Yeni Üyelik
11.
Bölüm

11-Aşk Şarabı🍷

@poncikss1234

Not; Bu bölümde yarı texting vardır.

Not; Ananimden yazılmamıştır. İkisi de birbrilerinde kayıtlıdır.

Evin dağılmasıyla birlikte iznimin son saatlerinde temizlik yapmaya karar vermiştim. Yağmur'un işi sebebiyle evden ayrılması beni üzse de onun da yapabileceği bir şeyi yoktu. Salondan başlayıp kendi odama kadar dip köşe temizliğimi yapmış, üstüne de duş alarak yorgunluk kahvemi içmiştim. Tek kaldığım bu vakitlerde aklımı kucalayan meseleler vardı. Elimdeki telefonu çevire çevire yorulmuş, masaya bırakmıştım. Mahir'in kız arkadaşının olduğunu öğrendiğimden beri resmen hayata küsmüş gibi davranıyordum. Sindirmek ile sindirememek arasında gidip geliyor, onun karşısına geçip nasıl açılacağımı düşünüyordum. Bütün hayal ettiğim ne varsa bir anda suya düşmüştü. Açılma konusundan dolayı bütün ihtimalleri düşünmek istiyordum.

Markette gördüğüm kız, kız kardeşiydi desem Mahir'in kız kardeşi yoktu. Kuzenlerinden birisiydi desem ailecek görüşmüyorlardı. Yıllar önce her iki taraf bir konu yüzünden birbirine girmiş, o gün bugündür görüşmüyorlardı. Cevher teyzenin ilik kanseri teşhisinde bile arayıp sormamışlardı. Ben de bu duruma üzülüp Yağmur ile birlikte hastaneye gidip tahlil vermiş, iliğimin uyumlu olduğunu Mahir'e anonimden söylemiştim. Mahir ve Cevher teyze asla kabul etmemiş, ameliyat günümde iptal olmuştu. Ameliyet günümün iptalinden bir hafta sonra hastaneden haber gelmiş, Cevher teyze ilik ameliyatı olmuştu. Hastaneden çıktıktan sonra bile kimse onu ziyarete gelmemişti. Bundan dolayı bu fikri de kendi kendime elemiştim. Tek seçenek kalıyordu o da gerçekten gördüğüm kız sevgilisiydi.

Kapının çalmasıyla birlikte ister istemez kaşlarımı çatmış, bir- iki saniye ayakta beklemiştim. Tekrar tıklatıldığında, kapıyı açtım. Annem ve babam bana güler yüzlerle sarılmış, içeriye geçmişlerdi. Cevher teyzeyi ziyaret için gelmiş, beni de aradan çıkartmışlardı.

-Hoş geldiniz. Keşke haber verseydiniz de yemek yapardım.

"Sağ ol kızım, biz yemek yedik. Ani bir kararla geldik. fazla kalmayacağız zaten. İzinlerimizden dolayı bugüne kısmet oldu. Senin için sorun değil, değil mi?" diyen babama bakıp gülümsedim.

-Hayır baba tabiki de sorun değil. Kaç günlüğüne geldiniz?

"Vallahi kızım yarın gece çıkmamız gerekiyor. o yüzden şimdi biz yatalım yarın sen işten geldikten sonra da Cevher teyzene uğrar, bir geçmiş olsun deriz. Daha sonra da yolcu yolunda gerek." anladığımı belirterek ayağa kalktım ve onlara Yağmur'un genelde kullandığı odayı hazırlayıp iyi geceler diledikten sonra ben de kendi odama geçmiştim. Annemlerle yapacağımız ziyarette Cevher teyzenin konuşmalarını merak ediyordum. Acaba gittiğimizde Mahir orada olacak mıydı?

Sabah uyanacağım saatten daha erken bir saatte uyanıp kahvaltıyı hazırladım ve çantamı alarak evden çıktım. Kafeye gitmeden önce yürüyüş yapmak bana iyi geliyor, üstümdeki kötü enerjiyi atmamı sağlıyordu. Yarım saat kala telefonuma mesaj geldiğinde, Mahir'in adı yanıp sönmeye başlamıştı.

