@saryarayisardunya
|
Zalim ağa Adını çok duymuştum. Küçüklükten aşılanışlardı beyinlerimize yaramazlık yaparsak zalim ağa gelir demişlerdi.
Ona neden zalim dediler ne yaptı bilmezdim o zamanlar. Alim olanı zalim ettiler analı oğullu dediklerini anımsıyordum.
Köyün içinde bir çok olay vardı. Biri kocasını başka biriyle basar. Birinin tavuğu çalınır, kimisinin altınları. Kiminin çocuğu ölür kiminin öldürürülür.
Kiminde hayvanları zehirlenir, tarlaları yakılırdı. Kinci bir köydü. Kısa kısas yapılırdı çoğu zaman. Tavuğuma kış dedin diye adamlar öldürülürdü.
Bu görünen yüzüydü köyümüzün. Görünmeyen bir çok nedeni vardı.
Tavuğuma kış demenin altında ne yaşanmışlıklar vardı.
Küçükken çok merak ederek dinlesemde çok etkileniyordum. O zamanlar evimizde tuvalet dışarıdaydı ve tek başıma gidemiyordum her defasında abimi kaldıryordum o da söve söve beni bekliyordu.
Kırılıyordum bu duruma anlatacak birini bulamıyordum. Babam dövüyordu. Beni dinleyecek içimdeki yükü hafifletecek birini bulamıyordum. Annem azarlıyordu. Sarılacak birini bulamıyordum.
Belkide o yüzden bu kadar yanlızdım. Ben hep beklenti içinde oldum. Birine bir şey anlatırken kesilen sözlerim yüzünden sustum.
Beni dinlemeden kendi dertlerini anlatan kızlara küstüm.
Benim başa çıkmaya çalıştığım bir çok sorun var iken kimsenin başımı ağrıtmasına izin vermemesi için kaçtım. Sokağa oynamaya çıksam dışlanacağımı biliyordum. Çünkü sessiz bir kızdım.
Öğretmenler tahtaya çıkardığında heyecanlabıp kekeleyeceğimi biliyordum. Bu yüzden okumadım.
Beni dinlemedikleri için küstüğüm kızlar büyüdü büyüdükçe sorunları değişti. Belkide aynı anda hep birlikte büyüdükleri içindi.
Ben ise hep aynı kaldım. 7 yaşında da bu derde sahiptim. 17 yaşında da bazen annemin çenesinden bunalır çeşmeye gider otururdum. Bir köşede kızların konuşmalarını dinlerdim.
Bazı konuşmalarında gülüp onları dinlediğim belli olmasın diye kulaklarımı kapatır bazende dilimi ısırırdım.
Bir gün Efkanı öyle bir anlatmışlardı ki onları dinlediğimin belli olmasını umursamamıştım.
Öylesine dalmıştım ki anlatılanlara
Yiğit biri olduğundan, jandarma kaçağı olduğu için ne kadar havalı olduğu ve de evlendiği zaman sert ve yaman halleriyle karısına yapacakları.... Azgın kızların kurdukları hayallere ben aptal ergen kanmıştım.
Anlattıkları ne kadar doğru bilmiyordum. Belkide fantezilerini anlatıyorlardı. Salaklığımdandı orası kesin. Abimin nişanlısının abisi ile aramızda söz verildiğinde bahanem olmuştu.
Eğer bakire olmadığım anlarsa adam benimle evlenmez sanmıştım.
Çünkü kızlar kimin bakire olup kimin olmadığını kendi aralarında konuşuyorlardı.
Rafetti adamın adı. Onu gördüğümde efkanı hayal etmiştim. Kızların anlattığı adam gibi olur mu diye düşünmüştüm.
Bahanem oldu mu bir konuda bilmiyordum. Nasıl biri olduğu neye benzediğini bilmediğim ama sürekli hayalini kurduğum adamı görmek istiyordum.
Kızların bir hayal olarak anlattıkları müstehcem konuşmalardan etkileniyordum. Ve bu adamı deli gibi merak ediyordum.
Bir iki kız efkan ile konuştuklarını söylemişlerdi. Kimi çok kibar yaklaştı derken kimi de farklı anlatıyordu.
