Okullar başlayalı birkaç gün olmuştu günlerden cuma burada yakın arkadaşlarım da olmuştu mesela sırada yanıma gelip tanışmak isteyen Çiğsem kendisi çok iyi bir kız. bugün hafta sonuna girmemiz için son gün ve okula hazırlanıyorum.

Yataktan ayaklarimi sarkıttarak uyandım. Çantamı geceden hazırladığım için ara Hole bırakıp üstümü giyindim, banyoya gidip elimi yüzümü, saçlarımı taradım, hafif yüzümü renklendirdim. Ve anneme selam verip evden çıktım. “Ben çıktım!” “Dikkat et kızım.” ayakkabilarimi giyindim dün kulakligim çantamda kaldığı için yara hızlıca çarptığımdan dolayı kırılmıştı babama gösterdiğimde tamir ettirebileceğini söyledi. O yüzden kulaklık kullanamıyorum şu an anlık. Durağa geldiğimde otobüsün geldiğini gördüm elimi kaldırıp durması için işaret ettim, otobüs durdu kartımı bastım ve bindim. beş 10 dakika sonra okula varmıştık indim okula girdim sıramı oturdum ve yanıma Çiğsem geldi. “Günaydın.” Dedi N yi uzatarak. Gülümseyerek bende günaydın dedim. “Bugün arkadaşlarımla sahile gidiceğiz sende gel.” Ona baktım ne deseydim ki. “Bilmem.” “Hadi ama okullar yeni açıldı havalar soğumadı belki kıyafetlerimizle denize gireriz.” Biraz düşündüm aslında olabilirdi. “Pekala kabul.” “Tamam o halde akşam 5 te seni almaya gelicem.” Kafamı salladım. Bugün ilk dört ders matematikti hoca sınıfa geldiğini belirtmek için ‘ben geldim’ diyordu. Abla sen Aydilge’misin ben geldim diyorsun? “BEN GELDİM!” Diye neşeli bir sesle içeri giren matematik hocasına baktım. Saçları kırmızı ve düzdü, kırmızı ruju ile adeta parlıyordu. Doğrusu güzel bir kadındı. Dersi dinledim ders bitti. Aman Allah’ım dersler hiç geçmiyor sanırım sinir krizi geçireceğim. Dördüncü dersinde sonuna geldikten sonra okuldan çıktım. Okulumun düzeni biraz farklı her gün farklı saatlerde gidip farklı saatlerle eve dönüyorduk. Çiğsem’in anlaşmasına uymam gerekiyordu. ama saat daha çok erken olduğu için üstümü değiştirip ailemle yemek yedim. Masaya oturdum. “Kızım bugün nasıldı.” “Kiraz hoca kırmızı ruju ile matematik anlattı.” Dedim annemin sorusuna gülerek. Annem bu cevabıma kahkaha patlattı ve “O kadının dişil enerjisi kimsede yok sanırım.” “Ya insanları zorbalamayın ve hakkında konuşmayın.” Diyen babama bakıp bir kahkaha daha patlattık. Bizim aile cidden komikti. “Anne bu arada saat 5 te Çiğsem beni almaya gelicek sahile gidiceğiz.” Dedim anneme bakarak. “Sorun yok Tatlım zaten yarın hafta sonu git ve eğlen,” “Ama dikkatli ol.” Diye de ekledi sonradan kafamı salladım. Biraz televizyondan dizi izledim ve odama geçtim. Şimdi hazırlanmam gerekiyordu. Okullar yeni açıldığından ki -sıcak iklim problemleri- yüzünden altıma bir şort ve üstüme bir tişört giyindim. O sırada kapı çaldı. Koşarak kapıya gittiğimde Çiğsem ışıldayan bir tişört ve mini bir etekle beni karşılamıştı. “Kızım bu ne parlıyorsun.” Diyerek büyülenen gözlerle ona baktım. “Can’da orda olacak.” Can Çiğsem’in sevgilisiydi. Kafamı salladım ve onu içeriye çektim. “Bana diyorsun ama sende çok güzelsin.” Ona döndüm ve “Her zamanki halim.” Dedim şakacı bir egoyla. Kahkaha atarak omzuma vurdu ve bende saçlarımı sıkıca tepeden topladım ve evden çıktık.

Yolda yürürken ona döndüm. “Kimler olacak.”

“ Ece,Mert,Can,Emre ve Kumsal.” Hiç kimseyi tanımıyordum.Gitmekten hemen şu an vazgeçebilirdim.

Sahile yaklaştığımızda bir kaç kişinin olduğu topluluğa doğru ilerledik. Ayakkabılarıma kum girdi fakat umursamadım. “Selam millet!” Dedi Çiğsem neşeli bir sesle. “Selam tatlım,” dedi kısa saçlı güzel bir kız. Ve ardından sarı saçlı kız da “Selam.” Dedi. Çiğsem bana dönüp, “Kızlar bu Tansu,size anlatmıştım zaten,” bana döndü. “Tansu, bu Ece,” dedi kısa saçlı göstererek, ve sonra sarı saçlı kıza döndü ve,”Bu da Kumsal.” Kafamı salladım ve gülümseyerek kızlara elimi uzattım. “Memnun oldum ben Tansu.” Kızlar bana samimi bir şekilde-adının Kumsal olduğunu öğrendiğim kız hariç- el uzattı. Kumsal elini memnuniyetsiz bir şekilde çektiğinde bende elimi bacağıma sürttüm. “Tansu çömebilirsin.” Dedi Çiğsem ve bende olduğum yere çömdüm. O sırada sudan çıkan üç kişi gördüm.

Kumral olan doğrudan bana doğru yürüdü. O sırada Çiğsem ayağa kalkarak Can olduğunu düşündüğüm sarışın çocuğa koştu ve sarıldı. Yanıma gelen kumral çocuk kolunu üzerime uzatınca kenara kaydım. Ve o da arkamda olan tişörtünü aldı. Ondan damlayan su damlalarının bir kaçı benim tişörtüme de damlamıştı ama umursamadım. Çiğsem arkasını döndü ve, ”Pekala kim kazandı?” Diye bir soru yöneltti. Kumral çocuk kahkaha attı ve Can, “Sence?” Diyerek Çiğsem’e döndü.

bölüm sonu….