Yeni Üyelik
14.
Bölüm
@thvrely

Ben geçen bölüm oy sınırı koydum mu? Bir şey hatırlamıyorum

***

"Pars'ın benimle öpüşmesini izleyeceksin."

Afallasam bile bunu hiç dışımdan belli etmedim. Liva çok yanlış kişiye bulaşmıştı. Duygularını saklamayı iyi öğrenen ve insanları hızlıca gömebilen bir yapıya sahiptim.

Omuz silktim.

"Zevkle."

Kaşları çatılsa da belli etmedi. "Bir dakika boyunca öpüşeceğiz." Dedikten sonra yanında sinirden deliren sevgilisini umursamayarak Pars'a doğru ilerledi.

Pars gayet doğal bir şekilde Liva'nın öpüşüne karşılık verirken onları öylece seyrediyordum. Etrafımızdakilerin bakışı benim ve Pars ile Liva'nın arasında gidip geliyordu.

Bir dakika dolduğu anda Pars geri çekildi. İğrenircesine elinin tersiyle dudaklarını sildikten sonra denize doğru defalarca tükürüp üstüne de su içti.

Sırıttım.

Kendi kendine sevgilisi ile arasını bozmuştu. Aptal.

Liva kızararak yerine oturduğunda, bu kez ben çevirdim şişeyi. Şişe bu sefer Pars ile Aras arasında durdu.

Aras'ın siniri yüzünden fazlasıyla belli oluyordu. "Doğruluk mu cesaret mi?" Dedi tükürürcesine. Pars anında "Cesaret." dedi.

Aras bana baktı. Ardındansa Pars ile gözlerini buluşturdu.

"Sevgilini dört dakika boyunca öpeceğim." Yüzümü buruşturdum. "Kulağa fazlasıyla tiksindirici geliyor." Dedim Aras'ı süzerek.

Aras benim tepkilerimi umursamadan Pars'a bakmaya devam etti.

Pars bir kadeh içki doldurduktan sonra tek dikişte bitirdi. Şişeyi çevirdiğinde sırıttım.

Bu sefer şişe ben ve Elisa arasında durdu. Elisa birkaç saniye bana baktı. "Doğruluk mu cesaret mi?" Diye sordu. Tekrardan "Cesaret." dedim.

"Pars'ı denize at." Gözlerim büyüdü. "Yok artık." Dedim Elisa'ya. Bana birkaç saniye baktı.

"Pars'tan nefret ediyorsun. Bende biraz zevk alman için sana fırsat veriyorum." Dedi korece olarak.

Mayıs'ın da korece bildiğini biliyordum. Bizi anlamıştı.

Mayıs'a baktım sana daha sonra anlatırım der gibi. Başını salladı ve önüne döndü.

"Pars, üzgünüm. Bir kadeh içki ile uğraşamam." Dedikten sonra Pars'a baktım.

Ayağa kalktıktan sonra birkaç saniye yüzümü inceledi. Hemen ardından dudaklarını kulaklarıma yaklaştırdı. "Bunun cezasını çekeceksin, biliyorsun, değil mi?" Diye sorduğunda sırıttım.

"Biliyorum bebeğim. Hadi şimdi seni suya atalım."

Pars'ı suya iktirdikten sonra ellerimi belime koydum. Pars suda dalıp çıktıktan sonra yanımıza geldi.

Kerem elindeki battaniye ile birlikte Pars'a yaklaşsa da Pars onu reddetti. Güldüm.

"Boşver, Kerem. Hasta olmak istiyor. Sonuçta ben ilgileneceğim onunla." Pars gülerek gözlerini devirdi.

Bende ona bakıp gülümsedim.

Ne yapmaya çalıştığını çok belli ediyordu ama ona değil çorba yapmayı, evine geçmiş olsun ziyaretine bile gitmeyi düşünmüyordum.

 

Loading...
0%