Yeni Üyelik
27.
Bölüm

27 : Kanun Kaçakları!

@x1hayat1w

Hırsızlar Suç üstü yakalandı bdbdbf

Komik mi maydanoz?

Evet şu halinize bakın ya hdhfbfnf

Ne varmış halimiz de?

Lan zaten yakaladınız niye kaçmaya çalışıyorsunuz ki?

Keyfimden

Hakki malsınız

Kes sesini

Şu an nezaret hanede üstümüz başımız batmış bir halde idik

Nasıl olduğu 2 saat öncesine giderek anlatayım

 

2 saat önce

Bora ile polisin bize gelmesi izliyordum. Yan tarafımızdaki çöpün yanında bir poşet zibil vardı ağzı açık olduğu için görüyordum

Şu an ön tarafımda beş tane polis arka taraftan ise hala polis arabası bize doğru geliyordu

" Üç dediğimde kaçmaya hazır ol " diye konuştum Bora'nın duya bileceği bir şekilde

Bora şaşkınca bana baktı

Bora " Ne?" Diye anlamsızca sordu

Ben gülümseyip bize yaklaşan polise baktım. Poşeti alıp ona atmam ile dengesini kaybedip yere düştü diğer polisler şaşkınca bakarken diğer iki poşeti de onlara doğru sıktım

Bora'nın kolunu kavrama ile ara sokağa tek kişinin sıya bileceği sokaktan kaçmaya başladık

Bora " Delisin kızım sen "

" Öyleyim bebeğim" diyip koşmaya devam ettik

Bora" Işıl dikkat et " demesi ile durdum son anda şu anda sokağın çıkışı denize çıkmıştı etrafa bakındım çıkış yoktu

" Bora atlayacağız" sokağın sonu resmen deniz çıktı biz biraz yukarıda kalıyorduk

Bora " Saçmalama" dedi ama arkadan gelen polislerin ateş edeceğini anladığım an onla beraber kendimi aşağıya attım

Ve suyla buluştuk. Yüzeye çıkmamız ile bize şaşkınca bakan polislere orta parmak çıkardım

Bana öldürücü bakışlar atıyordu Bora ile yüzerek kıyıya çıktık

Kanun Kaçakları!

Çok havalı ama

Bora " Işıl şimdi Napacağız?" Yakında polisler burada olurdu

Kolunu tutup koşmaya başladım

" Bilmiyorum ama kaçacağız"

Sokakları arasında hızla koşarken temkinli bir şekilde kaçıyorduk. Ormana doğru giden yol ile gülümseyip oraya doğru koştuk

Fark edildik

Çok fazla uzaklaşmadan bir ağaca çıktım Bora'nın yükseklik korkusu olduğu için bu ağaca yakın olan Kayanın arkasına saklandı

Polisler ağacın tam altında durdular

-" Lan nereye gitti bunlar?"

-" Bilmiyorum kuş olup uçacak değiller ya koş hadi yakalayalım "

İkisi de koşarak gitmesi ile gülümsedim. Uzaklaşmaları ile burasının orman değilde sık ağaçlı bir park olduğunu anladım yukarıdan gördüğüm kadarıyla tüm polisler burada idi

Ağacın daha yukarısına çıktım aşağıdan bakılsa bile dallar yüzünden gözükmez idim

Bora ise yorgunlukla kayaya yaslanıp gözlerini kapatmıştı. Bende ağaca yaslayıp gözlerimi kapattım

Gerçekten çok yorulmuştum

Gözlerimi açma sebebim havlayan köpek sesi idi. Etrafıma bakındım hala ağacın üzerinde idim aşağıya bakınca polislerin Bora'yı bulup uyandırdığı gördüm

Uyku sersemi olduğu için yürümekte zorlanıyor ve pat yere düştü. Nemli olan kıyafetleri kirlenmişti

Bir polis onu kaldırdı

-" Diğer arkadaşın nerde lan!?" Diye sinirle sordu bir polis Bora ona baygın bir şekilde baktı

Bora " Bilmiyorum en son yanımda idi sonra görmedim" diye uykulu bir şekilde söyledi hala gözleri kapanıyordu hala uykusu vardı belli ki

-" Bana bak lan nerede kız arkadaşın" diye kükredi resmen

Bora beni satmazdı. Ben onları keyifle izliyordum

Bora " Benim kız arkadaşım yok ki" dedi masumca

İşte benim devem

Ona soru soran polis bıkkınca soludu

-" Etrafa bakın o kızı bulun bunu da karakola götürün"

Ben olanları keyifle izlerken sizce noldu?

Tâbiki de şansızlığım tuttu.

