Yeni Üyelik
1.
Bölüm

Tanıtım Bölümü 🇹🇷

@ryhn_yzrisgrn


İyi Okumalar Dilerim Ballarım💕

 

Hikaye'ye Başlama Tarihinizi Yorumlara bekliyor olacağım...👸

 

 

Tür: Askerî Aksiyon, Dram, Gerilim

 

Özel Kuvvetler Timi

 

Kurt Pençesi, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en seçkin, en ölümcül ve en yetenekli askerlerinden oluşan 8 kişilik bir özel kuvvetler timidir. Her biri birbirinden farklı yeteneklere sahip bu askerler, sınır ötesi gizli operasyonlardan, terör örgütlerine yönelik nokta operasyonlara kadar her türlü kritik görevi üstlenir.

 

Bu timin üyeleri, sert eğitimlerden geçmiş ve yıllarca birbirinden zorlu görevlerde bulunmuş profesyonellerdir. Aralarındaki bağ sadece silah arkadaşlığı değil, kan kardeşliği kadar güçlüdür. Ancak bu timin içinde gözlerden saklanan, derin bir bağ daha vardır: Aşk.

 

Tim komutanı Yüzbaşı Kuzey Tan Barutoğlu ve keskin nişancı Üsteğmen Gülru Demir, yıllardır inkar ettikleri ve savaşın ortasında filizlenen bir aşkla birbirlerine bağlıdırlar. Ancak, zorlu görevlerin ve ölümün gölgesinde, duygularını her zaman geri planda tutmak zorundadırlar.

 

“Savaş sadece cephede değil, kalbin derinliklerinde de verilir.”

 

Karakter Tanıtımları:

 

Tim Adı: "Kurt Pençesi’’

 

Bu özel kuvvetler timi, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en seçkin birimlerinden biridir. Görevleri, en zorlu ve tehlikeli operasyonları başarıyla yerine getirmektir. Üyeler, uzmanlıkları ve bağlılıklarıyla ön plana çıkan askerlerden oluşmaktadır.

 

Yüzbaşı Kuzey Tan "Komutan" Barutoğlu

- Görevi: Tim Komutanı

- Özellikler: Liderlik, Strateji, Karar Verme

- Geçmiş: Kuzey Tan Barutoğlu, Harp Okulu’ndan dereceyle mezun olan bir asker. Uzmanlık alanı stratejik planlama ve taktiksel analiz. Yıllarca çeşitli operasyonlarda tim liderliği yapmış, özellikle zorlu hava şartları ve düşman üstünlüğüne rağmen ekibini hayatta tutmuş biridir. Sessiz, ancak karar anında serttir. Timde herkes onun liderliğine güven duyar.

- Güçlü Yanı: Soğukkanlılığı ve doğru karar alma yeteneği.

- Zayıf Noktası: Aşırı sorumluluk yüklenip kendini izole etmesi.

 

 

Üsteğmen Gülru "Fırtına" Demir

- Görevi: Keskin Nişancı

- Özellikler: Keskin nişancılık, Gizlilik, Çeviklik

- Geçmiş: Gülru, askeri ailede büyümüş, küçük yaşlardan itibaren disiplinli bir hayat sürmüş bir kadın. Keskin nişancılık konusunda tam bir usta. Tek atışla hedefi vurmak, onun imzasıdır. Timdeki tek kadın olması, diğerlerinden daha fazla efor sarf etmesine yol açsa da, kimsenin onun yeteneklerinden şüphesi yoktur. Sadece timde değil, tüm özel kuvvetlerde adından söz ettirmiştir. Onun lakabı "Fırtına", çünkü ne zaman ve nereden geleceği bilinmez.

- Güçlü Yanı: Mükemmel hedef takibi ve sabrı.

- Zayıf Noktası: Takımın yükünü taşırken duygusal bağlar kurmaktan korkar.