WhatsaApp'a girip mesajını okumaya başladım.

Mahir; "Günaydın Mahize, nasılsın? Bugün iznin bitiyor diye biliyorum. Kafeye geleceksen eğer beraber gidelim. Hem konuşmuş oluruz. Ne dersin?"

Mahize; Günaydın. İyiyim diyelim iyi olsun öyle değil mi? Evet bugün iznim bitiyor ve kafeye geleceğim. Ben erken evden çıktım, annem ile babam geldi, onlar uyanmadan kahvaltıyı hazırlayıp sahilde yürüyüş yapmak istedim. Maalesef bugün birlikte gidemeyiz. Bir dahaki sefere...

Mahir Görüldü.

Mahir Yazıyor...

Mahir; Tamam o zaman akşam bize geleceksiniz diye tahmin ediyorum. O zaman görüşürüz.

Yazdığı mesajı birkaç kere okumuştum. Nereden biliyordu benim geleceğimi? Belki de sadece annemgil giderdi.

Mahize; Benim geleceğimi nereden biliyosun? Akşam için bir planım var ve ona hazırlanmam gerekiyor. Hem zaten ben Cevher teyzeyi görmüştüm. Benden selam söylersin olur biter.

Mahir; "Kusura bakma. Unutmuşum yaşananları. Sen de haklısın. Ben de olsam gelmem."

Yazdığı mesaj ister istemez oraya gitmemi zorlaştırıyordu. Cevher teyzenin beni kötü bir konuma düşürmesi yüzünden onlara gitmek istemiyordum. Mahir de bunu anlamayacak kadar saf değildi.

Mahize; Bakarım, belki de planım iptal olur, uğrarım beş dakikalığına. Yaşananları ben de unuttum merak etme. Onu bir daha yaşamamak dileğiyle diyorum ve kafenin önünde seni bekliyorum. Beraber gelemedik ama beraber içeriye geçeriz. Ne dersin?

Mahir yazıyor...

Mahir çevrimiçi...

Mahir çevrimdışı...

"Günaydın." kelimesini duyduğumda, heyecanlanmaya başlamıştım. Bu heyecanımı yenmek için ona soğuk davranmam gerekiyordu. Ona da aynı şekilde cevap verdikten sonra beraber kafeye geçip Selma ablaya, Cemre'ye selam verdik. Cemre, eskisinden daha iyi gözüktüğünden dolayı sevinmiş, ara ara dinlenmesini rica etmiştim. O da bunu uygulayacağını belirterek hepimizi masaya oturtmuştu. Tepsiye yerleştirdiği bardakları masaya koyup kendisi de yanıma oturdu.

Eğlenceli geçen sohbetin ardından Cemre ile birlikte masaların düzenine bakmış, eksik olanları kontrol ederek Selma ablaya iletmiştik. Bugün içimden geçen ses bugün fazla dolu olmayacağını söylese de hiç belli olmazdı. Umarım bugün de kazasız belasız atlatırdım. Birkaç masanın aynı anda gelmesiyle işimiz yoğunlaşsa da üç kişi olduğumuzdan işleri kendi aramızda bölüşmüştük. Genelde mutfakta kalmayı tercih ettiğimden dolayı daha fazla yoruluyor, eksik çıkarma olayı daha fazla oluyordu. İçerisi yavaş yavaş boşalmaya başladığını Cemre gelip haber verdiğinde, hem şaşırmış hem de sevinmiştim. Normalde asla boş geçen bir gün olmuyordu.

Akşama yaklaştığımızda da kalabalık çökmüştü. Herkes masalarla ilgilenirken ben de bundan istinadeyle annemi arayıp durumu bildirdim ve beni beklememeleri gerektiğini söyledim. Gittikçe kalabalıklaşan masalarla ilgilenirken birkaç erkek topluluğunun oturup beni seyrettiklerini gördüm. Masalarına baktığımda, sipariş vermediklerini düşündüm ve onların yanına giderek yapay bir tebessüm ile konuşmaya başladım.