Üzerinde oturduğum kolda çat diye bir ses yükseldi sonra ise kol kırıldı ve ben onunla beraber yere düştüm

Neyse ki çalılıkların üzerine düştüm ki de bir yerime bir şey olmadı

-" Şuna bak biz yerde ararken gökten indi" dedi polis kafamı kaldırıp uykulu gözlerle ona baktım

" Polis abi bendeki bu şans varken yerin içinden bile çıkarım" dedim alayla

Ayağa kalkıp önüne gidip bileklerimi öne uzattım

" Hadi abi kelepçele bende cennet bahçesini özlemiştim zaten hem uykum var gidip biraz dinleneceğim kovalamaca eğlenceliydi bir ara tekrar oynayalım" dedim hızla

Bana şaşkın ve sinrile baktı

Tabi üzerimiz başımız batmıştı

Sonra ise nezaret hane zaten

İşte herşey böyle oldu

Yani o kol kırılmasaydı iyiydi

Bora " Ben hala anlamıyorum her yerde anısı oluyor kızım sen cidden şansız bir kızsın"

" Bende anlamıyorum Bora ya "

Bora" Sence hırsızlık yapmamıza mı okul ekmemize mi yoksa polislerden kaçmamıza mı en çok azar işitiriz "

" Bence hepsine birden azar işitemeyiz direk güzel bir dayak yeriz"

Bora " Araf Solmaz bizi öldürecek"

" Asıl ben onu öldüreceğim o motoru sevdim artık benim ister seve seve verir isterse döve döve verdiririm "

Bora" Ne ! Bana ver ya ben daha çok sevdim al bana ver "

" Off tamam ya " diye sızlandım

O sırada nezarenin kapısı açıldı içeriye kütük ile Kaya gibi olan ailem girdi

Alp" Aşk olsun Işıl bensiz buraya düşmek ne ya!" Diye küskün bir tavırla konuştu

Alpaslan" Kes sesini Alp " diye ona kızdı

Buket" Ah kızım şu hâline bak naptılar sana böyle" diye parmaklara geldi

" İyiyim anne yok bir şeyim"

Anıl " okulu ekmek ne Işıl?" Diye sinrile sordu

Bulut " Asıl polisten kaçmak ne?!" Diye sinirle konuştu

Araf " Motorumu çalmak nedir ufaklık? Üzerine birde onunla okuldan kaçıp polisten de kaçmak ne acaba?!" Diye sankice sordu

Sanki bunların hiçbiri önemli değilmiş gibiydi baştan sona beni süzüyordu bir yerimde bir şey olup olmadığına bakıyordu

Alihan " Bulut çıkar şunları cezalarını ben vereceğim" dedi sinirle

Yutkunup abime baktım. Çok ciddi duruyordu

Bu sefer kesin öldün

Öyle gibi gözüküyor

" Abiş ama açıklaya bilirim beni bir dinleyin o zaman hak vereceksiniz"

Vefa " Anlat bacım anlat bakalım noldu nasıl bu hale düştünüz?"

" Öncelikle abişlerim ben bizim takık hocanın verdiği ödevi evde unuttum bizde motoru alıp hemen geliriz dedik ama polisler ilan olaya girince sonuç bu" dedi hızla konuşarak

Gökhan " Kızım bizim evimiz ters yönde idi "

Bora " Benimki de evde kalmıştı önce benimkini alacaktık ama olmadı"

Alihan" Yalanları kesin Bulut gitsene!" Diye kükredi

Alihan abim delirmiş gibiydi. Herkes burayı terk ederken Murat ve Vuslat abim bir şeyler söylediler ama duymadım

Araf da gideceği an kolunu tutup beklemesini sağladım abimler çıkınca elimi ondan çektim

" Bak ne istersen yaparım yeterki beni kurtar lütfen " diye yalvardım

Ne demişler denize düşen yılana sarılır

Ben ise ateşe düşmüştüm oduna sarılıyordum

Araf " Hmm ne istersem mi? " Diye sordu

Kafamı sallayıp onayladım

" Ne istersen "

Araf" Peki hafta sonları benim asistanım olacaksın okulun olmadığı her gün benimle çalışacaksınız ikiniz de "

Bora" Aylık 60 bin versen bile çalışmam "

Araf " Aylık 80 bin "

Bora" Kabul et Işıl zengin olacağım "

Fırsatçı bir piç! Bu oduna sarılacağıma yansam daha iyi napim bende ona yakın olmak istiyorum zaten onu daha iyi delirte bilirim böylece

" Peki tamam kabul kurtar bizi "

Araf kütüğü bize gülümseyip çıkıp gitti

Bora " Sence yapa bilecek mi?" Diye sordu

Ona dönüp gülümsedim

" Bak gör hepsini mum edeceğine eminim"

Bir süre sonra bizi çıkardılar. Abimlerin biri bile bize kızmadı Kütüğün yanına gittim

" Afferin bir işe yaradın sonunda ve o motor benim oldu" diyip cevap beklemeden ilerlemeye başladım

Araf " Anahtarı unuttun" demesi ile durup ona baktım

Helal olsun gözüme giriyorsun

Senin o gözlerini oyarım siktir git o benim

Akıl hastanesine kaldırılman lazım seni bence ?

