@ozgefanfic
|
Melekler ve şeytanlar...İkisini de aynı tanrılar yaratmasına rağmen birbirlerinden ölümüne nefret ederler.Halbuki kardeş olmaları beklenir ama yüzyıllardır değişmez tek kural birbirlerini öldürmektir.Melekler iyi şeytanlar kötüdür her zaman.İnsanlar başlarına kötü bir şey geldiğinde kesin şeytanın işi derler ama her iblis kötü müdür? Tıpkı insanlar gibi iyisi de kötüsü de yok mudur onların.
İzzy'nin kafasına bir kağıt daha çarptı."Jace kes şunu! Odaklanamıyorum" dedi."Hadi ama İzzy çalışsan da anlamıycaksın bırak şunları.Canım çok sıkıldı dışarı çıkalım" dedi Jace bir kağıt topu daha atarak.Alec esneyerek " Bunları bitirmeden şurdan şuraya gitmem.Keşke sen de biraz yardımcı olsan Jace bu iblis tarihi çok karışık" dedi.Izzy sayfaları karıştırırken bir anda bağırdı " Buldum! Sonunda kraliyet ailesinin hakkında bilgi buldum." Jace ve Alec hemen toparlanıp kitabın başına üşüştüler."İblislerin kraliçesi ana kraliçe Lilith...Tüm iblisler ondan doğma.Bir sürü çocuğu var.Sanırım sadece asil iblisler onun soyundan değil" dedi Jace kitabı okuyarak."Prens Azazel.Kurnaz, zeki ve yakışıklı" dedi İzzy gülerek.Jace ve Alec ona sinirli bir şekilde bakınca sustu.Alec devam etti " Prens Asmedious.Yıllardır taht savaşı veriyor.Magnus bu senin babandı değil mi?" dedi.Magnus gözlerini açtı "Evet hiçbir zaman baba olmayan babam" dedi içini çekerek."Bir dakika Magnus neden bir kız kardeşin olduğundan bahsetmedin hiç? " dedi Alec şaşırarak."Benim kardeşim yok ki Alec.Olsa bilirdim herhalde değil mi?" dedi Magnus."Veliaht prenses Victoria.Lilith ve Asmedious'un kızı.Kardeşi Jonathan Morgenstern.Clary bu da sanırım senin kardeşin.Ben bu kızı hatırlıyorum.Küçükken derslerde bahsederlerdi.Lilith'in insan formunda bir kızı doğdu ve eğer yok edilmezse tüm dünyanın sonunu getirecek güçte olacaktı demişti öğretmenimiz.Sanırım bizimle aynı dönem doğdu cehennemden hiç çıkmadığı için de pek bir bilgi yok elimizde" dedi Alec.Maryse bir anda odaya girdi." Neden oyalanıyosunuz burda.Meclis size görev verdi.Ölüm kupası Valentine'nın elinde.İblislere hükmedip şehri birbirine katmış birçok alt dünyalıyı öldürmüş.Çabuk hazırlanın ve yola çıkın" demesinin ardından hepsi yerlerinden fırladı
*** " Burası gezmek için çok da iyi bir yer değil sanki ne dersin? " dedi Azazel.Simsiyah saçlarıyla,mavi gözleriyle mükemmeldi.Azazel çocukluğundan beri ona aşıktı ama Victoria ona hiç o gözle bakmamıştı."Cehennemdeki her yeri ezberledim artık.Canım çok sıkılıyor." Azazel sarılarak "O zaman seni çok güzel bir yere götüreceğim bugün.Hadi gel" diyerek bir portal açtı ve Victoria'yı içine çekti."İnanamıyorum burası dünya mı gerçekten.Azazel sen mükemmelsin." dedi bir o yana bir bu yana koşarken."Enerjini çok harcama ihtiyacın olacak" diyerek ilerledi.Caddede ilerlerken önlerinde bir grup melek gördüler. Azazel hemen saldırmaya hazırlandı."Bekle.Baksana biriyle savaşıyorlar bizden haberleri bile yok.Yaklaşalım hadi" diyerek Azazel'ı durdurdu.Valentine elinde ölüm kupasını tutarak iblislere saldırma emri veriyordu.İblisler melekleri parçalamak için can atıyorlarsdı."Çocuklar yeter bu kadar! " diye bağırdı Azazel.