Meral'in avukatı Leyla hanım konuşmak için müsade istedi. Gereken müsadeler sayın başkan tarafından verildi ve avukat Leyla konuşmaya başlıyor.

" Sayın başkan hepimizinde gördüğü gibi sayın savcınızında söylediği gibi Latif bademinde yazılı ve imzalı tanıklığıda gördüğümüz gibi müvekilimin suçu zor durumda kaldığı için yaptığı ortada müvekiliminde yaptığı süre göz önünde bulundurlup yüksek mahkememize müvekilim için berat talaebinde bulunuyoruz.

Hakim söz alır

" Karar Meral'in göründüğü gibi itirafçının itiraftaki itrafındanda göründüğü gibi Meral'in suçu isteyerek yapmadığını zor durumda bırakılacağını rahat bırakılmadığını bundan dolayı suçu mecburiyetten gerçekleştirdiğini öğrenmiş bulunmaktayız ölen Cenk badem'in babasının itrafından sonra Bir de Meral'in cezaevinde yattığı süre göz önünde bulundurularak Meral'in beraatine karar verilmiştir." Hakimin bu cümlelerinden sonra Meral'in içinde güller açmıştı çok sevinmişti çok mutlu olmuştu artık özgürdü artık evladına kavuşacaktı ve onunla hayaller kurmaya onunla yaşamaya devam edecekti karar verildikten sonra mahkeme dağıldı Meral dışarıya çıkmak için hazırlanıyordum mahkemeden sonra savcı yanına gelip onu Özgür olduğu için tebrik etti devlete yaptığı yardımdan dolayı da tekrardan çok teşekkür etti yolunun açık olmasını dileyip Meral'in yanından ayrıldı. Meral sonucu pek belli olmadığı bir mahkeme için oğlunu mahkeme salonuna gelmesini istememişti bunu Mehmet amcaya bildirmişti. Mehmet amca da onu dinleyip şahin'i mahkeme getirmemişti. Ankara'ya gidip oğlunu alıp İstanbul'a tekrardan geri gelmeyi düşünüyordu. Kelepçesiz jandarmasız özgür bir şekilde adliye sarayı'ndan ayrılmıştır. Geçmişinden dolayı öyle kolay iş bulamıyordu ama ne yapayım ne ederse bir iş bulup bir ev tutup Ankara'ya gidip oğlunu alıp İstanbul'a geri gelmesi gerekiyordu Meral'in çok güzel bir sesi vardı koğuştaki arkadaşlarına arada bir şarkı söylerdi onlar da sürekli sesi güzel olduğunu söylerlerdi. Meral de içerde arkadaşları ona dışarıya çıktığı zaman bir pavyonun ismini vermişlerdi. Orayla konuştuklarını söylemişlerdi Meral'i sadece oraya gidip sesini dinlendirip işe başlamasını söylemişlerdi. Arkadaşlarım Meral için böyle bir yardımda bulunmuşlardı . Bundan başka da çarşıya iş bulması kolay olmayacaktı Çünkü özgeçmişlerine bakılıyor ve özgeçmişi hapishanede geçmiş cinayet dolmuş birini hiç kimse kolay kolay işe almaz ama sesinin güzelliği onun pavyonda şarkı söylemesi için bir engel ortada bırakmıyordu. Meral adliyeden bir ticari taksiye binip arkadaşlarının adresini verdiği pavyona doğru gitmişti. Orada Doğan karataş'ı bulup ona kendisini tanıtmasını ve sesini ona dinlettireceğini söylemişlerdi. Meral de adresini verdi pavyona gelmişti oradaki bir çalışana söyleyip Doğan Karataş'ın ortasını ve onu beklediğini söyledi oradaki çalışanlar da bilgi doğruladı zaten Doğan karataş'ta Meral'i bekliyordu. Doğan Karataş'ın odasına gitmişti kapıyı çalıp gel sesinden sonra içeriye girmişti.

" Meral hanım hoşgeldin ben doğan karataş arkadaşların senden bahsetmişlerdi. Eğer sende hazırsan bize şarkıyı söylermisin? " Meral başını olumlu bir şekilde sallayıp Müslüm Gürses'in şarkısı olan senden vazgeçmem şarkısını söylemişti. Doğan sesini çok beğenmişti.

"Meral gerçekten arkadaşların dediği gibi sesin çok güzel seninle anlaştığımızı zannediyorum bizimle çalıştığın sürece bizim belirlediğimiz otel odasında kalacaksın eğer senin şimdi uygunsa bu gece başlamanı istiyoruz."

"Doğan abi öncelikle Ankara'ya gidip oğlumu alıp ondan sonra başlamayı düşünüyorum nokta oğlumla birlikte yaşamayı düşünüyorum oğlum Ankara'da dedesinin yanında onu gidip alıp İstanbul'a gelip ondan sonra başlamayı düşünüyorum tabii sizin için de uygunsa."

Doğan karataş'ta başını olumlu bir şekilde sallayıp en yakın zamanda gelip işe başlaması gerektiğini söyledi Meral oradan ayrıldı eşyalarını kalacağı otel odasına götürdü.

