Yeni Üyelik
38.
Bölüm

38. Bölüm 🧚🏻‍♀️

@nisaa_yazar_1

Hastaneye nasıl geldiğimi hatırlamıyorum bile. Tek düşündüğüm abim ve Ela ablaydı. Ameliyat kapısının önünde yere oturmuş haber bekliyordum. Sol tarafımda Cem vardı. Herkes berbat haldeydi. Bartu ve Batu sessizce karşımda oturmuşlardı.

 

Annem durumlarını öğrenmek için çabalıyordu. Babam da yanındaydı. Annemin ağlamaktan gözleri şişmişti. Ela ablanın anne ve babası da bir köşe de umutla bekliyordu. Özgür abim sinir krizi geçirince Barış abim bahçeye çıkardı. Akın abim ve yengem ise yanımızda bizim gibi haber bekliyordu.

 

Hepimiz bitik haldeydik. 1 saat oldu ama kimse bir şey demiyor. Abim ve Ela abla karakola giderken saldırıya uğramış. Ekipler gelene kadar ikiside vurulmuş. Abimin yarası daha ağırdı. Kalbine yakın bir yere kurşun girmiş. Ela abla ise karnından ve omzundan yaralanmış. Durumları ağırdı. Her şeye hazırlıklı olun denmişti ama ben hazır değilim. Ben abimi kaybetmek istemiyorum.

 

Sessizce ağlarken başımı Cem'in omzuna yasladım ve gözlerimi kapattım.

 

🧚🏻‍♀️

 

Doktor çıkınca hemen ayağa kalktım. Babam ve Tahsin amca direkt doktorun önüne geçtiler. "Ela Uçar'ın yakınları."

 

"Kızımın durumu nasıl doktor bey ?"

 

"Çok fazla kan kaybetmişti. Kan takviyesi yaptık. Neyseki kurşun hayati bir organa zarar vermemiş ama tedbir amaçlı 24 saat boyunca yoğun bakımda tutacağız. Geçmiş olsun." Rahat bir nefes vermiştik. Umarım abimin de durumu iyidir. Tahsin amca ve Dilek teyze birbirine sarılırken annemler boş sandalyeye oturdu. Aradan geçen 10 dakikanın ardından bir doktor daha çıktı."Oğlum nasıl ? Durumu nasıl doktor bey ?"Doktor yüzündeki maskeyi çıkarıp derin bir nefes aldı.

 

"Kurşun kalbe çok yakın. Biz elimizden geleni yaptık ama hayati tehlikesi devam ediyor. Bundan sonrası onun bünyesine bağlı. Geçmiş olsun."

 

"Hayır ya." Barış abim sinirle duvara yumruk attı. Yerimde sendeleyince Cem kolumdan tuttu. "Cem , abim iyi değil. Cem, abim ölebilir." Sayıklıyordum. Akın abim beni göğsüne çekip saçımı okşadı. "Sakin ol güzelim. Ömer çok güçlü bunu sende biliyorsun. O bizi bırakmaz." Batu'nun ve annemin ağlama sesi geliyordu. Konuşmuyordum. Tek yaptığım ağlamaktı.

 

Söz verdi. Beni bırakmayacağını söyledi. Abim sözünü tutar. Beni bırakmaz.

 

🧚🏻‍♀️

 

"Peri iç şunu." Cem'in uzattığı suyu aldım. Ela ablayı da abimi de yoğun bakım odasına almışlardı. Dilek teyze fenalaşınca serum takmışlardı. Tahsin amca onun yanındaydı. Annemin abimin yanına girmesine izin vermiyorlardı. Bu yüzden doktor ile konuşmaya gitmişti. Babam da tek bırakmamak için onunla gitti.

 

"Peri , Bartu, Batu, Cem hadi elinizi yüzünüzü yıkayın. Kendinize gelin. Ömer abim güçlüdür. Uyanacak." Başımı iki yana salladım. "Ben iyiyim. Gitmeyeceğim." camın önüne gelince abimi gördüm. Kötü görünüyordu. Teni soluklaşmıştı. Vücudunda kablolar vardı ve oksijen maskesi takıyordu.

 

Kalp atışlarını gösteren çizgi düz olunca gözlerim korkuyla açıldı.

