Yeni Üyelik
18.
Bölüm
@senossww

Alpay Yılmaz

Anılarımdan sıyrılırken Marsel bana dikkatle bakıyordu. Sanki ne olduğunu anlamış gibi gözleri gözlerimin derinliklerindeydi.

Topuklu ayakkabı sesi yaklaşınca boğazımı temizledim. Mutfağın girişinde annemi görünce istemsizce elim tişörtümü çekiştirdi hayali kırışıklari düzelttiğimde annem bana bakmadan Marsele odaklanmış onu süzüyordu bu Sultan teyzemin baktığı bakışlardan çok uzaktı küçümseme bakışlarıydı bunlar. Bu bakışlara alışık olduğum için bir an Marselin rahatsız olabileceğini unuttum yalandan öksürürken annemin bakışlarını üzerime çekmeye çalıştım fakat bana yine bakmadı. Gözleri Sultan teyzeme döndü kaşlarını havalandırdı. Tek bir bakışı Sultan teyzemi harekete geçirmeye yetmişti. Fazlasıyla belli olan sahte gülümsemesiyle Sultan teyze Marseli gösterdi.

"Müge hanım Marsel Alpayın sınıf arkadaşıymış ders çalışmaya gelmişler."

Annemin soğuk bakışları beni buldu. Önce üstümü süzdü bol tişörtüm ve siyah eşofmanımla Marsel ile aynı giyinmiştik. Annem onaylamayan bakışlarıyla kafasını iki yana salladı. Gözlerindeki tiksinç bakışları görmemek için kör olmak gerekirdi. Ellerini zarif bir hareketle önünde birleştirdi her zaman ki gibiydi zarif,alımlı ve soğuk. Hayır. Yanlış, bana soğuk.

"Sonunda aklını çalıştırmaya mı karar verdin?"

Buz gibi sesiyle titrediğimi hissederken Marselinde kasıldığını hissettim. Gülümsemeye çalıştım. Ben ona her zaman gülümserdim fakat ben annemin gülümsemesini hiç görmemiştim, hayır bana gülümsemezdi. O babama sürekli gülümserdi. O sevdiği adama gülümsüyor, sevgi dolu bakışlar göndermekten vazgeçmiyordu. Başkasının tohumu olan çocuğuna iğrenerek bakıyordu.

"Evet Marsel derslerimde yardım edecek."

Kafasını yavaşça salladı. Marsele kaydı bakışları. Konuşmasını bekliyordu fakat bu imkansızdı Marselin elinde not kağıdını fark ettiğimde not kağıdına bana ilk tanıştığımızda yaptığı gibi bir şeyler yazıyordu. Kağıdı kopardı ve gülümseyerek anneme uzattı. Annem kağıdı Marselden aldı ve yazdığı şeyi okudu.

"Konuşamıyorsun demek. Nasıl anlaşacaksın onunla."

Bana hiç oğlum demedi bana gerekmedikçe adımı bile söylemezdi. Benden hep o diye bahsetti. Sanki onun oğlu değilmişim gibi, sanki onun kanından canından değilmişim gibi. Beni hep o olarak gördü.

Anneme göre onun ailesi babam, annem ve kardeşim, Bana göre ise annem, babam, kardeşim ve bendim. Benim hiç bir zaman ailem olmadı.

"Biz anlaşabiliyoruz bana yeter."

Marseli hedefi haline getirmek tam annemlik bir şeydi bu yüzden Marseli ondan ne kadar uzak tutarsam o kadar iyiydi. Ters cevabımla kaşları çatılsada bir şey demedi.

"Gürültü yapmayın baban çalışıyor kardeşin ise öğlen uykusunda."

Başımı salladım. Arkasını döndü ve tekrar gözden kayboldu. Annemle olan en uzun sohbetlerimden birisiydi diyebilirdim. Kavgalarımız haricinde benimle konuşmaya tenezzül etmiyordu.

"Sultan teyze biz odamdayız."

Marselin elini tutup babamla karşılaşmadan önce odama çıkartmak için çekiştirdim.

 

Loading...
0%