Yeni Üyelik
5.
Bölüm
@minhoossaskim

(...)

Herkes uyanıktı. Fazlasıyla uyanık. Olanları konuşmuşlardı. Her yol Felix ‘in yaşadığını söylüyordu ama neredeydi. Felix onları izliyordu, bunu biliyorlardı. Her an onunla olduklarının farkındaydılar ama Felix yoktu.

Neden saklanıyordu?

Kapı çaldı. Bekledikleri kimse yoktu. Yine Minho gitti kapıya bu sefer yanına Han'ı da alarak. Kapıyı açtıklarında karşılarında "O" vardı.

Felix vardı.

-Hanine ben yine hayal görüyorum. Kimse sen konuş, dedi Minho kendisini zorlayarak.

-Sanırım ben de delirdim. Karşımızda Felix’i görüyorum. Yalnız Felix ‘in hayaleti bize mi gülüyor?

-Anlaşıldı ikimiz de kafayı sıyırmışız, gel içeri gidelim.

O sırada Felix ikisine de yaklaşıp birden sarıldı. İkisi de ne olduğunu anlamamıştı. Felix ağlıyordu hayalet değildi.

-Han bu hayalet bize sarılmış ağlıyor mu, yoksa ben mi yanlış görüyorum?

-Hayalet değilim,delirmediniz, dedi Felix.

Minho onun kollarından kurtulup bağırmaya başlamıştı:

-Han bir şey yap ben bu sefer cidden deliriyorum.

Diğerleri de sesi duyup gelmişti.

-F-felix bu sen misin, dedi Hyunjin.

Minho onu gördüğüne inanamıyordu. Evet,yaşadığını biliyordu ama bir yıl sonra çat kapı gelen misafirler gibi gelmesini beklemiyordu. Zaten kaybetmek üzere olduğu aklı bedenini terk etmek üzereydi artık.

-Hayalet. Hayalet. Hayalet...

Minho durmadan bunu sayıklıyordu.Salona doğru gitti.Felix ise "Söz veriyorum her şeyi anlatacağım." dedi ve o da gitti.Hepsi oldukça şaşkındı.

-Minho hyung benim hayalet değilim ben.Yapma lütfen.

Minho ise durmadan bağırıyordu.

-Git. Gerçek değilsin sen.

Ne kadar çok istesede beyni bunu onaylamıyordu. Onun Felix olduğunu onaylamıyordu. Chan Felix'i durdurdu. Onu kenara çekip kendisi Minho'nun yanına gitti.

-Minho bak gitti gerçek değil o tamam mı? Gel ağlama artık. İlacını verelim sana.

Minho sakinleşmişti biraz da olsa.

-Neden hala onu görüyorum Chan hyung. Bana neden bu kadar çok acı çektiriyor, dedi ve Chan onu odasına götürdü. Minho gittikten sonra Hyunjin koşup Felix'e sarıldı. Hiç konuşmadılar. Diğerleri de katıldı. Minho dışında hepsi bir tüy yumağı gibi birbirine sarılmışlardı. Konuşmadan, ne olduğunu sormadan ağlayarak anlaşıyorlardı sanki. Kaç dakika sarıldıkları bilinmiyordu ama Chan'ın yavaşça ayrılıp Felix'e "Bu nasıl oldu?" sorusunu sormasıyla hepsi yerlerine oturdu.

-Minho hep böyle miydi,diye sordu Felix.

-Konumuz şu anda Minho değil ama merak ettiysen söyleyeyim. Evet bir yıldır bu halde. Herkesi sen zannediyor. Gidip defalarca kez özür diliyor sonra da dönmesi için yalvarıyor, dedi Chan. Ona karşı biraz soğuk davranıyordu diğerlerinin aksine.

-Yalvarıyor muydu? Onu bu hale ben mi getirdim?

-Evet, Felix. Aramızda sen öldüğünden daha doğrusu öyle sandığımızdan beridir en berbat halde olan o, dedi Changbin.

-Sen bizi izliyordun. Minho seni gerçekten görüyordu. Onun bu halini görmene rağmen neden gelmedin? Kendini ona gösterip o kadar ümit verdikten sonra niye gelmedin, dedi Han.

-Gelemezdim. Zaten 10 aydır komadaydım.

-Ne koması?

-10 ay mı? Ne olduğunu anlatmayı planlıyor musun Felix?

-Bir doktor hayatımı kurtardı. Aylarca komada kaldım.Çıkalı iki tamamen iyileşeli bir ay oluyor. O günden beridir sizi arıyorum. Sokakta dolaşırken Minho'yu gördüm. O da ben gördü. Gülümsedim, gülümsedi. Ama ilk başta önemsemedi. Yanına gidecektim bir şeyler sayıklayarak eve girdi. Ondan sonra hep onu izledim. Siz kafedeyken beni görmüştü. Ama sizin karşınıza çıkabilecek gücü kendimde hissetmediğim için geri döndüm.

-Sen iyileşeli bir ay oluyorsa o zaman önceki on bir ay boyunca Minho seni hiç görmedi. Yani gerçekten delirmişti.

Changbin ayağa kalktı. Çok sinirliydi. Felix'in yanına gitti. Ve yüzüne bir yumruk attı. Felix sersemleyip yere düşmüştü. Kimse ona yardım etmemişti. Onu çok seviyorlardı hatta canlarından birisi hayattaydı kim mutlu olmazdı ki? Ama ona nedensizce kırgındılar.

-Gücüm yoktu ney Felix? Minho aklını kaybetmiş sen yokken neler yaşadı biliyor musun? Şimdi çıktın öylece karşına hiç bir şey olmamış gibi .Her şey düzelecek mi sandın? Minho delirdi Felix. O sen yokken delirdi. Artık onu sen bile düzelteme-

Changbin'in sözü yukarıdan gelen çığlıkla kesilmişti. Hepsi merakla birbirlerine bakıyorlardı. Chan ve ardından diğerleri hızlıca yukarıya çıktı. Ses Minho'nun odasından geliyordu.

Ağlama ve çığlık sesleri...

...

evettt biraz kötü olabilir çünkü bu da ilk yazdıklarımdandı

iyi okumalarrr

Loading...
0%