"Unut bunu asla olmaz olmayacak" diye inledi noan sinirli bir şekilde üstelemeye devam ettim bu istğine haklıydım ve oda bunu biliyordu "Noan" diye tısladım dişlerimin arasından "eğer kendimi ölü göstermezsem yakalanırım ve yakalanırsam ateşin kahini olduğum ortaya çıkarsa sonuçlarını sen düşün" uzun bir sessizlik oldu sessizliği bozan noandı gardını sonunda yere bırakmıştı

"Peki prenses yapmamız gereken şey ne?" Derin bir nefes alarak planı anlatmaya koyuldum "Senden isteğim ella'yı bulman" gözlerini kocaman açtı "sana benzeyen kız ella mı?" Kafamı salladım noan devam etti "kızım deli misin onu asacak ve kendin gibi mi göstereceksin şaka yapıyorsun değilmi" hafif bir sırıtış belirdi dudaklarımda "git ve buraya getir noan ama sakın yakalanma"

■ YAKLAŞIK 30 DAKIKA SONRA■

Kapım nazikçe tıklatılıp açıldı içeriyi çiçeksi bir koku kaplamaya başladıktan sonra naif bir ses duyuldu "b-beni emretmişsiniz kraliçem" arkamı dönmedim sadece cepli çelik zırhımın cebindeki şanslı. Hançerimi daha sıkı kavradım ve seslendim "ella önüme gel" yavaş adımlarla önüme geçti ürkek ürkek bana bakıyordu sanki aynaya bakıyormuşum gibi hissediyordum gerçekten çok benziyorduk uzun uzun onu inceledikten sonra odamda noanın bile bilmediği gizli odaya soktum bellayı tek bir cümle döküldü dudaklarımdan "özür dilerim bella havkins ama ablam için bunu yapmam gerek " o ne olduğunu anlamadan ben haçerimi kaldırıp görünmeyecek ama öldürücü olan yerini kestim evet caniceydi

Köşede duran bezi aldım ella'nın vicudundaki kanı sildim bezi alıp arkamdaki fırçaya geçirip yerleride bir çırpıda sildikten sonra yerdeki cesede yöneldim odanın tam ortasına getirince asmak için yardıma ihtiyacım olacağı için dışarı çıkmaya karar verdim odamın büyük kapısını açtığımda noan buradaydı "selam prenses ipi getirdim hadi biran önce halledelim şunu" gözlerimi devirip kıkırdadım"dünden razısın bakıyorumda her neyse haydi" calışma masamda duran iskemleyi aldım ve sağlam avizenin tam altına yerleştirdim nolan ipin bir ucunu tavana gemici düğümü şeklinde sıkı sıkı bağladı ellayıda alıp kafa boşluğu bıraktığı ipe geçirdi işimiz bittiğinde iç çektim

"Ne kadar caniyiz" noan kıkırdadı "öyleyiz prenses ama illith için" illith ismini duymam bile benim için hem buruk hemde heyecanlandırıcıydı boğazımı temizledim kenardaki peçeye ve yanında duran küçük korki ve harita görünümlü kağıda uzandım. Peçeyi yüzümü görünmez kılmak üzere takmaya çalışırken haritakrokiyi noana uzattım "bak ben burada saklanacağım birazdan bu işler bittikten sonra buraya gel bütün cephanelerimi taşıyamam bu yüzden gelirken cephanelerimi ve kızımı getir" kızım atım tomris ti cebimden bir anahtar çıkarıp noana uzattım ve gizli odayı gösterip anlattim ağzı açık bir şekilde beni dinledi uzun süreli bir sessizligin ardindan onu noan böldü "Şimdi git prenses ben ağlama rolü yaparak krala haber vereceğim"sıcacık gülümsedi "pekala kendine dikkat et ve çabuk gel noan"omzuna bir yumruk atıp pnecereye yöneldim kimse yoktu ve direkt kaçacağım hanenin yoluna çıkıyordu kimsede bu kapüşonlu pelerinik ve peçemle beni tanımayacağı için rahattım son bir kez odama bakıp penecereden yola atladım.