Yeni Üyelik
23.
Bölüm

23 : Ben Şok!

@x1hayat1w

° Yazardan °

Mangal keyfinden sonra Işıl Çınar'ın omzunda uyuya kalmıştı. Alihan uyuya kalan kardeşini alıp kulübeye doğru gitti.

Kulübeye girip odasına yatırdı. Onun yanından ayrılmak istemiyordu üzerindeki bakışları hissetti yabancıların olduğu bir yerde kardeşini yanlız bırakmazdı

Yatağa yanına yattı. Üzerindeki bakışlar gitmiş olsa bile yatan kişinin uyumadığını biliyordu bir süre sonra kalkıp odadan çıkmıştı

Kısa süre sonra odaya sessizce giren kişiyi hissedip kaşlarını çatmıştı herşey için hazırlıklı beklerken

Dolabın açılıp kapanması sonucunda geri sessizce odadan çıkan kişi ile anlamıştı uyandırmamak öyle yaptığını

Mangal keyfinden sonra ormanda yürüyüşe çıkmak teklifi etmişti Tayfun

Çınar " Gece gece kayboluruz gitmesek daha iyi olur bence "

Alp " Sen ne kaybolacağız biraz dolaşıp geleriz " Alp'in kararlı sesi ile hepsi onaylamış ormanda yürüyüşe çıkmışlardı

Bir süre sonra kaybolduklarını anlayıp paniğe düşmüşlerdi

Cem bastığı yere dikkat etmediği için denge sağlamak için Alp'e tutundu ama sonra iki birden yeri boyladılar

Alp " Lan kalk üzerimden" diye bağırdı

Cem" Alp bebeğim özür dilerim yanlışlıkla düştüm iyi misin?"

Alp " Cem siktir git !" Diye bağırdı üzerindeki Cem'i yana atıp kalktı

Metehan" İyi misiniz?" Diye

Alp " iyiyiz Metehan şimdi nereden gideceğiz off bak ben dedim kayboluruz ama beni dinleyen kim " diye isyanda bulundu

Cem " Sen ne kaybolacağız biraz dolaşıp geleriz demedin mi?"

Tayfun " Aynen öyle dedi "

Onca tantanadan dolayı duymadıkları köpeğin sesini hırlaması ile duymuşlardı fenerleri senin geldiği yöne tutunca genç güzel bir kızı görünce hepsi şaşırmıştı

Giray" Allah seni karşımıza çıkardı bacım kamp alanı nerede kaybolduk" dedi normal bir şekilde kızı korkutmak için

Çınar kızın konuşmaması ile hala kızın yüzüne fener tutulduğunu anlayıp konuştu

Çınar" Fenerleri kızdan çekin bir be " dedi

Çekilen fenerler ile onlara bakmıştı kız

Kızın güzelliği hepsi hayran olmuştu ama onu da korkutmak istemiyorlardı

Bakışlarımı onlardan çeken kız yürümeye başladı hepsi şaşkınca kıza baktı

-" Beni takip edin" dedi güzel sesiyle kız hepsi kıza minnet duymuştu peşine düştüler

Alp " Alpaslan Işıl bana sinirli hala ne yaparsam geçer?" Diye sordu

Genç kız köpekle önlerinden yürüyordu aralarında kıza bir mesafe vardı

Alpaslan" Alp bundan bana ne?" Diye söylendi

Alp " Yardımcı olsan ölürsün dimi?"

