@minhoossaskim
|
(...) ..GÜNÜMÜZ.. Felix öleli 1 yıl olmuştu. Bu bir yıl boyunca kendilerini toplamaya çalışsalar da başaramamışlardı. Minho ise tamamen kendini kaybetmişti. Delirmişti. Durmadan kendini suçluyor, her gördüğü kişiyi Felix sanıp geri dönmesi için yalvarıyordu. Bir ton ilaç kullanıp, psikolojik destek alsada hiç bir işe yaramıyordu .Ama diğerlerinden asla ayrılmıyordu. Onlara da bir şey olmasından korkuyordu. Arabalardan ise nefret ediyordu. Çocukken en büyük hayali olan arabayı almasına rağmen bir kere bile sürmemiş, sürdürmemişti. Chan,Minho ile biraz yürümek istemişti. Bu ikisini de rahatlatırdı.Telefonla aradı ve onun evinin önüne gitti.Minho dışarıya çıkınca ise sahile doğru yürümeye başladılar. -Biraz daha iyi misin,diye sordu Chan.Minho ise: -Neden kötü olmam gerekiyor ki,dedi. Evet, Minho yine yaşadıklarını unutmuştu. Arada oluyordu. Alışmışlardı. Chan, Han ve Jeongin'i de çağırdı. Onlar da geldiler. Birlikte bir kafeye oturup bir şeyler içmeye karar verdiler. Ama tabii ki de amaçları bu değildi. Minho'yu böyle gördükçe hepsi kahroluyordu. Onun iyi olmasını istiyorlardı. Han söze başladı: -Minho yapma böyle lütfen. Kendini düşünmüyorsan bizim için yapma. -Evet Minho hyung.Topla artık kendini.Çok zor olduğunu biliyoruz ama dene en azından,dedi Jeongin. -Felix öldü Minho. Ama onu sen öldürmedin. Senin bir suçun yoktu, dedi Chan. Ama Minho onu dinlemiyor,ağacın arkasından ona bakan Felix'i izliyordu. Yine halüsinasyon gördüğünü düşündü ama değildi. Felix kanlı canlı ona bakıyordu. Sandalyeden büyük bir hızla kalktı. Onu gördüğü yere doğru gidiyor, bir yandan da adını sayıklıyordu. Diğerleri ne olduğunu anlamamıştı. -Felix dur,dedi. Gitme lütfen gitme. Seni çok özledim, diye bağırarak. Ama gitmişti. Felix sandığı kişi gerçek bile değildi belki de. Onu gördüğü yere gitti. Bacaklarında derman kalmamıştı. Dizlerinin üstüne çöktü ve daha çok ağladı: -Gitme yalvarıyorum gitme. Diğerleri yanına gelmiş onu sakinleştirmeye çalışıyordu ama bir işe yaramıyordu. Görmüştü Minho Felix'i bir kere. Çevredeki insanlar yanlarına toplanmış olanları izliyordu. -Minho yapma. Felix öldü Minho.Yapma hadi kalk gel gidelim, dedi Chan. Minho ise ağlayarak: -Gördüm Chan gördüm. Bu sefer gördüm. O yaşıyor, dedi.Biraz daha sakinleşmişti artık. Han Minho'ya sarılmış onu rahatlatmaya çalışıyordu.Biliyordu çünkü Minho'nun sadece birisine sarıldığında rahatladığını. Düşündüğü gibi de olmuştu. Minho artık sadece ağlıyordu. -Gördüm Han. Gerçekten. Bana bakıyordu, güldü de hatta. Gerçekten doğru söylüyorum. Lütfen inanın bana, diye yalvardı resmen. Han'ın sana inanıyorum demekten başka çaresi yoktu.Onun daha fazla üzülmesini istemiyordu. -İnanıyorum sana. Merak etme tamam mı? Ama hadi gidelim artık. Evde konuşuruz bunları, dedi ve Jeongin'in yardımıyla Minho'yu ayağa kaldırdı.Chan onun koluna girdi ve eve doğru yürümeye başladılar.Eve gelince Jeongin onu odasına götürdü ve yatmasına yardımcı oldu.Chan ve Han ise diğerlerini de çağırıp salonda konuşmaya başlamışlardı: -Onu dışarıya çıkarmak tamamen bir hataydı, dedi Chan. "Biraz rahatlar demiştim ama daha beter oldu." -Minho ne zaman iyileşecek Chan? Onu böyle görmeye dayanamıyorum. O sırada Jeongin girdi içeriye: -İlaçlarını verince hemen uyudu. Şimdi daha iyi görünüyor, dedi. -Her yerde Felix'i gördüğünü zannediyor. Onu asla unutamıyor, dedi Changbin gözünden bir damla yaş süzülürken. -Peki ya gerçekten görüyorsa, dedi Jeongin. Diğerlerinin ne demek istiyorsun der gibi bakışlarını gördüğünde anlatmaya başladı. -Yani daha önce hiç böyle olmamıştı. Bizi gördüğünde gerçek olmadığını anlıyordu ama bu sefer daha çok diretmedi mi sizce de? Han'a resmen ona inanması için yalvardı.Onu yatırırken bile gördüm diye sayıklıyordu. Ya gerçekse? -Felix'in yaşadığını mı iddia ediyorsun, dedi Seungmin. -Keşke böyle olsa ama değil. Yaşamasını ben de istiyorum ama o öldü Jeongin. -Belki de ölmemiştir, yaşıyordur. Çok güzel olmazmıydı ha? -Tabii ki de olurdu Han ama Seungmin'e katılıyorum. Şimdi bu konuyu kapatalım da Minho'yu nasıl iyileştireceğiz onu düşünelim,dedi Changbin. Ve konuyu kapattı. Hyunjin sessizce ağlıyordu: -İyileştiremeyiz, düzeltemeyiz. Ben Felix'i ve Minho'yu çok özledim. Ben eski günlerimizi çok özledim, dedi ve daha çok ağladı.Jeongin sıkıca sarıldı hyunguna. ... evettt helloooo yb baskısı yapmanıza gerek yok bölümler hazır küçük düzenlemeler yapıp atıcam direk iyi okumalarr |
0% |