Yeni Üyelik
6.
Bölüm

5. Bölüm

@melankolilibiri

Anlatamadığım tüm cümleleri atmıştım, en derinime. En küçük noktama.

İçimdeki o siyah noktaya atmıştım sanki orada bir, çukur varmışcasına.

Ve sanki ailem bunu biliyordu, koydu ismimi Süveyda; Kalbim ortasında, tüm günahların, kötülüklerin gizlendiği yermiş Süveyda.

Peki güzelliğin saklı kaldığı yer neresiydi?

Söz vermişti,

Dönecekti. Dönmedi.

Ya yolu unuttu, dönemedi.

Ya beni unuttu dönmek istemedi.

 

 

Özel numara : Sana sayılı günün hızlı geçeceğini söylemiştim, bir hafta kaldı.

Mahbuh : Bende sana saymaman gerektiğini söylemiştim.

Özel numara: saydım ama.

Özel numara: Hem abim seni çağırmış zaten, geleceksin.

Mahbuh: Sana mı söyledi.

Özel numara: Anneme söyledi, hazırlık için.

Mahbuh: Ne hazırlığı.

Özel numara: işte, yemek falan.

Mahbuh: zahmet etmesin.

Özel numara: Tamam, etmez.

Mahbuh: İyi.

Özel numara: Ne uyuz bir şey oldun sen böyle, dört göz kendine gel.

Mahbuh: Abi demeye başla istersen.

Özel numara: Yoo ne münasebet.

Mahbuh: Ortalıkta, bana Barış, Mahbuh diyemezsin.

Özel numara: Derim.

Mahbuh: Deme.

Özel numara: Geldiğinde, bakarız artık.

Mahbuh: bakalım o zaman.

“ Tim!” dedi dik duruşunu milim bozmayan, Barış. Tim hazır ola geçmiş yan yana dizili bir şekilde duruyordu. Ve komutanlarının gideceğinden de haberdarlardı.

“Ne demiştik yolun başında, önemli olan iki şey var, Toprak; Vatan ve Yanınızdaki yamacınızdaki; Adam.” Elleri arkada timin önümde bir ileri bir geri yürürken durdu; “Baska yere, terfi ettiğimi biliyorsunuz?”

“evet komutanım!” dedi tim gür sesiyle.

“Gitmeden önce, eğer içinizden biri bir gün olursa şehit düşüp de Kahraman olursa; hakkım helal, vatan sağ olsun!” dedi Barış. .

Tim yine gür sesiyle, “ Sağ olun!” dedillerinde Barış baş selamı verdi; “Allah, yar ve yardımcınız olsun!”

Son haftasını da bu şekilde bitirmişti, memlekete hasret kaldığı o yılların acısını çıkarmak için, terfi yerlerinde memleketi İzmir’i yazmıştı.

Tek hasret kaldığı, memlekti İzmir değildi.

Barış, eskiden hep babasına, büyüdüğünde ‘ben doktor olacağım’ derdi çünkü babası hep yaralı gelirdi. Kolaymıydı, toprak için vatan için savaşmak, hiç!

Barış büyüdükçe, kahraman olan babası da büyüdü içinde, öyle ki Barış’tan eser kalmadı; Barış, vatandı artık, Barış Toprak’tı.

Barış kimin oğlu olduğunu biliyordu; Barış önce, Kürşad’ın sonra Vatanın askeriydi.

Askerlik kolay değildi, bir gün gelirdi akardı kan, damardan. Bir gün gelirdi aydınlık günleri beklerken, karardı gece; o Türk bayrağı’nın yüce kırmızısına eklenirdi kanın.

Vatan uğruna kim olmaz ki feda?

Vatan uğruna ölene kim derki ölü? Vatan uğruna ölen olmuştu kahraman.

Özel numara: Komutanım selamlar.

Özel numara: Börek neyli olsun?

Mahbuh: Ne böreği?

Özel numara : Börek yapacağım, neyli olsun?

Mahbuh: Fark etmez.

Özel numara: Sordum ama.

Mahbuh: Siz yapın yerim ben.

Özel numara: İyi o zaman patatesli yapayım.

Mahbuh: Hayır.

Özel numara: AA neden ki?

Mahbuh: Yemem.

Özel numara: Siz yapın ben yerim diyen kimdi be.

Mahbuh: Patatesli olmaz.

Özel numara: Biliyordum.

Mahbuh: Bende bildiğini biliyordum.

“Ben yemem!” dedi önündeki tabağı iten çocuk, yüzünü ekşitmiş kollarını birbirine geçirmişti.

“Ben yerim!” kız kendi tabağını bitirmiş, küçük elleri ile diğer tabağa uzanıyordu; “Ya anne, bu doymadı benide yicek,” çocuk tabağı kızın önüne ittirdi

“Aptal, patates zevilmezmi?” dedi kız ağzı doluyken.

“Süveyda, aptal denmez çok ayıp, abi de!” dedi içerdeki, kadın.

“ya duydun mu anneni, hem sevmek o zevmek değil!” dedi çocuk kıza ters ters bakarken.

“ben zevmek dicem. Zeviyom zevcem.” Dediğinde ağzını yine tıka basa doldurdu, çocuk ise aç kalmak adına ağzını bile sürmedi patatesli böreğe.

🦦

Selam, naber? Eneheheheh

 

Oy atıp yorum yapmayı unutmayın sevgiyle kalın öptüm 💐

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%