@vanilyab2
|
Selamınhelooo gençler nasılsınız iyi misiniz. Beni soracak olursanız ben gayet iyiyim. Yeni bölümle karşınızdayım bölüm hakkındaki yorumlarınızı bekliyorum oy vermeyi unutmayın:) 💣 Küçükken çok yaramaz bir çocuktum sürekli bir şeyleri kırar bir şeyleri devirdim. Sürekli yaramazlık yapardım. Ona rağmen ne annem ne de babam bir kere olsun kalbimi kırmamışlardı. Annem sürekli kırdıklarımı toplar babamsa çizilen ellerimi şefkatle sarardı. Yirmi dört yaşındaydım yirmi beşime girmeme birkaç ay kalmıştı bu yaşıma kadar annemden haksız yere bir kere olsun azar işitmemişimdir. Annem benim için dünyanın en değerli hazinesiydi. Annem benim oyun arkadaşımdı. Annem benim öğretmenimdi. Düştüğümde kaldıran yaralarımı saran benimle birlikte gülen kişiydi. Peki ya benden nasıl bir anne olurdu. Düşüncesi bile korkunçtu . Benden anne olmazdı. Ben küçük bir bebeğe bakamazdım bakmak da istemiyordum zaten. Hele ki hamile olmak hiç istemiyordum. Bakışlarımı karnımdan çekip bana şaşkınca bakan Eftalya'ya çevirdim. "Hamile değilimdir dimi " "Ela korunmadım diyorsun kaç gündür miğdem bulanıyor diyorsun . Bunlar hamilelik işaretleri değil mi" Kafamı iki yana salladım. "Eftalya her midesi bulanan hamile değildir alt tarafı midem bulanıyor . Belki midemi üşütmüşümdür. Ya da kaç gündür doğru düzgün bir şey yemiyorumdur o yüzden bulanıyordur" "Doktora gideceğiz bunu anlamanın tek bir yolu var" Kolumdan tutup beni sürükleyerek salona getirdi koltukların birine oturdup telefonuyla birilerini aramaya başladı. O sırada Ferit girdi salona. "Ne oluyor ya içeriden bağışlarınızı duydum bir şey mi oldu" Eftelya kafasından telefonu kaldırıp Ferit'e cevap verdi. "Ne mi oluyor söyleyeyim ne olduğunu dayı oluyorsun" Bunu duyan Ferit neye uğradığını şaşırdı gözlerini kocaman açıp şaşkın sesi ile konuştu. "Allah'ın cezası Eftalya biliyordum bir gün başımıza bunu getireceğini. Nasıl böyle bir halt yersin sen kim bu bebeğin babası ne zaman oldu" Eftalya kaşlarını çattı ve sert sesiyle bağırarak konuşmaya başladı. "Salak salak konuşma geri zekalı ben hamile değilim ama sanırım Ela hamile" "NE" Ferit'in bakışları bana döndü. Bu sefer yüzünde şaşkınlık değil de korku vardı. "Ela" Kafamı yere eğdim elimi serçe saçlarıma geçirdim ve çekiştirmeye başladım. Eftelya ve Ferit bağırarak birbirleriyle konuşuyorlardı. Onları duyacak halde değildim . Şu an tek bir şey düşünüyordum o da hamile olup olmamam dı. Eğer hamileysen ne yapacaktım ne olacaktı benden anne olmazdı ki . Ben küçük bir bebeğe nasıl bakardım. Üstelik bu bebeğin babası yakında nişanlanacaktı. Sevdiği kadın vardı onun. Ellerimle kafama sertçe vurdum. Daha düne kadar onun benim hayatımda yeri olmadığını söyleyip duruyordum. Şimdi ise belki de onun bebeğini taşıyordum karnımda. Ne olacaktı. Ben ne yapacaktım. Kafama daha sert vurmaya başladım. Aptalın tekiydim. Nasıl böyle bir hata yapmıştım. Nasıl o geceden sonra korunmazdım ben. Ellerimin tutulmasıyla durmak zorunda kaldım. Kafamı yerden kaldırıp ellerimi tutan kişiye baktım. Ferit gözleri dolu bir şekilde bana bakıyordu. "Ela" Benim de gözlerim dolmaya başladı. Neredeyse ağlamak üzereydim. "Ferit eğer hamileysem ne yapacağım ben" Gözümden bir damla yaş düştü. "Ela güzelim, güzel kardeşim belki de hamile değilsindir. Ağlama" Gözlerimden yaşlar boşaldı . Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Kolarımı boynuna doladım kafamı göğsüne yasladım. "Fer-feri-ferit " Saçlarımı okşamaya başladı. "Şşş sakinleş güzelim " "Fer-it ya-ya hamil-eysem " "Daha hamile olup olmadığın beli değil belkide hamile diğilsin " Ağlamamı zar zor durdurup kafamı göğsünden kaldırıp yüzüne baktım. "Ferit ben ne yapıcam " Eliyle yüzüme gelen saçları kulağımın arkasına sıştırıp göz yaşlarımı sildi . "Önce bi sakinleş tamam mı" Derin derin nefes alıp sakinleşmeye çalıştım . O sırada Eftalya'da yanıma gelip Ferit gibi karşımda diz çöktü . "Eloşum yarın sabah için randovu aldım birlikte gidip hamile olup olmadığın öğreniriz " "İste-istemiyoum " Titreyen sesimle konuşmaya çalıştım . "Bitanem gitmemiz lazım " dedi Ferit arkasındanda Eftalya konuştu . "Sen istemiyormusun hamile olup olmadığını öğrenmeyi" "İstiyorum ama korkuyorum" "Neyden" "Hamile olmaktan " "Elacığım gitmemiz lazım güzelim . Gitmeliyiz ki aklımıza soru işareti kalmasın" "Eftelya yemin ederim aklıma gelmedi o kadar çok şey yaşadım ki her şey üst üste geldi. Ben düşünemedim. Eğer aklıma gelseydi korunurdum. Yemin ederim aklıma gelmedi. Ben de böyle olsun istemezdim" Eftelya kolların boynuma dolayıp sık sık sarıl bana. "Biliyorum Ela biliyorum benim sana söylemem gerekirdi suçlu olan biri varsa o da benim sen değil . Özür dilerim" "Senin hiçbir suçun yok sen haklısın söylediğin her şey de haklısın benim düşünmem gerekirdi " "Ben sadece senin iyiliğini düşünüyorum Ela şimdi toparlanmam lazım . Şimdi ayağa kalkacaksın gözyaşlarını sileceksin birlikte yemek yiyeceğiz yarın olduğunda 'da hastaneye gidip içimizdeki şüpheden kurtulacağız" "Yemek yemek istemiyorum uyumak istiyorum" "Olmaz aç aç uyuyamazsın " dedi Ferit. Bakışlarım ondan tarafa çevirdim. "Lütfen Ferit sadece uyumak istiyorum" "Tamam ama en azından ufak tefek bir şeyler atıştırsaydın" "Eftelya canım hiçbir şey istemiyor . Sadece uyumak istiyorum" Ferit beni kucağına alıp ayağa kalktı . Beni merdivenlerden yukarı çıkartıp bir üst kata geldi buradaki odama getirip yavaşça beni yatağın üzerine bıraktı. Sırtım ona dönüp ayaklarımı kendime çektim. Ferit yatağın kenarına oturup saçlarımın üzerine derin bir öpücük bıraktı. "Ela kardeşim şu an nasıl hissettiğini anlıyorum kendini çok kötü hissediyorsun. Yakında evlenecek olan bir adamın bebeğini taşıyor olabilirsin. Bu yüzden kendini çok kötü hissediyorsun biliyorum ama merak etme senin yanında ben varım eğer hamileysen hiç korkmam senin ve yeğenimin arkasında ben varım. Şimdi uyu güzelim yarın her şeyi öğreneceğiz" Saçlarımı bir kez daha öpüp odadan çıkıp kapıyı kapattı. Onun gitmesi ile de gözlerimdeki yaşlar tekrar akmaya başladı. Elim istem dışı karnıma gitti yavaş yavaş oraya okşadım. Burada bir bebek olabilirdi . Ben Ömer'in bebeğini taşıyor olabilirdim . Taşımak istemiyordum ama ben yakında evlenecek olan bir adamın bebeğini taşımak istemiyordum . Lütfen Allah'ım lütfen hamile olmayayım lütfen, lütfen ,lütfen, lütfen hamile olmayayım. Ellerimi karnımdan çekip başımın altına koydum. Gözlerimi kapatıp yorgun bedenimi uykunun kollarını bıraktım. ⛅ Hastanelerden oldum olasın nefret etmiştim. Hastaneyi de hastane kokusunu da hiç sevmem. Bir keresinde altı yedi yaşlarındayken bisikletten düşüp kafamı yarmıştım. O gün babam ve annem beni apar topar hastaneye getirmişlerdi şişman erkek bir doktor vardı kafamı uyuşturmadan dikiş atmıştı. O gün canım çok yanmıştı o günden sonra da hastanelerde nefret etmiştim zaten. Hastaneyi hiç sevmez hasta olduğumda bile evde kalırdım. Bu olay bende travma yaratmıştı sanırım. Çocukken de hep ben doktor olacağım diye ortalıklarda dolanırdım ama o günden sonra hem hastaneden hem de doktorlardan nefret etmiştim. Liseyi bitirdiğimde dedem çok baskı yapmıştı tıp okumam için doktor olmam için ama hastaneleri sevmiyordum bu yüzden de dedemin isteğini geri çevirmiştim. Şu an bulunduğum ortamdan da oldukça rahatsızdım. Oturduğum sandalyenin sağ tarafında Eftelya sol