İyi okumalar.

"Bana boş boş oturup duvarı izlettiren herkese kırgınım."

-Oğuz Atay

&

II.Bölüm

𝄞Kalben - Çek

𝄞Kalben - Doya Doya

✮

Bay Yöresel'e cevap vermeden önce annemi aradım. Tam arama sonlanacağı sıra aramaya cevap verdi. "Efendim bebeğim."

"Neredesiniz ? Eve geldim de yoksunuz." Acaba gene ne yapıyorlardı? Annem gençliğini yaşayamamıştı, gezememişti hiç, arkadaşlarıyla buluşamamıştı, eğlenememişti, zamanla yalnız kalmıştı. Hep bunun yoksunluğunu çekmişti. Şimdi ise beni hiçe sayıp hayatını yaşıyordu. Ondan istediğim sürekli benimle ilgilenmesi değildi sadece anneliğini yapsa yeterdi.

"Çiçek teyzenin doğum günü bugün Halit amcanda ona doğum günü partisi hazırladı. Çiftlikteyiz, sana not bırakmıştım, mutfaktaydı, görmedin mi?"

Benim bugün aklım başımda mıydı sanki. Bay Yöresel aklımı çok karıştırmıştı, aslında onunla bir alakası yoktu ben belirsizliklerden nefret ederdim ve onun belirsizliği beni fazlasıyla meşgul ediyordu. "Hayır görmedim. Ne zaman gelirsiniz?"

"Yarın öğleden sonra geliriz bir tanem, bir sorun mu var? Sesin iyi gelmiyor, Yorulmuş gibisin yat dinlen biraz." Arkadan babamın sesi geldi, "Yeşim'le mi konuşuyorsun, güzel kızımla mı? bende konuşacağım." dedi. Bir arbede yaşandı, babam telefonu annemden almaya çalışıyordu galiba annemde eline vuruyordu, "Kendin de arayabilirsin, al ya," diyerek telefonu babama verdi. "Bebeğim, yemek yedin mi? Umarım yemişsindir."

Bazen saatlerce ağlamak istiyordum sadece ağlamak ya da kalbimi söküp atmak. Hiçbir şey hissetmek istiyordum. "Yememiş olabilirim," dedim. Artık yiyeceğimi de sanmıyordum.

"Babacım, hemen yemeğini yiyorsun ve bana resim atıyorsun. Tamam mı?" dedi otoriter bir sesle.

"Canım istemiyor ya kızlarla bir şeyler atıştırdık zaten."

"Babacım, sesin kötü geliyor, ne oldu, kötü bir şey olmadı değil mi, üzülmüş gibisin ne oldu? babacım anlat hadi bana." Bazen de saatlerce boşluğa bakmak istiyordum.

"Yoo bir şey olmadı. Yoruldum, hopladık zıpladık ya o yüzden."

Derin bir nefes alıp verdi "Peki o zaman. Tek başına yatmaya korkarsan gelebiliriz," dedi ve sesini alçaltarak konuşmasına devam etti, "Burada hep yaşlılar var kendimi yaşlı hissetmeye başladım."

Kendime engel olamadım, ağzımdan kahkahaya benzer bir nida döküldü. "Baba çok ayıp. Halit amca duymasın çok fena yapar seni bak."

"Asıl sana ayıp, sen babanın çok güçlü olduğunu bilmiyor musun? Küçükken hep 'baba ben çok yoruldum, sen çok güçlüsün hadi beni taşı' demeyi biliyordun. Hem ben döverim Halit'i, Halit kim be." diyerek takıldı bana. Keşke hep beni taşıdığı zamanda kalsaydım. Ben çok yoruldum baba, beni yine taşır mısın?

"Çok affedersiniz Araf Bey, affedin beni lütfen." diyerek bende ona takıldım.

"Bu kadar üzülmeyin bir akşamınızı bana ayırırsınız baba kız gecesi yaparız olur biter." O sırada Çiçek teyze annemlere seslendi.