 

 

Kıdemli Başçavuş Ali "Kartal" Çelik

- Görevi: İstihbarat Uzmanı

- Özellikler: Dil Bilgisi, Kod Kırma, Bilgi Toplama

- Geçmiş: Ali, farklı dilleri konuşan ve siber güvenlik konusunda eğitimli bir istihbarat uzmanıdır. Görevlerde yerel halkla iletişim kurmak, düşmanın radyo frekanslarını izlemek ve istihbarat toplamak onun görevidir. Zeki ve soğukkanlıdır. Ali’nin en büyük avantajı, bilgiye ulaşma ve düşmanı analiz etme kabiliyetidir.

- Güçlü Yanı: Detaylara olan dikkat ve her durumu analiz edebilme yeteneği.

- Zayıf Noktası: Fiziksel çatışmalarda diğerlerine göre daha zayıf olması.

 

 

Başçavuş Serdar "Ateş" Korkmaz

- Görevi: Saldırı ve Patlayıcı Uzmanı

- Özellikler: Patlayıcılar, İleri Saldırı, Saldırı Planlama

- Geçmiş: Serdar, saldırı ve patlayıcı konusunda uzmanlaşmış, özel operasyonlarda düşman mevzilerini yok etme konusunda tecrübeli bir asker. Patlayıcılarla oynamayı sever, bu ona savaş alanında avantaj sağlar. "Ateş" lakabını, her operasyon sonrası düşmanı yerle bir etmesinden almıştır. Cesur ve biraz da gözü kara bir yapısı vardır.

- Güçlü Yanı: Patlayıcılarla mükemmel uyum ve hızlı karar verme.

- Zayıf Noktası: Risk almayı sevmesi, bazen plan dışı hareketlere yol açabilir.

 

 

Üstçavuş Baran "Sessiz" Yıldız

- Görevi: İzci ve Keşif Uzmanı

- Özellikler: Keşif, İz Sürme, Kamuflaj

- Geçmiş: Baran, doğa içinde hayatta kalma ve iz sürme konusunda tam bir ustadır. Sessizliği ve iz sürme yeteneği ona "Sessiz" lakabını kazandırmıştır. Düşman hattının gerisinde haftalarca kalarak bilgi toplama konusunda eğitimlidir. Düşmanın izini sürmek ve en ufak detayları gözden kaçırmamak onun doğasında vardır.

- Güçlü Yanı: Sessizce hareket etme ve düşmanı fark ettirmeden izleme yeteneği.

- Zayıf Noktası: Sosyal olarak çekingen ve bazen takım arkadaşlarına duygusal bağ kurmakta zorlanır.

 

Üstçavuş Mehmet "Dağ" Kurt

- Görevi: Ağır Silahlar Uzmanı

- Özellikler: Güç, Dayanıklılık, Ağır Silahlar

- Geçmiş: Mehmet, boyu ve gücü ile timin en dikkat çeken askerlerinden biridir. Ağır silahları ustalıkla kullanır ve ekibi korumak için her zaman önde olmayı tercih eder. Dağlarda eğitim almış, dayanıklılığıyla ünlüdür. Adı "Dağ"dır çünkü tıpkı bir dağ gibi sağlam ve sarsılmazdır. Görevlerde, düşman hattını kırmak için en ön safta yer alır.

- Güçlü Yanı: Fiziksel güç ve ağır silahları etkili kullanma yeteneği.

- Zayıf Noktası: Kimi zaman stratejiden çok kaba kuvvete güvenmesi.

 

 

Uzman Çavuş Selim "Hayalet" Koç

- Görevi: Sızma ve İnfiltrasyon Uzmanı

- Özellikler: Sessizlik, Sızma, El Savaşları

- Geçmiş: Selim, özel operasyonlarda gizlice düşman hatlarına sızmak ve onları fark ettirmeden etkisiz hale getirmek konusunda bir uzmandır. Sessizliği ve görünmezliği ona "Hayalet" lakabını kazandırmıştır. Gece operasyonlarında özellikle başarılıdır ve çevikliğiyle ünlüdür. El savaşları ve yakın dövüşte ustadır.