tarafında Ferit vardı. Doktorun beni çağırmasını bekliyorduk. "Daha ne kadar bekleyeceğiz ya sıkıldım ben" Ferit'in sesi ile Eftalya ile bakışlarımız ona çevirdik. "Dokuzu eli geçeye aldım randevuyu bir on dakika daha beklememiz lazım" dedi Eftelya . "Daha erken yok muydu kızım ya kahvaltı bile yapmadık" Sırf ben kahvaltı etmek istemediğim için onlar da kahvaltı yapmamışlardı. Sabaha yine midem bulandığı için bir şey yememiştim ben yemediğim için de ne Eftalya ne de Ferit ağzına bir lokma koymuştu. "Geri zekalı en erken bu saati ne yapabilirim benim elimden ne geliyor biraz daha bekle"Eftalya'nın Ferit'i azarlaması ile Ferit sustu. Eftalya bana dönüp bir şey söyleyecekti ki telefonumun çalmasıyla susmak zorunda kaldı. Bakışlarımı elimdeki telefona çevirdiğimde kayıtlı olmayan bir numara arıyordu. Telefonu açıp kulağıma götürdüğümde o tanıdık sesi duydum. "Asistan neredesin sen" Ömer. Ee ne diyecektim ben şimdi karnımda senin çocuğunu taşıyor olabilirim. Bu yüzden hastaneye geldim. Sana haber veremedim ve işe gelmediğim için de özür dilerim mi diyecektim. "Orada mısın asistan" Ömer'in sesini tekrar duymamla düşüncelerinden sıyrılıp ona cevap verdim. "Buradayım" "Neden şirkette değilsin" "Şey ben biraz rahatsızım da o yüzden gelemedim" "Ne rahatsızlığı ne oldu sana dünü iyiydin" "Önemli bir şey yok biraz başım ağrıyor hastanedeyim şimdi . Öğleden sonra gelirim şirkete" "Emin misin önemli bir şey olmadığını hangi hastane ben de geleyim oraya" Panik dalgası tüm vücudum ele geçirdi . Elim ayağım birbirine dolandı bir kaç saniye ne diyeceğimi bilemedim . "Hayır gerk yok . Önemli bir şey de yok zaten ufak bir baş ağrısı sadece işim bitince gelirim ben " "Öyle olsun . İşin bitince şirkete gelme benim eve gel ben ordayım " "Tamam Ömer be- Daha sözümü bitirmeden telofonu suratıma kapatı . "Kim o " Telofonumu çantama koyup Eftalya'ya döndüm . "Ömer " "Ne diye arıyor o seni . Gitsin Serra denen yoluğu arasın " "Eftalya hani ben onun şirketinde çalışıyorum ya hani onun asistanıyım ya hani bu günde şirkete gitmedim onunda benim hastanede olduğumdan haberi yok ya . Neden gelmedin diye hesap sormak için aramış " "Şerefsiz pislik " "Durduk yere niye sövdün " "Ömer'e sövmek için bir nedennim olmasına gerek yok nefes alması yetiyor" "İlk defa Eftalya'ya hak veriyorum"dedi sol tarafımdaki Ferit. İkisine de haklı olduklarını söyleyecektim ki karşımızdaki odanın kapısının açılmasıyla bakışlarım oraya çevirdim. "Ela Korhan burada mı" Asistan olduğunu tahmin ettiğim kızın bana seslenmesiyle oturduğum sandalyeden kalkıp oraya doğru adım attım. "Benim" "Elif hanım sizi bekliyor buyurun" Benim için açtığı kapıdan Eftelya ile birlikte girdik. Asistan kız Ferit'in giremeyeceğini söyleyince Ferit dışarıda kalmıştı. Odanın içerisine girdiğimde masada oturan kadına doğru birkaç adım atıp tam karşısına geçtim. Tahminen kırl'lı yaşlarındaydı yüzünde birkaç kırışık vardı ama ona rağmen çok güzel bir kadın dı. "Merhaba Ela hanım şikayetiniz neydi" "Şikayetimiz şu arkadaşımın hamile olmasından şüpheleniyoruz" Eftalya bir anne edasıyla benim yerime doktorla konuşuyordu. "Hmm hamilelik testi yaptınız mı" dedi Elif hanım. "Hayır yapmadık direkt size gelmeyi tercih ettik arkadaşım iki buçuk hafta falan önce bir birliktelik yaşadı şu aralarda midesi oldukça bulanıyor bizde hamile olduğundan şüpheleniyoruz" "Anladım Ela hanım size söyle geçin . Önce bir kan alalım kanın sonucu çıkana kadar da ultrasondan da bakalım . Daha emin oluruz " Elif hanımı gösterdiği yere geç oturdum. Ben oturunca asistan kız yanıma gelip benden iki tüp kan aldı. Kan aldıktan sonra Elif hanım oturduğum yere uzanmamı