"Ben sizi tutmayayım eğlenmeye devam edin."

"Yeşim, güzel kızım, seni çok seviyorum. Yanında olduğumu unutma sakın. İyi geceler," dedi ciddi bir ses tonuyla. "Seni seviyorum. İyi Geceler," diyerek telefonu kapattım.

'Seni seviyorum.' söylemesi kolay, hissetmesi zor, yapması zor, bulması da zor ama çok kısa ve ağızdan bir çırpıda çıkabiliyor. Sevmek için ne lazım? Ya da sevilmek için? Bu kadar zor mu gerçekten sevmek ya da sevilmek? Kimleri sevebiliriz? Neyi sevebiliriz? Daha birçok soru, bilinmezlik. Hayatımız bunları arayarak geçiyor. Sonunda ne oluyor? Mutlu olabiliyor muyuz? ya da Huzurlu? Şanslıysak tabii.

Arama kısmından çıkarak Bay Yöresel'e cevap yazdım.

+90 507 235 77 86 : Bir zorunluluğun yok yani.

↪ Siz : Dengesiz misin?

Siz : Hem 'bir zorunluluğun yok diyorsun' diyorsun, hem de 'engellersen başka numaradan yazarım' diyorsun.

Siz : Ne iş?

+90 507 235 77 86 : Bütün tuşlara aynı anda basıyorum.

Bütün tuşlara değil de damarıma basıyor gibiydi.

+90 507 235 77 86 : Çaresizlik işte ne yaparsın.

+90 507 235 77 86 : Öyle söylemeseydim engellerdin.

+90 507 235 77 86 : Biraz konuşalım en azından.

Siz : Bu işin altından umarım başka bir şey çıkmaz.

Siz : Elimden geleni ardıma koymam haberin olsun.

+90 507 235 77 86 : Sadece masum masum konuşalım, sohbet edelim, dertleşelim.

+90 507 235 77 86 : O kadar yani.

Siz : öyle olsun bakalım. Hiç inandırıcı gelmedi ama.

+90 507 235 77 86 : Valla.

+90 507 235 77 86 : Neyse konumuzdan sapmayalım.

+90 507 235 77 86 : Senin ile bir oyun oynayalım. Ben sana bir kaç tane ipucu vereyim kendim hakkında sende bana tarif ver. Ama ses kaydı olacak.

↪+90 507 235 77 86 : Var mısın?

Siz : Tamam.

Siz : Tanışıyor muyuz, yani normalde aynı ortama girdik mi?

Siz : Aynı okulda mıyız?

+90 507 235 77 86 : Sakin ol bir. Aynı anda üç soru cevaplıyorum.

+90 507 235 77 86 : Dört tane soru hakkın var.

+90 507 235 77 86 : Evet aynı okuldayız, yaşıtız da bu yüzden aynı ortamlara girdik.

+90 507 235 77 86 : Daha fazla detay veremem.

Siz : Peki. Ortak arkadaşımız falan var mı?

+90 507 235 77 86 : Bu da son soru.

+90 507 235 77 86 : Evet, var bir kaç tane.

+90 507 235 77 86 : Sıra sende.

Siz : İlla ses kaydımı olmak zorunda.

+90 507 235 77 86 : Öyle anlaştık. Oyun bozanlık yapma.

Siz : Bekle atıyorum.

+90 507 235 77 86 : Tamam güzelim 😘

Siz : Gevşeme.

+90 507 235 77 86 : Hadi ama bekliyorum.

Siz : ▶• ılıılıılıılıılıılı. 18.12

Siz : Yapamazsan şaşırma ustalık ister.

+90 507 235 77 86 : Kısa olmuş biraz, çok hızlı anlatmışsın.

+90 507 235 77 86 : Bir daha anlatır mısın?

Siz : Hayır.

Siz : Haydi bana müsaade sende yemeğini yap.

+90 507 235 77 86 : Bu arada sesin çok güzel. Keşke hep dinleyebilsem.