 

"Abi...Abi bir şey oluyor!" Diğerleri camın önüne gelince abimler bizi çekmeye çalıştı. "Bakmayın. Peri , Bartu, Batu lütfen. Bakmayın." Doktor ve hemşireler koşarak içeri girmişti. "Abi bırak. Bir şey oluyor. Ömer abim ölüyor." Kolumu Barış abiden kurtarıp cama yaklaştım. Şok makinası ile hayata döndürmeye çalışıyorlardı.

 

"ABİ SÖZ VERDİN ! BIRAKMA ! LÜTFEN."

 

"Çocuklar?" Annemin sesini duyuyordum ama arkamı dönmedim. "Ö...Ömer." Babam annemi sakinleştirmeye çalışırken kalp atışları düzelmemişti. Doktor elindeki makineyi bırakınca cama vurdum. "BIRAKMA. DEVAM ET ! ABİM ÖLEMEZ!" Batu ve Bartu'nun bağırışlarını algılayamıyordum.

 

Örtüyü yüzüne örtünce çığlık attım.

 

Akın abim beni geriye çekmişti. O da ağlıyordu. "ÖRTME ! Abim nefes alamaz ki. Akın abi bir şey söyle. Örtmesin. Ölmedi ki . Söz verdi." Haykırışlarım tüm koridorda yankılanıyordu. "Oğlum." Annemin feryadı ile dayanamayıp yere çöktüm.

 

"Söz verdi . Abim verdiği sözleri tutar. Hep tuttu. Ölmedi ki. O benim kahramanımdı." Titriyordum. Etraftaki sesleri duymuyordum."Kahramanlar ölmez ki. Ölmedi abim. Ölemez." Gözlerim kararıyordu. Sesler iç içe girmişti.

 

"Peri uyan abiciğim."

 

"Peri !"

 

"Barış doktor çağır."

 

Yerimden sıçrayarak gözlerimi açtım. Etrafı bulanık görüyordum. Göğsüm hızla inip kalkarken derin nefesler almaya çalışıyordum. "Tamam sakin ol. Kâbus gördün." Akın abim beni göğsüne çekip sıkıca sarıldı.

 

Kâbus mu ?

 

"Ömer abim...O nerede ? " Korkuyla Cem'e döndüm.Odada ikisi tek vardı. "Yoğun bakımda. İkisi de hayati tehlikeyi atlattı. Tedbir amaçlı odaya aldılar. Doktor ameliyattan çıkıp her şeye hazırlıklı olun deyince fenalaşıp bayıldın. Yaklaşık 4 saattir serumlar ile seni uyutuyorlar. Çünkü uyandığında kriz geçirdin ve uykuda bile ağlıyordun. " Sesi yorgun çıkıyordu. Abim yaşıyor. Her şey kabusmuş.

 

"Annem zor da olsa Ömer'in ve Ela'nın yanına girdi. O da baktı. Durumları iyiye gidiyor. Çok fazla kan kaybettikleri için kan takviyesi yaptılar. Bartu ve Batu' da fenalaşınca Özgür bahçeye çakırdı. Şimdi ikisi de iyi." Akın abinin dedikleri ile ondan ayrıldım.

 

"Ben çok kötü kabus gördüm. Ömer abim ölüyordu. Abi çok gerçekti." Gözlerim dolunca abim alnımdan öptü. "Sakin ol güzelim. Sadee kötü bir kabus." Kapı açılınca içeriye Barış abim , yengem ve doktor girdi. "Küçük hanım uyanmış." Seruma bakıp bana döndü.

 

"Abinin anlattığına göre kabus görmüşsün. İyi misin?"

 

"Ömer abim ve Ela abla iyiyse iyiyim." diye mırıldandım. "İkiside çok güçlü. Tehlikeyi atlattılar. Uyanmasını bekliyoruz . " Rahat bir nefes aldım. Doktor odadan çıkınca yengem bana sarıldı. Sakinleşmiştim. Cem ile odada yalnız kalınca direkt bana sarıldı.