söyledi. "Ela hanım uzanın ve karnınız açın" Dediğini yapıp tişörtümü sıyırdım ve karnımı açtım. Eftalya hemen yanıma gelip elimi sıkıca tuttu. Elif hanım soğuk jeli karnıma döküp elinde adını bilmediğim aleti karnımda gezdirmeye başladı. Bakışlarımı Elif Hanım'ın baktığı ekrana çevirdiğimde siyah beyaz ekranda hiçbir şey göremedim. Elif hanım yaklaşık beş dakika boyunca elindeki aleti karnımın her yerinde gezdirdi. "Tamamdır Ela hanım karnınızı temizleyebilirsiniz" Elif hanım aleti karnımdan çektiğinde Eftalya elindeki pecetelerle karnımı temizlememe yardım etti. Karnımı temizledikten sonra ayak kalkıp Elif hanımın karşısına geçtim. "Gördüğüm kadarıyla hamile değilsiniz Ela hanım. Ama biz yine de emin olmak için kanların sonucunun çıkmasını bekleyelim" Duyduklarımla o kadar rahatlamıştım ki anlatamam. Hayatımda aldığım en iyi haberlerden birisiydi. "Teşekkür ederim" "Bir şey değil Ela hanım siz bir yarım saat sonra gelin tekrar konuşalım biz" Eftalya ile birlikte odadan çıktık. Bizi gören Ferit hemen sandalyeden kalkıp yanımıza geldi. "Ne oldu Ne dedi" "Dayı olmuyorsun" dedi yanımdaki Eftalya. "Hadi ya" Ferit bu habere üzülmüş gibiydi. "Ne oldu feritom üzüldün mü sen bu habere" Yanıma gelip bana sarıldı. "Ne yalan söyleyeyim dayı olmak istiyordum " "Vallahi feritciğim benden bekleme o yeğeni Eftalya'dan bekle ben anne olmaya hazır değilim" "Eloşum sence benden anne olur mu" "Tamam anladım ikinizden' de anne olmaz beni dayı yapacak başka arkadaşlar bulmam lazım" "Git bul o zaman" "Git bul o zaman" Eftelya ile ikimiz de Ferit'e arkamızı dönüp koridorda ilerlemeye başladık. "Şşş alo kızım şaka yaptım ya hemen de alınıyorsunuz siz. Kime diyorum ya benim sizden başka değer verdiğim arkadaşı mı var Allah aşkına. Şaka yaptım ya. Size diyorum " Ferit'in bağırarak arkamızdan gelmesine önemsemeden ilerlemeye devam ettik. "Nereye gidiyorsunuz" Ferit yanımıza ulaştığında Eftalya ve benim aramıza girip kolumuza girdi. "Size diyorum nereye gidiyorsunuz bitti mi işiniz" "Hayır bitmedi Ferit kan verdim yarım saat sonra çıkacakmış sonuçları onları bekleyeceğiz" "Şimdi nereye gidiyoruz o zaman" "Bir şeyler yemek istiyorum ben o yüzden kafeteryaya gidelim" dedi Eftalya. "Tamam o zaman size bir şeyler ısmarlayayım ben" "Zaten sen ısmarlayacaksın Ferit söylemene gerek yok aramızda en zengin sensin" "Yuh yani Eftalya senin deden daha zengin" "Senin baban daha zengin Ferit" "Kızım senin hem deden zengin hem de annenin markası var sen bizden daha zenginsin " "Ferit senin de annenin markası var ayrıca baban bir sürü oteli var" "Kavga etmeyi kesin ben ısmarlarım" "Ela hepimizden daha zengin kanka" deli Ferit. "Doğru hem babası zengin hem annesi zengin hem de ilerideki kocası zengin"dedi Eftelya sırıtarak. "Kimmiş benim ilerideki kocam" "Onu da ileride görürüz artık" "Eftelya" Sinirli çıkan sesimle bizden ayrılıp koşarak kafeteryaya girdi. "Salak " dedi Ferit "Senin de ondan bir farkın yok ferito" "Senin de bizden bir farkın yok eloş" "Tencere kapak misali üçümüz de birbirimizi bulduk işte" "Bak o konuda haklısın " "Neyse neyse eloş Hadi gidelim de karnımızı doyuralım" "Gidelim ferito " Biz de eftalya'nın peşinden kafeterya'ya girip boş masalardan birine oturduk. Eftalya ve Ferit aç oldukları için bir şeyler yedi ama benim canım bir şey istemediği için sadece kahve içtim . Yarım saat boyunca Eftalya ve Ferit saçma sapan konulardan sohbet açıp beni biraz olsun rahatlatmaya çalışmışlardı. Kendime biraz rahatlamış hissediyordum. Korktuğum şey başıma gelmemişti. Hamile değildim. Bunun için mutluydum. Ama nedense bir taraftan da üzülüyordum. Mutluydum başkasını seven bir adamdan hamile