- Güçlü Yanı: Sessizce düşmana sızma ve onları etkisiz hale getirme becerisi.

- Zayıf Noktası: Bireysel operasyonlarda mükemmel olsa da, takım koordinasyonuna bazen odaklanmakta zorlanır.

 

 

Uzman Çavuş Emre "Çelik" Yavuz

- Görevi: Sağlıkçı ve Teknik Destek

- Özellikler: İlk Yardım, Teknolojik Destek, Kriz Yönetimi

- Geçmiş: Emre, hem teknik ekipmanları ustalıkla kullanan hem de timin sağlık ihtiyaçlarını karşılayan çok yönlü bir askerdir. İleri seviye sağlık eğitimleri almış, her türlü zorlu koşulda ilk yardımı sağlayabilecek kapasitededir. Aynı zamanda teknolojik cihazlar ve iletişim ekipmanları konusunda uzmandır. Timin hayatta kalmasını sağlamak için her türlü teknik desteği sağlar.

- Güçlü Yanı: Teknik bilgi ve tıbbi müdahale yeteneği.

- Zayıf Noktası: Savaş alanında teknik görevler yüzünden bazen savunmasız kalması.

 

 

Tim Dinamiği:

 

Her bir asker, kendi alanında uzman ve birbirlerini tamamlayıcı özelliklere sahip. Kuzey Tan, timin lideri olarak her bir askerin yeteneklerini maksimum verimle kullanır. Gülru, takımın keskin nişancısı olarak uzaktan düşmanı etkisiz hale getirir. Ali istihbaratı toplar, Serdar saldırı ve patlayıcıları yönetir, Baran iz sürer ve keşif yapar. Mehmet düşmana doğrudan karşı koyar, Selim sessizce sızar ve etkisiz hale getirir, Emre ise hem sağlık hem de teknik destek sağlar.

 

Bu tim, birbirine sıkı sıkıya bağlı, her türlü zorlukla baş edebilecek yetkinlikte ve beceride. Hem savaş alanında hem de kişisel hayatlarında birbirlerine duydukları güven sayesinde her türlü görevi başarıyla tamamlarlar.

 

 

Bazı Bölümlerden Küçük Kesitler

 

Görev: Kurt Pençesi’nin Toplanması

 

Yer: Özel Kuvvetler Karargâhı

Durum: Tim, gizli bir görev için acilen toplanıyor. Operasyon yüksek risk içeriyor ve büyük stratejik öneme sahip. Tim üyeleri, uzun zamandır ayrı operasyonlardalar ve ilk defa bir araya gelmek üzereler.

 

Yüzbaşı Kuzey Tan, brifing odasında elinde bir dosya ile masada otururken gözlerini kapıdan içeri giren askerlerine çevirir. İlk gelen Üsteğmen Gülru Demir’dir. Ardından diğer tim üyeleri birer birer içeri girerler.

 

Kuzey Tan, herkese ciddi bir bakış atarak, ‘’Hoş geldiniz Kurt Pençesi. Uzun zamandır birlikte değildik. Bu seferki görev, bugüne kadar üstlendiğimiz en tehlikelisi olabilir."

 

Gülru soğukkanlı ama meraklı bir sesle, "Hedef ne, komutan?"

 

Kuzey Tan sessizce bir süre Gülru’ya bakar, sonra tüm tim üyelerine dönerek, "Bir terör örgütü, sınır ötesinde büyük bir saldırı hazırlığında. Elimizdeki bilgilere göre, kimyasal silah geliştirdikleri bir laboratuvar var. Görevimiz bu silahların yerini tespit edip imha etmek. Başka bir seçenek yok. Eğer başarılı olamazsak, sadece bizim için değil, sivil halk için de büyük bir tehlike söz konusu."

