Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3. Bölüm

@morsesilya40

Ferda

Olağanca ağırlığı ile çalışma masamın üzerinde duran Anayasa kitapçığının bu sınavda çıkabilecek olan maddelerini dün gündüz ezberlemiştim.Gece ki 90'lar eğlencesinden döndükten sonra hemen uyumuş ve bu sabah da erken kalkarak bugün ki final sınavı için yeniden hazırlanmaya başlamıştım.Gözden geçireceğim tüm notları baştan okuyarak atladığım herhangi bir bölüm olmaması adına biraz daha tekrar yaptım.Artık iyice ağrımaya başlayan boynumu geriye yasladığımda ise saat neredeyse biri gösteriyordu ve fakülteye gitmek için artık hazırlanmaya başlamalıydım.

Hemen üzerime bir Jean ve gömlek geçirerek makyaj için banyoya geçtim.Hafif bir günlük kapatıcı,rimel ve ardından rujumu sürüp saçlarımı at kuyruğu yaptım.Hazırlıklarım bittiğinde çantamı almak için uzandığım dolabın üzerinde o bileti gördüm.

Dün akşam eğlencedeki karaoke yarışmasından kazandığım tiyatro biletiydi bu.Aslında güzel bir oyuna benziyordu ve sergileyen sanatçılar bu alanda oldukça başarılı kimselerdi.Tek sorun henüz gidip gitmeyeceğime karar vermemiş olmamdı.Eğer gidersem bu bir buluşma gibi olacaktı ve bunun ihtimali beni huzursuz ediyordu.Telefon numaramı onun eline yazmış olmam dahi benim için büyük bir adımdı.Gelip gelmeyeceğimi kesin olarak öğrenmek için arayacağını söylemişti.Aslında eğer gitmezsem yerime gitmeye can atacak birini tanıyordum.Sınıf arkadaşım Beril'in en sevdiği şeyleden biri tiyatroydu ve üstüne Tibet gibi çocuklardan kesinlikle hoşlanırdı.

Kesinlikle ağzı iyi laf yapıyor,kendine sonsuz güveniyor ayrıca insanın zihnini okuyabiliyordu.Bana ise bu saydığım özellikler daha çok korkutucu geliyordu.Hem zaten genel anlamda erkekleri bencil ve güvensiz bulurdum.O yüzden de başıma yeni bir dert açmaya niyetim yoktu.

Bu düşünceler kafamda dönerken evden çıkarak fakülteye giden metronun en yakın durağına yürümeye başladım.Zihnimi bu tür şeylerle değil de, derslerle,yeni öğrendiğim bilgilerle ve staj yaptığım hukuk bürosunun hep acil olan işleri yormuş olmaktan memnundum.

Yaklaşık otuz dakika süren yolun sonunda sınava gireceğim büyük antre salonundaki yerimi aldım.Artık son dakikalar olduğundan bir tekrar daha yaparak ezberlediğim maddelerin üzerinden geçtim.

Sınav bir buçuk saat sürmüştü ve beklediğimden daha zor olan karşık sorular yüzünden nasıl geçtiğinden emin değildim.Şu an ise acil olarak büyük boy kahveye ihtiyacım vardı.Çantamı toparlayarak salonun kapısına doğru yürüdüğüm esnada onu gördüm.

Üzerine giydiği gri gömlek ve keten pantolonu ile uyumlu olan spor ayakkabılarıyla dün geceden oldukça farklı görünüyordu.Benim ona doğru yürüdüğümü fark ettiğinde ise gülümseyerek başını eğdi.

"Selam."

"Sen bu okulda mı öğrencisin?"

"Hayır değilim."

"Öyleyse içeriye nasıl girdin?"

"Güvenlik kartım ile...Sen sormadın ancak ben söyleyeyim güvenlik şirketim var ve özel kartım ile giremeyeceğim kurum yok."

Bu havalı halleri gerçekten de beni sinir ediyordu.

"Anladım.Pekii neden geldin?"

"Seninle konuşmak için."

"Pekii niçin?"

"Akşam tiyatroya gelip gelmeyeceğini öğrenmek için.Ayrıca bir soruyu atladın.Mesela senin burada olduğunu nereden bildiğim."

"Merak etmiyorum."

"Hayır ediyorsun."

Kahvemin artık daha da büyük boy olması gerekecekti.Bu çocuk tam bir baş ağrısıydı.

