi gerçekten bunu sordu. "Hıh." dedim tripli bir sesle. Arkamdan geldi ve yine benim üzerimde yaramayan gıdıklama eylemini yaptı. "İşe yaramıyor." dedim hafif sinirli hafif tripli bir sesle "Üff unuttum ya." geri yerine oturdu ve beni izlemeye devam etti. "Beni izlemeye devam edersen aç kalacaksın haberin olsun." "Seni ailemle tanıştırmak istiyorum." dediği şeyle öksürük krizine girdim. Tezgahtaki sülahiden bardağa su doldurup getirdi. Sakinleşince çok şükür konuşabildim. "Nerden çıktı şimdi?" dedim hala düzelmeyen sesimle "İstemiyor musun?" şüphe ile sormuştu. "Hayır hayır öyle demek istemedim sadece erken gibi geldi." dedim yanlış anlaşılmaktan korkarcasına. "Bence değil ama sen ne zaman istersen o zaman tanışırsın." dedi hafif yüzü asılmış bir şekilde "O zaman ben gitmeden ayarlarsın." dememle hızlıca cevap verdi. "Emin misin? İstemediğin bir şeye zorlamayım." Ya biz de zorla bir şey yapacak tip mi var Allah Allah. "Eminim Aren. Kahvaltılıklar hazır bu arada masaya koymama yardım eder misin?" "Tabi edeyim." dedi ve nerdeyse benim taşıdığım kahvaltılıkların iki katını tek seferde masaya koydu. Kahvaltılıkları dizdiğimizde ikimizde sofraya oturduk sessiz aralarda sadece konuşarak bir kahvaltı geçirince masayı toparlayıp içeri geçip koltuğa oturduk. Başım aşırı derecede ağrıyordu sanırım migrenim tutmuştu. Ellerim ile kafama masaj yapmaya biraz ağrısını hafifletmeye çalıştım. "Ne oldu Lara?" "Migren tuttu sanırım ya." "İlaç getireyim mi ister misin?" adam yaralı bizim ona hizmet etmemiz gerekiyordu ama şu an reddedecek durumda değildim. "Olur ya." dedim. Başımın ağrısı gözüme kadar vuruyordu. "Tamam hemen getiriyorum." dedi ve ayağa kalktı. Bir kaç dakika sonra elinde ilaç ve su ile geldi. "Al iç." ilacı içip suyu da ardına içtim. "Teşekkür ederim ." "Rica ederim mon ange." mon ange derken teleffuzlu söylüyordu. "Fransızca biliyor musun?" diye sordum merakla "Evet." "Nerden biliyorsun?" diye sordum. "Dil öğrenmeye bir ara çok meraklıydım İtalyanca ve Fransızca öğrendim." oha adama bak bir de bize bak daha Türkçeyi düzgün konuşamıyorum. "Bir şeyler der misin Fransızca?" "Je suis content que tu sois dans ma vie" aşırı akıcı ve hızlı konuşuyordu. "Ne dedinn?" "Bilmem." Ben mi bileceğim Allah Allah. "Ya Aren." "Hadi uyu biraz baş ağrına iyi gelir." "Ya benim sana bakmam gerekiyordu senin bana değil." dedim hafif kırılgan bir ses tonuyla. "Güzelim ben iyiyim hadi uyu biraz." "Uykum yok." aslında vardı ama geçen sefer bana geldiğinde anlattığı masalın devamını anlatmasını istiyordum. "Masal anlatayım?" tam üstüne bastın. "Olur." "Geçen seferkinin devamı?" "Evett." dedim istediği olmuş bir küçük çocuk gibi. - Hatırlamayanlar için masal 12.bölüm- Omzuna yattım ve anlayacağı masalı dinlemeye başladım. "Bu kız küçüklüğünden beri yaramaz olarak bilinen küçük kızmış haliyle yine bir yanlış anlaşılma üzerine yaramazlık yapmış ama adam küçük kıza kızmış küçük kız da oradan uzaklaşmış. Askerin küçük kızı geri bulması ile küçük kız saklanmaya bu genç adamdan kaçmaya başlamış. Ama eninde sonunda genç adam küçük kızı bulmuş birazcık azarlamış ve bir daha karşılaşmayalım demiş. Ama küçük kızın çok az arkadşı varmış ve sıkılıyormuş bunun üzerine genç adama arkadaş olalım mı demiş ilk genç adam biraz düşünse de onaylamış. " " Düşündün mü gerçekten? "dedim " Normal olarak evet. " dedi tepki vermemem üzerine masala devam etti. " Küçük kız ile genç adam uzun bir süre konulmuş bir süre sonra genç adam vatanını savunmak için bir göreve gitmiş küçük kız çok üzülmüş arkasından sadece yolunu gözlemekle sınırlı kalmış her gün ne kadar okumayacağını hatta ona göstermeyeceğini bilse de bir sürü mektup yazmış. " ordan sonrası benden yok. Aren'in Anlatımıyla Lara'nın hiç tepki vermemesi ile ona döndüm uyumuştu normal olarak tepki vermiyordu. Çok güzeldi sadece yüzü değil ruhu herkes için bir kalbe sahip olması çok güzel ruhluydu. Odaya götürüp üstünü örttüm ve mutfağa geçtim. Evett bölüm sonu ara bölüm gibi bir şey oldu ama çok tatlı bir bölümdü bnece siz ne düşünüyorsunuz yorumlarda buluşalım görüşmek üzere seviliyorsunuz!
|
0% |