 

Serdar kıpırdanarak, alaycı bir ses tonuyla, "Yani bir kez daha ‘bam bam patlat’ mı? Patlayıcıları ben hallederim, ama önce düşman hattına nasıl sızacağımızı bilmem gerek."

 

Ali ciddiyetle, "Bilgi toplayana kadar patlayıcılarını biraz sakin tut, Serdar. Önce oraya ulaşmalıyız. Düşman çok iyi gizlenmiş olmalı."

 

Baran sessizce, eliyle sakalını sıvazlayarak, "Ormanın içindeler. İzlerini sürmek zor olmayacak ama fark edilmeden gitmemiz lazım. İzci olarak ben önden giderim, ama hepimizin hazır olması lazım. Araziyi iyi biliyorlar."

 

Mehmet kasvetli bir sesle, "Beni öne çıkarın, adamları ağır makineli tüfekle dağıtırım. Ama laboratuvarı koruyan adamlar eğitimsiz olmayacaktır. Önden gelen ilk ateşi ben göğüslerim."

 

Gülru hafif bir gülümsemeyle, ama gözlerinde kararlılıkla, "Mehmet, bu tarz durumlarda her şeyi patlatmaya gerek yok. Ben uzaktan hallederim, sen de arkamı kollarsın."

 

Kuzey Tan, Gülru’nun bakışlarına karşılık vererek, "Herkes rolünü biliyor. Bu görevde en ufak hata bile büyük kayıplara yol açar. Bilgiyi topladıktan sonra Ali ve Selim harekete geçecek. Sessiz bir giriş ve düşmanı hazırlıksız yakalama bizim önceliğimiz. Saldırıyı yönlendirecek olan sizsiniz. Serdar ve Mehmet, düşman hatlarını kıracak güçte olmalı. Emre, bu sefer sağlıkta sadece hazırlıklı olmak yetmeyecek. Ek olarak iletişimde sorun çıkarsa teknik destek de senden gelecek."

 

Emre ciddi ve net bir şekilde, "Sağlık açısından bir sıkıntı yok. Sahanın zorluğuna karşı her türlü ekipmanım var. Ancak kimyasal silahlarla karşılaşırsak acil müdahale gerekecek. Tüm ekipmanım hazır, teknik destek kısmını da hallederim."

 

Selim soğukkanlı bir sesle, sakin ve güven dolu bir şekilde, "Sızmak benim işim. Düşman hattına nasıl yaklaşacağımıza dair planım var. Ama dikkatli olmalıyız. Güvenlik önlemleri en üst seviyede olacak."

 

Serdar gülümseyerek, "Tam da benim sevdiğim iş. Fırtınayı koparalım derim."

 

Kuzey Tan ciddi ama sakin bir ses tonuyla, "Hedefi temizlemeden hiçbir şey kopmayacak. Öncelik sessizlik, unutmayın. Görev başarılı olursa, düşman tamamen çökecek."

 

**

 

Gülru, masadaki haritaya göz gezdirirken içinden görevle ilgili bir hesap yapar. Görev sırasında sürekli Kuzey Tan’la göz göze gelmekte ve ikisinin arasındaki eskiye dayalı bir bağ yeniden su yüzüne çıkmaktadır. Fakat tam bu anda Kuzey Tan, göreve odaklanmak için konuyu tekrar hatırlatır.

 

Kuzey Tan, "Gülru, gözlerinle laboratuvarı bulduğumuzda, ben harekete geçeceğim. Bu, hassas bir operasyon. Timdeki herkes yerini doğru bilmeli. Senin desteğin olmadan ekibi riske atmam."

 

Gülru, gözlerini Kuzey Tan’dan çekmeyerek, ama ciddiyetle, "Ben her zaman arkandayım, komutan. Uzaktan hedefi temizlerim, ama önce tüm koşulları bilmem gerek."