Cem " Bebeğim ben sana yardımcı olurum her türlü bana söylesene" demesi ile Alp hızla Alpaslan diğer tarafına geçti

Alp " Allah aşkına şu sapığı birisi benden uzak tutsun" diye isyan etti

Cem ne kadar şakaya vuruyor olsa bile Alp'e karşı duyguları vardı. Gay olduğunu anladığında zaten Alp'ten uzak durmaya çalışmıştı ama olmuyordu

Biliyordu Alp asla böyle bir şey istemezdi. Her yaptığı şaka da kaçıyordu zaten iyice kendinden soğuduğu biliyordu

Keşke hiç şaka yaomasaydım o zaman iyi arkadaş olurduk diye geçiriyordu aklından grupta herkesle iyi arkadaşlardı ama Alp sürekli ondan uzakta oluyordu

Duyguları ne kadar gömse bile bazen kalbi kırılıyordu

Kızın onları kamp alanına getirmesi ile teşekkür edeceklerdi ama kız çoktan hızlı adımlarla gitmişti

Hepsi vedalaşıp kulübelerine dağıldı

Alihan odanın kapısı açılması ile uyanmıştı gecenin bir vakti de odaya giren kıza kısa bir bakış atıp geri gözlerini kapatmıştı ama uyumamıştı

Kızın uyumasını bekledi ama sabaha kadar uyumamıştı. Sabahın ilk ışıkları ile odadan ayrılan kız ile kaşlarını çatarak kucağında yatan kardeşini uyandırmadan yatağa koyup kalktı

Kız oturma odasında oturuyordu.

 

° Işıl Ilım Kara °

Şu an mutfakta ben , abim, Savaş hoca ve Kübra hoca kahvaltı hazırlıyorduk

" Abi şu bıçağı verir misin?" Diye sordum o sıra mutfağa güzel kız gelmişti adı neydi?

Alihan " Hayır elini kesersin" diyip beni kaldırıp masanın üzerine oturdu

Alihan " Uslu uslu otur" diyip kahvaltı hazırlamaya başladı

Ben ise uslu durmak yerine ona emirler veriyordum

Güzel kız ise kendisine kahve yapıyordu. Ona baktım bendeki bakışlarını hemen yere çevirdi

" Adın neydi güzel kız?" Diye sordum bana baktı sonra gözlerini benden çekip olan kahvesini bir kupaya koyup gitti

Kübra " Ela o sürekli böyle" demesi ile ona baktım

" Sürekli böyle derken niye cevap vermiyor ki?" Diye merakla sordum

Kübra " Bende pek tanımıyorum ama hakkında hiç iyi şeyler duymadım insanları yargılamam da Ela da sürekli sessiz kalarak herşeyi kabul etmiş gibi oluyor"

" Hakkında ne duydunuz ki?" Diye sordum kaşlarımı çatarak

Çok masum ve güzel bir kızdı yani ona kanım ısınmıştı

Kübra " Boş ver canım bende bu kadar masum duran kızın arkasından kötü konuşmak istemiyorum" diyip işine döndü

Kahvaltı hazır olduktan sonra Kübra hoca kızları çağırdı ama Betül denen kız gelmişti abime yiyecekmiş gibi bakmasına sinir olmuştum

Ela gelmeyince ayağa kalkıp oturma odası geldim. Tekli koltukta oturmuş kahvesini içiyordu

"Hey gelmiyor musun? Merak etme zehir yok yemeklerde "dedim alaya vurarak

Ela " Aç değilim afiyet olsun "dedi soğuk sesiyle

Sesi güzeldi hayran olunacak bir kızdı hayranda olmuştum

"Dilsiz sanmıştım daha sık konuş sesin güzelmiş" dedim hayranlıkla

Cevap vermemişti. Bende geri mutfağa geçtim

Kahvaltıdan sonra Savaş hoca dışarıya çıkmıştı. Ela oturma odasında değildi

Abimin omzuna yaslanarak telefonumla uğraşıyordum. O sırada odadan çıkıp hızla çantası ile giden Ela ile kaşlarımı çattım

Kübra hoca kaşlarını çatarak giden kıza bakmıştı. Kısa süre sonra kendisine bildirim gelmişti rahat bir nefes alıp arkasına yaslandı

" Ela nereye gidiyor?" Diye sordum

Kübra " Savaş hoca Ela'nın karakola gitmesi gerektiğini yazmış bende bilmiyorum "

Kafamı sallayıp onayladım. Geri telefona baktım gelen mesajla gülümsedim

Canım bir tanecik sevgilim ultra yakışıklı zeki…

Anladık Çınar yazmış abartma

Sevgilimi isteğim abartırım sana ne!?

