@minhoossaskim
|
(...) Chan kapıyı açmaya çalıştı ama kapı kilitliydi. -Minho sen mi kilitledin aç şu kapıyı. Minho deli gibi bağırıyordu hepsi korkmaya başlamıştı. -Minho kapının arkasından çık kapıyı kırıyoruz, diye bağırdı Changbin. Chan'la birlikte kapıya vurmaya başlamışlardı. Son bir tekme daha atınca kapı kırılmıştı. Minho yere diz çökmüş her yeri kanlar içinde bağırıyordu. Dolabının camı paramparça olmuştu. Anlaşılan camı o kırmıştı. -Minho dur. Chan onu yerden kaldırmaya çalıştı ama ona dokunur dokunmaz Minho bağırmaya başlamıştı. -Bırak dokunma bana. Gidin. HİÇ BİRİNİZİ İSTEMİYORUM! Elindeki camı bu sefer boğazına tam atardamarının üstüne bastırmıştı. Boynundan ve elinden odanın beyaz halısına zıt bir şekilde kanlar damlıyordu. -Minho hyung kendine zarar veriyorsun yapma, dedi Seungmin. Minho ise berbat bir haldeydi. Durmadan sendeliyordu. Biraz daha devam ederse kan kaybından bayılacaktı. Yavaşça gözleri kapanıyordu ama hala elinde cam parçası vardı. Çok kan akıyordu. Tam yere düşecekken Chan ileri atıldı ve onu yere düşmeden yakaladı. -Ambulansı arayın çabuk. Ambulans beş dakika içerisinde gelmişti. Minho'yu hastaneye götürmüşlerdi. Doktor onunla birlikte içeriye girdi. Felix ağlıyordu. Kendini suçlu hissediyordu. Bir bakıma suçluydu da aslında. Diğerleri ise kapının önünde bekliyorlardı. İçeriden doktor çıkıp iyi olduğunu söyleyene kadar nefeslerini tuttuklarının farkında bile değillerdi. Akşam olmuştu. Minho hala uyuyordu. Felix saatlerce ağlamış kendine lanetler yağdırmıştı ama her şeyden sonra ne faydası olurdu ki. Mırıltılar çıkarıp duruyordu Minho. İlaçların etkisinde olduğu için uyanmamıştı. Chan oturduğu koltuktan kalktı ve hala ağlayan Felix'in kolundan tutup hastanenin dışına, bahçeye çıkardı. -Felix bana her şeyi teker teker anlatır mısın? Merhamet dolu gözlerle bakıyordu Lix'e içinde kopan fırtınaları fark ettirmeden. -Anlattım ya hyung, dedi ve burnunu çektikten sonra devam etti. "Beni kurtaran doktoru bile tanımıyorum yüzünü hiç görmedim. Sadece bana komadan yeni çıktığımı ve herkesin öldüğümü sandığını söyledi. Günlerce sizi aradım her yerde. Evi değiştirmişsiniz bulamadım orada." -Orası Minho'ya iyi gelmiyordu. Taşınmak zorundaydık. Her yerde sen vardın çünkü. Her yer sesin sesinle, kokunla, neşenle doluydu. Nefes alamadı kimse orada. -Sizi özellikle de Minho hyungu bu kadar yıprattım mı ben gerçekten. Öz abim gibi sevdiğim Minho'ya ben mi böyle bir travma yarattım. -Dürüst olacağım Felix. Evet, ne kadar istemeden olsa da sen yaptın hepsini. Ama yine de senin iyi olman her şeye değer. -Ben özür dilerim, dedi ve Chan'ın omzuna yaslanıp biraz daha ağladı Felix. Şansı olsa zamanı geriye almak isterdi ama bu ne yazık ki imkânsızdı. Biraz daha durdular orada hastaneden çığlık sesleri gelene kadar. Minho'nun sesiydi bu. Bir hışımla onun odasına gittiler. İlaçlar ve makineler yerlerdeydi. Minho bir köşede bağırırken doktorların yanına yaklaşmasına izin vermiyordu. Kapıdan giren Felix ve Chan'ı gördü. Duraksamıştı Felix'i görünce, sendeleyip yere düşmüştü. Hemşireler hemen başına toplanmış ona yardım etmeye çalışıyorlardı. Ama Minho'nun gözleri sadece Felix'in üstündeydi. Doktorun onu tutan ellerinden kurtulup ayağa kalktı yavaşça. Lix'in yanına geldiğinde ikisinin de gözlerinden yaşlar akıyordu. Birden sarıldı Minho Felix'e ve daha çok ağlamaya başladı. Felix de sardı kollarını narin bir şekilde. Gözlerini kapatmış sıkıca sarılıyordu Minho. Rüya olmasından veya tekrar gidecek olmasından korkarak.Yavaş yavaş yatağa doğru gidip oturtturdu Lix. Hala bir eli Minho'daydı. -Bu sefer de gitmeyeceksin dimi, diye sordu Minho, oldukça masum ve çocuksu bir sesle. Sadece ses tonu bile saatlerce ağlatabilecek şekildeydi. Hyunjin ve Han çoktan çıkmışlardı bile odadan ağladıklarını Minho'ya göstermemek için. Hyungunu yatırırken defalarca özür diledi Lixie. Ama bu her şeyi düzeltmeye yeter miydi, asla. Olan olmuştu düzeltmesi zordu. Verebileceği en büyük fayda onların hep yanında olmasıydı. ... evettt bir bölüm daha geldii bir sonraki bölüm final yapmayı planlıyorum ama bölüm sınırı dolsun diye kısa kısa atıcam iyi okumalarrr |
0% |