 

Kuzey Tan, "Hedef 2 saat içinde operasyona başlayacak. Laboratuvarın yerini öğrendiğimizde zaman daralacak. Selim, sızma için sen önde olacaksın. Düşman yerleşiminden sızana kadar kimseye haber vermeyeceğiz."

 

Selim soğukkanlı bir sesle, "Zaten farkına bile varamayacaklar. Girdiğimde işim bitmiş olacak."

 

Mehmet hafif bir gülümsemeyle, "Sen görünmeden işini halledersin, Selim. Ben de ortalığı temizleyip rahat bir nefes aldırırım."

 

Ali, "Laboratuvarın tam yerini bulmak zorundayız. Eğer tam konumu belirlersem, ekibin geri kalanı doğru şekilde yönlendirilir. Bu konuda benim üzerime düşeni yapmam lazım."

 

Gülru hafif bir endişeli ama kararlı ses tonuyla, "Düşmanın izlerini takip ederken daha önceki istihbarat raporlarına dikkat edelim. Geçmişte birkaç kez kimyasal silah kullandıklarına dair ipuçları var. Bu yüzden Emre, müdahale anında hazır olmalısın."

 

Emre, "Tüm ekipman elimde. Ama bu sefer işler kötüye giderse hızlı bir tahliye planı yapmalıyız."

 

Kuzey Tan keskin bir ses tonuyla, "Planımız açık: Gülru hedefi bulduktan sonra Selim sızma yapacak, Ali ve Serdar düşman hakkında istihbarat toplayacak. Mehmet önde olacak, Emre ise hepimizi sağlık ve teknik destekle koruyacak. Ben operasyonu yönlendireceğim. Herkesin hayatı, bu plana bağlı."

**Operasyona Gidiş**

 

Herkes artık görev için son hazırlıklarını yapmaya başlar. Gülru, keskin nişancı tüfeğini kontrol ederken, Mehmet ağır silahlarını sırtına yükler. Serdar ve Selim, son patlayıcı ve gizli ekipmanları hazırlar. Kuzey Tan, ekibine son kez bakar ve hepsine güven dolu bir bakış atar.

 

Kuzey Tan durgun ama kararlı bir ses tonuyla, "Unutmayın Kurt Pençesi, biz bir aileyiz. Birbirimizin arkasını kollamak zorundayız. Hiçbir hata kabul edilmez. Hedefe ulaşana kadar hepinizin gözleri açık olacak. Zafere ulaştığımızda bu görev, tarihe kazınacak."

 

Serdar gülümseyerek "Patlamalar tarihe kazınacak, komutan."

 

Gülru soğuk bir kararlılıkla "Sessizce, hızlıca ve kusursuzca."

 

Mehmet kendinden emin bir şekilde, "Kimseye fırsat vermeden."

 

Selim gözleri hafifçe kısılmış halde, "Ve görünmeden."

 

Ali, "Bilgiyi alıp geri dönene kadar hepinizin arkasındayım."

 

Emre, soğukkanlı bir şekilde, "Ve herkes dönecek."

 

Kuzey Tan derin bir nefes alarak, "Tamam Kurt Pençesi. Görev başlıyor."

 

**

 

Kurt Pençesi- Laboratuvar Sızma

 

Gece karanlığı, dağların üstüne çökmüş, etrafı zifiri bir sessizlik kaplamıştı. Kurt Pençesi Timi, bir süredir düşman topraklarındaki hedeflerine doğru ilerliyordu. Karşılarındaki laboratuvar, terör örgütünün kimyasal silah geliştirdiği, yüksek koruma altında bir bölgedeydi. Ama bu kez görev, sıradan bir operasyon değildi. İçerideki bilgi ve mühimmat o kadar önemliydi ki, tüm dünya dengelerini değiştirebilirdi.

