@minhoossaskim
|
-Evet arkadaşlar, kanalımıza hoş geldiniz. Bugün sizlerle arkamızda bulunan en son 1995 yılında kullanılmış bu üç katlı eski okulu gezeceğiz. Arkadan bir kahkaha patlayınca kaydı durdurdu Chan. "Changbin sus artık kaç kere baştan alacağız ya yeter" diye dil döktü Felix ama Changbin gülmekten duymadı bile. Jeongin gidip ona vurmaya başlayınca anca sakinleşebilmişti -Ne bileyim ya kaç yıldır girilmemiş okula gireceğiz ya sinirim bozuldu, dedi ve yine gülmeye başladı. -Of çekmeyelim vazgeçtim ben ya, dedi korkmuş bir tavırla. -Ne oldu Hyunjincik korktun mu yoksa, diye kışkırtmaya başladı Jeongin. Jeongin'in korktuğu tek şey yükseklik ve ölülerdi. -Yok korkmadım da kamerayla çekmeyelim sadece kendimiz görelim, dedi. Han kafasını "evet" anlamında sallarken Jeongin çoktan tek başına içeriye girmişti bile. -Sizinle gelmek hataydı biz ne güzel Chan ve Jeongin'la tek gelecektik, diye dert yandı Seungmin. O sırada bir çığlık duyuldu içeriden, Jeongin'di bu. Chan ve Seungmin düşünmeden içeri girmişti, peşinden de diğerleri. 2. kata çıktıklarında Jeongin koridorda yere düşmüş veya oturmuş şekilde bekliyordu. Hyunjin omzuna dokunduğunda tekrar bağırmış aceleyle yerinden kalkmıştı. -Jeongin biziz korkma ne oldu, diye bağırdı Chan. Jeongin şu anda neredeyse ağlıyordu. Eliyle karşıyı gösterdi:Kapısı kırık bir sınıfın girişi. Chan ve Seungmin, Jeongin'i bırakıp o yöne gitti. Orada bir şeyler vardı ve açıkçası korkmuyor değillerdi. İçeri girdiklerinde gördükleri şey karşısında şok olmuşlardı. İçeride yerde birisi yatıyordu. Chan arkasını dönüp diğerlerine "Burada birisi var" diye seslendi. Seungmin hareket etmeyen bedenin yanına gitmiş nabzına bakmaya çalışıyordu. Yerde yatan çocuk erkekti ve ortalama olarak onlarla aynı yaşta gözüküyordu. Üstünde gri bir sweatshirt altında siyah bir eşofman vardı. Seungmin dikkatle eğilip elini nabzını ölçmek için çocuğun sol gözünün altındaki şakağa değdirdi ve sakince beklemeye başladı. Çocuğun vücudu çok soğuktu fazlasıyla soğuk. Nabız yoktu hissedemiyordu. Tam diğerlerine de söyleyecekken elinin altında bir hareketlilik hissetti. Hayır, nabzı atıyordu, çocuk yaşıyordu. Bir dakika kadar yine bekleyip diğerlerine de söyledi. -Nabzı az da olsa var. Ama vücudu çok soğuk hipotermi geçiriyor olabilir, dedi. Onu hastaneye götürmeliyiz.Ne olduğundan çok emindi sonuçta o tıp fakültesini üstün başarıyla bitirmişti. Chan korkarak da olsa çocuğu kollarına almış, arabalarına götürmüştü. Oradan da hastaneye.. ... Evet ilk bölüm ve inanılmaz kısa oldu. Bide çok berbat. Hiç beğenmedim. Beğenmezseniz anlarım. Bir de bölümler sanırım çok kısa olacak ben uzun uzun yazmayı beceremiyorum. Nys çok konuştum gereksiz bir fic işte ya |
0% |