@morsesilya40
|
Tibet Yüksek sesin kulakları sağır edercesine yankı bulduğu ortamda ben ve arkadaşlarım için ayrılmış masaya doğru ilerliyordum.Bir doksanlar partisindeydik ve içerisi oldukça kalabalıktı.O yıllara ait gayet bol kesim siyah bir kot pantolon,kolları sıyrılmış siyah beyaz ekoseli bir gömlek ve jöleye bulanmış kafa ile konsepte gayet uygun şekilde giyinmiştim.İşimin yorucu etkilerinden biraz uzaklaşmak için bu tür etkileri takip ediyordum.Bu gece de keyif alabileceğim gibi gözüken bir ortamda ve enerjik bir müzikler dinleyerek bunu sağlayacaktım.Belki de küçük bir kaçamak hiçte fena olmayabilirdi. Nihayetinde oturduğumuz masa pistin gerisinde ayrıca oldukça da sakindi.Kerem ve Barış'ın bu mekanda tanıdıkları olduğundan bize ayrılacalık yapıp önceden yer ayırtmışlardı.Masanın üzerinde duran bu gecenin tanıtım sayfasında programın işleyişi belirtilmişti. *Doksanlar tanıtım videosu *karaoke yarışması *Yazı-tura ile gecenin çift seçimi *Bireysel dans yarışması *Şık,rüküş oylaması *Doksanlar abur cubur paketinden hediyeler *Dans *Kapanış konuşması Masalardaki tüm yiyecek ve içecekler konsept içerisinde ve ikramımızdır. (Mavi Ay clup) Aramızda keyifli bir sohbet dönerken ben de bir yandan etrafı incelemeye başlamıştım.Gelen tüm konuklar özenle hazırlanmış ve gerçekten de gecenin hakkını vermiş gibi görünüyorlardı.Parlak pantolonlar,büyük halka küpeler,rugan ayakkabılar,mavi boncuklu takılar,büyük ve göz alıcı kemerler... Güzel ve eğlenceli bir gece olacağına benziyordu.Başımı sağ tarafa çevirdiğimde hemen çaprazda oturan bir grup dikkatimi çekti.Dört kız arkadaş ve bir erkek koyu bir sohbete dalmış gülerek birbirlerine birşeyler anlatıyordu.Aslında masada özellikle dikkatimi çeken yalnızca bir yüz olmuştu. Siyah saçlarını permalı gibi dalgalandırmış,iri gözüken kahverengi gözlerine hafif belirgin bir makyaj yapmış ve kırmızı bir ruj sürmüş bir kız çevredekilere hararetle birşeyler anlatıyordu.O esnada tüm gözler onun üzerindeydi.Tarzının yanında giydiği Mavi kot elbise ile de tam doksanlardan fırlamış gibi bir görüntüsü vardı. "Bak,baaak! nereye bakıyorsun sen öyle?Hangisini kestin gözüne?" "Şu çapraz masaya öylesine bakıyorum işte." "Aman aman şu maviliden uzak dur da." "O nedenmiş Barış bey." "Kız bildiğin erkek düşmanı.Avukatlık okuyor ayrıca.Ciğerini söker alır o derece." "Bak şimdi daha çok ilgimi çekti.Hem sen nereden tanıyorsun ki?" "Ben onu bizzat tanımıyorum yanındaki kızlar bizim üniversite son sınıfta okuyor.Senin katılmadığın bir önceki etkinlikte aynı ortamda bulunmuştuk ardından dönen muhabbetten biliyorum yani." "Sevgilisi var mıdır?" "Tam olarak bilmiyorum ancak yok demişlerdi hatta onun üzerine işte feminist falan diye bir konuşma döndü.Uzak dur o yüzden,sana gelmez." "Barış...Gelmez dediğin benim kardeşim.O yüzden büyük konuşma istersen.Tipim değil ayrıca istesem Pekâla konuşurum bunu da çok iyi biliyorsun." "Tibet,ben konuşamazsın demedim de 'ciğerini söker'dedim kardeşim.Sana gelmez yani o tür kızlardan değil. " "Olsun daha iyi ben de şansımı denerim." O esnada bu sohbete kulak kabartan Kerem büyük bir ilgi ile bizi dinliyordu. "Büyük yanılgı olacak senin için.Fena düşecek yüzün." "Bak kardeşim biliyorsun benim istediğimde konuşayacağım,sevgili olamayacağım kız yok.Bu aşk işlerinin edebiyatı benden sorulur." "Pekii oğlum o zaman.Bir maç biletine iddiaya girelim.Ben seni fena tersleyeceğini ve elinin boş döneceğini söylüyorum." "Tamam,ben de bir süre sohbet edeceğimi ve numarasını alacağımı." "Kerem sen de