 

Gülru, karanlıkta timin önündeki konumundaydı. Nişancılık yetenekleri ona her zaman sızma görevlerinde öncelikli bir yer kazandırmıştı. Sessiz adımlarla ilerleyen Gülru, telsizden fısıltıyla Kuzey Tan’a sinyal verdi.

 

Zeynep fısıltıyla, "Komutanım, hedefe yaklaşıyoruz. Gözetleme kulelerini geçtik, şimdilik temiz."

 

Kuzey kararlı bir sesle, "Anlaşıldı. Herkes dikkatli olsun. İçerideki hareketliliği izleyin, hiçbir detayı atlamayın."

 

Timin her bir üyesi sanki nefes almayı bile unutmuştu.

 

Laboratuvarın çevresine geldiklerinde, Kuzey Tan bir işaret verdi. Ali, İstihbarat ve strateji uzmanı olarak sızma rotasını önceden belirlemişti. Giriş noktası, arka taraftaki zayıf bir kapıydı. Ancak içeride ne kadar güvenlik olduğu belirsizdi.

 

Ali, "Sessizce giriyoruz. Patlayıcılar yok, minimum risk. Ama içerideki güvenlik katmanlarına dikkat etmeliyiz."

 

Timin her üyesi farklı bir görev aldı.

 

Kuzey Tan, Gülru ve Baran öncü kuvvet olarak içeri girecekti. Mehmet, Serdar ve Selim dışarıda, laboratuvar çevresindeki bekçileri etkisiz hale getirmekle görevliydi. İçeri sızdıklarında, Gülru her zamanki gibi dikkatli gözlerle etrafı tarıyordu.

 

Gülru fısıltıyla Kuzey Tan’a yaklaşarak, "İçeride bir gariplik var. Hareket yok, çok sessiz. Bu kadar kritik bir noktada böyle sessizlik…"

 

Kuzey Tan, Gülru’nun keskin sezgilerine her zaman güvenirdi. Bir şeylerin yolunda gitmediğini hissetmişti, ama geri çekilmek için çok geç olmuştu. İçeride önemli bir veri bankası vardı ve bu bilgi, ellerine geçmeden geri dönmeleri söz konusu bile olamazdı.

 

Kuzey Tan kararlı ama alçak bir sesle, "Devam ediyoruz. Gözlerin açık olsun. Bir şeyler ters giderse hızlıca çıkıyoruz."

 

Gülru önde ilerlerken, laboratuvarın iç koridorlarına doğru süzüldüler. Hedefe birkaç metre kalmıştı ki, aniden tavandan aşağı bir dizi lazer ışınları belirdi. Tuzağa düştükleri açıktı. Güvenlik sistemleri devreye girdiğinde, Gülru hızla pozisyon aldı, ama tam o sırada içerideki güvenlik timi silahlarıyla üzerlerine yürüdü.

 

Bir çatışma kaçınılmazdı.

 

Kuzey Tan bağırarak, "Korunma pozisyonu! Hemen geri çekilin!"

 

Ancak geri çekilmek için artık çok geçti. Düşman sayısı beklediklerinden fazlaydı.

 

Kuzey Tan, Gülru’yu korumak için önüne atılırken, Gülru hızla hedeflere ateş etti. Ama bir patlama sesi duyulduğunda, Gülru’yu korumak için yeterli süre yoktu.

 

Birkaç saniye içinde Gülru’nun olduğu bölgeye yoğun duman dolmuş, göz gözü görmez hale gelmişti.

 

Kuzey Tan telsizden seslenerek, " Gülru! Cevap ver! Gülru, neredesin?!"

 

Ama cevap yoktu.

 

Dumanın içinden siluetler belirirken, Gülru’nun düştüğünü gördü. Birkaç düşman askeri onu sürükleyerek başka bir bölgeye götürüyordu. Kuzey Tan’ın kalbi, o an göğsünde yankılandı. Onu kurtarmak için hamle yapacakken, bir el omzuna baskı yaptı.