Haklısın çok yakışıklı mükemmel öte…

Lan öldürüm seni siktir git o benim sevgilim yavşama!

Deli 

Maydanoz! Siktir git

Hemen Mesajlara girdim

Çınar : Günaydın sevgilim

Işıl : Günaydın

Çınar : Kahvaltı ettin mi?

Işıl : Evet

Çınar : Güzel hadi gelin ormanda yürüyüşe çıkacağız umarım yine kaybolmayız

Işıl : Yine derken?

Çınar : Dün sen uyuduktan sonra sızım akıllar ile kaybolduk neyse ki o kıza denk geldik yoksa sabaha kadar dolaşır durduk

Işıl : Kız mı? Lana kim o?!

Çirkin Sevgilim : Tek takıldığın yer orası mı?

Işıl : Evet !

Çirkin Sevgilim : Bilmiyorum dikkat etmedim bize yolu gösterdi o kadar

Işıl : İyi

Çirkin Sevgilim : Işıl vallaha bilmiyorum

Işıl : Tamam

Çirkin Sevgilim : Tirip mi yiyorum?

Işıl : Ne alakası var?

Çirkin Sevgilim : O zaman yürüyüşe geliyor musunuz?

Işıl : Yoo sen git o kızla yürü ben abimle gölette balık tutacağız

Çirkin Sevgilim : Tamam bende gelim mi?

Işıl : Olmaz kızla yürü sen

Çirkin Sevgilim : Işıl saçmalama güzelim öyle bir şey olamaz

Işıl : Çınar Siktir Git!

Çirkin Sevgilim : Ne dedim ki ben?

Çirkin Sevgilim kişini engellediniz

Telefonu sinirle kapatıp abime baktım. Mutluydu tabi Çınar'la kavgalı olmam işine gelirdi

Evet abarttım ama saçmalama ne ya? Kıskanmak saçmalamak değil!

Tüm gün boyunca abimler ve Bora ile vakit geçirdim. Çınar ne kadar konuşmak istese de ben istememiştim

Akşam yemeği için geri kulübe geldik. Kübra hoca mutfakta bir şeyler hazırlıyordu yemeğe bir şey kattığını görmem ile kapıda durup ona baktım

Ne kattı acaba sadece Betül'ün tabağına katmıştı

Bu konuyu abimle konuşmam lazımdı hızla ses çıkarmadan abimin yanına gittim

Betül denen kız remen abime yürüyordu

Hızla gidip aralarına girdim

" Kızım uza abimin sevgilisi var boşuna bakma ha sakın Çınar'a filanda yazıyım deme saçını başını yolarım" dedim sinrile bana göz devirip kulübeden çıkıp gitti

" Abi biraz konuşalım odaya geçelim" dedim ciddi bir şekilde

Benim ciddi halimle abim kaşlarını çattı kafası sallayıp beni kucağına alıp odaya doğru ilerledi

Hala her an bana bir şey olacak sanıyordu

Odanın kapısını kapatıp yatağa oturdu yanıma oturdu

Alihan " Söyle güzelim sorun ne?"

" Şu Kübra hoca Betül'ün yemeğine bir şey kattı"

Alihan " Emin misin?"

" Evet "

Alihan " Bununla ben ilgileneceğim merak etme artık bu kulübede yemek yemek yok "

" Tamam "

Abimle kulübeden ayrılıp Alp'in ve Vefa abimin olduğu kulübeye gelip yemek yemiştik

Dışarıda ateş yakıp ateşin başında oturanların yanına gittik. Çınar ne kadar yanıma gelmek istese bile ben abimlerden ve Bora'dan başkasına gitmiyordum

Gitar çalan yanına Çınar gidip gitarı almıştı

Çınar " Bu şarkı benim dünyamın en güzel kızına gelsin" dedi gözlerime bakarak

Gitarı çalarak Mavi Gri - Dünyanın en güzel kızı şarkısını söylemeye başladı

Lan bunun sesi çok güzel ama ! Eridim bittim

Şarkı bittince ayağa kalkıp ona sarıldım

Çınar bana sıkıca sarılıp kulağıma fısıldadı

Çınar " Affettin mi güzelim?"

