Yeni Üyelik
16.
Bölüm

16. Bölüm

@sue2820

İLAHİ BAKIŞ AÇISI

Rina Rahan'ın savunmasından hiçte tatmin olmamıştı. Özellikle yanında bulunan beyaz saçlı kadını gördüğünden beri içi hiçte rahat değildi.

O kadının gözlerinin içine baktığında sanki gözlerinin önüne efendisi Ayrin geliyordu. Bu durum asla normal bir durum değildi.

Birde Rahan'ın göğsünün üzerinde bulunan “ E” harfli mühür ise bir şeylerin ters gittiğinin en büyük kanıtıydı.

Ayrıca Dolunay denilen o kadından çok güçlü bir şekilde iblis hissiyatını almıştı. Rina’nın aklına takılan en büyük şey Rahan’ın Efna’nın ruhuna ne olduğu ile ilgili verdiği cevap taydı.

“Efna'nın ruhu ve bedeninde cadılar tarafından uygulanmış güçlü tılsımlar vardı. Cadıların asıl amacı Efna'nın güçlerini kullanmamasıydı. Ben Efna'nın ruhunu almaya geldiğimde ruhu mühürler tarafından çoktan parçalanmıştı. Belki de cadıların asıl amaçları buydu."

Rina Rahan’ın sarf ettiği bu sözleri bir çok kez zihninden geçirdi. Bu olayda çok önemli bir eksiklik vardı. İblislerin ruhları cadılar tarafından asla ama asla yok edilemezdi.

Tanrıların bu durumdan haberleri yoktu. Bu yüzden bu savunma Rina’nın gözünde tamamen geçersiz bir savunmaydı.

Rina’nın aklına Efendisi Ayrin gelince yemyeşil gözleri fal taşı gibi açıldı. Efendisini bu mahkeme hakkında bilgilendirmesi gerekiyordu. Eğerki öğrendiği bilgileri hemen iletmezse Efendisi Ayrin’in kendisine neler yapabileceğini bile düşünmek istemiyordu.

Rina efendisi Ayrin‘in bulunduğu bölgeye geçebilmek için kendisine özel olarak hazırlanan odada bulunan küçük bir boy aynasının karşısına geçti.
Boyut atlamak için gerekli olan bütün tılsımları okuduktan sonra ayna’nın içinde bulunan simsiyah olan bir boyutun açılmasını sağladı.

Rina simsiyah olan boyuta giriş yaptığında karşısına ilk önce simsiyah ağaçlar ve sarmaşıklar çıktı.

Biraz ilerledikten sonra karşısında simsiyah sarmaşıklar ve siyah güller ile kaplı bir tahtın üzerinde oturan Efendisi Ayrin çıktı.

Rina Efendisini gördüğü anda dizlerinin üzerine çökerek Efendisini Selamladı. Efendisini incelediğimde her zamanki gibi düşünceli bir hali vardı.

Rina Efendisini detaylı bir şekilde incelediğinde üzerinde vücudunu tamamen saran siyah mini bir elbise , elbise ile uyumlu bir pelerin ve bacaklarını saran diz üstü siyah bir topuklu çizme tercih ettiğini fark etmişti.

 

Ayrin sağ kolu olan Rina’yı karşısında gördüğüne hiç şaşırmamıştı. Hatta kendine kendine “ bu kadar çabuk geleceğini tahmin edemiyordum” diyerek kendince Rina’yı övmüştü.

Ayrin hızlı oturduğu yerden hızlı bir şekilde ayağa kalktı. Adımları o kadar sert ve kendinden emindi ki attığı her sert adımda Rina’nın kalbi sanki yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. Ayrin Rina’nın yanına ulaştığında donuk bir ses tonu ve buz gibi bakışlarıyla sözlerine şu şekilde başladı,

“ Bakıyorumda moralin pek yerinde değil Rina. O Ölüm Tanrısı Rahan mahkemeden bir şekilde paçayı yırttı ha? “

Rina Efendisinin bu sorusu ise bir kaç kez yutkundu kısık bir ses tonu ile “ Maalesef Efendim bir şekilde yırtmayı başardı.”

Ayrin sağ kolundan duyduğu cevap ile kızıl saçlarını geriye atarak derin bir nefes alıp verdi. Kendisini biraz olsun sakinleştirdikten sonra


” Bu arada Rahan’a özellikle sormanı istediğim soruların mahkeme esnasında sorulmasını sağladın değil mi Rina?”

Rina kendinden emin ve birazda heyecanlı bir şekilde “ evet efendim özellikle sorulmasını istediğiniz soruların tamamının sorulmasını sağladım.”

Ayrin aldığı cevaptan memnun olarak “ peki Ölüm Tanrısı Rahan neden bin insan canını zavallı bir ölümlü için feda etmiş?

Ayrin bu sorunun cevabını gerçekten çok ama çok merak ediyordu. Ayrıca bir Tanrının çıkarı olmadan bir insanın canını bağışladığı görülmemiş bir şeydi.