 

"Çok korktum. Abine ,Ela ablaya sana bir şey olacak diye çok korktum. 4 saat 10 saat gibi geçti. Uykudayken ağlamaların , titreyişin. Peri çok korktum." Cem'e sıkıca sarıldım. O saçımı okşarken ben gözlerimi kapattım. "Çok kötü bir kabustu. Çok gerçekçiydi. Korkuyorum. Abimi uzaktan da olsa görebilir miyim ?" Cem benden ayrılıp "Görebilirsin. Serumun bitti zaten. Gir koluma gidelim." dedi ve yataktan kalkmama yardım etti.

 

🧚🏻‍♀️

 

Camın önüne gelince gözlerim direkt kalp atışlarına gitti. Düz değildi. Abimin yüzüne bakınca gözlerim doldu. Uyan...lütfen uyan abim. "Peri ?" Özgür abimin sesi ile sağa döndüm. Yanıma gelince ona sarıldım. "Odaya geldim yoktun. İyi misin birtanem?"

 

"İyi gibiyim. Sen nasılsın? Bartu ve Batu nasıl?"

 

"İyiyiz. Onlar bahçede oturuyor. Cem seninde ailen geldi. Annemlerin yanında. Sende burada harap oldun . Her şey için teşekkürler." Cem gülümseyip "Bir şey yapmadım ki. Ömer abi ve Ela abla iyi olsun da. Gerisi önemli değil. Kalmayı isterdim ama annem." dedi. Ona sarılıp "Her şey için teşekkürler. Ben seni ararım." dedim. Öksürük sesi ile ayrılmak zorunda kaldık.

 

"Ortam uygun değil. Yoksa size bulaşırdım ergenler." Cem yanımızdan ayrılınca abime döndüm. "Bende bahçeye çıkayım. "

 

"Tamam. Ben buradayım zaten." Tamam dedikten sonra yanından ayrılıp bahçeye çıktım. Bartu ve Batu'yu görünce adımlarımı hızlandırıp yanlarına gittim. İkisinin ortasına oturunca bana sarıldılar. "Daha iyi misin ?"

 

"Sayılır. Siz nasılsınız?"

 

Batu derin bir nefes aldı. "Aynı. Uyanmasını beklemekten başka çaremiz yok ve bu benim canımı sıkıyor." "Bir şey olmaz değil mi ? Abimiz bizi bırakmaz." Bartu'nun sesi titremişti. "Bırakmaz. Abimiz bizi bırakmaz." dedim."Ela ablanın durumu iyiye gidiyor. İnşallah abim de iyi olacak." Gözlerimi kapattım. Birbirimize sarılı halde ne kadar durduk bilmiyorum. Annem ve babam yanımıza gelip zorla bir şeyler yedirmeye çalışmışlardı.

 

Onlar da berbat haldeydi ama bizim için güçlü duruyorlardı. Kaan aramıştı. Yanıma gelmek istemişti ama ben kabuk etmemiştim. Zaten herkes kötü haldeydi . O da gelip buralarda perişan olmasın. Abimin karakoldan arkadaşları ve amiri de gelmişti. Birkaç kişi burada kalmıştı. Sürekli durumları hakkında doktorun yanına gidiyorlardı ama doktorun tek dediği beklememiz lazım.

 

Amcamlar yanımıza gelmişti. Oğuz ve Şilan bizim yanımızda dururken amcam ve yengem yukarıya çıkmıştı. Saat 22.47 olunca bizde yukarıya çıktık. Babam amcamları eve göndermişti. Burada kalmanın bir anlamı yoktu. Abimler bizi eve götürmek isteyince reddetmiştik. Koridorda banklarda otururken uyuyakalmışız. Gözlerimi açtığımda saat 07.35'ti .

 

"Çok şükür Allah'ım. Uyandı. Çok şükür." Annemin sesi ile Bartu ve Batu' da uyanmıştı. Hemen ayağa kalktık ."Anne?" Özgür abim heyecanla "Uyandı . Abim uyandı. Ela' da bir saat önce uyanmıştı ve normal odaya aldılar. Abim de şimdi uyandı." dedi.Camın önüne koşup abime baktım. Yorgun gözlerle buraya bakıyordu. Ağlıyordum ama bu sefer mutluluktan.

 

Bizi bırakmamıştı.