-Hoş geldiniz efendim, sipariş vermiş miydiniz?

"Ever siparişi verdik de sen de numaranı ver. İkisini birden halletmiş olalım, ne diyorsun?"

Niyetlerinin sipariş olmadığını anladığımda, yapay tebessümümü devam ettirip hiçbir şey demedim. Mahir'in elinde tepsiyle bu masaya doğru gelmesiyle masadan biraz uzaklaşıp Mahir'i izlemeye başladım. İşini ciddiyetle yapan birisiydi. Gerektiği yerde insanlarla muhatap olur, tebessüm ederdi.

Sol tarafta oturan sarışın uzun boylu olan çocuk Mahir'in kulağına bir şeyler söylerken, Mahir'in yüz ifadesi değişmeye başlamıştı. Benim olduğum tarafa bakıp göz göze geldiğimizde, göz işaretiyle mutfağı göstermişti. Önemli olmasaydı asla mesai saatinde mutfağa gelmezdi. Çocuklar benden bahsetmiş olacak ki o da bu konuyu benimle konuşacaktı. Ne diyeceğini merakla bekliyordum. Mahir'in gelmesi üzerine birkaç dakikalık da olsa sandalyeye oturmuş, ayağımı masanın demirine kadar uzatmıştım.

-Bu kadar önemli ne oldu? Betin benzin atmış. Eğer bir şey olduysa sen çık, biz Cemre ile hallederiz.

Masaya ellerinden destek alıp yüzüme doğru eğildiğinde, istemsizce gözlerimi açmıştım.

"Müşterilere ne zamandır numara veriyoruz Mahize hanım? Söyleyin de biz de ona göre davranalım."

-Ne numarasından bahsediyorsun? Ben kimseye numara falan vermedim. Ne saçmalıyorsun sen?

"Oradaki sarışın öyle demiyor ama. Hatta iş bitimi de mahalledeki parka gidecekmişsiniz. bize gelmemek için yaptığın plan bu muydu yoksa Mahize hanım?"

-Dediklerimi anlamıyorsun herhalde? Sana tane tane anlatacağım. Birincisi onu tanımıyorum ve numaramı da vermedim. İkincisi de o park nereden çıktı onu da bilmiyorum. Üçüncüsü istesen de size gelemem annemgil zaten Cevher teyzenin yanındalar. Bilmem anlatabildim mi? Hem sana ne oluyor, ne bu tavırlar? Numaramı vermiş olsaydım da sen karışamazdın ki. Benim kararım değil mi sonuçta?

Mahir masadan ellerini çekip gözlerini birkaç saniye kapattı ve dilini dudaklarında gezdirerek sinirlerini kontrol etmeye çalıştı. Anlamıyordum, bunda sinirlenecek ne vardı? Kız arkadışına da aynı tepkileri verdiğinde, nasıl bir tepki alıyordu da bana bu kadar sinirlenmişti.

Selma ablanın içeriye gelmesiyle ben de ayağa kalkarak önlüğümü düzelttim. "Ne işiniz var sizin burada? Cemre tek başına bütün masalara bakıyor. Hadi Mahize sen de şu masa on ikiye bak da yolla gitsinler. Gözüm onları hiç tutmadı." dediğinde, masa on ikinin erkek grubu olduğunu anladım. Mahir de anlamış olacak ki " Selma abla, Mahize'nin karnı ağrıyormuş da ben masa on ikiye gidip bakarım. Hem Mahize'nin annesigil burada, bugün erken çıksın." dediğinde ise şaşkınlıktan ne diyeceğimi bilememiştim.

