@semaabakar
|
Kamer saatlerce ağlamıştı. Yorgun düşmüştü ama ağlamaya devam ediyordu. Atlas onu zorla yatağa oturtmuştu. "Lütfen artık uyumayı dene." Kafasını kaldırıp onun gözlerine baktı. "Ben katil oldum, biliyor musun benim yüzümden öldü." Ağlaması her geçen saniye şiddetleniyordu. Atlas onu sarıp sarmaladı. "Yaşamayı hak etmiyorum, keşke ben ölseydim." Atlas, onu kendinden uzaklaştırıp parmağını onun dudaklarının üzerine bıraktı. "Sakın, bir daha bunu duymayacağım, o bebeği sen öldürmedin! Cem birazdan arar gerçekleri anlatır bize." "Cem kim?" "Benim mafya işleri için tuttuğum Hacker." "Nasıl benim öldürmediğime bu kadar eminsin?" "Çünkü bebek iyiydi, Cihan doktor ile konuştu. Her şey yolundaydı. Bebeğin babası öğrenildiği için aldırmış olmalı." Kamer onun gözlerinin içine baktı ve "bu kadar kötü bir insan mı? Peki neden benim öldürdüğümü söylüyor?" dedi. Atlas, onun yanağını okşadı. "İnsanlar hırsları yüzünden her şeyi yaparlar, buna bir bebeğin hayatına son vermekte dahil. Senin üzerine atmasının nedeni de hırsları, beni elde edememenin vermiş olduğu bir hırs. Eğer seni etkisi altına alırsa, beni terk etmeni isteyecek. Bebeği de öne sürecek." "Daha küçücük bir bebek bunun için mi öldü?" Dedikten sonra burnunu çekti. Atlas, konunun daha fazla uzayıp onu üzmesini istemedi. "Sen az önce burnunu mu çektin?" "Ne var be bunda! O kadar ağladım tabii çekeceğim!" "İşte benim hırçın kızılım. Yorganı kaldır sana bir sürprizim var." Atlas, Kamer'i daha önce uyarmıştı, kendine dikkat et diye. Şimdi tamam zamanıydı. Kamer, yorganı kaldırdı ve yatağın içindeki kutuyu eline aldı. "Bu kitap ne için?" Atlas sesini çıkarmadı. Bunun üzerine Kamer merak kitabı araladı. İçinde bir kitap daha vardı. Onu almaya çalışınca eli kitaba gömüldü. Yüzünü tiksinme aldı. "Sen!" "Ben seni uyarmıştım!" Pastaya parmağını batırıp Kamer'in burnuna sürdü. "Sen elinde ki pastayı ye bende seni." "Sen çok mu pasta yemek istiyorsun?" "Deli gibi!" Bir hışımla pastayı yüzüne çarptı. "Yüzümden yemek istediğini söyleseydin başta yapardım. Yanağımdan başlayabilirsin." Duyduklarından sonra kıpkırmızı kesildi. "Benim pastam kıpkırmızı oldu. İşte şimdi tadından yenmez." Onu yatağa itmeye çalıştı. "Çok kötüsün!" Atlas kendisi ile birlikte onu yatağa çekti. Öpeceği sırada telefon çaldı. Kamer bunun üzerine kahkaha attı. "Kalk üzerimden, bak evren bile benden uzak durmanı istiyor." "Evren kim lan!" Kamer ona gözlerini devirdi. "Ha! O evren anladım. Burada bekle sakın kalkma, arayan Cem olmalı." Telefonu alıp balkona çıktı. Kamer, yataktan kalkıp temiz kıyafetler aldı ve banyoya girdi. Kapıyı kilitlemeyi unutmadı. "Söyle Cem?" "Abi, yenge duymasın ama rapora darptan dolayı düşük yaptı olarak girilmiş. Ayla hanımın telefonuna sızdım, telefon değiştirilmiş, hiç bir şey yok." "Ne demek yok lan!" "Abi valla, ya organize oldular ya da işin içinde başkasıda var." "Bizimkiler vardır başka kim olacak! Sen annem ve babamın telefonuna da sız, bakalım onlardan ne çıkacak. İş şimdi bunu Kamer'e söylemekte." "Abi bence Ayla hanıma bir oyun oynayabilirsiniz." "Nasıl bir oyun?" "Ayrılma numarası yapın, sonra Kamer onu bir yere çağırsın üzerine gitsin. Adım kadar eminim her şeyi itiraf edecektir." "Mantıklı olur, sen araştırmaya devam et ben Kamer'e durumu anlatayım." Telefonu kapatıp içeriye girdi. Kamer'in onu öylece beklemeyeceğini biliyordu. Yatak kirlendiği için