İblisler bir anda kupanın etkisinden çıkıp prense döndü.Valentine prensin hükmünü azaltmak için " Size emrediyorum kupa ben de öldürün şunları" diye bağırdı.Ama içten içe korkuyordu.Melekleri öldürebilirdi ama Azazel'ı öldüremezdi.Victoria "İblisler, kardeşlerim.Hemen kesin şu gürültüyü" diyerek Azazel'ın arkasından çıktı.İblisler teker teker diz çöktü kraliçelerinin önünde. "Benim kupaya ihtiyacım yok Valentine.Onlar bana ait.Emrime uymak zorundalar tıpkı sen gibi" dedi Victoria.Valentine kanatlarını açıp uçtu.Bir prensesle savaşmayı göze alamazdı."Teşekkür ederiz prenses.Sanırım dünyada ilk kez bir şeytan meleklere yardım etti" dedi İzzy gülümseyerek.Victoria küstahça "Merak etme tatlım ilk ve sondu" dedi. "Teşekkür falan etmeyiz.Gördüğüm üzere hak etmiyosunuz.Biz hallediyorduk zaten.Ne diye gelip karışıyosun ki ne haddine senin! " dedi Jace sinirle.Victoria kahkaha atarak " Ben kim miyim? Bu ne cüret asıl sen kimsin.Melek kanına sahip bir ucubeden başka nesin sen söyle bakalım.Git ve meclisin köpeği olmaya devam et" dedi.Azazel elini tutarak " Gel gidelim bunlarla uğraşmak için zamanımız yok" dedi."Şimdi zamanım yok ama emin ol seni geberticem sarışın.Benimle düzgün konuşmayı öğreticem sana" dedi saçlarını savurarak.Jace'in hoşuna gitmişti.Uzun bir süre arkasından baktı.Alec bakışlarını fark etmişti.Kızı beğenmişti.
*** Müzik dışardan bile duyuluyordu.Tüm alt dünyalılar burdaydı sanki.Kurtlar,vampirler,büyücüler,seelieler... Hepsi ellerinde birer kadeh içkiyle dans ediyorlardı.İzzy Raphael ile dans ederken Alec onlara dik dik bakıyordu.Kız kardeşinin onunla takılmasından hiç hoşlanmıyordu.Magnus bir tahtta oturuyor ve dans edenleri izliyordu.Victoria'yı düşünüyordu.Doğru olabilir miydi? Asmedious bunca zamandır bu yüzden mi onun peşine düşmemişti? Zaten bir varisi vardı Magnus'a ihtiyacı yoktu.Hem de asil iblis kanına sahip bir varisti.Magnus ve Jonathan gibi melez değildi.Gözleri kapıya takıldı.Azazel'ı gördü.Keskin bakışlarıyla etrafa baktı.Sanırım Azazel iblisler arasında en özgüvenli ve kibirli olanıydı.Gücünün ve cazibesinin farkındaydı.Arkasından o aşağılayıcı bakışıyla Victoria girdi içeri.Dünyaya geldiği zaman böyle yerlere gitmezdi.O yüzden etrafı merakla izledi.Birden tanıdık biri gözüne çarptı.Raphael.Biricik ve tek arkadaşı.İblisler vampirleri hiç sevmezler ama o ona hayrandı.Kardeşi Rosa ile eskiden ayrılmazlardı.Tabi Rosa insan olduğu için şuan yaşlanmıştı.Victoria koşup sarıldı.İzzy bozulmuştu.Bu yakınlıktan hoşlanmadı. "Bir daha hiç gelmeyeceksin sandım" dedi Raphael saçlarını düzelterek. " Sence seni bırakır mıyım? Senden başka kimim var benim" dedi gülerek.Raphael İzzy'nin elini tutarak " Affedersiniz,sizi tanıştırmadım.İsabella benim sevgilim.Uzun zamandır beraberiz.İzzy bu da Victoria.Adını duymuşsundur cehennemin veliahtı.Yakında kraliçe olacak" dedi.Victoria sevecen bir tavırla gülümsedi.Gözü tahtta oturan Magnus'a takıldı.Partiyi o düzenlemişti.Herkes tarafından sevilen bir büyücüydü.Ama sevilmenin yanı sıra ona saygı da duyuyorlardı.Hepsi alt dünyalıyken onu neden üstün tuttuklarını merak etti.Bara doğru ilerledi.Tek dans etmeyen insan oydu sanki.Jace'i gördü.