Selma ablanın "Aa! Annengile selam söyle o zaman. Bugün erken çıkabilirsin." dediğinde, Mahir'e bakmadan önlüğümü çıkartıp dolabıma koymuştum. Çantamı da omzuma takıp herkese "Kolay gelsin." dedikten sonra arkama bakmadan dışarıya kendimi atmıştım. Annemi aradığımda, Cevher teyzeyle oturup sarma sardıklarını duyduğumda, istemsizce adımlarım Mahirlerin evinin yolu olmuştu. Zili çaldığımda, Geçen geldiğimde beni karşılayan Gizem kapıyı açmıştı. Cevher teyzeye benim adımı söylediğinde, annem ayağa kalkıp beni içeriye geçirmişti. Cevher teyzeyle kısa bir sarılmamızın ardından onlara yardım etmek için önce lavaboya girip elimi yıkadım ve annemin yanına oturarak sarma sarmaya başladım. On dakika sonra tekrar kapı çaldığında, Mahir'in geldiğini düşündüm. Sağımda kalan duvar saatine baktığımda, saatin üçü on beş geçtiğini, Selma ablanın Mahir'e verdiği toleranstan dolayı asla çıkamayacağını anlamış oldum.

Gizem'in "Cevher hanım, ortağınızın kızı, Mahir beyin kız arkadaşı Melek Hanım geldiler." kızın ismini duyduğumda, istemsizce gerilmeye başlamıştım. Güler yüzle salona gelen Melek'i gördüğümde, mecbur ayağa kalkıp ona selamımı verdim ve bir daha da muhattap olmamaya özen gösterdim. Cevher teyze, Melek'e "Mahize de Mahir'in çocukluk arkadaşı. Burada tek başına yaşıyor. Beraber kaynaşın da arkadaş olun."

Onların anlamayacağı kadar sahte, annemin anlayacağı kadar yapay bir gülüşümle "Arkadaş olmayı gerektirecek bir husus göremiyorum. Mahir ile de çocukluk arkadaşı olmamıza rağmen sadece bu sene daha fazla konuşmaya başladık." dediğimde, Melek şaşırmış gibi "Mahir zaten hiç senden bahsetmedi. demek ki yakın değilsiniz." Cevher teyzeye dönüp başka bir konu hakkında konuştuklarında, duvar saatine ara ara bakıyordum.

saat yediyi kırk beş geçe anahtar sesi geldiğinde, Mahir'in eve geldiğini anladım. Gizem'e selam verdikten sonra salona bakmadan odasına geçti ve yarım saat kadar inmedi. Melek, Mahir'in bu durumuna şaşırdığından, izin isteyerek Cevher teyzenin yanından kalktı. Kapısının tıklandığını duyduğumda, istemsizce gözüm oraya gitmişti. "Gel." sesini duyduğumda, Melek saçlarını düzeltip içeriye geçmişti. On beş dakika sonra Mahir ile birlikte tekrar salona geldiklerinde, Mahir anneme sarılarak hâl hatır sordu. Sıra bana geldiğinde sanki trip atıyormuşcasına sadece tebessüm etti ve Melek ile yarım bıraktıkları konuya devam etti.

"Hadi artık geç oldu, biz kalkalım Cevher." diyen anneme minnet dolu bakışlarımla baktım. Cevher teyze, anneme ne kadar kal dese de annem valiz toplayacağını, geceye uçaklarının olduğunu söyledi. Cevher teyze ile vedalaştıklarında ben de ayıp olmasın diye sarıldım ve Mahir'e bakmadan kapının önüne çıktım.

Mahir'in sesi yakınıma gelirken, onun da kapıya geldiğini gördüm. Mahir'in "Bugün gelmeyeceğini düşünüyordum. Bu fikrini ne değiştirdi?" sorduğu soruya cevap bile vermeden annemle birlikte eve yürümeye başladık.

Saat dokuz kırk beşi gösterdiğinde, annemgil evden ayrılmış yine kendi başıma kalmıştım. Telefonumla ilgilenirken mesaj gelmişti.

Mahir; "Bugün ki tavırlarını hiç beğenmedim. Sana olan yaklaşımımdan dolayı böyle bir tavır aldıysan yapmam gerekeni yaptım."

Okurken güldüğüm, güldükçe de sinirlendiğim bu mesaja yanıt olarak sadece emoji atmıştım.

Mahir; "Bu konuyu er ya da geç çözmemiz gerekiyor. Takındığın bu tavır gerçekten hiç hoş değil. Beş yaşındaki küçük kız çocuğu yapmaz böyle."

