@yaxarbyr
|
Bayılmışım galiba şu an inanamayacaksınız ama galiba karanın evindeydim yatağında uzanıyordum uyanmış etrafa bakınıyordum artık biri gelmeyince bende yataktan doğruldum Odanın kapısına doğru ilerleyip kapıyı açtım İçerde ölüm sessizliği vardı çıt yoktu Odadan çıktığımda beni bir salon karşıladı salon ve mutfak birdi ve ev anlaşılan gizli bölmelerden oluşuyordu Salona ilerledim ve etrafı incelemeye başladım mutfak, masa, dolap derken Bi an sanki ses duymuş gibi oldum neden bu Nalet evde kimse yoktu Aklıma telefonum gelince hızla odaya geri döndüm masanın üzerinde duran telefonum ile hemen baktım ama kapalıydı karanın sesini duyunca korkudan çığlık attım. - inci? (çığlık atarr) - sakin ol senin sesin var mıydı ya konuşurmuydun sen? Arkamı dönüp hızla konuşmaya başladım - sen ne demeye çalışıyorsun dağ ayısı gerek duymadığım insanlarla konuşmuyorum ben! Karan gözlerini kısmış elleri cebinde sıyah pantolon ve gömleği ile gerilmiş hatları belli olan gömlekten lanet ettim Şimdi yandım ben ona dağ ayısı mı demiştim (kaç inci - bencede iç ses) - Ne dedin sen? - ben ben ne dedim aa Üstüme doğru yürüdü ben hemen geriye adım atım Üstüme gelmeye devam ederken - demek dağ ayısı bir düşün bakalım ben bir dağ ayısı isem, iznimde bir avım varsa ne yaparım bir düşün sana bazılarını gözterebilirim Bunları söylerken dudağının kenarı yukarı kıvrıldı üstüme gelmeye devam edince en son adım atim derken yatağa oturur pozisyon düşmüştüm dibime kadar gelmiş ve kulağıma şu sözleri söylemişti - sözlerine dikkat et küçük hanım yoksa bu senin için hiç iyi olmayacak Bunu duyunca gözlerim dolmuştu bende başımı eğmiştim görmedi özür dileyip bende hemen o odadan ve evden çıktım Konuşmayacaktım bir daha madem öyle çıktığımı görünce kılını bile kıpırdamadı Umrumda da değilsin der gibi olmayayım ne olcak sanki Hava kararmaya başlamıştı arkamdan birinin kolumdan tutması ile bir anlık kasıldım beni kendine çekti bu karandı - Nereye küçük hanım Kafamı yemiştim konuşmuyordum - cevap ver! Sustum - Demek susma hakkını kullanıyorsun benle kalacak ve yemek yiyeceksin madem öyle deyip Bi an beni omuzlarına aldı Ani havalanma ile onu sımsıkı tutmuştum çığlık bile atamamıştım Beni eve götürüyordu bende hiçbir şey yapamazdım zaten Masada serili olan kahvaltılığa yönlendi beni sandalyeye oturtup kendiside karşıma oturmuş kahvaltı yapmaya başlamıştı - yemek ye inci. Omurlarımı hayır manasında indirip kaldırdım - yemek ye inci bir daha demeyeceğim! Bağırmıştı bağırmasına herhangi bir tepki vermedim bana sinirli sinirli bakarken bende ona dilimi çıkardım Bana Bi an afallamış gibi bakarken Bi anda ayaklandı bende korkup ayaklanmıştım tam adım atacağı sırada önümdeki suyu tam üstüne atacaktım ki beleğimi tutup üstüme boca etmişti üstümdeki beyaz tişört iç gösterirken Bi anlık onun gözlerinin karardığına yemin edebilirim Bende hızla onun yerine ilerleyip onu suyunu karanın yüzüne fırlattım şimdi ödemiştik Sinirlenip üstüme gelince bende - dur! Devam etti -durrr! Devam etti bileklerimi tutup ağırlığını üstüme verdi bende çığlık attım - bana bak inci sınırları zorluyorsun! Anladın mıı sen kim oluyorsun da beni ıslatoyırsun ha! Bi anlık afalladım haklıydı ben kimdim ki bileklerimi ne kadar kurtarmaya çalışsam da daha çok sıkıyordu - haklısın ben kimse değilim, ve madem biri değilim benim gibi birini evinde acıyıp barındırma ihtiyacı duyma neden kurtardın ki beni he! Bileklerimi kurtarmış onu itmiştim ve geriye adım bile atmamıştı ben ondan uzaklaştım - inci öyle-- - Madem kurtar alsaydn beni o arabanın önünden! - bırak gitseydim! Ölseydim! Neden izin vermedin! Hayattan nefret ediyorum anladın mı! Sende babam gibi bizi kullanıp atarsın bir kenara!
Bu sefer cidden şaşırmıştı sinirlenmişti bana bir adım atacakken - bir daha beni hiç bir şekilde, ama hiç bir şekilde kurtarmak, görmek için bile yanıma gelme! Sonra doğru sesim yükselmişti - eve gitmek istiyorum! Ağlıyordum onu beklemeden kapıya yöneldim ve tam kapıyı açtığım sırada zil çalmış ve kapının önünde tanımadığım kişiler ile karşı karşıyaydım...
|
0% |