+90 507 235 77 86 : İyi geceler efulim. Rüyanda beni gör 😉

* '+90 507 235 77 86' olan numarayı 'Bay Yöresel' olarak kaydettiniz.*

Telefonumu kapattım ve aşağıya mutfağa indim. Buzdolabının üzerinde bir not vardı annemden.

"Biz babanla beraber Çiçek teyzenin doğum gününe çiftliğe gidiyoruz, dolapta yemek var. -Annen"

Buzdolabını açtığımda dolap her zamanki gibi çok doluydu evde olmamalarına rağmen neden bu kadar doluydu bilmiyorum. Rafta üst üste duran iki büyük saklama kabı dikkatimi çekti. Üzerinde bir not vardı.

'Eğer yemek yemeden uyursan kötü rüya canavarları seni yakalar ve kötü hem de çok kötü rüyalar gösterirler.'

- Hayatın boyunca Seveceğin adam. (Yerimi kimsenin anlamayacağını biliyorum.)

İlk kabın kapağını açtığımda ağzına kadar yaprak sarması ile dolu olduğunu gördüm. İkinci kabın üzerinde ise börülce vardı. İki yemeği de çok severdim. Kapakları kapatıp aldığım yere geri koydum. Dolabı kapatıp çekmecelere yöneldim, en alt çekmeceden Mandalina'nın suyunu değiştirmek için eşyalarını çıkardım ve tekrar odama gidip Çekmecemin üzerinden Mandalina'yı alıp mutfağa indim. Fanusu tezgaha koyduğumda telefonumun ekranı aydınlandı. Kızlarla olan gruptan birkaç tane mesaj vardı.

3 4 5 ÜÇGENİ ;

✨Dize✨ : Evlere vardınız mı?

Flower 🌺 : Ben vardım da Yeşim'i bilmem.

✨Dize✨ : Kesin eve gidip telefonunu bir yere attı.

✨Dize✨ : Telefonlarınızı neden sessizde kullanıyorsunuz hala anlamıyorum.

Flower 🌺 : Bizim, sizin gibi 7/24 mesaj beklediğimiz biri yok çünkü.

✨Dize✨ : Hiç alakası yok. O kadar da değil.

Flower 🌺 : Haklısın 7/23 haftada 7 saatin boş anca o zaman konuşuyoruz.

✨Dize✨ : Daha önemli bir konumuz var şu anda Laden.

✨Dize✨ : Yolda başına bir şey gelmemiştir dimi?

Flower 🌺 : Yok ya biz yoldayken anonim bir numaradan mesaj geldi onunla konuşuyordur.

✨Dize✨ : Anonim numaradan mı?

Flower 🌺 : Evet. Tarif istedi.

✨Dize✨ : Ne tarifi?

Flower 🌺 : Kebap.

✨Dize✨ : Üff Laden taksit taksit anlatmasana.

Flower 🌺 : Bende başka bir şey bilmiyorum ki.

✨Dize✨ : YEŞİMMMM

✨Dize✨ : YEŞO

✨Dize✨ : KIZ BAK BURAYA

✨Dize✨ : BAK BAK

✨Dize✨ : Beni bir gün öldüreceksin.

Flower 🌺 : Benim ne suçum var??

✨Dize✨ : Sus.

Flower 🌺 : Tamam ya sanki bir şey söyledim.

Bir sürü mesaj atmışlardı, Mısra ayrı Laden ayrı giydirmişlerdi, özelden.

Siz : Sabah bana kahvaltıya gelin ya evde tekim hem de olayları anlatırım. Doğa salağını da çağırayım.

✨Dize✨ : Ooo yeşim hanım gelebildiniz sonunda.

Siz : Tabi Timur'la buluşacaksan sen bilirsin.

✨Dize✨ : O da gelse.

Flower 🌺 : Sizin göbek bağınız birlikte mi kesildi.

Siz : Laden haklı. Neden sürekli yan yanasınız.

✨Dize✨ : Abartın abartın.

Siz : Timur gelmesin istemiyorum.