Mahize; Seninle çözeceğim bir konu yok. Sabah ki olaydan bahsediyorsan eğer ben onu hiç yaşamamış olarak kabul edeceğim ve sen de bana hiç karışmamış gibi yoluna devam edeceksin. Ha karışacağım, bu benim yapımda var diyorsan eğer kız arkadaşına karış. Fazla serbest bırakmaya gelmez, Mahir Alaca.

Mahir; "Melek sana ne dedi ki? Bir şey dediyse eğer lütfen bana söyle. Bu aralar kendinde değil gibi."

Mahize; Ne kız arkadaşın ne de sen umrumda değilsiniz. Sadece iş arkadaşımsın ve bana karşı olan tavırlarını değiştirmen gerekiyor. Melek'in yapay gülümsemesini ve konuşmasını anlamayacak kadar da geri zekalı değilim. Eğer benden kıskanıyorsa da kıskanmasın. Ona da aynısını ilet, olur mu?

Mahir Yazıyor...

Mahir Çevrimiçi...

Mahir Görüldü...

Görüldüsünü de attığına göre bana bir daha mesaj atacağını düşünmüyordum. Telefonumu kapatıp şarja taktım ve koltukta kıvrılarak dinlenmeye geçtim. On dakika sonra uykumun en tatlı yerinde kapının hiddetle çalması üzerine irkilip kapıya gittim. Kapıya kulağımı yerleştirip dışarıdaki sesi bir umut duyabileceğimi düşündüm. Kapıyı yavaşça açtığımda, Mahir'i karşımda beklemiyordum.

-Bu saatte ne işin var? Evine gitsene.

"Konuşacaklarım var ve sen de beni dinleyeceksin. Sabahtan beri beni düşman olarak görüyorsun ve buy benim hoşuma gitmiyor. Bilmem anlatabiliyor muyum, Mahize hanım?"

Onu içeriye davet ettiğimde, salona geçtik ve karşılıklı olarak oturduk. Yüzüne bakarken, içim içimi yiyordu. Uzun kirpiklerinin arkasında saklanan koyu kahverengi gözleri, ona eşlik eden hafif kemerli fındık sayılabilecek burnu ve burnuna uyum sağlayan vişne çürüğüne benzeyen dudakları tüm ihtişamlığıyla karşımdaydı. Ben onun yüzüne dalıp giderken o da benimle konuşuyordu. Hiçbirini dinlemediğimden kendime kızmış, anlattıklarını toparlamaya çalışıyordum.

"Beni anladın değil mi? Tavrım sana değildi. Bunu da açıklamış oldum."

-Kusura bakma o kadar uykusuzum ki seni dinleyemedim. Hem ne anlattıysan haklısındır. Şimdi bu konuyu kapatalım ve ben uyumaya gideyim.

Mahir aniden kahkaha attığında, tekrar tartışma çıkacağını düşünmüştüm ki öyle olmadı. "Tamam sen yat, dinlen. Daha sonra bu konuyu ayık kafayla konuşuruz."

Onu yolcu etmeden önce kapıda bana bakarken ben de ona bakmaya başlamıştım. O baktıkça uykumun açıldığını hissediyordum. Ani bir kararla normalde asla söylemeyeceğim bir şeyi söylemiştim.

-Bugün ben de kalsana...

Merhabalar, nasılsınız? Ben çok iyiyim. Biliyorum, yeni bölümü çok merak etmiştiniz ben de sizi bekletmek istemedim. Kapı adlı hikayeme de bakmayı unutmayın lütfen. Sizi seviyorum, iyi okumalar diliyorum.🤍 Wattpad'den gelenler yabancılık çekiyorsanız birbirimizi takip edelim.🤍 Sormak istediğiniz sorular varsa özelden bana yazabilirsiniz. Hikayenizle ilgili eleştiri de istiyorsanız ki dışarıdan bir göz her zaman daha iyi sizi yönlendirir, ben seve seve yaparım.🤍 Vote ve yorumlarınızı bekliyorum. İyi geceler diliyorum. Sağ üst yıldızı parlatmayı unutmayın lütfen ✨🤍

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%