@nzlkrcn
|
Verdikleri serumdan kaynaklı uyumuşum sanırım. Gözlerimi araladığımda kalbimin üzerinde ki sızı hala devam ediyordu. Bakışlarımı odada gezdirdiğimde demet teyze ve derenin yaşlı gözlerini gördüm. Bişey olmuştu. Artık emindim. Yatakta doğrulmaya çalışırken. İkiside hızla yanıma gelmişti. "Ne oldu" dedim titreyen sesimle. "Uğur mu" diye sordum tekrar. Kalbimin bu sızısının başka anlamı olamazdı. "Nerde" Dedim bu defa kolumdaki damar yolunu sökmeye çalışırken. "Gitti mi biriniz cevap verin" Diye bağırırken demet teyze beni tutmaya deren albaya ulaşmaya çalışıyordu. Hızla kolumdaki damar yolunu söküp attım. Ayağa kalkmamla başımın dönmesi bir oldu. Bir kaç saniye kendimi toparlamaya çalışırken kapıdan albayım içeri girmişti. Hızla kolumdan tutup oturtmaya çalıştı. "Durumu nasıl" dediö. Bu defa ona. "Artık bişey söyleyin. Ne durumda" diye bağırınca en son Erdem aöca cevap verdi. "Ameliyatta yeni girdi sayılır. Durumunu bilmiyoruz" Dedi.
Bekleyiş devam ederken Neşe ve Sevinç teyze de gelmişti. İkisininde gözleri kıpkırmızı ve şişmişti ağlamaktan. "Oğlum nasıl" dedi annesi. "Abim iyi mi" diye atıldı neşe. Durumu kısaca onlara izah ettiğimizde onlarda bizimle bekleyişe katılmıştı. Geçen bir saatin sonunda doktor çıktı ameliyathaneden. Hepimiz başına toplanmıştık. **************** Hastanedeki bir oda onlar için ayrılmıştı. Uğurun kıyafetleri verilince annesi dayanamamış bayılmıştı. Şimdi o sedyede yatarken yonca poşetin içindekilere bakıyordu. İlk pantolonu çıktı poşetten. Heryer çamur olmuştu yer yer kan lekeleri vardı. Sonra ceketi çıkardı içinden. Asker üniforması olduğu için kesmemişlerdi. Her yeri kanla kaplıydı. Sevdiği adamın kanı vardı heryerinde. Sımsıkı kapattı gözlerini ağlamayacaktı. Ceketi sardı bedenine sıkıca sanki Uğur'a sarılırmış gibi. Öylece ceketi sararken eline gelen bir sertlikle ceketi koynundan çekip ellerinin arasına aldı. Elleriyle yokladı evet iç cebinde bişey vardı.
Elini cebine atıp içindekini çıkardı. Gördüğü şeyle gözleri şaşkınlıkla açıldı. Kırmızı kadife bir kutu vardı titreyen ellerinin arasında. Zorla açtı kututu. İçinde çok zarif tek taş yüzük vardı. İşte ozaman tutamadı gözündeki yaşı. O tek damla yaş tektaşın üstüne düştü. Anında sildi gözünü hızla kutuyu geri cebine koydu. Diğer eşyaları katlayarak poşete geri koydu. Kimseye hiç bişey söylemedi. Sessizce çıktı odadan. Yavaşça Onur'un yanına yaklaştı.
Herkes getirdiği şeyleri yemiş bekleyiş içindeydi. Sanki nöbettelermiş gibi sırayla koltuk üstünde uyukluyorlardı. 12 saat dolduğunda doktor sevinçli haberi vermişti. Durumu iyiye gidiyordu. Sevinç teyze girdi oğlunun yanına ilk. Uzun uzun sevdi oğlunun saçlarını. Süresi dolunca dışarı çıktı. Şimdi 24 saatin dolması bekleniyordu.