✨Dize✨ : Ne kötülüğünü gördünüz sevgilimin.

Flower 🌺 : Bir kötülüğünü görmedik ama alakasız bir grup oluyoruz herkes arkadaşlarıyla olmalı bence.

Siz : Bence de.

✨Dize✨ : Tamam ya getirmiyorum.

Siz : sana sevdiğin pankekten yaparım.

✨Dize✨ : Doğa neden geliyor onun ne işi var aramızda.

Flower 🌺 : Aramızda sırıtmıyor ve o da biz arkadaşımız.

siz : Çünkü ona da anlatım.

✨Dize✨ : Yani bir ben eksik kaldım anlatmasaydınız ya.

Siz : Aşkım ne alakası var mısra ya.

Flower 🌺 : Canım bak anlatıyoruz ya hem benimde tam haberim yok bazı şeylerden seninle beraber öğreneceğim.

✨Dize✨ : Pankek yapmasanız öldürürüm sizi.

Siz : Tamam.

Flower 🌺 : Tamam.

✨Dize✨ : İyi geceler.

Flower 🌺 : İyi geceler.

Siz : İyi geceler.

"Şimdi bütün ilgim sende Mandalinacığım," diyerek fanusun içinden bir miktar suyu farklı bir kaba aldım. Mandalina'yı ayırdığım suyun içine koydum. Fanusun içindeki dekoru ve taşları lavabonun içine koyarak önce fanusu temizledim sonra ise dekoru ve taşları temizledim. Her şeyi tekrar yerlerine yerleştirerek ayırdığım suyla beraber Mandalina'yı da fanusun içine koydum. "Şimdi yatma zamanı," diyerek fanusu aldım ve odama ilerledim.

Mandalina'yı yerine koydum ve yatağa girdim. Doğa ile olan sohbete girdim.

Siz : Yarın sabah bana kahvaltıya gelsene.

Tuzlu Kurabiye 🍪 : Ben sana küsüm.

Siz : Sen bilirsin kızlarda gelecekti bu anonim işini konuşacaktık. bir şeyide bilme, ne gereği var.

Tuzlu Kurabiye 🍪 : Ben senin en yakın arkadaşınım eksik kalamam.

Tuzlu Kurabiye 🍪 : Tabi ki geliyorum yarın.

Siz : Tamam o zaman yarın görüşürüz iyi geceler.

Tuzlu Kurabiye 🍪 : İyi geceler hayatımmmm.

Siz : Yat zıbar ya bir kere de cıvıma.

Tuzlu Kurabiye 🍪 : Kimse beni sevmiyor ya.

Tuzlu Kurabiye 🍪 : Ben ölünce anlarsın değerimi.

Siz : Doğa git yat gece gece beni sinirlendirme.

Tuzlu Kurabiye 🍪 : Seni seviyorum dedin diye yorumladım şahsen.

Tuzlu Kurabiye 🍪 : Hemen yatıyorum iyi gecelerrr. ✓✓

Düşüncesi Bile kaldıramadığım bir şeye nasıl yaşayabilirdim ki. Düşüncesi bile beni çok korkutuyordu. Ben hiç ölüme karşı bir sevdiğimi kaybetmemiştim. Etrafımda çok ölüm olmuştu kafamda çok insan öldürüp gömüştüm ama gerçekte sevdiğim birini hiç kaybetmemiştim çok zor olurdu benim için. En yakınımı bile kafamda öldüren biriydim ama toprağa vermek benim için çok zordu.

Bildirim ekranında Bay Yöresel'den gelen mesaj bildirimi geldi.

Bay Yöresel : Seni seviyorum, o yüzünden bu dengesizliğim.

Mesaj kısmına girip ismine bastım.

Bay Yöresel : 🛇 Bu mesaj silindi.

Eğer bir oyun oynuyorsa kendini bu role iyi hazırlamıştı.

✮

Okuduğunuz için teşekkürler 💙.

Bir çok şeyin ve kimselerin anısına...

-benocte