 

Annem yanımızdan ayrılıp doktorun yanına gitti. "Bırakmadı. Uyandı." Bartu'nun fısıldaması ile ona baktım. Dolu gözlerle abime bakıyordu.

 

Sözünü tutu. Bırakmadı.

 

🧚🏻‍♀️

 

"Ela nasıl ?" Normal odaya almışlardı. Yarasından dolayı fazla yaklaşamıyorduk. Oysa sıkıca sarılmak istiyorum. "Çok şükür o da iyi oğlum. Onun yanına da uğradım. Uyuyordu. Ailesi ve Defne yanında." annem konuştu. Abim hepimize bakıp "Bu haliniz ne ? Benden kötü görünüyorsunuz. " dedi. Sesinde hüzün vardı. Gülüp "Gördüğünüz gibi ölmedim. Yaşıyorum." dedi. Canı yanmış olacak ki yüzünü buruşturdu.

 

"Dua et yaralısın. Dayağı yemiştin yoksa. Öldük lan. Ne kadar korktuk. Çocuklar perişan haldeydi. Kriz geçirdiler be !" Akın abinin sesi sinirliydi. Ömer abi üzgün gözlerle bize baktı. "Böyle olacağını bilmiyordum. Aniden saldırıya uğradık. Arabada ben ve Ela tektik. Yakınlarda neyseki ekip vardı."

 

Kâbus aklıma geldikçe elim titriyordu , nefesim kesiliyordu. "Biz şimdi çıkalım. Sonra geliriz. Dinlenmen lazım. " babamın söylemişti. Odadan çıkacakken abim beni , Bartu'yu ve Batu'yu durdurdu. Diğerleri çıkarken biz onun yanına geçtik. Gözlerim dolmuştu.

 

"Duydum ki siz bana sarılırsanız daha çabuk iyileşirmişim."

 

"Ama yaralısın." dedim kısık sesle.

 

"Evet...Canın yanar." Abim Batu'ya tebessümle baktı. "Doktor çok yaklaşmayın dedi." Bartu'ya kaşlarını çatıp "Siktir et. Siz sarılın yeter." dedi ve sağ kolumu açtı. Gözümden bir yaş düşünce silip abime sarıldım. Bartu ve Batu'da sarıldı. "Bizi bırakmadın." diye mırıldandım.

 

"Asla bırakmam. Siz benim yaşama sebebimsiniz. Uyurken rüya gördüm biliyor musunuz? Tuhaf ama çok gerçekçiydi." Saçımdan öptükten sonra Bartu ve Batu'yu öptü. "Ne gördün abi ?" Bartu sordu. Ondan ayrılınca gülümseyerek bana baktı.

 

"Sizi gördüm. Bana doğru koşuyordunuz. Kollarımı açmıştım. Gelip bana sarıldınız. Çok huzurlu bir andı. Sonra Ela'yı gördüm. Üstünde beyaz bir elbise vardı ve gülümseyerek bizim fotoğrafımızı çekti. " Yüzümde tebessüm oluştu. Abim de gülümsüyordu.

 

"Vay be ! Değişik. " Bartu'nun dediği ile abim kısıkça güldü. "Yorgun görünüyorsunuz. Eve gidip uyuyun. İyiyim zaten. Ela'yı da görebilsem daha iyi olacağım." "Bizi boş ver abi. Hem Ela abla da uyuyor. Bir ara uyandı. İlk seni sordu. İlacın etkisi ile yine uyudu. Biraz toparlan yanına gidersin zaten." dedim. "Tamam ama dinlenin lütfen ve sizi çok sevdiğimi unutmayın." Gülümsedik ve üçümüzün ağzından aynı kelimeler çıktı.

 

"Bizde seni seviyoruz abi."

 

Huh bitti

 

Nasıldı

 

İnşallah bana çok sövmediniz 👉🏻👈🏻

 

Ömer bir gitti bir geri geldi

 

Bu kurguyu en başından beri mutlu bitireceğimi söylemiştim. Finale sayılı bölüm kalmışken Ömer' i asla öldürmem ki

 

Beğendiniz mi ?

 

Diğer bölümde görüşmek üzere ♡♡♡♡

 

Loading...
0%