olmadığım için mutluydum. Ama nedense üzülüyordun. Kendimi biliyordum bir bebeğin sorumluluğunu üstlenemezdim ben . Küçük bir bebeğe bakamazdım ben. Ama üzülüyordum işte. Neden üzüldüğümü bilmeden üzülüyorum. "Sana diyorum Ela" Eftalya'nın sesini duymamla düşüncelerimden sıyrılıp ona döndüm. "Ne dedin Eftelya anlamadım" "Sana sesleniyorum duymadın mı" "Kusura bakma dalmışım. Ne demiştin" "Kan sonuçların çıkmış diyorum" "Tamam gidelim o zaman" "Ben siz dışarıda arabada bekliyorum" Ferit'e tamam deyip Eftelya ile birlikte kafeterya'dan çıkıp tekrar Elif Hanım'ın odasına gitik. Kapıyı çalıp içeri geçtik. "Bende sizi bekilyordum " Elif Hanım'ın masasının önündeki koltuklara geçip oturduk . "Ee Elif hanım sonuçlar ne " Eftalya yine benden önce davranıp benim yerime konuşmuştu . "Sonuçlar beklediğim gibi hamile diğilsiniz " Duyduklarımla içim bir kere daha rahatladı . "Eminiz değilmi " Eftalya'nın sorusuyla Elif hanım tekrar konuştu . "Eminiz hamile diğilsiniz . Anne olmak içinde önünüzde hiç bir engel yok . Utrasyona baktığımda anlamıştım hamile olmadığınızı ama yinede emin olmak için içimizde bir şüphe kalmaması için aldım sizden kanı " "Teşekür ederiz Elif hanım " Eftalya yine benim konuşmamı müsaade etmeden benim yerime cevap verdi. Ben hala koltukta oturmaya devam ederken Eftelya kolumdan tut beni ayağa kaldırıp odadan çıkardı. Eftalya yine beni sürükleyerek hastaneden çıkarıp arabaya bindirdi. Arabaya binmemizle Ferit arabayı çalıştırdı . "Sonuç ne . Ne çıktı kanda" "Bir şey çıkmadı Ferit hamile değilim" "Sen bu haberi pek sevinmedin gibi ha" Ferit bana yandan bir bakış atıp tekrar önüne döndü. "Anne olmak tabii ki isterim ama şu an hamile kalmak için hiç doğru bir zaman değil. Hamile kalacağım kişi de doğru bir kişi değil. Belki ileride doğru kişiyi bulunca o zaman anne olma fikrini düşünebilirim" "Sana göre Ömer doğru kişi değil mi" Yanımda oturan Eftalya'ya döndüm tek kaşını havaya kaldırmış bana bakıyordu. "Ömer doğru kişi değil Eftelya. Adam nişanlanacak sevdiği biri var" "Ne yani nişanlanmasa sevdiği biri olmasa doğru kişi miydi" Laf cambazlığı yapıp beni köşeye sıkıştırmaya çalışıyordu aklı sıra ağzımdan laf alacaktı. "Tabii ki de doğru kişi değil. Hem ben bir süre hayatımı erkek almayı düşünmüyorum. Cenk'ten sonra birine güvenir miyim onu da bilmiyorum" "Şu piçin adını ağzına alma" dedi Ferit. "Neyse ne kapatalım artık bu konuyu. Hamile değilim bir daha'da bu hamilelik mevzusu açılmasın lütfen " "Sen nasıl istersen" Bir daha bu konuyu açmayacakların emindim. Geri kalan yolculuk sessiz geçmişti kimse pek konuşmamıştı. Ferit'in evine geldiğimizde arabalardan inip hızlıca eve girmiştik. Herkes çok yorgun olduğu için her birimiz kendini bir koltuğa atmıştı. Koltukta uzanırken bakışların duvardaki saate kaydı saat on bir buçuktu . Ömer öğleden sonra beni evine çağırmıştı. Biraz daha vakit geçtikten sonra kendimi bir duşa atardım sonra hazırlanıp çıkardım. Bakışlarımı diğer koltukta uzanan Eftalya'ya değdi. Koltuğa uzanmış telefonuyla uğraşıyordu. Aklıma onunla telefon konuşmamız geldi. İzmir'de bir şeyler olduğunu söylemişti. Ama dünden beri o kadar çok şey yaşamıştı ki sormaya bile fırsatım olmamıştı. Yattığım yerden doğrulup eftalya'ya döndüm. "Eftelya sen bize İzmir'de yaşananları anlatacaktın. Konuşmaya fırsatımız olmadı Ne oldu orada" Eftalya benim sesimi duymasıyla telefonunu kapatıp yattığı yerden doğruldu. Ferit de aynı şekilde uzandığı yerden doğrulup tüm dikkatini bize verdi. "Harbi Eftelya konuşmaya hiç fırsatımız olmadı. Ne oldu da sen böyle apar topar geldin İstanbula" dedi Ferit "Dedem beni biriyle evlendirmeye kalkıştı " "Ne" "Ne " Ferit'le