çarşaflarını çıkarıp köşeye attı. Yeni çarşaflar serdi. Sonra ise kendi üzerini değiştirmeye başladı. En son tişörtünü giyecekken Kamer banyodan çıktı. Utanıp hemen arkasını döndü. "Bak kız bak utanma, kocanım nasıl olsa!" Onun bu halini alaya alıp gülmüştü. "Edepsiz!" Atlas, elindeki tişörtü yere atıp yanına gitti. Onu kapı ile arasına aldı. Kamer, hemen gözlerini yumdu. "Demek edepsizim! Sana edepsizliğin ne olduğunu göstermek şart oldu." Sabah durmadan çalan telefon sesine gözlerini açtılar."Atlas sustur şunu lütfen." "Tamam sevgilim, sen uyumaya devam et." Yataktan kalkıp telefonu açtı. "Efendim?" "Abi sizinkilerden Ayla hanım hakkında bir şey çıkmadı ama..." "Aması ne?" "Halil bey ile babanız arasında bir anlaşma imzalanmış." "Uzatma da söyle, ne konuda?" Atlas'ın sesi yüksek çıkınca Kamer yatakta doğruldu. "Eğer sen Ayla hanım ile evlenmez isen, Halil bey tüm mal varlığına el koyma hakkına sahip." "Babam ve onun arasında değil mi, beni ilgilendiren bir durum yok?" "Evet abi görünüş itibari ile seni ilgilendirmiyor." "Sen anlaşmanın resmini bana at." Telefonu kapattıktan sonra masaya bıraktı. "Sesimi yükseltiğim için özür dilerim sevgilim." "Önemli değil de, sorun ne?" "Boşver, bizimkilerin iş güzarlığı. Bak şimdi biz seninle bir oyun yapacağız..." Her şeyi detayına kadar anlattı. Kamer durumu kabul edip valizini hazırladı ve aşağıya indi. Atlas'ta peşinden yalvarmaya başladı. "Lütfen, lütfen beni terk etme! Sensiz nefes alamam! Bırakma beni nolur!" "Ben bir bebeğin ölümüne sebep oldum! Burada kalamam artık! Yerim burası değil! Ben seni hak etmiyorum, benim ellerim kanlı! Seni Alya hak ediyor!" "Hayır, hayır beni sen hak ediyorsun! Ne olursun beni boşama! Boşama beni Kamer!" Kamer köşkten çıkıp Cihan'ın hazırladığı arabaya bindi. Daha sonra ise kahkaha atmaya başladı. "Senin patronundan iyi oyuncu olurmuş, gülmemek için kendimi zor tuttum." Cihan, gülümseyip arkasına döndü. "Ne dedi yenge?" "Beni boşama dedi." Oda kahkahayı bastı. "Ciddi bir şey konuşuyoruz, insan boşanmayalım der! Beni boşama ne ya! Gerçekten kereste fabrikası bu adam." Cihan, arabayı çalıştırıp Atlas'ın ayarladığı dağ evine sürdü. Arkalarından oda gelecekti. Amacı Kamer ile baş başa vakit geçirmekti. Atlas, tekrar odaya çıkıp üzerini değiştirdi. Onun arkasından on dakika sonra Ayla da yukarı çıktı. Odanın kapısını çalma gereği duymadan girdi. "Atlas, eğer dertleşmek istersen ben hep buradayım." Atlas gözlerini kısıp onu inceledi. "Sen, bebeğini kaybetmiş birine göre fazla soğuk kanlı değil misin?" "Onu senin karın öldürdü, vicdan azabı çekecek olan o. Onu kaybettiğim için üzgünüm, fakat seni kazanacak olmak beni ayakta tutuyor." "Karım ve ben ayrılmayacağız! Düşüncelerini kendine sakla! Şuan ona ispatlayamıyorum ama ben eminim ki sen o bebeği aldırdın." "Varsayalım ki öyle ne yapabilirsin? Ben senden bir bebeğim olsun istiyorum, başkasının bebeği beni ilgilendirmez." "Yaparken aklın neredeydi!" "Sarhoştum, bile isteye olmadı. Bunun tüm suçlusu sensin! Aşığım diyorum sana, neden anlamıyorsun!" "Bende aşığım! Ama karıma, sana değil! Benim karım senin gibi değil! İyi ki diyorum karşıma çıkmış. Şimdi defol git odamdan! Bu evden de git derdim ama, malum baban seni bizimkilere satmış!" Ayla son duyduklarını kendine yediremeyip oradan ayrıldı. Kamer'e karşı içinde büyük bir kin oluştu. Bundan sonrası meçhuldü. ... (Not; Oy vermeyi unutmayın 💜) |
0% |