Yeni Üyelik
12.
Bölüm

BÖLÜM 12: Flört mü?

@nightdarkgirl34

"Acı, sevgiden beslenir."

~Anomim


*Diğer bölümde dediğim gibi çoğunlukla düz yazı olacak ama arada sırada belki texting gelir değil mi?

Hayat her zaman istediğimiz gibi gitmez. Bazen yere çakılıp kalırsın ya da bazen de yükseklere uçar,inmek istemezsin.

Ben küçücük bir çocukken ailemle sürekli piknik yapmayı,onlarla eğlenmeyi,vakit geçirmeyi seven biriydim.

Diğer çocuklar gibi şımarmaz,uslu bir çocuktum. Kim bilir o yaşta bir kız çocuğu için erken gelmiş bir farkındalık mı desem yoksa olgunluk mu bilemedim ama beni aileme karşı sorumlu hissettirdi.

Sanki onlarla vakit geçirir,şımarıklık yapmaz ve onları üzmezsem benimle hep kalacaklarını düşünürdüm.

Çocuk aklı işte,lakin istediğim gibi olmadı. Ne kadar uğraşsam da bir gün herkes gibi onlar da giderdi.

Ölümü onlarla tatmadım lakin bu kadar ölümü de ilk defa görürdüm.

Babaannem ölürken dahi gözyaşı dökmedim ama biliyordum onun artık olmayacağını. Belki içimi döksem, bağırır çağırsam rahatlardım.

Ama yapmadım,yapamadım.

Annem,babam ve abim...

Onlar belki ölmüş olabilir ama hâlâ kalbimde yaşıyordu. Unutmak istiyorum, düşünmeyi reddetmek ya da bilmiyorum onları hafızamdan silmek gibi.

Ellerim klavyede yeni kurban ararken ara sıra aklıma gelen aile özlemi geriye çekmeye çalışıyor,buna engel olmak için derin bir nefes alıp verdim.

Biliyorum,zordu ama yapardım. Bu zamana kadar nasıl geldiysem öyle devam edecekti.

Dudaklarım kıvrıldı,onu sıkıştırdım.

Bu köpek bana hakaret ediyordu ama panik haliyle ne diyeceğini bilmez hâlde saydırıyordu. Bu sadece beni güldürüyordu.

Küçük bir evde yaşıyordum,tek katlı, küçük bir oda ve hemen yanında bulunan mutfak ve tulavet.

Bu bana yetiyordu,ne fazla ne az. Zaten çevrem olarak sadece Hayalet lakabımla tanılıyordum.

Adama delilleri gönderirken yüzündeki ifadeyi merak etmiştim. Kesinlikle yüzü mosmor olmuştur,buna eminim.

Üniversiteyi bitirmiş yazılımcı okumuştum. Birçok iş teklifi aldım. Üstelik bunu ben başvurmadan aldım. Sanırım üniversitedeki hocalarım benim yerime başvurmuş olmalılar.
Ancak gitmek yerine kendi adaletimi sağlamak için sistamatik bir düzen yaratıp IP adresiyle beni bulmalarına engel olmuştum.

Bunun için uzman bir yazılımcıdan fazlası gerekirdi ki bu üst düzeydeki sistemlerden,daha keşfedilmemiş,pardon benim dışımda kimse keşfedilmemiş bir sistemdi.

Sistemi kuran da bendim.

-HYLT system-

Son kez tuşa bakarken arkama yaslandım ardından keyifle haberlere baktım. Polisler kısa süre içinde evde bir baskın yaparak adamı tutukladılar.

Bu da gitti sıra diğerine:)

Neden bilmiyorum ama adalet duygusu içimde kabarırken aslında hiç yorulmuyordum.

Tam başkası için araştırma yaparken yine o adamdan mesaj geldi. Nalet olsun!

0598****: Merhaba Hayal Hanım.

Göz devirdim.

Önce yazmak istemedim ardından tekrar mesaj geldi okumaya başladım.

0598****: Hey görmezden mi geldin sen,hem ayrıca bir sim karta ne kadar verdiğimi biliyor musun?

Dayanamayıp yazmaya başladım.

Hayalet: Abart,hem sen zengin değil misin? Ne bu ajitasyonlar,senin gibi adamlara yakışıyor mu?

0598****: Zenginim, araştırdığını biliyorum. Ajitasyon mu, hiç de bile! Benim gibi adamlar derken?

Hayalet: Biliyorum,senin nasıl bir adam olduğunu biliyorum.

0598****: Nasıl bir adamım ben?

Hayalet: Hırslı, inatçı ve kendini beğenmişin iti.

0598*****: Bak bu sondaki sıfat olmadı! Benimle düzgün konuş Hayal.

Hanım'lar bir kenara çekildi sanırım.

Hayalet: Konuşmazsam ne yaparsın,yoksa yine beni bulamadığın için kuduruyor musun köpek?

0598****: Seni var ya bulacağım ve bu dediklerin için o ağzından duyacağım özurler şimdiden beni keyiflendirdi.

Hayalet: Ağzımdan ancak ve ancak küfürler duyarsın canım.

0598****: Canım,bu bir mesaj mı?

Hayalet: He Umut Demirkan he. İşim gücüm yok seninle uğraşıyoruz. Ne boktan bir gün daha.

0598****: Haberlerde gördüm yine birini, adı Hüseyin Sakal. Onun hakkında ifşalar filan atmışsın. Aferin yine iş çıkarmışsın.

Tek kaşımı kaldırıp parmaklarımı klavyede dolaştırdım.

Hayalet: Senden aferin filan almak istemiyorum,ve seni ilgilendirmez. Bu seni ilgilendirmez.

Hayalet: Ve bu arada senin kim olduğunu biliyorum ama hakkında ne olduğunu ne yaptığını kısa sürede bulacağım.

0598****: Aynısı bende geçerli. Seni bulacağım Hayal ve o gün geldiğinde yüzümde bir gülümseme seni izleyeduracağım.

Hayalet: Niye sapık mısın?

0598****: Ne?

Hayalet: Niye beni izlerken gülümsüyor olacaksın? Bu sapıklık! Tabi sapık olmak gibi hayalin varsa bilemem.

0598****: Ne saçmalıyorsun? Senin yakalanmış olacak olan duyguna güleceğim. Sapık değilim ben! Ayrıca sapık gibi bir hayalim yok,senin gibi birini hayal etsem daha iyi.

Hayalet: Senin gibi derken?

0598****: Senin gibi gizemli, akıllı ve hadsiz bir kız...

Hayalet: Kes sesini beni rahat bırak en azından bir süre kadar.

0598****: Tabi nasıl istersen o zamana dek görüşmek üzere Hayal Hanım.

Yine Hanım, sokarım böyle Hanım'a. Tövbe tövbe.

Bu adam benden ne istiyor bilmiyorum ama onun için çalışmalar hız kesmeden devam edeceğim. Bakalım kim bu savaştan galibiyet alacaktı?

Merhaba arkadaşlar, evet çoğunlukla düz yazı ama Umut Demirkan ve Hayal arasındaki gerilim hat safhada.

Hadi bakalım diğer bölümlere geçelim!

Loading...
0%