 

Ali sessiz ama kararlı bir sesle, "Kuzey, sakin ol. Gülru’yu kaybedemeyiz ama şu an düşünmeden hareket edersek hepimizi kaybederiz. Plan yapmalıyız."

 

Kuzey Tan’ın yüzü öfkeden ve korkudan kasılmıştı, ama Ali haklıydı. Şu anda panikle hareket ederlerse tüm tim tehlikeye girerdi. Gülru’nun kaçırılması, Kuzey Tan için her şeyin aniden durmasına sebep olmuştu.

 

Bir an için, sahada kendinden hiç beklemediği bir korku kaplamıştı içini. Ama o, bir komutandı.

 

Mantıklı düşünmek zorundaydı.

 

---

Gülru, gözlerini açtığında loş bir odadaydı. Ellerinden ve ayaklarından bağlıydı. Gözleri karanlığa alışmaya çalışırken, içeride birkaç adamın sesini duydu. Örgüt , onu sorgulamak için bekliyordu. Fakat Gülru’nun zihni sadece bir kişiyle doluydu: Kuzey Tan. Her ne kadar kendini durdurmaya çalışsa da, onunla yaşadığı her an gözlerinin önünde canlanıyordu.

 

Bir süre sonra, örgüt komutanı içeri girdi. Ağır adımlarla yaklaşıp, Gülru’nun yüzüne eğildi.

 

Örgüt Komutanı alaycı bir sesle, "Senin gibi bir keskin nişancıdan daha fazlasını beklerdim. Ama bak, ne kadar da savunmasızsın. Şimdi bana istediğim bilgileri ver, yoksa gün gün çok acı çekersin."

 

Gülru, ona inatla baktı. Gözlerinde en ufak bir korku izi yoktu. İçinde fırtınalar kopsa da, dışarıya karşı her zaman olduğu gibi soğukkanlıydı.

 

Gülru soğuk bir ses tonuyla, "Hiçbir şey öğrenemeyeceksiniz. Ve beni burada sonsuza kadar tutamazsınız."

 

Örgüt Komutanı bir adım daha yaklaşıp yüzüne iyice eğildi.

 

"Bakalım, bu kadar kararlı kalabilecek misin?"

 

---

 

Timin geri kalanı, laboratuvardaki verileri aldıktan sonra hızla Kuzey Tan’ın yanına geldi. Gülru’yu kurtarmak için zamana karşı yarıştıklarını biliyorlardı. Örgüt, Gülru’nun ne kadar dayanıklı olduğunu biliyordu ama Kuzey Tan onu kurtarmak için her şeyi göze almıştı.

 

Ali telsizden, sakin ama kararlı bir sesle, "Kuzey, onu oradan çıkartacağız. Şu anda sakin olman lazım. Gülru için en iyi planı yapmalıyız."

 

Kuzey Tan, çok sessizdi.

 

İçinde volkanlar kaynıyordu. Ama Ali’nin sözleri gerçekti. Gülru için bir şeyler yapmadan duramazdı.

 

Kuzey Tan kararlılıkla, "Onu almadan buradan gitmeyeceğiz. Ne gerekiyorsa yapacağız. Gülru’yu bırakmak gibi bir seçenek asla yok."

 

***
 

Herkese Merhaba! Umarım Aşk-I Mülhem ailesini seversiniz🐺

Yazılan bölümlerden küçük kesitleri ilk bölümlerde beklemeyin ;) Çünkü ben süprizlerle dolu biriyim.

Her an aksiyon ya da farklı bir şekilde giriş yapıp sizi kalpten götürebilirim...🫣

Oy + Yorumlarınızı bekliyor olacağım...

Çünkü düşüncelerinizi merak ediyorum.

En yakın zamanda giriş bölümünde görüşmek üzere ballarım 💕

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%