Seninde tamamen kaldırılman lazım ölmek istemiyorsan sus

Aynı kişiyiz amk

Bana ne lan ! Araf'a gözünü dikersen ölürsün Araf benim anlaşıldı mı?

İyi al tepe tepe kullan

Öyle yapacağım

Uzatmış olduğu anahtarları alıp Bora'ya gösterdim gelip hemen elimden aldı

Bora " Son model bir motorum oldu heyt be!" Diye bağırdı

Alp " Bu süper oldu hadi gidelim"

Bora ve Alp iyi anlaşıyor gibiydi

 

° Cem Çamur °

İnsan kendisinden utanır mı? Ben utanıyorum

Gay olmak zorunda mıyıım? Üstüne birde Alp'e aşk olmak bu çok fazla

Evet biliyorum kime aşk olacağımızı seçemiyoruz

Şu an ise yakında doğum gününleri olacaktı. Çınar ve Işıl mevzusundan sonra grup dağılmış gibiydi

Giray ve ben Işıl'ın tarafını tutmuştuk

Tayfun ve Metehan Çınar'ın yanında olmuştu. Çınar'ın da bir suçu olmasa bile haksız olan Çınar gibiydi kızı öyle üzmesine rağmen kimseye bir şey dememesi büyük bir sorumsuzluktu

Giray'la beraber hediye almaya çıkmıştık Işıl ve Alpaslan'ın hediyelerini aldım ama Alp'e göre bir hediye bulamadım

Giray " Oğlum bu beşinci oldu artık alda gidelim be !" Diye isyan etti

Ben ise ona göz devirip mağaza da dolaşmaya başladım

Burada da bir şey bulamayacağımı düşünürken çok güzel bir saat görmüştüm

Alp bunu kesin sever hemen onu almıştım.

Mağazadan çıktıktan sonra çok açıkmıştık. En yakındaki restoranta gelip oturduk

Giray ile sohbet ederek yemek yerken Alp'i görmemle şaşkınca kaldım

Kalbim yine hızlanmıştı. Derin bir nefes aldım Bora ile uğraşıyordu ondan bir şeyi alamaya çalıştığı belliydi Bora ise onu itip önden ilerledi

Bizi görmediler bizden uzakta bir masaya geçip oturdular. Kaya ailesi şu Bulut abinin arkadaşı Araf ve Bora vardı

Bora ve Işıl biraz kötü gözüküyordu

Sanki savaştan çıkmışlar gibiydiler

Alp onlardan ayrılıp tuvalete doğru gitmesi ile bende kalkıp gittim

Arkadaşız sonuçta selam veririm

Tuvalete girdim kabinlerin birisinde olmalıydı. Ellerimi yıkayıp saçlarımı filan düzelttim

Alp gay mı bilmiyorum? Ama şu ana kadar hiç sevgilisi olmadı hiç bir kıza ilgi duymadı gay olup olmadığını bilmiyorum

Hem her gay olan her erkekten hoşlanmaz

Nasıl her erkek her kızdan hoşlanmadığı gibi gaylarda önüne gelen her erkekten hoşlanmıyordu

Ne kadar garip bir durum olsa bile kalbim kimi seçeneğine karar veremiyoruz

Alp kabinden çıkıp hiç bir yere bakmadan elini yıkayıp gitmişti düşünceli bir hali vardı

Beni görmemesi sinirimi bozmuştu!

Tamam her tarafa bakmaması ne kadar iyi olsa bile beni görmemesi beni incitmişti

Bende hızla çıkıp peşinden gittim koridorda giden Alp'i kolundan tutup durdurdum

" Lan noluyor be görmezden bile gelemeye başladınız sorun ne?" Diye alayla konuştum

Sürekli alayla koşup duygularımı gizlerdim

Alp bana şaşkınca baktı sonra kolunu tutan elime hızla kendini geriye çekmesi ile kaşlarımı çatarak ona baktım

Alp " C Cem senin ne işin var burada!?" Diye sordu şaşkınca

" Hiç Giray'la dolaştık açıkınca yemeğe geldik "

Alp" Anladım. Kusura bakma dalgınım görmedim "

" Noldu ki?" Diye sordum merakla

Alp " Yok bir şey " dedi geçiştirerek

" Peki. Işıl ve Bora'nın o hali ne ?" Diye sordum konuyu değiştirek

Konuyu değiştirmem işine gelmiş gibi gülümsedi

Sakin ol bir şey yok sadece fazla tatlı

Alp " Uzun hikaye akşam yazarım şimdi bizimkilerin yanına gitmem lazım" diyip cevap vermemi beklemeden kaçıp gitti

Ben ise şaşkınca kala kaldım. Alp hiç böyle yapmazdı neyi var?