Rina Ayrin’in sormuş olduğu soru üzerine bezgin ve tatmin olmayan bir ses tonu ile Rahan’ın sözlerini tekrar etti.”

"O insanlar ruhunu size satmış kişilerdi. Onların ruhlarını ele geçirerek dünyada fitne ve fesatlık çıkacaraktınız. Bende mühürlendiğim kişi için o insanları feda ettim. Bu görevimi kötüye kullanmak değildir. Ruhunu iblislere satan kişilerin ruhları sonsuza kadar yok edilir. Bu en büyük kurallardan birisidir zaten"

Ayrin, Rina’nın cevabını duyduktan sonra sağ elini beline koyar koymaz bir anda kahkaha atmaya başladı. Ayrin kahkahalar ve büyük bir öfke içerisinde “ şu pezevenge bak! Yaptığı kural dışı hareketi bile bizim üzerimize atmış!”

Rina bu gülüşün ne anlama geldiğini çok iyi şekilde biliyordu. Efendisi bu şekilde gülüyorsa bu cevaba oldukça fazla sinirlenmiş ve adı kadar iyi biliyordu ki Rahan şu anda onun karlısında olsaydı onu yakıp kül etmek için elinden geleni ardına koymazdı.

Ayrin önüne gelen ateş kızılı saçlarını hızlı bir el hareketi ile arkaya birazcıkta olsun sakin bir ses tonu ile “ Peki Rahan neden benim oluşturduğum evrende kalması gereken süreyi geçmiş?”

Rina ilk başta bu soruya nasıl bir cevap vereceğini bilemedi. Çünkü efendisi bu cevabı duyduğunda yine oldukça fazla sinirlenecekti.

Ayrin ise ateş kızılı gözlerini Rina’nın üzerine dikerek onun sorusunu cevaplamasını bekliyordu. Rina’dan sorduğu sorunun cevabını anlamadıkça Ayrin daha fazla öfkeleniyordu.

Rina, Efendisinin kendisine olan öfkeli bakışlarından dolayı hiç düşünmeden hızlı bir şekilde Rahan’ın verdiği cevabı aynı şekilde efendisine iletti.

 

"Ayrin' in oluşturduğu evrende kalmamın sebebi Yeliz ve Korhan meselesidir. Ayrin ne yapıp ne edip bir insanın bedenine yapay bir rahim koymuş. Ayrin'in neden bu şekilde bir hamle yaptığını bilmiyorum. Açıkçası Ayrin'in neler çevirdiğini öğrenebilmek için kalmam gereken süreyi aştım"

Ayrin’in zihninden bu cevap birçok kez geçti. Ayrin şu anda patlamaya hazır bir volkan gibi Rina’nın etrafında dönüp duruyordu.

Rina ise Efendisinin ne zaman patlayacağını hesaplamaya çalışırken Efendisi bir anda bağırarak

“ Bu ölüm tanrısı gerçek anlamda beni sinir ediyor! Piç kurusu yaptığı her şeyi benim üzerime yıktı! Onun bu meseleyi umursayacağını sanmıyorum. Bu işin içinde bir iş var. “

Rina Efendisinin dediklerine katılır bir şekilde söze girdi.

”Efendim aslında çok ilginç olan bir durum dikkatimi çekti.

Ayrin, Rina’nın etrafında dönmeyi bırakarak kendi tahtına doğru ilerlemeye başladı. Tahtına doğru ilerlerken “ zaten bu mahkeme başlı başına tuhaflıklar içeriyor Rina. Her neyse sözlerinin devamını getir.”

Rina Efendisinin kendisine vermiş olduğu emri hemen yerine getirerek sözlerine şu şekilde başladı.


“Efendim duruşmaya Ölüm Tanrısının mühürlendiği kişide katıldı. Bu kişinin kim olduğunu sorduğumuzda
"Alfaların Varisi" olduğunu söyledi. ”

Rina bu sözleri sarf ettiği esnada Ayrin çoktan tahtına bacak bacak üzerine atmış bir şekilde oturmuş, sağ elini ise çenesinin altına getirerek uzun bir süre Rina’nın verdiği cevap üzerinde düşündü.

Düşünceli bir şekilde Rina’ya bakarak ” Peki yanında ki kadın nasıl oluyorda Alfaların gerçek varisi olabiliyormuş?

Rina hiç düşünmeden Ayrin’in sorusuna şu şekilde cevap verdi “ Efendim o kadının dediğine göre
“Kurallara göre varis olabilmek için babamızın güçlerini miras almamız gerekiyor. Ablam Efna ve ben babamızın güçlerini miras almıştık. Ablam Efna benden büyük olduğu için varislik onun hakkıydı. Önceden ortaya çıkmamın sebebi ise babamın beni cadıların planlarından korumak istemesiydi"

Ayrin oturmuş olduğu tahttan hızlı bir şekilde ayağa kalkarak Rina’nın üzerine yürümeye başladı.

