Merhaba bölümü geç paylaşdığım için,

Hakınızı helal edin, bu aralar bitkin ve halsizim,

İnsan kendinden ödün verdiği zaman, bazen kendinden birşeylerin eksildiğini, hiss eder

Bende bu gün kandimden birşeylerin eksildiğini,

Hisediyorum hayatımda,

Çünkü hacerden, yediğim tokatla nekadar, aciz olduğumu bir kez daha anladım,

Azat, dedikleriyle yüreğime bir nebzede, olsa

Su serpildi yinede bu benim aciz ve zavalı olduğumu,

Değişdirmiyor ben abim için seçilen kurbanlık, gelinken hiç kimse benim birkez bile,

Fikrimi sormaksızın. Zorla evlendirdiler

Bir garip, maviydim ben oysaki, hazarla olan ilk ilişkim bile zorla, oldu bu bebeklerde bile benim,

Fikrim alınmadı isdeyip isdemediğim, sorulmadı bile,

Azat, kolumdan tutup, hızla beni o evden çıkardı, annem peşimizden koşsada noldu diye.

Hiçbirşey diyemeden arabaya bindirip, hızla ordan uzaklaşdırdı, okadar sinirliydiki hazar kaşlarını çatmış dişlerini sıkmakdan şaşaklarındaki damarlar belirgin hale gelmişdi,

Sanki sesim çıksa bütün hıncını benden çıkaracakmışcasına, susmayı tercih ettim,

20 dakika sonra konağın önünde durdurdu, hızla arabayı öyleki bir an. Arabadan uçacağımı sandım, kemerim takılı olmasa uçardımda şüpesiz, birde o sinirine rağmen. Yinede bir eliyle kemer gibi beni savrulurken, tutmağa çalışması başka bi muamaydı. Arabadan inip konağa girdik.

Ben mutfağa doğru ilerlerken hazarda. Kardeşi yasinin yanına doğru. İlerliyordu birazdan.

Mutfakta koşuşturma başlardı, çünkü sadece aşiret toplanmayacaktı bu gün hepsinin eşinide. Davet etmişdi fatıma hanım. Ve gelinleride gelecekti. Aşiret ağalarının bazıları 2 veya 3 eşe sahiplerdi bilerek çağırmışdı. Bu kadar insanı leyla karara karşı gelemesin diye.

Gül abla meraba yardıma ihdiyacın varmı. Boş durmak isdemiyorum.

Merhaba güzel kızım yok. Ben halediyorum

Sen geç otur ben sana bir çay vereyim. Birde atışdırmalık. Birşeyler ye malum. Üç canın var artık tek diyilsin o bedende. Kendini düşünmüyorsanda onları düşün. Eziyet etme kızım. Sabah kahfaltı etmeden çıkmışsın.

Günah deyilmi bebelere bak renginde beyazlamış.

Ahh benim tonton anam. Benide düşünürmüş

Sen merak etme anam. Ben hemen yemeğimi yerim. Sanada yardım ederim. Hem bak kaç gündür ilaç kulanıp sürekli. Doktor pansumana geliyo banada yazık. Biraz dolaşıyim işimi gücümü. Zorlanmadan yaparım ben hem söz veriyorum. Bak bir yerim ağrırsa yada yorulursam odama çıkarım söz. Lütfen yardım ediyim sana.

Azat

Edemesin mavi hadi odana. Kahfaltını yap doğru odaya seni bekliyorum odada.

Duydun kocanı kızım. Hadi yapda kahfaltını

Çık odana. Bekletme kocanı. Ha birde fatıma hanım yatağın. Üzerine bir kıyafet bıraktı. Bugün bu kıyafeti giysin dedi.

Kahfaltımı yapıp. Odama çıktım hazar yatakta uzanıp. Elerini başının altına koyup. Tavanı izliyordu

Beni görünce yana kayıp. Kolunu açarak gel dedi.

Yanına gidip koluna başımı koydum. Uzun uzun beni izledi. Anlımdan öpüp,

Sakın birşey konuşma kahfaltını yaptıysan. Biraz uyuyalım. Huzura ihdiyacım var. Kokun bana huzur veriyor. Diyerek bana sarılıp uzun uzun.

Saşlarımın kokusunu içine çekip, uykuya teslim etti kendini,

Bütüngün avluda bir sağa bir sola, ilerleyip durdum, leyla bana güveniyordu ve ben onun gevenini. Boşa çıkarmak isdemiyordum, aklımda bir pilan vardı. Fakat leyla bana gevendiğini,

Söğlesede bu pilan onu kaybetmemede sebep ola bilirdi, risk almam gerekiyordu, fakat abimle sabah biraz konuşduğumuzda, ne karar çıkarsa çıksın, ben isdemiyorsam asla o kararın olmayacağına, yemin etti

Yinede tedirginim,

ben yasin yaşar botan. Herşeyi kaybetmeği.