Benden rahatsız mı oluyor acaba?

Ona dokunmamdan tiksindi mi? Ama neden? Çınar ona söylemiş olamaz değil mi? Yok ya Çınar böyle bir şey yapmaz

O zaman sorun ne?

Bilmiyorum geri Giray'ın yanına geldim. Arada Alp'e bakıyordum sürekli Bora ile dalaşıyordu

Şu an Bora'nın yerinde olmayı istedim

Kıskanıyorum hemde deli gibi buna hakkım olmadığını biliyorum

Giray " Demek tahminlerim doğru" demesi ile ona baktım

" Anlamadım" diye söyledim

Ne tahmini doğru?

Giray " Alp'i seviyorsun" demesi ile öksürmeye başladım

" Saçmalama istersen " sinirle konuştum

Giray " Kaç saattir neler söyledim he tamam olur dedin Alp ve Bora'ya bakıyorsun Bora'yı öldürecekmiş bakıyorsun"

Oflayıp gözlerimi ondan çekip geri onlara baktım

Alp bize bakıyordu. Benim onlara baktığımı görmesi ile önüne dönmüştü hemen

Bunun neyi var?

" Beni bir piç olarak görüyorsun değil mi?"

Giray " Hayır kimi seçemiyoruz ve bir piç değilsin kuzenimden biliyorum böyle bir dönem geçirdi ne kadar kötü hissettiğini sürekli anlatırdı " ona şaşkınca baktım

" Senin kuzenin gay mi?" Diye sordum

Giray gülüp kafasını iki yana salladı

Giray " Hayır erkek kuzenim değil kız olan " şaşkınlığım daha fazla artı

Giray " İkisinde aynı gibi "

" Haklısın sağol yargılamadığın için "

Giray " isteğin zaman derdini anlata bilirsin"

" Sağol iyi ki varsın be vallaha kendimi sıkmaktan yoruldum "

Giray" Alp'den hoşlanıyorsun "

" Evet "

Giray" Belli oluyor ama yanlış bilmiyorsam Bora bizim sınıftaki Fidan'a aşk "

Bunu bilmiyordum. Galiba pek takmadığım bir konu olduğu içindir

" Bunu bilmiyordum '

Giray " Belli oluyor "

Giray'la sohbet etmek beni gerçektende iyi hissettirmişti

Eve geldikten sonra direk odama geçmiştim

Sürekli Alp'in o davranışları gözümün önünden gitmiyordu

Son bir kaç gündür baya garipti

Ne yapacağımı şaşırmıştım

 

° Araf Solmaz °

Artık hafta sonları bile yanımda ben sadece bu cezayı diğerlerine söylemiştim hepsi kabul etmişti

Yani pek bir şey yapmadım

Işıl ise motorumu alıp Bora'ya vermişti sorun değildi istersem binlercesine sahip olurum

Benim için değerli olan tek şey Işıl'dı

Bana karşı gelmesine hele ki o motoru çalıp gidişlerine polislerden kaçmalarına

O ağaçtan düştüğü an ödüm kopmuştu ona bir şey oldu diye aklım çıkmıştı

İyi olduğunu görmek içimi rahatlattı ama bu deli kızı bir saniye bile boş bırakmaya gelmiyordu

Başını belaya sokmadan duramıyordu

Az önce ise Alihan Işıl ve ben benim araba ile yola çıkacaktık ama Alihan'ın son dakika işi çıkarması ile Işıl ile tek kalmıştık diğerleri ise önden çoktan Alihan yüzünden gitmişti

Işıl'ın doktor kontrolü vardı

Işıl " Beni eve bırak yarın abimle gideceğim"

" Peki" ona karşı gelmek istemiyorum sinirli hali çok tatlı olsa bile şu an onu sinir etmek istemiyorum

Radyoyu açtı denk gelen şarkı ise Buray - Sen Sevda Mısın şarkısı idi

Işıl bu şarkıyı çok severdi hemen söylemeye başladı

Kimseden çekinmesi yoktu isteğini isteği an yapardı. Artık yüzü daha çok gülüyordu onun bu halini izlemek bana huzur veriyordu

Onu dinlemek bana çok iyi geliyordu. Sesi çok güzeldi

Ona baktım arada bana bakıyor sonra önüne dönerek söylemeye devam ediyordu

O benim küçük huzurlu yanımdı onun yanında çok sakin birisi oluyordum varlığı gözleri bile beni sakin olmama sebep oluyordu

Işıl'ı evine bıraktıktan sonra evime gelmiştim

Yanlızlık çukuru diyorum ben buraya ama Işıl buraya gelince cennet olacağına eminim

 

 

Bölüm Sonu

 

 

Loading...
0%