ikimiz şaşkınlıktan ağzımız açık kaldı. Üzerindeki şaşkınlığı atıp ayağa kalktım ve Eftalya'nın oturduğu koltuğa oturup ona döndüm. "Eftalya sen ne diyorsun" "Duydun işte ne dediğimi eloşum dedem beni birisiyle evlendirmeye kalkıştı" Ferit de oturduğu koltuktan kalkıp bizim yanımıza geldi Eftalya'nın boş olan diğer tarafına oturdu. "İyi de neden böyle bir şey yaptı ki" dedi Ferit hala şaşkın dı. "Bakın ben size olayı baştan anlatayım. Ben şimdi İzmir'e gittim ya işte anneme defilesi için yardım ettim falan oraya buraya koşturdum. Neyse dedem de tutturdu artık işlerin başına sen geçeceksin diye. Ben de dedim ki Ben yurt dışına gideceğim Ela ile orada birlikte şirket kuracağız geçeceksem o şirketin başına geçerim anca dedim" Eftalya ederim bir nefes alıp tekrar anlatmaya başladı. "Neyse dedem de benim söylediklerime sinirlendi ve dedi ki madem şirketin başına geçmiyorsun o zaman benim istediğim kişiyle evleneceksin dedi" Feritle ikimiz de şaşkınlıktan konuşamıyorduk. Eftelya'nın dedesinin ne kadar disiplinli ne kadar gaddar ve dediğim dedik olduğunu biliyordum ama bu kadarını tahmin etmiyordum. Sırf işlerin başına geçmek istemediği için onu hiç tanımadığı ve sevmediği bir adamla evlendirmek ne demekti. "Çok şaşırdınız değil mi ilk duyduğumda Ben de çok şaşırmıştım hatta bir gün boyunca şaşkın şaşkın dolanmıştım ortalıklarda" "Peki annen hiçbir şey söylemedi mi" dedi Ferit. "Söyledim söylemez olur mu dedi ki ' yıllar önce bana yaptığını şimdi kızıma mı yapacaksın 'dedi. Bunun üzerine dedem daha da çok sinirlendi . Annemle bayağı kavga ettiler Annem de beni İstanbul'a yolladı. Bir iki gün sonra da kendisi gelecek. Oradaki mağazaları birkaç arkadaşına devretti şimdi burada büyük bir mağaza açmayı planlıyor kendisi'de onun başında duracak" "Annen dedenle tüm bağlarını kopardı mı yani" "Hayır eloşum sadece bir süre konuşmayacak dedemle. Beni hiç tanımadığım bir adamla evlenmeye zorladı ya bu yüzden de çok kızgın dedeme karşı" "Peki bundan sonra ne olacak" "Bir süre dedemle konuşmayız büyük ihtimalle siniri geçene kadar. Biliyorsun ben annemin kırmızı çizgisiyim. Bir sürü anneme yardım edeceğim markası için senin şu üç ay bitene kadar tabii . O zamana kadar da dedem bu fikrinden vazgeçer herhalde sonra yurt dışına gideriz seninle birlikte hayalini kurduğumuz şirketi kurarız " Dizlerin üzerindeki ellerini sıkıca tutum . "Eftalim kaç günde çok şey yaşamışsın yanında olamadım özür dilerim ama sana söz şu üç ay bittikten sonra seninle birlikte İngiltere'ye gidip hayallerimizi gerçekleştireceğiz ve bundan sonra da bize hiç kimsenin karışmasına izin vermeyeceğiz" "Tek dayanağım sensin zaten Ela . Şu üç ayda hızlıca geçsin tek dileğim bu" "Siz ikiniz niye beni dışlıyorsunuz" Eftalya ile birbirimize bakmayı bırakıp Ferit'e döndük. Yalandan kaşlarını çatmış dudaklarını büzmüş bize bakıyordu. "Neden biliyor musun feritciğim" "Neden eftelyacım " "Çünkü sen salaksın" Demesiyle kahkaha atmam bir oldu . "Geri zekalı. Sen de gülüyor musun buna Ela bu şıllık bana salak dedi" "Sen kimi şıllık diyorsun be" Eftalya ve Ferit birbirlerine girdiler. İkisi de birbirine yastıklarla vuruyorlardı. Kavga etmekten çok eğleniyor gibi duruyorlardı. Dizlerinin üzerinden kalkıp ikisinin arasına zıpladım . "Yeter ayrılın " "Ferit bana şıllık dedi Ela" "Eftalya da bana salak dedi" "Özür dileyin barışın " "Ban dilemem " "Bende dilemem " "İyi barışmayın o zaman " Oturduğum yerden ayağa kalkıp salondan çıkmak için yürümeye başladım . "Nereye gidiyorsun" Salonun kapısına geldiğim'de Eftalya'nın sesi ile tekrar ona döndüm. "Ömer çağırdı oraya gidiyorum" "İyi sen git o zaman. Ferit biz de seninle