" Eridim be Çınar Affettin mi diyorsun "

Çınar " Sonunda tüm gün benden uzakta olmana dayanacak gücüm kalmamıştı zaten "

" Seni seviyorum Çınar "

Çınar" Seni sevmiyorum Işıl…"

" Ne!" Diye bağırdım ve ondan ayrıldım

Şokla ona bakıyordum. O ise güldü bu halime

Çınar" seni sevmiyorum Işıl ben sana aşığım"

Lan bir ana dünya başıma yıkıldı sandım hemen ona sarıldım

" Aklım çıktı be Çınar! "

Çınar gülüp bana sıkıca sarıldı birden belimden sertçe çekildim

Vefa " Ne kadar ses çıkarmasam da bende insanım bu gece beraber uyuyacağız artık sabır sabır nereye kadar" diyip beni omzuna alıp taşımaya başladı

Ben şok!

Vefa abimden böyle bir şey bekleniyordum doğrusu

Bende beklemiyordum

Dimi ya abim resmen beni yangından mal kaçırır gibi kaçırmıştı

Abin seni sadece uyuku için kaçırdı

Bunlardaki bu yatma sevdası ne bende anlamadım?

Hala şaşkınım Vefa sessiz olana bak sen resmen evrim geçirdi

Haklısın şu an ikimizin de bu kadar şaşkın olduğumuza göre abim bir ilki başardı

Ben bu şoku atmaya gidiyorum bay

Görüşürüz maydanoz

Abimin kaldığı kulübeye gelince direk odasına girip beni yatağa bıraktı ben hala şaşkınca ona bakıyordum

Elimi uzatıp alnına koydum

Vefa " Işıl napiyorsun?"

" Ateşin var mı diye bakıyorum ateşinde normal abi sen iyi misin birisi bir şey mi verdi?" Diye hızla sordum

Vefa abim elimi tutup öptü

Vefa " İyiyim güzel kardeşim sadece sabırlı bekliyorum ama baktım gelen giden yoktu bende kendim alıyım dedim "

" Anladım" dedim sakince ama hala şaşkınlık vardı üzerimde abim yatağa girip yataması ile ona sarılıp bende yattım

Vefa " Bunu daha önce yapmam lazımdı"demesi ile kafamı kaldırıp ona baktım

" Abicim sen istesen ben gelirdim zaten"

Vefa " Yok ben bunu daha çok sevdim şaşkın şaşkın çok tatlı oluyorsun"

" Abi uyuyalım seni sabah eskisi gibi görmek istiyorum bu halin beni tedirgin ediyor"

Saçlarımı okşayıp öptü

Vefa " Tamam hadi yat uyu "

Kafamı göğüsüne koyup uykuya bıraktım kendimi

 

° Yazardan °

Alihan Işıl'ı tehlikeye atmak istemediği için Vefa'ya onu almasını söylemişti

Alihan kulübeye girince içerideki sessizlik ile kimsenin olmamasını fırsat bilip hemen Kübra'nın odasına girdi

Eşyalara baktı yerlerini değiştirmeden hemen her yeri aradı kısa süre sonra aradığını bulmuştu

Uyuşturucu!

