Kantine inip kantinciden buz istedim. Kantinci buzdolabından bir tane buz aküsü çıkarttı. Buz aküsünü verirkende dikkat et çok soğuktur tahriş etmesin, diye ekledi. Biz masaya doğru geçerken arkadan kantincinin söylenmesini de duyuyorduk: ... yazık kıza.... ufacık çocuk.... zamane gençlerinde hiç terbiye yok.... vs. şeklinde bir şeyler söylüyordu kendi kendine. Masaya oturduk buz aküsünü nazikçe yüzünün yan tarafına doğru koydum. İrem irkilerek bir anlık refleks ile geri çekildi. Çok soğukmuş dedi. Mart ayında zaten havada serindi durduk yere üşütmesini istemezdim. İrem, gözlerini yere dikmişti. Canı sıkkındı. Kimin olsa keyfi kaçardı. Acaba doğacak olan küçük kardeşim için de bu şekilde yardımcı olabilir miydim ? Beni sevecek miydi ? Gerçi böyle bir durum olması zordu. İrem'in durumunda olayı daha fazla şiddet olmadan bitirmek istesemde, kardeşim için bu kadar sakin kalacağıma inanmıyordum.
Bir kaç dakika geçmişti. İrem'in yanağından buz aküsünü çekmiştim. Gözlerini en sonunda bana çevirebildi. Sonra yüzüme baktı. O kızın attığı tokat bana gelmişti. Açıkçası genç bir kız çocuğunun gücü beklediğimden kuvvetliydi. Yanağım kızarmıştı bayağı. İrem canı sıkılmış bir şekilde canın çok yanıyor mu diye sordu ? Senin ki ile kıyaslanamaz dedim. Sonra buzu elimden aldı ve yanağıma götürdü. Artık yavaşça erimeye başlamıştı. Konuyu doğrudan açmak istemedim. Yine de bir mazeret ile konuşmayı başlatmak için , sana neden saldırdılar , diye sordum.
- Bilmiyorum.
- Sebebini söylemediler mi ?
- Sonradan gelen bir öğrenciye göre çok dikkat çekiyormuşum.
- Senin güzelliğini kıskanmışlardır.
Ufak bir kız çocuğuna böyle bir şey söylemem pek doğru olmasa da görünüş olarak bende ufak bir çocuk olduğum için sorun yoktu. Konuşmaya devam ettim:
- Merak etme sana daha fazla bulaşamazlar. Bu arada abin nerede ? O da mı burada okuyor ?
- Yok o başka bir okulda bu yıl askeri liseye girmek için hazırlanıyor.
- Hala şımarık değildir umarım.
İrem hafif bir şekilde güldü. Gülerken canı yanmış olmalı ki yanağına dokunarak ahh dedi.
- Yok hayır o gün ki davranışlarından sonra annem ve babam elinden her şeyi aldılar ve insanlara nasıl davranması gerektiğini öğreninceye kadar yasakladılar.
- Kötü olmuş.
- I-Ih hayır. O gün yaptığı şeyleri haketti. Şuan o şımarık halleri yok artık. Yine arada bir kendini övsede daha iyi bir abi oldu benim için.
- Şey İrem dikkatimi çektide sanki hiç küçük bir çocuk gibi konuşmuyorsun.
- Sende küçük bir çocuk gibi değilsin.
Bu cümleyi kurarken büyük gri gözleri ile yarım bakışları yerine gelmiş sakin bir şekilde gözlerimin içine bakıyordu. Ciddiyim eğer ki yetişkin bir kadın olsaydı şuan ki durumda her şeyi yapacak onlarca erkek olurdu. Resmen hipnoz olmuş gibiydim. Muhabbet ile beraber artık keyfi yerine gelmeye başladığını fark ettim. Buzu yanağımdan çektim. Derste benle konuşmak istediğin bir şeyler vardı. Önemli gibiydi, dedim. O gözlerini kaçırmadan evet, dedi:
- Ne konuşacaktın ?
- Uraz... Seni tanıyorum.
- Evet tanıyorsun ailelerimiz arkadaş sonuçta.
- Hayır öyle değil. Bana inanır mısın bilmiyorum ama bende eksik bir şeyler var. Sanki bir şeyleri biliyor gibiyim ama bildiğim şeyin ne olduğunu bilmiyorum. Aynı şekilde seni tanıdığımı biliyorum ama neden ve nereden tanıdığımı bilmiyorum. Seni onlarca yıldır tanıyor gibiyim.
- Peki başka ne biliyorsun bilipte anlamadığın bir şeyler var mı ?
- Evet var. Babam aslında babam değil ama aynı zamanda benim babam ... Babam ölmüş olmalı. Biliyorum ölmedi ancak ölmesi gerekiyordu. Var olmamalı.
- Belki de ailen ile konuşup doktora gitmen gerekiyordur ?
Bunu söylerken ciddiydim. Acaba başka bir sorunu mu vardı ? Bir tramva mı yaşamıştı ? Ne olursa olsun düşündüğü şey normal değildi. Muhtemelen hafızası ile ilgili bazı tıbbi problemler vardı. Bunu düşünürken bana kızgın gözler ile bakarak:
- Sende bana inanmıyorsun !
- Hayır hayır kesinlikle sana inanıyorum. Hatta sohbete devam edelim. Başka bildiğin yada gördüğün duyduğun bir şeyler var mı ?
- Senle ilgili gördüğüm daha doğrusu hissettiğim bir şeyler var.
- Tamam merak ettim şimdi nedir bu ?
- Seni ne zaman görsem veya düşünsem kafamda bir imge beliriyor. Sanki bilmem gereken bir şeymiş gibi ve bu imgenin ne anlama geldiğini bilsemde ne olduğunu bilmiyorum. Bu yüzden sana sormam gerektiğini düşündüm.
- Bu imgenin anlamı ne peki ?
- Hmmm... " Geri Dönenin Varlığı Yasası " hakkında bir şey biliyor musun ?