Efkan olup olmadığını hatırlamasamda bir oğlan çocuğu hatırlıyordum. Okulda futbol maçı oynarken zalimin oğlu diye saygı gösteriyorlardı. Ama 20 erkek çocuğunun içinde hangisi o anlamamıştım. Futbol oynayan çocukların içinde merakla onu aramıştım.
Efkan 17 yaşında iken onu görmüştüm utançtan yüzüne bakammıştım. O nedendir ki yüzünü hatırlayamıyordum.
Hayatımda ilk defa bir şeye cesaret ederek efkanın yanına gitmiştim. Penceresinden içeri bakarak görmeye çalışmıştım. Biri gelir ve beni burada görür korkusu bedenimi sardığında bir ağacın altına saklanıp cesaretimi toplamayı beklemiştim.
Kendimi hazır hissettiğimde ise kapısını çalışmıştım.
"Neden öldürdün. "
"Kahvede, " Dedi o an'a gider gibi
Tekrar yola döndü. "Bir kaç kıza musallat olduğunu duydum. Ama komduramadım mı ya da görmezden ni geldim bilmiyorum yüzüme karşı kimse demese de arkadan koştuklarını işitiyordum."
"Meyhanesi vardı. Köy kahvesi haricinde, öyde ki kızlarıda toplayıp orada çalıştırıyormuş on iki yaşından yirmi yaşına kadar. Deli çağlarımdı. Kanımın deli aktığı zamanlardı, namus için öldürdüm."
"Babam benim her şeyimdi. Bütün mal varlığım onun sayesindeydi. İt gibi sürünmüyorsam babam sayesinde derdim. "
" Yatılı okulda okuyordum o zamanlar. Haftasonları gelirdim. Köyden yılmaz ve neşet diye bir çocukla giderdik, yılmaz gelip söyledi baban kız alıp satıyormuş diye, o günde bir kızı alacakmış kız yılmazların akrabasıymış sanırım. O öyle diyince tamam diyip geçemedim ben bir bakayım dedin neşet ile yola çıktım. "
"Gururuma yediremedim öyle dediğine arabam vardı o zamanlar araba ile gittik yol boyunca yılmaza atıp tuttuk. Babam yapmaz demiyordum. Yapsa da yılmaz a ne diyordum "
Zalim ağa dedikleri adamı bir kez görmüştüm. Evimizin bahçesinde bana tokat atmıştı. İçlik ile dışarıdayım diye ama küçük çocuktum. İçlikte taytttı sadece kümesten yumurta alıp içeri girecekken abimlerin yanında tokat atmıştı.
Annem, iyi bir korkut zalim ağa şunu dediğini hatırlıyordum.
Benim ayağımda tayt var diyen adam pavyon mu işletiyormuş
"Bu arada bende yılmaz dedi diye gittim bir şey yapabileceğimden değil aklımda da yoktu inanmamıştım değil de değişik bir histi. Gözümle görmesemde daha önce inanmadım değildi. Arkamdan konuşmasın yılmaz diye gittim daha çok, "
"Yolda neşetde utana sıkıla duyduğu bir kaç şeyi söyledi. "
" Köyde iken namımızdan dolayı sırtımı gere gere yürür babamın arabası ile gider gelirdim. Hafta sonları meğer insanlar kokusundan susarmış, "
" Yine öldürmek gibi. Bir amacım yoktu. Kafamda tartıyordum. Doğru derse ne derim nasıl sorulur babam sonuçta diye, "
" Köy meydanındaki kahvede babamındı köyün dışındaki meyhanede arabayı duyrdup orayıda gördüm. o kahve adı altındaki yeri gördüm. İçindeki pisliğe şahit oldum. Neşetin yanında utandım ama yine eyvallah etmedim. Babamın değildir, babamın üstünedir falgittim meydandaki kahveye, "
"Babamı korumak için değil kendim utandığım için dedim onları, "
"Beni tanıyan kızlarda o zamanlarda tanır, ama ergenlik işte köylü kızı derdim göz ucuyla bile bakmazdım ki en başta bunu yapmamı babam söylemişti. Ne kızlar alacağım sana derdi pezevenk, "
Güler gibi bir ses çıkardı, "hemde Allâh affetsin cinsel yolla hastalık bulaşacağına inanıyordum."
