@neredstd
|
İyi okumalar. "Hissedilen her şeye cümle kurulamıyor." -Paulo Coelho & I.Bölüm 𝄞 BTS - I'm Fine ✮ "I'm so fine, you so fine 슬픔과 상처는 모두 다" Garipti hemde çok garipti. Sizi hiç tanımamış ve tanımayacak bir insana bu derecede bağlılık ve sevgi duymanız. Daha garibi ve anlamdıramadığım ise kilometrelerce uzaklıkta sizi anlayabiliyor ve yanınızda olabiliyor olmasıydı. "이미 지나간 추억이 됐으니 웃으며 보내주자고 we so fine" Çok garip değil miydi? Yaptıkları şarkılarla daha iyi, mutlu, huzurlu ve hatta üzüntüyü bile hissedebiliyordunuz. Duygu hissetmek hem insan olduğumuzu hem de yaşadığımızı hissettirirdi. Bana yaşadığımı ve bir şeyleri başaracakmış gibi hissettiriyorlardı. "우리들 미래는 기쁨만 가득할 테니 걱정은 접어둔 채" Artık daha az yalnız ve daha az huzursuzdum. Umutluydum. Kafamdaki sesleri susturabiliyordum. Onlar sayesinde. "Ben şu telefona bakıp geliyorum," dedi Mısra galiba sevgilisi arıyordu. Army partisine gelmiştim, Laden ve Mısra'da yanımdaydılar. Birbirinden farklı tarzlara sahip insanların ortak bir noktada buluştuğu bir yerdi. Herkes birbirine karşı çok samimi ve nazikti. "Kapat şu telefonu ya. Buraya sen Timur'la konuş diye gelmedik." diyerek kolundan çekiştirdim. "Ya ama olmaz ki." dedi gülerek. Onu uzun bir süredir tanımıyordum hiçbir zamanda çok yakın olmamıştık ama dertlerimi ve mutluluğumu anlatabileceğim birisiydi. Laden'in de Mısra'dan aşağı kalır bir yanı yoktu. İkisine de hayatımda oldukları için minnettardım. Mısra kıvırcık sarı saçlara, biraz iri mavi gözlere sahip tatlı, minyon birisiydi. Telefonunu alarak salonun dışarısına doğru ilerledi. Bizde Laden ile kenarıya çekildik. Bugün büyük bir tempoda geçmişti. "Çok yoruldum ama değdi." "Ne kadar yorulsakta değdi," dedi elindeki bardaktan bir yudum alarak. Yavaş yavaş partinin sonuna gelmiştik. Mısra telefon görüşmesini bitirip yanımıza geldiğinde içeceklerimizi bitirmiştik. Herkes dağılmıştı neredeyse. "Çok güzel değil miydi bugün?" dedi Mısra. Masaya eğilmiş ellerini çenesinin altına koymuştu. "Evet biz Laden'le çok eğlendik," dedim ima ile. "Yeşim," diye uyardı beni Laden ama oda gülümsüyordu. "Üzülüyorum ama yeşim ben," diyerek kollarını açarak bana yaklaşarak sarıldı. "Tamam tamam sanki bir şey dedim." Ona takılmayı seviyordum. "Hadi çıkalım bizde herkes dağıldı," dedi laden onu da zorla getirmiştik ailesi çok katıydı ve Laden'in o evden biraz olsa da ayrılması gerekiyordu. Ben gözlerindeki ışıltıdan ne kadar çok mutlu olduğunu görüyordum. Hepimiz biraz da olsa mutluluğa muhtaç insanlardık ailelerimiz zengindi ama sevgiden fakirlerdi. Dışarıya çıkarken bir taraftan da taksi çağırıyorduk. Laden'le aynı sitede oturuyorduk, Mısra ise biraz uzağımızda daha küçük ve sakin bir sitede oturuyordu. Dışarıya çıktığımızda çok geçmeden taksi gelmişti önce Mısra'yı bıraktık. Laden ile sitenin girişinde indik ve evlerimize doğru yürümeye başladık. "Bugün çok güzeldi benim için yeşim, teşekkürler." İnsanlar kendileri gibi birini gördüklerinde ona ölesiye sarılırlardı çünkü artık kendilerinden vazgeçmiş olurlardı ve karşılarındakini kurtarmak isterlerdi. "Lafı bile olmaz." dedim gülümseyerek. O sırada telefonum titredi. yabancı bir numaradan üç tane mesaj vardı. +90 507 235 77 86 : Adana kebap nasıl yapılıyor? +90 