"Bak sınavdan çıktım ve kötü hissediyorum,o yüzden de tiyatroya gelmeyeceğimi söyleyeyim de git sen."

"Tamam sorun değil en azından öğrenmiş oldum.Ben de biletimi birine veririm olur biter."

"Bunun cevabını öğrenmen için sana numaramı vermiştim ve arayabilirdin yani gelmene gerek yoktu."

"Sence karşıdan o kadar kaba biri gibi mi duruyorum."

"Hayır tam bir kazanova gibi duruyorsun,şimdi izninle ben gidiyorum."

Uyuz.

Gıcık.

Büyük dert.

İçimden bunları tekrarlarken kantine doğru iniyordum ve nasıl geçtiğinden emin olmadığım sınav beni oldukça germişti.

Fişimi alıp bir süre daha sıra bekledim ve en sonunda kahvemi aldığımda kokusu dahi beni kendime getirmişti.Oturmak için etrafa bakınınca bu kez yine onu gördüm.Bizim sınıfın ve yan sınıftan tanıdığım çocuklarla birlikte oturmuş sohbet ediyordu.Ayrıca Beril ile de yan yanaydı.O tabloya eşlik etmektense kahvemi pekala yalnız içebilirdim.Tek sorun beni fark ederek masaya cağırmamalarıydı ki öyle bir durumda belli etmemek adına yanlarına gitmek zorundaydım.Ancak her zaman olduğu gibi bu konuda da şanslı değildim.

Tam görünmemeye çabalayarak sağ yönün arka tarafta kalan küçük alanına doğru dönmüştüm ki Beril'in bana seslenen sesini duydum.

"Ferda!Ferdaa!Buradayız canım gel."

Mecburen de olsa geriye doğru dönerek o masaya doğru yürümeye başladım ve tabii onun gözlerini üzerimde hissediyordum.

"Selam hepinize."

"Selammm"

"Sınav rezaletti."

"Öyleydi."

"Yapma Ferda ya senin kesin iyidir bize söylemiyorsun."

"Yok gerçekten de hiçbir cevaptan emin değilim."

Ben bu sözleri söylerken o dikkatle bizi dinliyordu.Diğer sınıftan olan ve akşam onun yanında gördüğüm Kerem ile karşılıklı oturuyordu.

"Hey gençler bence sınav stresini atmak için bu akşam hep birlikte birşeyler yapalım."

Bizim ekibin en güler yüzlüsü ve eğlencelisi olan Ata'dan çıkmıştı bu fikir ve yanında oturan Beril hemen saati ayarlamak için plan yapmaya başladı.Herkes onay verdikten sonra gözler artık bana çevrildiğinde bir cevap bekliyorlardı.

"Şey ben çok yorgunum,sınav oldukça gerdi.O yüzden size katılamayacağım."

"Aaa hayatta olmaz,dimi Aslı sen birşey söyle."

"Evet Ferda kırma bizi son senemiz az kaldı zaten şurada birlikte geçireceğim vakit."

Haklılardı ancak Tibet'in de geleceğini bildiğim için çok fazla istemiyordum.Üstelik bir de ondan kaçtığımı falan düşünmelerini istemiyordum.Zaten bu konu hakkında arada bir de olsa canımı sıkıyorlardı.

Bir taraftan da kızlar ve çocuklar gelmem için ısrar ettikçe o karşıdan kıs kıs gülüyordu.

"Erken dönerim ben baştan söyleyeyim de sonra kimse bozulmasın."

"Tamam ya biz de çok kalmayız zaten.O halde akşam sekiz buçukta buluşuyoruz."

Daha sonra bir süre gözlerimi masadan kaçırıp içtiğim kahveye ve etrafa odaklandım.Arada da olsa dönen sohbete katılıyordum.Bizim çocuklar ve Beril onun işi ile ilgili anlattığı bazı olayları pür dikkat dinliyor ve arada masadan kahkaha sesleri yükseliyordu.Tabi bu arada da bazen bakışlarımız buluşuyordu.

Ben aslında öyle erkeklerin dikkatini çeken ya da takılmak isteyeceği türden kızlardan değildim.O ise benim tam zıttımdı.Şuna emindim ki Aslı ya da Beril'i çıkmak için çok kolay ikna edebilirdi.Oysa onun bakışları ve dikkati ısrarla benim üzerimdeydi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%