İskender yiyelim mi" "Olur aşkom yiyelim . Sen salata yap ben' de iskenderleri söyleyelim" Bunlar böyle işte bir dakika önce kavga ederler bir dakika sonra oturur yemek yerlerdi. Klasik Ferit ve Eftalya işte. Merdivenlerden çıkarken onlar da mutfağa gidiyorlardı. Buradaki odama geldiğim'de hızlıca üzerimdekileri çıkarıp odadaki banyoya girdim. Kısa bir duş aldıktan sonra bornozumu giyip tekrar odanın içerisine girdim. Buradaki kıyafetlerimden bir şeyler ayarlayıp giydim. Saçlarımı da gelişi güzel tarayıp bağladıktan sonra çantamı alıp odadan çıktım. Merdivenlerden indiğimde Ferit'le karşılaştım. "Ben de seni çağırmaya geliyorum bir şeyler öyle çık diyecektim" "Sağ ol Ferit ama cidden canım hiçbir şey istemiyor" "Mide bulantısı hala geçmedi mi" "Yok ara ara kendini belli ediyor" "Keşke hastanedeyken bir de acile görünseydik" "Evdeyken Benim de aklımdaydı ama hastaneye gidince aklımdan çıktı" "Neyse sen git gel biz bir daha gidelim hastaneye " "Gerek yok Ferit midemi üşüttüm büyük ihtimalle o yüzden " "Yok sen gelince biz yine de gidelim" "Bunu gelince konuşuruz Ferit size afiyet olsun ben çıkıyorum . Senin arabanı alıyorum bu arada haberin olsun" "Tamam güzelim dikkat et kendine" "Görüşürüz" Hızlı adımlarla evden çıkıp Ferit'in arabasına binip yola koydum. On onbeş dakika sonra Ömer'in evin önüne geldiğimde iki koruma bana doğru geldi. Camı indirip onlara baktığımda. İkisinden biri hemen panikle kapıyı açtı. "Kusura bakmayın Ela hanım sizin olduğunuzu bilseydik hemen açardık" "Önemli değil" Benim için açılan kaptan hızlıca girdim. Arabayı park ettiğimde korumalardan biri gelip hemen kapımı açtı. Bakışların etrafta gezdirdiğimde tüm korumaların üzerinde bir panik vardı. Onları önemsemeden büyük kapıya doğru yürüdüğümde iki koruma benim için dış kapıyı açmışlar dı. Benim için açılan kapıdan içeri girdiğimde karşıma genç bir kız çıktı. "Hoş geldiniz Ela hanım" "Hoş bulduk" "Ben Hira Bu evin yardımcılarından biriyim" "Memnun oldum Hira Ben de Ela bana hanım demene gerek yok adımla seslensen yeter" "Maalesef Ela hanım Ömer Bey'in katı kuralları var kimseye adıyla seslenemeyiz" Ben o katı kuralları alır ayağımın altında ezerdim. "Ömer Bey'in kuralları umrumda değil Hira bana hanım deme adımla seslen " "Ben bunu nasıl yaparım" "Yaparsın Hira yaparsın. Ömer nerede " "Ömer bey çalışma odasında sizi bekliyor" "Tamam Hira sağ ol" "Ne demek Ela hanım" "Ama ben sana biraz önce ne dedim Hira bana hanım deme demedin mi" "Kusura bakma ağız alışkanlığı işte" "Kusura bakarım. Bir daha bana hanım deme" "Peki Ela" Ona son kez bakıp merdivenlerden yukarı çıkmaya başladım. Önüme iki kapılı bir oda çıktığında hiç düşünmedim kapıyı açıp odanın içerisine daldım. Karşımdan bana şaşkınca bakan Ömer'i görmemle onun çalışma odasını bulduğumu anladım. Odası büyük ve genişti oda raflarla kaplıydı raflarsa kitaplarla karşımda büyük bir masa vardı masanın yanında iki tane büyük koltuk. "Beğendin mi odayı" Ömer'in sesini duymamla odayı incelemeyi bırakıp bakışlarım ona çevirdim. Dirseklerini masaya yaslamış tüm dikkatiyle bana bakıyordu. Önümdeki koltuların birine ilerleyip oturdum ve bana dikatle bakan adama döndüm. "Eh işte" "Hmm " "Beni neden çağırdınız buraya" "Canım istedi " Kaşlarım anında çatıldı. "Canın istediği için mi çağırdın yani beni" "Şaka yapıyorum tabikide " "Sen şaka yapma lütfen" Boğazını temizleyip oturduğu yerden kalkıp tam karşıma geçip oturdu . "Neden hastaneye gitin " Oturduğum koltuktan geriye yaslandım . "Hastaydım çünkü " "Doktor ne dedi peki " "Hastalanmışsın dedi " "Ela " "Efendim" "Benim sabrımı sınama . Doğru düzgün cevap ver " "Bir şey demedi midemi üşütmüşüm " "Yaz ayında bunu nasıl becerdin " Senin yüzünden diyip kafasını gözünü patlatmak istiyordum ama yapmadım onun yerine sakince cevap verdim . "Ömer bey benim nasıl olduğum sizi alakadar etmez. İyim ki geldim şimdi neden beni çağırdığınızı söylermisiniz " "Neden çağıdım seni hmm bi düşüniyim ... Buldum nasıl olduğunu kendi gözümle görmek için çağırdım " "Ne yani sen beni görmek içinmi çağırdın ayağına " "Evet " Sinirle elimi aramızdaki sehbaya vurup ayağa kalktım. "Sen benimle dalgamı geçiyorsun" "Hayır seni görmek istedim bu yüzden de seni çağırdım " Tüm sinirimle Ömer'i parçalamak istiyordum . Beni ayağına çağrıp birde üstüne benimle dalaga geçiyordu . Tam ağzımı açıp ona bağrıcaktım'ki o benden önce davranıp konuştu . "Ayrıca sen benim asistanımsı. Ne zaman istersem o zaman seni çağrırım sende gelmek zorundasın çünkü ben senin patronum " Önümde duran cam sehbaya ayağımla vurmamla parçalandı . Kırık camları aldırmadan ona doğru yürüyüp parmağımı salayarak konuşmaya başladım . "Bana bak Ömer ben senin şirketindeki çalışanlara benzemem . Senin şirketinde babam zoruyla çaışıyorum eğer babam olmasaydı senin gibi bir adamın şirketine ayak bile basmazdım ben . Ben senin emirler yağdırdığın çalışanlar diğilim . Bir daha sakın beni ayağına çağırma " Sinirle oturduğu yerden kalkıp ban doğru geldi . Karşı karşıyaydık . ikimizin de kaşları çatık sinirle bir birimize bakıyorduk . Yüzünü yüzüme yaklaştırıp konuştu . "Çağrırsam ne olur " " İnan bana merak bile etmek istem- Kapının açılamasıyla susmak zorunda kaldım. Bakışlarım Ömer'den çekip kapıyı çevirdiğimde gördüğüm kişi ile hiç şaşırmadım. Artık neden burada diye sorgulamayı bırakmıştım . Gelen kişi tabii ki de Serra'ydı. "Ne oluyor burada sesiniz aşağı kadar geliyor" Bakışlarını bana dikti. "Daha doğrusu Ela'nın bağırma sesleri geliyordu" "Siktir git Serra " Çantamı alıp hızlıca odadan çıktım. Merdivenleri hızlı hızlı inip dış kapıdan çıktım. Ben Ferit'in arabasına doğru ilerlerken telefonum sürekli çalıyordu. Telefonuma es geçip arabanın yanına geldiğimde hızlı bir şekilde arabaya binip çalıştırdım. Ömer'in evinden son sürat çıkıtım . Elim ayağım sinirden titriyordu. Beni sırf kendi keyfini bozmamak için ayağına kadar çağırmıştı . Evde sevgilisi varken birde . Kendini ne sanıyordu o . Sırf onun yanında çalışıyorum diye her istediğini yapmak zorunda değilim. Hiç kimse sırf patron diye çalışanlarını ezemezdi . Ona istediğini yaptıramazdı. Sinirden hiçbir şeye gözüm görmüyordu. O kadar dengesiz araba kullanıyordum ki kaza yapacaktım neredeyse. Yan tarafa attığım çantamın içinde hala telefon çalıyordu. Tek elimle çantanın içindeki telefonu çıkarıp kulağıma götürdüm. "Ne var" "Anlaşılan birisi senin fena halini kızdırmış" Bu ses Cem'e aitti. Telefonun ekranına bakmadan açtığım için görmemitim onun aradığını. "Kusura bakma Cem bakmadan açtım telefonu" "Önemli değil senin sesin neden sinirli geliyor kötü bir durum yok değil mi" "Kötü bir durum yok aptalın biri canımı sıktı sadece" "O aptalın kim olduğunu tahmin etmek zor değil" "Beni boş ver sen ne yapıyorsun" "Ben gayet iyiyim hatta hayatıma hiç bu kadar iyi olmamıştım" "Seni bu kadar mutlu eden şey ne" "Ben de seni onun için aramıştım atacağım konuma gel piç kardeşimin fişini çekme zamanı geldi" Anlaşılan Cem bana bahsettiği Cenk'i bitirme planını devreye sokacaktı. "Konum at yarım saate oradayım"
Bölüm sonu. Bölüm nasıldı. Bölüm sonu yorumlarınızı bekliyorum. Bu bölüm Ela nasıldı. Ela ve Ömer hakkında sormak istediklerinizi sorabilirsiniz . Sizce sonraki bölüm ne olacak. Sonraki bölüm görüşürüz oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın :)
|
0% |