507 235 77 86 : Tarif versene bana güzel yemek yaptığını duydum. "Bu ne şimdi," dedim yüzümü buruşturarak. Gece gece nereden çıkmıştı. Kaşlarını çatarak "ne oldu?" diye sordu Laden. "Biri mesaj atmış ama kayıtlı değil numara bak ne yazmış." diyerek ona doğru çevirdim telefonu. Kaşlarını çatarak mesajları okudu "Yanlış numaraya yazmış olmalı." "Galiba. Yazayım o zaman." Siz : Galiba yanlış numaraya mesaj attınız. "Hep de beni bulur böylesi zaten," dedim telefonu kapatıp cebime koyarken. "Olur öyle şeyler insanlık hali," dedi. O sırada tekrar telefonum titredi. +90 507 235 77 86 : Yo doğru numara yeşimçiğim. "Yok artık, bu benim ismimi biliyor ama," dedim şaşkın bir biçimde. "Belki yanlış anlaşılma vardır başka yeşime yazmıştır." bu kızın pozitifliği yavaş yavaş Mısra'yı da geçiyordu. "Laden içine Mısra mı kaçtı senin? Çok takılmaya başladınız siz bir süre görüşmeyin ya." "Abart Yeşim abart az abartın." dedi hayret edercesine. Siz: Pardon. Siz: Yanlış Yeşim'in numarasını almış olmayasınız? "Al yazdım, inşallah yanlış Yeşim'dir." dedim dua edercesine. "Gördü. Yazıyor. Ah bide hızlı yazsa ne güzel olacak." Yolun ortasında durmuş mesaj yazıyorduk, gecenin bir vakti. +90 507 235 77 86 : Bizde yanlış olmaz efulim. "E bu çok emin kendinden hem efulim ne demek niye böyle hitap ediyor bana." diye sordum Laden'e oda bana bilmiyorum dercesine baktı. Cebinden telofonunu çıkartı bende o sıra mesaj yazdım. Siz: Ne bu şaka mı? "Yöresel bir kelimeymiş," dedi ve gözlerini bana çevirdi garip bir şekilde bakıyordu, "sevdiğim ve sevgilim gibi anlamına geliyormuş." "Ben diyorum bana normali denk gelmez," dedim. "Belki şaka falan yapıyorlardır okuldakiler." yapsa yapsa doğa salağı yapardı bunu başka nedeni olamazdı. "Kesin Doğa'nın işi bu ya." diyerek tekrardan mesaj yazıp gönderdim. Siz: Eğer şakaysa ve altından sen çıkarsan Doğa bittin. Telefonumu cebime atıp Laden'in kolundan çekiştirerek, "Hadi gidelim ya çok uykum geldi zaten Doğa'nın işidir öldüreceğim onu okulda beklesin." "Çok da hırpalama, yazık çocuğa." diyerek dalga geçti. "Bana ne yapmasaydı o zaman oda," diyerek omuz silktim. Laden'in evine gelmiştik evinin kapısına doğru yürürken "iyi geceler." dedi. Bende ona karşılık olarak "iyi geceler," deyip el salladım. Kendi evime doğru yürümeye başladım. Çok uzakta oturmuyordum. Eve vardığımda evde kimse yoktu muhtemelen annem ile babam bir restoranda eğleniyorlardı. Odama çıktım çantamı askılığa asıp üzerimdeki ceketi çıkarıp koltuğun üzerine bıraktım ve kendimi yatağa attım ama attığım gibi geri kalkıp ceketimin cebinden telefonumu aldım. Yine bana mesaj atmıştı. Emin olduğum bir şey varsa oda tanıdığım birinin olmasıydı çünkü öyle hissediyordum ve benim hislerim çoğu zaman doğru çıkardı tabi dilendirmediğim her hissim doğru çıkıyordu. +90 507 235 77 86 : Doğa ile de çok yakınsınız Allah bozmasın da ben bozacak gibiyim. +90 507 235 77 86 : Tövbe tövbe. +90 507 235 77 86 : Cuma cuma günaha soktun beni. +90 507 235 77 86 : Bana hâlâ tarif vermedin ama üzüyorsun efulim. Siz : Kardeşim sen ne saçmalıyorsun gece gece tarif falan. +90 507 235 77 86 : Kardeşim mi? Ayıp oluyor. +90 507 235 77 86 : Adana kebap tarifi. +90 507 235 77 86 : Sen Adanalı değil misin? Canım