@senaryonuz
|
2 buçuk hafta sonra Babamın konağa gelmesi ve Mehir'in söylediklerinin üzerinden 2 hafta geçmişti, o günden sonra Halit ağa Mehpare teyze ile konuşmamış oldukça sert ve soğuk davranmıştı. Hatta babam gittikten sonra Mehpare teyzeye oldukça yüksek ses ile "Bunca yıldır kızımızdan ayrı kalmamızın sebebi sensin" diye bağırınca Mehpare teyze de "Kızımızı korusaydın o zaman tehdit etti diyorum anlamıyor musun Halit ?" Diye bağırmıştı Şuan aralarındaki soğuk devam etsede ara ara konuşuyorlardı, Miraç ve Azad abi annelerine oldukça kızgınlardı ancak onu kırmamaya da özen gösteriyorlardı. Mirza'nın annesine içten içe hak verdiğini biliyordum, Mirza kızgın değil kırgındı. Şöyle bir gerçek vardı ki eğer Mehpare teyze Mehir'in yaşadığını söyleseydi Halit ağa düşünmeden hareket ederdi. Mirza bununda farkındaydı. Mehir 2 hafta önce konağa yerleşmişti, Elif ablasına yavaş yavaş alışmaya çalışıyordu, Meriç arkadaş gibi davranıyor ve dışa karşı tuttuğu umursamaz tavrına devam ediyordu. Ayla ablaya gitmiştim ve genel anlamda durumlardan konuşmuştuk ayrıca birinden hoşlanıyorum demiş hâlâ kim olduğunu söylememişti, utanıyormuş, bugün o şanslı kişi kimse Ayla abla ile akşam yemeğine çıkacaklardı. Bende saat 15;00 da Ayla ablaya tekrar gidecektim ancak bu sefer hastası olarak değil. Ağzını arayacaktım. Saat 14;00 olmuştu şuan terasta oturuyordum Arkamdaki hareketlenmeyle kafamı çevirdiğimde yanıma aydımlayan Mehiri görmüştüm, bu süreçte pek konuşmamıştık çünkü bende herkes kadar şaşkınlık içerisindeydim. Mehir gelip yanıma oturdu "Bayadır konuşmuyoruz nasılsın Sim?" dedi. Saçma gelebilir macak bana Sim demeyi seviyordu. "Bilmem iyiyim sanırım sen?" Diye sordum. "Ben bilmiyorum babam ile çok konuşamıyorum, Mirza abi ve Miraç abi ile de sadece Azad abi ve Meriç abi geliyor yanıma, Elifte var tabi ama bilmiyorum Simay yoruldum" dedi. Bir tarafım onada hak veriyordu ancak küçüklüğüm onunla geçmişti şimdi bu gerçek en az Mirzalar kadar benide sarsıyordu. Ben bir şey demeyince sözüne devam etti. "İtalya'da daha mutluydum evet vicdan azabı çekiyordum ama mutluydum, burada sofraya otururken bile geriliyorum." Diyince bende "Bu kadar kısa sürede kimseden yaşadıklarını sindirmesini bekleyemezsin ki buna rağmen Azad abi ve Elif sana oldukça yakın davranıyorlar" dedim. Öyleydi Azad abi işe giderken ilk Elvanın sonra Mehir ve Elif'in saçlarını öpüyordu. Mirza da anca Allah'a emanet diyip gitsin. Saatin 14;15 olduğunu farkedince "Ben Ayla ablanın yanına gidecektim, hazırlanmam lazım sonra konuşalım" diyip ayaklandım Mehir de tamam diyince hızla odaya ilerleyip dizlerimin bir karış üstünde şort ve kısa kollu tişört giydim. Şort giymem insanların dik dik bakmasına sebep olabilirdi ancak bu benim kendi tercihimdi. Zaten Mardin'de bu şekilde rahat rahat dolaşmak zordu... Sadece arabaya binip Ayla ablanın evinde buluşacağımız içindi bu rahatlığım. İstesem tabiki giyerdim ancak kadın erkek