Göze ala bilirim bir tek leylayı kaybedemem,

Leylayı kaybedersem, kendimi kaybederim,

Biz aslında 4 kardeşdik,

Hazar azat botan, halil emre botan, hacer esma botan, ve ben yasin yaşar botan ,

Halil abim dildanın ölümünden 4 sene önce,

Kendini vurarak intihar etmişdi,

Hazar ve halil aslında ikiz lerdi,

Çift yumurta ikizi çok araşdırsakta, neden kendini, asdığını oğrenemedik üzerine, 4 sene sonra dildanın ölmesi hazarda, derin bir kedere sebep oldu. Şimdi bende leyylayı kaybedersem,

Hazar gibi hayata küserim, nekadar yılar geçsede,

Halil abimin acısı kalbimde ve ben, hacerin olüm korkusunu iliklerime kadar yaşamışken,

Bir kardeş acısı daha yaşamak isdemezken,

Karımı kaybetme korkusuyla, baş başa kaldım,

Düşünüp durduğum okadar çok şeyin içinden,

Çıkamıyordum ne ara, akşam oldu bilmiyordum,

Hazarın üst katan uykulu gözlerle aşağı doğru indiğini gördüm, yanıma yaklaşıp,

Uykulu bir sesle niye uyandırmadınız bizi,

Öğle yemeğinide kaçırdık bu saate kadar uyumuşuz, hadi beni düşünmüyorsun maviyi uyandırmak için, gül hanımı leylayı göndere bilirdin diye söğleniyordu,

Anlamsızca yüzüme bakan kardeşime, birşeymi oldu yasin beni duymuyorsun, sorun varsa anlat bana,

Haa yok abi ben bile saat,in farkında değildim birşey olmadı, dalmlşım öylesine,

Aşiret toplantısını düşünüyordum,

tamam kardeşim sıkma canını, isdemediğin hiçbirşeye mecbur olmayacaksın, izin vermem

ben daima yanındayım,

sağol abi biliyorum, ama bu gece senin karışmanı isdemiyorum, benim aklımda birşeyler var,

ben halediceğim,

akşam gelen misafirleri, karşılayıp erkekleri şark,

odasına kadınları misafir odasına, yonlendirdikden sonra, herkesin yemeklerini, servis etmeye başladık, yemekler yenilirken

leylanın odasına çıkıp onada yemek götürdüm,

sesizce odaya girip, leylaya baktım öylece yatakda bağdaş kurup oturmuşdu, birşey demeden yemeği, masaya bırakıp, odadan çıktım

çünkü onun konuşmağa değil, şark odasından gelen, habere ihdiyacı vardı,

yemek faslından sonra kahvelerde içilmiş,

erkeklerden gelecek kararı beklemeğe, başladık

Odamda sesizce' oturdum bütüngün, yasinin vericeği karar, bugün bu evden, ya bir ceset çıkaracak, yada herşey kaldığı yerden devam edicektir,

Camdan avluya doğru bakarken,

Avluda kimsenin olmadığını, farkettim herkez karar için bekliyor olmalı,

Bulduğum en güzel fırsat, bu hemen odadan çıkıp,

Aşağı indim, şark odasına doğru, giden avludan arkaya bir balkon vardı, şark odasının penceresine,

Yaklaşdım o balkondan şansıma,

Pencereler açıktı,

Konuşmaları dinlemeğe başladım,

Hasan ağa,

Ee ağalar ben derimki, kuma gelsin, madem karısından vaz geçmiyor, o halde kumayı kabul etmek zorunda, leyla kızımız. Bir çocuk veremedi aşiretimize,

Bari kumayı kabul etsin de, kocasının şanı yürüsün,

Yakup ağa,

Doğru der hasan, evlat, gel inat etme kabul ett kumayı, yok etmem dersen, zaten artık leylanın babası bu evliliği bozar, sende burdaki herkezde iyi bilir bunu,

Şivan ağa,

Yeter artık ağalar bırakın da,

Yasin kararını söğlesin,

Yasin,

Kumayı karım leyla isdemiyor, biliyorsunuz hepiniz, bende baba olmak isderdim, sevdiğim kadından, madem olamıyorum,

O halde isdediğiniz gibi, kumayı kabul ediyorum, fakat bir şartla,

İsdediğim bir ağa kızı var,

Bir tek o kız olursa kabul ederim,

Yoksa kimseyi, asla kabul etmem,

Şivan ağa,

Kimiş o kız hele sen de biz gereği, neyse onu yapalım, kimin kızı,

İsak ağanın kızı,

Kader kocası yeni öldü malum, zaten birkaç ay sonra, yeniden başkasına verirsiniz, ben oyle kız mız isdemiyorum, kader gelicekse gelsin, yoksa başka kuma kabul etmem,

Yasinin, söğlediklerinden, sonra

Yavaşca, arkamı dönüp konaktan çıkmak için, aşağı doğru gidiceken, karşima çıkan maviyle, dolu dolu olan gozlerle bir birimize baktık, bir süre mavi bana doğru bir adım atıp, sarıldı o an hıçkıra hıçkıra ağlamağa başladım,

Nekadar sarıldik bilmem, ama aniden aklıma gelenlerle, koşarak konaktan çıktım,,

Arkamdan, koşuşduran maviyi, aldırış etmeden, konaktan çıkıp,arabama bindim, korumaların şaşkın bakışları, üzerimde, gezerken arabayı çalışdırıp' tam gaza basıcaken,

Yan kapı açılıp, içeri kendini atan maviyle göz göze geldik, birşey demedim arabayı son sürat,

Sürerken hıçkıra hıçkıra ağlıyordum,

Bir süre oylesine yolda arabayı kulanmağa devam ettim, mavi yavaşla artık, öldürmekmi isdiyorsun bizi, abla kendine gel,

Dik dur yasin abinin, sana ihanet etmeyeceğini bilmiyormusun, dedi

Maviye doğru dönüp, baktım gözlerine ve tam ağzımı açıp, birşey diyeceken, karşıdan gelen tırın farlarıyla, gözlerim fal taşı gibi açıldı, arabayı sola kırıp, kurtulmağa çalışırken,

Arabayla birlikte önce tırın, ön tekerine çarpıp, savrulurken sonra,

Şaraplorden aşağı takla atarak, düşmeğe başladık, son hatırladığim şeyse, mavinin bebeklerim diyerek karnina sıkıca sarılması oldu,,,