Meral oteli görünce şaşırdı Çünkü otel o hapishaneden kaçtıktan sonraki kaldığı otelde otelin danışma bölümünde göz gezdirirken o birlikte güzel şeyler güzel vakitler geçiren o delikanlı genci yani kadiri görememişti.

Daha sonra kendisi için tutulan odaya gidip eşyalarını dolaplara üstünü değiştirip arabaya binip otogara gitmişti. Otogara gelen Meral bir Ankara bileti almıştı 1 saat sonra otobüs otogardan çıkmak için hazır olacak Meral'in gözü o ilk zaman Ankara'ya gitmek için bilet aldığı o dönem aklına gelmişti İstanbul'dan kaçmak için elinden geleni yapıyordu İstanbul o dönem onun için o dönem İstanbul Meral'i yutuyordu. Bu sefer İstanbul'dan geri dönmek için ayrılıyor Ankara'ya gidip oğlunu alıp İstanbul'a gelip savaşmak için kaçtı şehri servis çalışmak için gelecekti.

Meral hayat şartları Zorlu olması onun bir anlamda güçlü kılmıştır onun başına gelenler kolay şeyler değildi yine de hayatla mücadele etmek zorundaydı Çünkü bir evladı vardı Şahin için ne gerekiyorsa yapacaktı onun annesinin yaşadığı Zorlu hayatı yaşamaması için elinden gelen her şeyi yapacaktı onu okumasını sağlayacaktı büyümesini ve vatanına milletine hayırlı bir evlat olmasını sağlayacaktı bakalım hayat Meral'in karşısına daha neler çıkaracak bazen artık hayatım bu kadar Zorlu olduğunu ve zorluğunu bu kadar olduğunu yetiniyoruz ama bazen hayatın zorluğunu bittiği an dediğimiz zaman daha büyük zorluklarla karşı karşıya olunan zamanlar oluyor.

Meral Ankara otogarına ilk ayrıldığı zaman 15-16 yaşlarında bir kızdı çocuklukla gençlik arasında çok kötü olaylar yaşanmıştı inandı sevdi güvendi hayalleri için birlikte çıktığı yolculuktan kaybetti Cüneyt ve cüneyt'in en güvendiği arkadaşı tarafından tacize uğraması cüneyt'in hastalığını onunla hayat mücadelesinde yalnız bırakması Meral de bir travmaya sebep olmuştu. Orada otururken birden yanına O otogardan ilk ayrıldığı zaman onunla konuşan o gencecik görevli gelmişti yanına O genç olgunlaşmıştı sadece olgunlaşmakla birlikte değil o kadar geliştirmişti ki kendini otogarın ortaklarından birisi olmuştur genç Meral ilk başta o genci tanımlamıştı gel kendini tanıttıktan sonra veral tanımıştır .

Meral hala burada çalıştığını söyledi O da Meral'e burada artık çalışmadığını buranın ortaklarından birisi olduğunu söylemişti Meral istemsiz bir şekilde sevinmişti çünkü o küçük yaştaki kızı anlayan tek çocuk oydu bu Meral'i mutlu etmişti hayat yolculuğunda onunla tanışan insanın karar gelişmesi kendini o kadar geliştirmesi meali mutlu etmişti. Sohbet ve konuşma devam ediyordu Meral kendi hayatından bahsetti bu genç kendi hayatından bahsetti ikisini de hayatı görüldü gibi kolay olmamıştı genç hayatını düzeltmeyi öğrenmiş ve düzeltmişti Meral'e darısı senin başına deyip oradan ayrılmıştı.

Sohbet ve konuşma devam ettiği sürede otobüsün otogardan ayrılma vakti gelmişti Meral kendisi için ayrılan koltuğa geçip ve beklemeye almıştı kendini. Herkes bindikten sonra otobüs Ankara'ya doğru hareket etti. Meral öbür yolculuğuna rahmen bu sefer rahattı. Meral bide çok heycanlıydı vede mutluydu bu heycan ve mutluluğu kulağına taktığı müzikle uykuya dalarak keyfini çıkarmıştı.

Güzel bir uyukudaydı Meral Otobüsü Ankara'ya giriş yapmıştı. Birden muavinin eline mikrofonu alıp." Değerli yolcularımız şuan Ankara giriş yapmaktayız yaklaşık on dakika sonra otogarda olmayı umut ediyoruz" dedikten sonra Meral birden o güzel uykudan kalmıştı. Muavinin sesisi sadece Meral'i değil bütün uyuyan yolcuları kaldırmıştı. Meral uyanıp yerine rahat oturmaya çalıştı. Otobüs uykusu bazen boyun ağrısı yapar. Meral'in de boynu tutulmuştu, kalkıp biraz kendine gelmeye başladı. Üstüne başına biraz çeki düzen veriyor. Otobüs otogara yanaştı. Yolcular sırayla valizlerini bulunduğu yere gidip valizlerini aldı. Otogar taksi durağına gitti. Ordan taksiye bindi Mehmet amcanın evine doğru yol aldılar. Takside giderken bu şehirde yaşadığı kötü anılar aklına geldi.