demeden gelen o dik bakışlar iğrençti. Saçlarımı mandal tokalar ile toparlayıp, beyaz sporlarımı giyerek aşağıya ilerdim. İner inmez İdris abiye seslenip arabaya ilerledim. İdris abi arabaya binince bende Mirzaya mesaj attım. Simay; Dışarı çıkıyorum, bir arkadaşım ile buluşacağım. Yazıp gönderince Mirza sadece tamam dedi. Geçen 15 dakikanın ardından Ayla ablanın evinin önünde durmuştuk İdris abiye dönüp "Abi ben seni ararım işlerin varsa hallet sen beklemene gerek yok" diyip arabadan indim. Şuan Ayla ablanın evinde koltuklarda oturuyor ve onun yaptığı kahveleri içiyorduk. Geleli 40 dakika olmuştu artık sorma zamanıydı "Evet Ayla ablacığım kim bu şanslı kişi artık bana söyler misin yoksa bana vahiy mi inecek?" Dedim ufak bir sitem ile ve kahvenden içmeye başladım. Ayla abla gözlerini kaçırıp "Cihan amcan" dedi kısık sesle. Kahve boğazımda kaldı, şuan ciğerim sökülürcesine öksürüyordum. "Ney amcam ney amcam!?" Biraz sesim yükselmişti ancak bu tamamen şaşkınlıktandı. Ayla abla "Duydun işte Simay Cihan amcan" dedi. Ne ara, ne oluyordu bu aşağılık evde? "Siz ne ara tanıştınız da hoşlandın?" Ben Ayla ablaya giderken bile amcamın haberi yoktu. "Senin hesabında birlikte fotoğrafımız vardı ya oradan beni görünce babandan numaramı aldı beni biliyorsun normalde çok sinirlenirim ama o kadar nazik davrandı ki" dedi Benim olmak istediğim kadında aşktan ne hâle gelmişti böyle. "Buluştunuz mu hiç?" Diye sorduğumda gözlerini kaçırıp "Buraya ilk geldiği gün dolaştık biraz" dedi. Ayla abla kızıl, kısa kahverengi gözlü aşırı güzel bir kadındı. *** Saat 18;00 olmuş 3 saati beraber geçirmiştik. Şuan İdris abi gelmiş, arabaya binmiş eve gidiyordum. Ayla abla ile konuşurken hiç açmadığım telefonumu açtığımda Mirza'nın yarım saat ya da 15 dakika arayla aramıştı. Telefonu sessizde tutmamalıydım işte. İdris abiye "Abi Mirza ile konuştun mu hiç?" Diye sorduğumda "Buraya gelirken aradı, sesi gergindi kendisi evde şuan" dedi. Kazamız mübarek olsun. *** Geçen 15 dakikanın ardından konağa varmıştık ancak ben arabadan inmek istemiyordum. Yavaşça arabadan inip konağa girdiğimde bizim katımızın balkon kısmında bana bakan Mirza ile duraksasam da yukarıya çıkmaya başladım. Yukarıya çıktığımda Mirzada odaya geçmişti. Odaya girdiğimde Mirza "Evet Simay sana bir daha sessizde olursa tüm gün benimle olursun dedim, yarın sabah şirkete birlikte gideceğiz" diyince bende "Allah aşkına ben napacağım şirkette ayrıca gerçekten istemeden oluyor" dedim. Mirza "Simay ne gibi bir belanın içinde olduğun hakkında en ufak bir fikrin yok" dediğinde anlamayan gözler ile ona döndüm. BU bölümü bugüne yetiştireyim istedim arkadaşlar bu bölüm tam içime sinmedi ancak sizi bekletmek istemiyorum Simay'ın başında ne gibi bir dert var acabaaaa Simay sizce neyin içine düştü? Mirza neden Simayı bu kadar düşünüyor? Neyse aşklar oy ve yorumlarınızı beklemekteyim ve ufak bir not bölümlerde 1-2 gün gecikmeler olursa kusura bakmayın:)
|
0% |