@mavii_bulutt345
|
"Bu bocalamalarının sebebi, değişimin sen de yaratmış olduğu etki."
Sabah, sanki onun bana dediklerini unutmuş gibi günaydın mesajı attım. Sanki, benim onun sözlerini biliyor olduğumu bilmesi, sindirellanın saat on ikiyi vurunca bütün elbisesi ve at arabasının eski formlarına dönmesi gibiydi. Sanki ben, "Akşam dediklerini biliyorum gizli," desem bütün büyü bozulacak ve ben eski halime dönecektim ama en önemliside ben bundan deli gibi korkuyor, bunun olmasını hiç istemiyordum.
Günaydın mesajımda bu yüzdendi, benim bilip bilmediğimi en azından yazarak bana belli edebilirdi.
Gizliçocuk: Günaydın sillage.
Gizliçocuk: Hayatını değiştirmek istediğini söylemiştin, bunun için hazır mısın?
Yazdığını okudum ve gözlerim onun yazdıklarında dolandı, aradan çok geçmeden ona yazdım.
Aydakiçiçek: Sanırım hazır değilim, deme lüksüm yok.
Gizliçocuk: Her şeyin ölçüsü biziz Çağla. Bunu isteyip istemediğini sadece sen bilirsin ve kendini sakın ama sakın buna zorunlu hissetme.
Gizliçocuk: Zorunlu hissederse istemeden bundan pişman olursun, bunu yapmaktan kaçınırsın.
Aydakiçiçek: İki keçinin köprünün üzerinde inatlaşmasından bahsediyorsun?
Gizliçocuk: Aynen öyle, bir keçi zaten yol verse her şey çözülecek ama inat edilerek bir sonuca da pek varılmıyor.
Aydakiçiçek: Değişmek istiyorum ama bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum, saçmalık!
Oldukça gergindim. Yumurtadan daha yeni çıkmış civciv gibi bu hayata ve değişime yabancıydım. Ne yapacağımı ya da ne yapmam gerektiğini bilmemem, bu gerginliğimi anbean iki misliyle çoğaltmaya yetiyordu.
Gizliçocuk: Hey hey sakın ol sillage.
Aydakiçiçek: Sakin felan olamam!
Aydakiçiçek: Nasıl değişeceğimi bilmiyorum!
Aydakiçiçek: Değişince nasıl olacağımı bilmiyorum!
Aydakiçiçek: Ve en önemlisi de değişebilecek miyim bilmiyorum!
Gizliçocuk: Bunu denemeden bilemezsin sillage.
Gizliçocuk: Git ve dene.
Aydakiçiçek: Tamam ama nasıl?
Gizliçocuk: Şu an neredesin?
Aydakiçiçek: Benimle ilgili her şeyi bilmene rağmen nerede olduğumu bilmemen ilginç.
Aydakiçiçek: Ayrıca bugün Atlas izinli galiba? Ona değil bana sorduğunda göre.
Gizliçocuk: Gerginsin, derin derin nefesler alıp ver ve sakinleş tamam mı?
Onun bu dediğiyle birlikte derin derin nefesler almaya başladım. Yaklaşık iki dakika içinde her ne kadar tamamen bu gerginliği üzerimden atamasam da az da olsa rahatlayabilmiştim.
Aydakiçiçek: Tamam sakinim.
Yazıp onu bir nevi bilgilendirdim.
Aydakiçiçek: Ben otobüs durağındayım, neden sormuştun?
Gizliçocuk: Güzel, şimdi ayakta birine yerini ver.
Aydakiçiçek: Ne?
Aydakiçiçek: Bunun değişimle ne ilgisi var?
Gizliçocuk: Değişim ilk önce kendi içinde başlar, sen kendi içini bunu isteyerek azda olsa değiştirdin. Şimdi ise bu değişimin çevreden hissedilmesi lazım.
Aydakiçiçek: Sen bu kadar şeyi nereden biliyorsun?
Gizliçocuk: Ben boşuna psikoloji kitapları okumuyorum :D
Aydakiçiçek: Seninle ilgili şeyler duyunca sonda attığın gibi oluyorum bende :D
Gizliçocuk: Benimle ilgili her şeyi bildiğin zamanda gelecek Çağla.
Aydakiçiçek: Ben bekliyorum, beklerim.
Derin bir nefes alıp dudaklarımı dilimle ıslattım. Yanımda yer verebileceğim tek kişi yaşlı bir teyzeydi, gerçi yer vermek istesem bunu nasıl diyecektim, orası muammaydı.
Ona bakıp ayağa kalktığımda, sanki anlaşmışız gibi benim yerime oturdu. Gülümseyip, "Allah razı olsun kızım," dediğinde istemeden gülümsedim.
İçimden ılık ılık ve hiç bilmediğim bir şey akıyordu. Sanki, içim bir volkandı ve ben içimden geçen lavın hissine varabiliyordum.
Yüzümdeki gülümsemeyi silmdiğimde kadının bakışları değişti. Bocalıyordum şimdi, dengede durmaya çalışan vazo gibi, biroraya bir buraya savrulsam da ayakta durup kırıtmamak için elimden geleni yapıyordum.
Gizliye yazdım hemen, bana bir çözüm bulacak tek kişi oydu.
Aydakiçiçek: Yerimi birine verdim ama kadına sert bakınca bana olan tavırları değişti.
Gizliçocuk: Bir daha böyle yapma olur mu, yani bir andaduygu geçişleri yaşama. İnsanalar bundan korkar.
Dedikleriyle bir kahkaha atmak istedim. Resmen sanki on sekiz yaşında doğmuş gibiydim ve o da bana bu hayatı anlatıyordu bana, bir bir.
Aydakiçiçek: Sanki dünyaya ilk defa gelmiş gibi bocalıyorum gizli. Ben bilmiyorum.
Aydakiçiçek: Ben değişebileceğime inanmıyorum.
Gizliçocuk: Bocalamalarının sebebi değişimin sende yatarmış olduğu etki sillage ve ben sana inanıyorum.
Ben sana inanıyorum.
Ben daha kendim, kendime inanmazken onu bana inandığına nasıl emin olacaktım ki? Ama, içindeki bir dürtü ile ona yazdım.
Aydakiçiçek: Biliyorum gizli, biliyorum.
|
0% |