"Öldürdükten sonra mağrada kaldım. Teslim olacaktım aslında ama duyduklarımı birine anlatacam gücüm yoktu. Sorguda konuşturmadan bırakmazlar, kodese tıksalar eyvallah etmem ama duyduklarımı anlatamazdım. Sindirmeyi bekledim teslim olmak için her gün defalarca tekrar ettim neler söyleyeceğimi neşet gelip gitti yanıma sürekli daha sonra kardeşim sahipsiz kalmasın diye ve daha öldürmek istediğim adamlar olduğu için testlim olmadım. Bu eve yerleştim. Köyden bir yılmaz gelip gitmeye başladı. "
" Ve dilara, " Diye ekledim.
"O bir defa mı iki defa mı ne geldi, " Dedi kaşlarını çatarak hatırlamaya çalışıyor gibiydi. "Bir geçen geldi abisiyle birde bir şey vermeye mi geldi abisini çağırmaya mı geldi hatırlamıyorum. Ama çocukken gelip giderdik annelerimiz arkadaştı. "
"O gün öldürmek aklında yokmuş niye öldürdün." Dedim konuyu değiştirmek için herhangi bir çocukluk aşkı anılarını dinleyecek değildim.
"Kız kardeşim hastanedeydi ben hasta diye biliyordum. Astımı vardı. Babamın yanına o köyün dışındaki yere gittiğinde..." Sustu, anlamamı bekledi susarak ne olduğunu anlattı.
"O adamın babası ordaydı. Helallik istemeye gelmiş meydanda el sıkışıyorlardı ben babamın arkasındayken adam bana hakkınızı helal edin dedi. Ben tüm her şeyi duyduktan sonra hakkını helal et dedi. "
"Adamın yüzünü hatırlamıyorum. O an ne oldu hatırlamıyorum adamın gitmesine nasıl izin verdim hatırlamıyorum. Hatırlamaya çalıştıkça başım çatlayacak gibi oluyor. Adamın arkasından baktım kaldım şimdiki aklım olsa ilk onu öldürürdüm. "
"Babama sormadım ne oldu ne bitti diye konuşulanları duydum. Babama saldırdım ben, ağzımdan tek bir söz çıkmadı. Yirmi iki yaşındaydım. Çocuk sayılırdım kendimce ayırmaya çalışan neşet yaralandı babam öldü." Dedi normal bir şeyden bahseder gibi "Boğazını kestim." İçim ürpermişti. Nasıl bir ruh haliydi bu o an ın siniri ve öfkesi ile belki karnıma bir kaç kez bıçaklardı ama boğazını kesmek.
"Neşet e ne oldu. " Dedim babası ilr ilgili daha fazla şey anlatmasından korkarak
"Kanser, Tedavi görüyor. "
Herkesten duyduğum zalim ağayı böyle biri beklemezdim. Kendi kızına zarar vereni yaşatmazdı zalim olsa da âlim olsa da
"Beni o mağraya yaralı haliyle neşet götürdü. Teslim olacaktım. Ama kardeşimi yanlız bırakmak istemedim. O adamıda öldürmem gerekiyordu zaten. "
"Abim babamın tarlalarını sattı annemi aldı gitti. Beni saymazlar sevmezler, İki tarlam var. 3 yıllık icarda "
Durumu sandığım kadar iyi değildi.
"Ucu kendime dokunana kadar umrumda olmadı hiç bir şey babamın tüm pisliklerine kulak tıkadım. Ama konu kardeşi gelince öldürdüm. Babamı gözüm görmedi çünkü kardeşim kıymetliydi benim için. "
"Sende, " Dedi bana dönerek
"O adamlara yıllarca göz yumdum. Umursamadım. Kendi otlarını ektiler biçtiler sustum. Pislikleri sana dokunana kadar sustum. "
"O adamı tanıyor musun? "
"Köye basan eşkiyalar vardı hatırlarsan. Onun kardeşi, "
|
0% |