Rina ise çok büyük bir stres altındaydı. Efendisinin bu cevaplardan asla tatmin olmadığını çok iyi biliyordu. Hatta az önceki sorduğu sorunun cevabı onu oldukça fazla sinirlendirmişti.

Ayrin, Rina’nın yanına yaklaştığında Rina’nın saçlarını yavaş bir şekilde okşamaya başladı. Bir süre Rina’nın saçlarını okşadıktan sonra bir anda Rina’nın boğazını sert bir şekilde sıkmaya başladı. Rina ise bu sırada hem nefes almaya çabalıyordu hemde bedenini saran ölüm korkusu ile tir tir titriyordu.

Ayrin, Rina’nın gözünü korkuttuğuna kanaat getirdiğinde Rina’nın boğazını bir anda bırakarak onun yere düşmesini sağladı.

Rina şiddetli bir şekilde öksürürken Ayrin donuk bir ses tonu ile

“ O kaltak cadıların işini bitirmeni sana daha önceden söylemiştim değil mi? O cadıların işini en kısa sürede bitireceksin Rina. Eğer dediğimi yapmazsan senin işini ben bitiririm. Ha bu arada kızıma zarar veren cadılar ile ben ilgileneceğim, bu yüzden kızıma zarar veren her kim varsa en kısa sürede karşımda istiyorum. “

Rina korkusundan dolayı efendisinin gözlerine bakmayı cesaret edemiyordu. Ayrin Rina’nın kendisinden çok fazla korktuğunu anladığı için geriye kalan sorularının cevaplarını Rina’nın zihnini okuyarak öğrenmişti.

Ayrin mahkeme salonunda olsaydı işlerin bambaşka yola evrileceği gerçekti. Ayrin’e göre bu mahkeme formaliteden ibaretti. Rahan bu mahkemede kesinlikle haksızdı.

Fakat Tanrılar Rahan’ı karşılarına almamak için resmen onun pisliğini temizlemişlerdi. Bu mahkeme Kral Taylor’ın evreninde gerçekleştiği için Ayrin’in elinden bir şey gelmezdi.

Kral Taylor bir tanrı değildi. Bu yüzden Tanrıların kurallarını bilmeden hüküm vermesi çok doğaldı. Onun krallığında olan karışıklıktan en iyi şekilde yararlanılmıştı. Ayrin’e göre Tanrılar bu sefer gerçekten planlarını çok iyi işlemişlerdi.

Mahkeme Ayrin’in veya bir başka Tanrı’nın bölgesinde gerçekleşmediği için Rahan bu mahkemeden kolay bir şekilde paçayı kurtarmıştı.

Ayrin’in düşüncelere daldığını fark eden Rina cesaretinin büyük bir kısmını toparlayarak “ Efendim bu mahkeme hakkında genel olarak ne düşünüyorsunuz?”

Ayrin, Rina’nın sorusuna kendisinden çok emin bir şekilde


“ Rina sende çok iyi biliyorsun ki Alfaların Varisi benim biricik kızım Efna. Yani sana şunu söyleyebilirim ki Rahan’ın mühürkendiği kişi benim kızım Efna.”

Rina Efendisinin sözlerini duyduğu anda ani bir çıkış yaparak “ Ama efendim bu imkansız bir durum!”

Ayrin, Rina’nın ani çıkışına gülümseyerek “ Rina, Korhan’ın Efna’dan başka bir çocuğu olamaz. Bir kadına fiziksel bir temasa geçerse öleceğini çok iyi bilir.”

Rina şok olmuş bir şekilde “ ne yani o kadın yoksa sizin kızınız mıydı?”

“ Evet Rina o kadının benim kızım olduğundan adım kadar eminim. Hem sen o kadından güçlü bir şekilde İblis enerjisi almamış mıydın?

Rina heyecanlı bir ses tonu ile

“ Evet efendim, o kadından beklemediğim bir şekilde İblis enerjisi almıştım. “

Ayrin sap kolundan duyduğu cevap ile yüzünde büyük bir tebessüm oluştu. Mutlu olmuş bir şekilde “ Bu görevi başarılı bir şekilde yerine getirdiğin için seni tebrik ediyorum Rina. Artık gidebilirsin. Bu arada o cadıları en kısa sürede karşımda görmek istiyorum.”

Rina efendisinin kendisini övdüğü için resmen havalara uçacaktı. Heyecanlı ve kendisinden emin bir şekilde “ Efendim kesinlikle bu görevi yerine getirmek için elimden geleni yapacağım. Hatta size söz veriyorum bu görevi yerine getireceğim.”


Selamlar

Nasılsınız sevgili okurlarım?

Uzun bir aradan sonra tekrar karşınızdayım.

Bu bölümü nasıl buldunuz acaba?

Evet bu bölümde ilk defa Efna’nın öz annesini gördük.

Ayrin hakkında ne düşünüyorsunuz acaba??

Düşüncelerinizi ve fikrinizi belirtmeyi unutmayın lütfen ❤️❤️🪭🖤

 

 

Loading...
0%