çekince ilk sen geldin aklıma bende sana yazdım. Siz : Gece gece git işine. Seninle uğraşacak zamanım yok benim. +90 507 235 77 86 : Kalbimi kırdın ama olmadı. +90 507 235 77 86 : Engellersen başka numaradan yazarım. +90 507 235 77 86 : Hem bir şey demedim ki tarif sordum arada konuşuruz o kadar. Siz : Sapık mısın amk? Siz : ne yaşıyorsun sen? Kimsin lan sen? Siz : Sapık mısın amk? Siz : Ne yaşıyorsun sen? Kimsin lan sen? +90 507 235 77 86 : Biraz utangacım. Bir sure anonim olsam. +90 507 235 77 86 : Hem sen seversin gizemli şeyleri. +90 507 235 77 86 : Sana birkaç ipucu vereyim. O zaman. +90 507 235 77 86 : Senin ile bir oyun oynayalım. Ben sana bir kaç tane ipucu vereyim kendim hakkında sende bana tarif ver. Ama ses kaydı olacak. +90 507 235 77 86 : Tamam mı? Siz : Bak çok ciddiyim tam olarak kimsin sen? Siz : Ne anlatıyorsun ya. Canın sıkıldı rehberden gelişigüzel numara seçip mesaj mı atıyorsun aq. Siz : Beni normali bulmaz zaten. Çatmıştım deliye, eğleniyor muydu yoksa ciddi miydi emin olamıyordum. Hemen Doğa'ya mesaj attım umarım altından o çıkardı başka biriyle uğraşmazdım. Siz : Lan bak bi buraya. Tuzlu Kurabiye 🍪 : Ablam emret öl de öleyim öldür de öldüreyim. Siz : Sen yaptın dimi? Tuzlu Kurabiye 🍪 : Neyi yaptım ben???? Siz : Salak numarası yapma. Siz : Anonim numaradan mesaj geldi salak salak konuşuyor. Siz : Sensin yalan söyleme bana. Tuzlu Kurabiye 🍪 : Valla ben değilim sabahtan beri annemin yanındayım daha yeni eve geldim. Tuzlu Kurabiye 🍪 : Sen bana bir numarayı at bakalım ben bir bakayım kiminmiş. Siz : Nesin sen hacker mısın? Tuzlu Kurabiye 🍪 : Bizimde kendimizce tanıdılarımız var elimiz kolumuz uzundur. Tuzlu Kurabiye 🍪 : Belalıyım diyorum kızım neden anlamıyorsun. Siz : Hemen cıvıma. Tuzlu Kurabiye 🍪 : Bari ekran fotoğrafı at da bakayım. Siz : Bekle. Doğa ile olan konuşmadan çıkıp bay yöresel ile olan, tabi kadında olabilirdi pek emin değilim ama neyse konuşmamıza girdim. Yine bıkmadan birçok mesaj atmıştı. +90 507 235 77 86 : Yeşim bir sakin ol önce. +90 507 235 77 86 : Gelip yanına konuşamıyorum. Ben de böyle bir çözüm buldum sadece konuşalım arada o kadar. +90 507 235 77 86 : Senden bir beklentim yok. +90 507 235 77 86 : Tek isteğim arada buradan konuşmak. +90 507 235 77 86 : Bir zorunluluğun yok yani. ✓✓ Siz : *Fotoğraf* Siz : Sen değilsen kim o zaman bu? Tuzlu Kurabiye 🍪 : Bilmem ama ben değilim valla. Tuzlu Kurabiye 🍪 : Bu sana bildiğin yürüyor ama. Siz : Salak değilim ya Doğa anladım. Siz: Ne yapayım? engellersen başka numaradan yazarım diyor. Siz : Sapık olmasın? Tuzlu Kurabiye 🍪 : Onda o göt yok bence. Baksana karşısına çıkmaya cesareti yok bir kaç gün konuş eğlencesine baktın rahatsız ediyor o zaman bakarım icabına. Tuzlu Kurabiye 🍪 : Koskoca Doğa abin var burada rahat ol sen. Siz : Kes lan abiymiş yesinler senin abiliğini. Siz : Kes lan abiymiş yesinler senin abiliğini. Tuzlu Kurabiye 🍪 : Attığın görüldüler bir ok misali kalbimi deldi geçti yeşim hanımefendi.✓✓ Telefonu kapatıp komodinin üzerine koydum. Üzerimi değiştirip su alıp geldikten sonra yatağa girip tekrardan telefonu elime aldım gerçekten asla usanmıyordu. +90 507 235 77 86 : Görüldü atmasaydın iyiydi be efulim. +90 507 235 77 86 : Kalbimi kırdın ama |
0% |