Hemen telefonu eline alıp polisi aradı

Kısa süre sonra burada olacağına emindi

Uyuşturucuyu yerine koyup kendi odasına geçip bekledi

Polisler geldiğinde Kübra'yı tutaklamışlardı

Alihan daha fazla burada kalmak istemiyordu

Bu yüzden kardeşlerine haber verdi herkes sabaha hazır olacaktı

Geri döneceklerdi

Kaya ailesi ise kızları çoktan özlemiştim

Abiler ise sürekli kıza yazıyordu ama bakmıyordu Işıl diğer kardeşlerinden haber alıyorlardı

Alihan'dan gelen mesaj hepsini mutlu etmişti

Hepsi Işıl'ı deli gibi özlemişti

Genç adam İstanbul'un en çok aranan suçlusu idi peşine takmış olduğu özel harekat timine bile kafa tutuyordu

Genç adam kadınlardan nefret ederdi tek değer verdiği kişi parta ağlarken ona çikolatasını veren o kızdı

O kızın açık kahverengi gözleri onu etkilemekten çok değerli olduğunu ilk kez birisinin onu gördüğünü hissetmesini sağlamıştı

Hayat herkese isteği şeyleri vermiyordu. Genç adam şu an kızın sevgilisi ile olan fotoğraflara bakıyordu

Genç kızı gördü günden beri unutmamıştı güçlendiği zaman neredeyse her gün onu izlerdi

Cesur zeki deli kızıydı şu hayatta tek değer verdiği insandı

Ona ulaşmak için herşeyi yapabilecek birisiydi ama hayatında en son isteği şey kızı üzmemekti

Kızın ağlamasını bile istemiyordu. İlk kez ağlayan birisini görünce canı yanmıştı

Halbuki o çığlıklar attırak insanları öldüren bir canavardı

Ama konu kız olunca o canavar bir anda kayboluyor ve yavru bir kedi gibi oluyordu

Kızın gözleri onu görsün onu sevsin istiyordu ama biliyordu o kalp doluydu

Kızın time gireceği haberini almıştı biliyordu çok inatçı bir kızdı time her türlü girecekti

Peşine düşecekti ama kızın bile onu asla bulamayacağını biliyordu

Asla korkmuyordu ama eskiden çok korkaktı kızı gördükten sonra kendinize bir söz vermişti kimseden korkmayacaktı

Ve öyle de oldu

Şu an herkesin korktuğu kişiydi sözünü tutmuştu kıza verdiği sözü tutmuştu artık kimseden korkmuyordu

Kızı istiyordu ama bunun mümkün olamayacağını biliyordu

Bir şansı bile yok muydu? Aklında sürekli bu soru dönüyordu

Halbuki kız onun yeşil gözlerini çok sevmişti. Herkesin ilk başlarda nefret ettiği gözleri o sevmişti

Yeşilin koyu hâlinde olan gözlerini o günden kızın sevmesi ile sevmişti

Şu an ise kızın bayıldığı gibi birisi olmuştu

Ona bakanlar dönüp bir kez daha bakıyordu. Kızın sevdiği kitap karakterleri gibi olmuştu

Sadece kızla bir kez şansı olsun diye ama kızın karşısına çıkacak cesareti yoktu

Cesareti yoktu komik değil mi? İstanbul'da lakabını duyan herkesi titreten adam bir kızın karşısına çıkmaya cesaret edemiyordu

Kızı uzaktan izlemek için vardı sanki belki de daha önce karşısına çıkmış olsa belki de şu an sevgililerdi

Düşünüyordu kızın kalbinde yeri olabilir miydi?

Sonra kızın sevgilisi ile çekilmiş olan fotoğraflarına baktı kızın gözleri ışıl ışıl parlıyordu

Bir kez bana da böyle baka bilmen için herşeyi mi verdim diye geçirdi içinden genç adama

Hani bir video var hoşçakal ile merhaba aynı olduğunu söylüyordu

Bir şeye hoşçakal diyince yeni bir şeye merhaba dersiniz

Belki de gerçek aşkı fark edebilmek için bazen kazık yemek lazımdır

 

 

Bölüm Sonu

Ela'yı merak edenler Yanlız Güzel kitabımı okuya bilirler

 

Loading...
0%