İki kızla beraber dans ediyordu.Kızlarla olan samimiyetine sinirlenmişti.Sonra kafasını toparlayıp barmene döndü. " Bu Magnus Bane kim oluyor tam olarak.Basit bir büyücü nasıl bu kadar ilgi görüyor" dedi.Barmen kadehi önüne koyarak " Basit bir büyücü değil de ondan.Cehennemde doğup büyümeyen tek iblis o.Prens Asmedious'un oğlu.Annesi büyücüymüş onu doğururken ölmüş bu yüzden melez iblis olmuş" dedi barmen.Victoria beyninden vurulmuşa döndü.Babası ve annesinin arasında bir aşk olmadığını biliyordu ama ona nasıl ihanet edebilmişti.Jonathan'dan başka bir kardeşi daha vardı ve bundan haberi yoktu.Asmedious ona söylemediği için çıldırmıştı.Magnus'un oturduğu yere doğru gitti. " Surat ifadene bakacak olursak kardeş olduğumuzu öğrenmişsin.Sen başlamadan söyleyim.Ben de bilmiyordum.Babamı en son çocukken gördüm.Seninle ilgilenmekten bana vakti yoktu demek ki" dedi Magnus. " İlgi mi? Hangi ilgiden bahsediyorsun.Sen Asmedious'un bana mükemmel bir babalık yaptığını mı sanıyosun? Onun bu hayatta önemsediği tek şey taht.Yıllardır annemle bunun savaşını verdi.Hep kral olmak istedi.Baktı ki olamıyor soy benden ilerlesin dedi.Doğduğum günden beri beni taht için yetiştirdi.Zaten bir gün o tahta çıkacaktım ama o riske atmak istemedi.Hem Azazel'ı hem Jonathan'ı öldürmeye çalıştı.Seni bilmem ama ben o kadar şeye rağmen onu seviyorum.Evet iyi bir baba değildi ama beni seviyordu.Hala da seviyor.Sadece ben onun hiçbir zaman önceliği olmayacağım." Magnus üzülmüştü.En azından onun yanında olmuştu. " Beni o kadar sevmemiş ki kimseye söylememiş bile.Lilith'e söylememesini anlıyorum ama en azından sana söyleyebilirdi.Yasak aşkın meyvesi olarak beni bir günah görüp saklamış.Sayende ondan daha çok nefret ediyorum." dedi son kadehini de içerek.Jace konuşmalarını merak ederek yanlarına geldi. " Beni tehtit etmen yetmedi galiba sıra Magnus'a mı geldi" dedi Jace Victoria'nın üzerine yürüyerek.Saçları önüne düşmüş yeşil gözleri parlıyordu.Normalde Victoria bu davranışa karşı onun tüm kemiklerini kırardı ama Jace'in kokusu onu sarhoş etmişti.Gözlerinden başka bir şeye odaklanamıyordu.Victoria da aynı şekilde ona yaklaştı.Jace geri adım atmadı.Sanki uzak durmak istemiyordu.Dudakları birbirlerine o kadar yakındı ki Magnus bir an öpüşeceklerini düşündü. " Noldu sarışın dans ettiğin orospulardan sıkıldın mı? Ya da sana mı yüz vermediler? Şansını bende denemeye mı geldin? Üzgünüm ama senin sürtüklerinden biri olmaktansa ölürüm daha iyi" diyerek arkasını döndü.Jace kızın büyüsünden çıktı ama kokusu hala gitmiyordu burnundan. " Yarın taç giyme törenim var.Annem çok yaşlandı gücü azaldı. Tahtı bana devredecek kraliçe olacağım.Sen de kraliyet soyundan geldiğine göre orda olman gerekir.Babanla da yüzleşmek için şansın olur.Eğer gelırsen sana yardım ederim.Sarayın en üst katına çık.Koridorun sonundaki oda benim odam.Oraya gel." diyerek Azazel'ın yanına yürüdü.Azazel Victoria'yı belinden kavrayarak dışarı çıkarttı.Jace'in bakışları onlara kitlenmişken Alec'in dokunuşuyla irkildi. " Kızı bu kadar kıskanma Jace.Yoksa sadece ben değil tüm dünya anlayacak ona aşık olduğunu" dedi.Jace suç işlemiş gibi hemen savunmaya geçti " Ne aşk mı daha neler Alec.Benim o manyakla ne işim olur."
|
0% |