Herkes sırayla uyumaya çalışırken tek uyumayan yoncaydı. Sen son sevinç teyzenin ısrarı ile oda geçmeden koridorda. Başını onun omuzuna yaslayıp uyuyakalmıştı. Kaç saat uyuduğu bilinmez ama bianda irkilerek gözlerini açtı. Kalbi deli gibi çarpıyordu. Sanki içeriden göğsünü delip çıkacakmış gibiydi. Yoğun bakımın kapısından hızla doktor ve hemşireler içeri girdi.
Hepsi kapıda bekliyordu. Ne olmuştu neden birden içeri dalmışlardı. Sevinç teyze ağlayarak dua ediyordu. Tim heps birbirine sarılmış korkak gözlerle kapıya bakıyordu. Neşe annesine sarılmış ağlıyordu. Yonca ise elini kalbinin üstüne koymuş camdan içeriyi görmeyi bekliyordu. Bi anda kalbindeki sızı geçti. Sanki sihirli değnek değmiş gibiydi. Saatlerdir ağrıyan kalbi bi anda geçti. Dudaklarında bir gülümseme peydah oldu. "O iyi" dedi diğerlerine bakarken. Ordakiler öylece yoncaya bakarken kapılar açıldı...
İçeriden doktor ve hemşireler çıktı. Tüm kalabalık doktorun başına toplanmıştı. "Geçmiş olsun" Dedi doktor gülümseyerek. "Güçlü adammış. Biz 24 saati bekleyip uyandıracaktık ama onca ilaca rağmen kendi başına uyanmaya başladı" Dedi. Sevinç hanım "çok şükür allahım" diyerek neşeye sarıldı. Tim gürültülü bi şekilde birbirlerine sarılıyordu. Tabi onların ki sarılmak mı güreşmek mi belli olmasa da. Yonca elleri kalbinde binlerce şükür etti Rabbine. "Yonca hanım burda mı" Diye sevinçlerini böldü doktor. Bir adım öne çıkarak kendini belli etti yonca. "Daha gözünü açmadan adınızı sayıkladı" Dedi doktor. "Son kontroller yapılsın hemşire hanımlar sizi hazırlasın Hastamızı görebilirsiniz" Diyerek ordan ayrıldı.
Yonca özel kıyafetleri giyerek içeri girdi. Küçük adımlarla sevdiği adamın yanına geldi. Yavaşça eline dokunmasıyla uğur gözlerini araladı. "Doktor hanım" diye mırıldandı. Yonca yüzünde maskeden görünmese de büyük bir gülümseme bahşetti karşısındaki adama. "Yüzbaşımm" dedi aynı onun gibi. Uğur eline dokunan eli avcunun arasına aldı. "çok özledim"dedi sesini zorla çıkararak. " Zorlama kendini"dedi yonca elini okşarken "bende seni çok özledim. Bi an önce toparlan yüzbaşı. Bizi bu kadar korkutmanın cezasını çekeceksin daha"diyince yüzünde yamuk bir gülümseme oldu Uğurun. " Başımla beraber"diye cevap verdi. "Maskeni indirsene yüzünü göreyim" dedi. Yonca hızla başını salladı. "Enfeksiyon riskini alamam. Olmaz" Desede uğur dinlemeden elini zorla maskesine atıp aşağı indirdi. Yavaşça yanağını okşadı. "Bak şimdi çok daha iyiyim"dedi. Sonra bi an bişey aklına gelmiş gibi oldu.
HELLO CANLAAAR. ÇOK BEKLETTİM DEĞİL Mİ. İNANIN OĞLUŞA ÖDEV YAPTIRMAKTAN BURAYA FIRSAT KALMIYOR. NEYSE NASILDI BÖLÜM. YOKSA TEKLİF Mİ GELİYOR. UĞUR HEPİMİZİ KORKUTTU GALİBA. BEN OLSAM YONCA GİBİ DİMDİK KALAMAZDIM SANIRIM. UĞURUN KENDİNİ YAVUZ İÇİN SİPER ETMESİ PEKİ. YORUM ATMAYI VE OY VERMEYİ UNUTMAYIN OLUR MU. SİZLERİ SEVİYORUM ❤💕😍🥰😘
|
0% |