@neobangh
|
Garsonu görmemle, yakasından tutup tenha bir yere çektim ve duvara yapıştırdım. "Yemeğime koyduğun şey neyse, onu getireceksin." adam korkuyla baktı. Beni ciddiye almamıştı pek. "Neyden bahsettiğinizi anlamadım Arya Hanım." boğazından tutup sertçe duvara bastırdım "Tüm sevdiklerini bulup, gözünün önünde ölmek için yalvartıp sonra da her bir gün ölmek isteyecek hale getiririm. Bunu da sana izletip daha sonra seni yalvartarak öldürürüm. Ona göre kararını ver." bunu yapmazdım. Suçsuz insanlara zarar vermezdim ama tehtit edebilirdim. Garson dehşet içinde baktı ve boynunda ki elim yüzünden nefes alamamaya başladı. "T-tamam. Getireceğim." onu bıraktığımda yere düşüp boynunu tuttu ve nefeslenmeye çalıştı. "Mert'e belli edersen seni bulurum, anladın mı? Şimdi tatlı servisi yapılacak. Bana o zehri getirmeden onun tatlısına koy ve sonra bana getir." "Tamamdır Arya Hanım." "5 dakikan var ve şuan da başladı." hemen gittiğinde, masaya döndüm. Gülümseyerek yerime otururken, Melih Bey göz kırptı ve iş konuşmaya devam etti. 5 dakika sonra tatlılar gelmiş, garsonda çaktırmadan zehri bana getirmişti. Yanlışlıkla zehri tükettiysem, panzehri çabuk bulurduk. Mert denen piçe bakıp sırıttım ve tatlımdan yemeye başladım. Gece sonuna yaklaşırken, vedalaşıp ayrıldık. Bugün gece 2 de teslimat alanında olmalıydım ve Ertan abiye bir an önce şu lokasyonları vermeliydim. Tam arabaya yürüyecekken, belimden tutulup çekilmemle gözlerimi devirdim. Melih Bey'di. Tenha bir yere geçerken, duvarla arasına aldı beni. "Güzelim, sana bir soru soracağım ve dürüst olmanı bekliyorum." "Nedir?" bir eliyle yanağımı okşadı. "Cebimden bir şey almış olabilir misin?" anlamayarak baktım. "Ne gibi?" Kafasını boynuma gömdü ve kokumu çekti içine. "Sen biliyorsun bence, değil mi bebeğim?" saçlarını okşarken çantamdan saati çıkardım. "Bunu mu diyorsun? Tuvalette düşürmüştün, sana verecektim ve unuttum." boynuma öpücükler kondururken saati aldı ve cebine attı. Boynumdan çeneme yol alırken, kollarımı boynuna doladım. Şuan sorgulaması işime gelmezdi. Saatin içindekilerin kopyasını almıştım zaten. Dudakları, çememden yukarı çıktı. Bedenini bana bastırıken dudaklarımı sertçe öpmeye başladı. Karşılık verdiğimde, tatmin olmuş bir mırıldanma verdi. Sonra kalçamı tutup sıktı. Dokunuşları sevmezdim oysa. Alt dudağımı son kez ısırarak çekiştirdi ve kulağıma eğildi. "Teslimat başarılı olursa, seni istiyorum Arya. Olabilecek her yolla. Aras olmadan. Yoluma çıkarsa onu öldürürüm." kıkırdadım. Boynumu emip iz bıraktı ve yanağımı okşayıp ayrıldı yanımdan. Lanet herif. Sonunda Ertan arabasına bindiğimde, Ertan abi bana ıslak mendil verdi. Teşekkür ederek dudaklarımı ve boynumu sildim. "Aferin güzelim." çantamdan zehir şişesini ve notu çıkardım. "Kopyası. Bu bence ileri ki zamanlarda ki sevkiyatlar. Bir de şu zehire baktıralım. Mert denen andaval, yemeğime bundan katmış. Ben yemedim ama o yedi." gülümseyerek elimdekileri alıp, poşete koydu. "Favori öğrencimden beklenen gibi." küpelerimi ve kolyemi çıkarıp verdim. "Ayaz'dan bir haber var mı?" Bana baktı. Sonra arabayı çalıştırırken sessizliği bozdu. "Umut ediyor musun?" "Hayır. Sadece, öldü mü bilmek istiyorum." hissizce konuşup camdan dışarı bakmaya devam ettim. "Hayır Feray. Hiçbir iz yok.15 senedir olduğu gibi." "Peki." gözlerimi kapayıp açtım bir süre sonra. "Kaan hazır mı?" "Evet. 1 de bizim ekipten birkaç kişi orada şimdiden yerlerini aldı bile. Sivil olarak da dolanıyorlar." onayladım onu. Tamamdır. Beni sen Kaan'a bırak. Bu Melih denen piçe güvenmiyorum." "Tamam. Sizi yarım saat sonra aşağıda bekliyor olacağım. Birkaç malzeme lazım." "Tamam." En sonunda Kaan'ın evine gelmiştik. Ertan abi ile vedalaşıp, kapıyı çaldım. Kaan, Aras rolünde olan ajandı. Kapı açıldığında gülümsedi ve içeri aldı. "Planı son kez gözden geçirmeye geldim." "Neden daha eğlenceli şeyler yapmıyoruz?" gözlerimi devirip, koltuğa oturdum. Onun da üstünde hiçbir şey yoktu, sadece eşofman. İki kristal bardak ve viski şişesi alıp, karşımda ki masaya koydu ve yanıma oturdu. Aldığımız eğitimler sayesinde alkol, uyuşturucu, vb... gibi maddelere karşı dayanıklıydık. Etki etmiyordu. Sadece keyfi. Bardaklara doldurup bana verdi ve bende aldım. "Yani, iş yerine seks yapsak biraz olmaz mı?" gözlerimi tekrar devirip ensesine vurdum. "Kendine gel Kaan." Kaan, benimle yetimhaneden kurtulan bir çocuktu. Sadece ikimizi ajan olarak eğitmişlerdi. Derin bir nefes alıp içkimden bir yudum aldım. |
0% |