şahitsin o halde." "Tamam şahidim de yapmasanız mı acaba böyle şeyler?" "Yok ya ne olacak.En kötüsü bir bilet kazanacağım." "İyi Görüşürüz Barış bey,kim kazanacakmış." Aramızda dönen bu konuşmadan sonra geceyi sunan kızın sesi duyuldu ve ekranı izlemeye başladık.O yıllara ait dizilerden kesitler,reklamlar ve klipler büyük ekranda dönüyordu.Herkes pür dikkat oraya odaklanmışken ben ise yalnızca ona bakıyordum. Öyle çok dikkat çekici bir yüzü yoktu ancak ince hatları,iri gözleri ve şaşkın yüz ifadesi ile tatlı görünüyordu.Bir de zarif bir duruşu vardı. Ve ben onu incelerken sunucu karaoke yarışmasının başladığını duyurduğunda onların masadan çılgınca bir alkış yükseldi.Bu kez bizim masadaki tüm gözler oraya doğru çevrilmişti. O kız ise kızarmış yanaklarını eliyle kapatmaya uğraşarak,masa oturanlara başı ile hayır anlamında itiraz ediyordu.Sunucu isimleri almaya başladığında bu kez de 'Ferdaa,Ferdaa'diyerek alkış tutmaya başladılar. "İsmini sormamıştın öğren" Barış kafasını bana doğru uzatmış gülerek onu işaret ediyordu. "Gerek yok zaten öğreneceğim." "Büyük konuşuyorsun Tibet çok büyük." Piste çıkan diğer kişilerle birlikte utanarak da olsa piste çıkmıştı ve sırasını bekliyordu.İşte o esnada çok ama çok kısa bir an göz göze geldik.Bakışlarını hemen ekrana doğru çevirmişti.Ben de merakla ona çıkacak olan şarkıyı bekliyordum.Ve az sonra 'Demet Sağıroğlu' şarkılarından hareketli olan bir tanesinin nakaratını söylemeye başladı.Sesi hafif kısık ve kulağa hoş geliyordu.Bir de üstüne sözlerini hiç şaşırmadan ekran ile uyumlu bir hızda söylüyordu.Bir kaç kişi elenerek çıktığında yanında yalnızca iki yarışmacı kalmıştı.En son verilen puanlamada ise birinci seçilmiş arkadaşları yine büyük bir alkış tufanı koparmıştı.Tabii ben de büyük bir kuvvetle alkışlıyordum. Daha sonra piste gelen sunucu ona bir kaç küçük hediye sundu ve gecenin çiftinin ilk adayı olduğunu söyledi.Ikinci aday ise Dans yarışması ile belirlenecekti.O an aklıma harika bir fikir geldi.Okul dönemlerinde gayet iyi dans ediyordum ve etrafımdaki kızları dansımla kolayca etkileyebilirdim.Seçim için isimler alınmaya başlandığında el kaldırdım.Tabii durumu anlayan Barış ve Kerem kıs kıs gülüyordu. "Valla korkulur senden." "Görüşürüz demiştim." Kerem'in el işareti ile sunucuya ismimi yazdırması sonucu hemen piste çıktım.O esnada kenarda beklediği için onu daha da yakından gördüm. Dj'in hareketli bir şarkı çalmaya başladığı gibi kendimi ritme bıraktım.O an da benimle birlikte yarışan üç genç daha vardı ancak şimdiden kazandığımdan çok emin olan adımlarla rahat bir şekilde dans etmeye devam ediyordum. Müziğin bitmesi ile sonucu duymak için hazırdım ki sunucu oylamam yapmak adına tek tek bizi sunarak alkış istedi.Ve elbette en sonunda ben seçilmiştim.Sunucu ikimizi gecenin çifti ilan ettiğinde ise ikimizi işaret ederek bizim çocuklara bir el selamı verdim ve büyük bir kahkaha attım. "Bu kadar komik olan ne?" Hiç beklemediğim bir an da sesini duyduğum gibi bakışlarım onun yüzüne kaydı. "Şansım ve şimdi senin yanında olmam." Kızaran yüzü ve ciddileşmiş ifadesinden cevabımın onu sinirlendirdiğinin farkındaydım.Derin bir nefes alarak konuşmaya devam etti. "Büyük piyango sana çıkmış gibi davranıyorsun." O masada ne olduğunu nereden bilecekti ki? "Belki çıktı." "Hiç sanmıyorum." Bu sözünden sonra oturmak için masasına doğru yürüdüğünde sunucu kazandığımız hediyeleri dağıtıyordu.Ben de bu fırsatı kaçırmayarak onun da hediyesini alıp peşinden yürümeye başladım. Ve işte gece yeni başlıyordu.
|
0% |