Yeni Üyelik
9.
Bölüm

9. Bölüm

@poripella

Ne yapmam gerektiği konusunda bir fikrim yoktu. Marsel'e baktım "Benim konuklarım."

Marsel "Yalnızca bir konuk çağırabilirsin. Birini seç."

Deniz "Böyle olacağını biliyordum. Her neyse ben gidiyorum." Dediğinde kızıl saçlı bir kız Marsel'in yanında belirdi.

"Ah, Deniz'i gelmeyeceğini zannediyordum."

Deniz "Girmeyeceğim zaten." Dediğinde iki oğlan Deniz'in koltuk altından tutmuştu. Tam o sırada gündüz konuştuğumuz oğlan "Sana varoşlar demiştim." dedi.

Marsel "Ne büyük bir rezalet. Ama biliyordum. Adamlarım sizi takip etmişti. Sana gelince sevgilim... Beni en çok sen hayal kırıklığına uğrattın." Dediğinde ona "Dahi olduğum için mi? Üzgünüm ama Allah vergisi. Sana nasıl zenginlik verdiyse bana da akıl vermiş. Bir yerden alıyor, bir yerden veriyor." Dediğimde Deniz kahkaha attı. İsmini hatırlamadığım oğlan Deniz'in gözüne yumruk çattı.

Marsel ise kaşlarını çatmış ve sonra yüzünde gülümseme belirmişti. Bunun neye gülümsediğini anlamıyordum.

"Akıl mı? Şekerim sende akıl olsaydı neye imza attığını bilirdin." Dedikten sonra ceketinin cebinden telefonunu çıkardı ve ekranı büyüterek bana anlaşmadaki bir maddeyi gösterdi.

Maddede yazan şey şuydu

KAndırma durumunda kişi karşı tarafa 500.000 TL ceza ödeyecektir. Ödeyememe durumunda o kişinin 25 yıllık kölesi olur.

Kafamı kaldırdım. "Şaka yapıyorsun değil mi?"

Marsel "Hayır, çok ciddiyim köle." Dedikten sonra Deniz'i tutan oğlanlara döndü. "Onu içeri bahceye çıkartın." O sırada ne zamandır orada beklediğini bilmediğim kızıl saçlı kız "Yazık oldu." Dedi hayal kırıklığına uğramış biçimde.

Marsel benim kolumdan tuttu ve kızıl saçlıya "Şu sürtüğü benim için bahceye çıkart Elisa." Dedi.

Sürtük dediği Rüya idi. Marsel bana döndü ve "Bakalım kimi seçeceksin sürtük?" Dedi.

Ona baktım ve "Sürtük olmam için şey etmem lazım." Dedim dişlerimin arasından. Hala gülümsemeye devam ediyordu. "Ney? Ah, seks mi? Bu gece yaparız, oluverirsin hayatım." Dediğinde sinirlerim zıpladı. Bu çocuk kendini ne zannediyordu?

O kadar öfkeli ve şaşkındım ki ne cevap vereceğimi bilemedim.

Marsel kolumdan çekiştirdi. Salondan gectik. Her yerde insanlar vardı. Ellerinde kırmızı renkli plastik bardaklar vardı. Kalabalığı yardı ve bahçeye çıktık. Havuzun karşı tarafında koltuklarda oturanlara doğru ilerledik. Marsel beni Uzay'ın önüne doğru fırlattı.

"Haklıymışsın. Varoşmuşlar."

Beliz bana tiksintiyle bakarken Uzay bu işten zevk almışçasına sırıtıyordu.

Öfkeliydim. Diğer taraftan korkuyordum. Biraz sonra olacaklardan... Hemen yanıma Rüya'yı ve Deniz'i getirdiler.

Marsel" Onu öğrencisi olduğun için sana bir şey yapamayız. Fakat onlar onur öğrencisi değil. Bu yüzden bu ay ki kurbanı senin seçmeni istiyorum."

Uzay "Birini seç ve aramıza katıl." Dedi. Ayağa kalktım ve "Hayır, istediğinizi yapmayacağım. Ve sen?" Dediğimde Marsel'e döndüm " Dava etmek istiyorsan edebilirsin. Ama o parayı da ödemeyeceğim. Çünkü beni kandıran sensin. Bana ve arkadaşlarıma dokunan olursa polise giderim."

Bu sözüm üzerine çevrede bulunan herkes kahkahalarla gülmeye başladı. Gülmeyen sadece bizim ekipti.

Uzay, Beliz'e dönüp "Duydun mu? Polise gidecekmiş. Acaba polis bize ne yapar?"

Beliz "Bilmem. Biraz para teklif edersek bir şey yapabileceklerini düşünmüyorum." Dedi.

Uzay kafasını bana döndürdü. "Bir şey yapmazlarmış." Dedikten sonra Uzay oturduğu beyaz koltuktan kalktı ve bana tokat attı. Attığı tokat dudağımı kanatmıştı. Yanağım ise acıdan zonkluyordu. Elimi kanayan yerime götürdüm.

"Bu iz bir kanıt ve bildiğim kadarıyla okulda zorbalık yasak." Dediğimde Uzay "Okulda değiliz." Dedi.

Artık nasıl buradan kaçacağımı veya çıkacağımı bilmiyordum. Tam o sırada Deniz önüme geçip Uzay'a bir yumruk savurdu. Ne arada o oğlanlardan kurtuldu anlamamıştım.

Rüya ise deli gibi ağlıyordu. En sonunda "Çok özür dileriz. Bir daha yapmayacağız." Şeklinde yalvarmaya başladı. Beliz öne doğru eğildi "Tam olarak neye üzülüyorsun?" Dedi ve ayağa kalkıp sehpanın üzerinde duran meyve bıçağını alıp Rüya'nın yanağını kesti. Rüya acı bir şekilde çığlık attığında şaşkınlıktan küçük dilimi yuttum.Bunlar nasıl insandılar böyle? Deniz ise Rüya'nın çığlığıyla dengesini kaybedip yere düşmüş ve sonrasında Uzay'ın tekmelerine maruz kalmıştı.

Kulağımda bir ses "Bak, ne oldu? Dediğimizi yapmadığın için ikisi de acı çekiyor. Ama hala onları kurtarabilme şansın var." Dediğinde elleri belimde dolaşmaya başladı.

Sert bir şekilde ellerimle belimin üzerinde dolaşan ellerini ittirdim.

"Evet, sizi dava edeceğim. Maddi ve manevi bütün zararlarınız için." Dediğimde Marsel "Sanırım kafan sadece derslere çalışıyor." Dedi. Sonra da "İlişkimizi burada sonlandırmamız yazık oldu." Dediğinde Uzay'a döndü ve "Bu kadar yeter... Çocuk ölecek. Onlara okuldan ayrılmaları için fırsat tanımalıyız." Dedi ve nihayet bizi azat ettiler.

Çağırdığımız bir taksiyle doğruca hastaneye gittik. Rüya ve Deniz tedavi edilirken ben hastane koridorlarında müdire hanıma ulaşmaya çalıştım.

"Tatlım, saatin kaç olduğunu biliyor musun?" Dediğinde "Parti de çok kötü şeyler oldu." Dediğimde yanaklarımdan gözyaşlarım süzülmeye başladı.

"Ne oldu? Her şeyi anlat."

Peki ya sonra ne olucak?

Neşe, diğerleriyle arkadaş kalmayı başarabilecek mi?

Davayı kazanabilecekler mi?

Soruların cevabını merak ediyorsan kitabı takip etmeyi unutma.

​​

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%