@yazarhayalim
|
Bir söz vardı, kimin bilmem ama derdi ki "Lügatında ne kadar kelime olursa olsun kendini anlatmak için bazen sessizliği seçersin" o kadar beni anlatıyodu ki bu cümle.Tam 20 dakka geçmişti ne onlar konuştu ne ben konuştum sadece sustum ve benim onları anladığım gibi onlarında beni anlamalarını bekledim.Bekledim.Bekledim ama onlar yinede anlamadı. Onlar korkuyolardı tepkimden, gitmemden ve daha bir çok şeyden ayrıca üzgündüler sonuçta yıllardır kayıp olan kızlarını bulmuşlardı değilmi. Birazda hayal kırıklığı vardı aslında neden bilmiyorum ama hayal kırklığıda vardı sadece ondan emindim.Mutluluk varmı bilmem ama beni istedikleri açıkca ortadaydı. DNA testiyle mal mal bakışıyoduk,büyük ihtimalle 18'ime girmeme 7 ay olduğu için velayetimi alıcak ve beni onlarla kalmaya zorlayacaklardı.Beni gerçekten istiyor olmalılardı -Kızım bir şey demicekmisin hıı?Ne diye bilirdimki keşke sessizliğimden cevaplarımı anlasalardı -Siz..siz ne yapmayı planlıyosunuz.diye ilgiyi onlara gönderdim soruya soruyla karşılık vermek en büyük silahlarımdandır. Aynen korkudan demiyorda Ya iki dakka şu duygusal anı bozmasan ölürmüsün Bence çok kaşınma bir konuşurum bileklerinde jilet tak geberirsin haaa Tamam kabul ediyorum içim çok şerefsizdi. -Valla açık konuşucam kızım sen bizi kabul etmesende 18 yaşına girene kadar bizimlesin ister iste ister isteme Hop hop orda dur birader sen kime racon kesiyon,ben senin havanı alıyımda gör sen -Farkındasınız değilmi istersem sizinle gelip ardından zorla alı koyma,tehtit etme,özel hayatıma izinsiz girme,haklarımı kısıtlama gibi şeylerden sizi dava edip hem para alır hemde sizinle yaşamamış olurum ayağınızı ona göre denk alın,öyle 18 yaş numaraları bana işlemez.diyerek bozulan ifadesini keyifle izledim Önceki hayatından William James falanmıydın kızım sen ne bu zeka diyrek kendimide övdükten sonra konuşmaya devam ettim -Yani anlayacağınız ister isteyin ister istemeyin beni ikna edene kadar sizinle gelmicem. Ay özgüven tavan İç sesime gülmemek için olabildiğince kedimi sıktım,zaten alışmıştım artık kendimi sıkmaya. 2 saat sonra Nasıl oldu bilmiyorum ama şuan biyo ailemin evine gidiyoduk.Bu kadından korkulurdu yarım saat hıçkırıklarla ağlamıştı ama şuan arabada son ses ayar müzik açmış dans ediyordu.Atık annemin gerçek olmasada gerçek olduğuna inanırdım çünkü bu tekniği bende kullanıyordum.Sonunda bir malikanenin önünde durduğumuzda sanki her gün aynı şeyi yaşıyomuş gibi arabadanh indim ve eve doğru yürüdüm.Biyolojik babam kıs kıs gülüyodu bu halime.SANKİ KOMİK BİR ŞEY VAR ORTADA. Evin kapıları açıldığında kapıda 40 ların başında gözüken güler yüzlü bir teyze açtı -Ver kızım kabanını, asarım ben. dedikten sonra sanki yanlış birşey söylemiş gibi korkuyla yüzüme baktı Teyzeye sıcak bir gülümseme yolladıktan sona konuştum -Adın ne hanım teyze -Adım Gülsüm hanım kızım -Hanım deme Gülsüm teyze Manolya kızım desen yeterli diyerek elinden öptüm babamgil bana gizlediklerini sandıkları bir şaşkınlıkla bakıryodu -El öpenlerin çok olsun kızım -Amin Gülsüm teyze amin . -Hadi kızım yorulmuşsundur ben sana odanı gösteriyim de biraz dinlen diyen anneme baktım -Olur vallahi çok yorulmuştum zaten bende. dedikten sonra annem elimden tuttu ve beni yukarı çıkarmaya başladı bir kat çıktıktan sonra bir kapının önünde durduk -Kızım ne seversin bilmediğim için pek bir şey almadım odanıda beyaz ağırlıklı düzenledim ki istediğin zaman değiştirebilesin O an kendime o kadar acıdımki daha hangi rengi sevdiğimi bile bilmiyolardı -Kırmızı en sevdiğim renk kırmızı -Ahh ö..öylemi gü..güzel seçim dedi titreyen sesiyle ardından koşar adımlarla merdivenlerden inmeye başladı inerken ise -Benimki y..yeşil diye bağırdı Bir süre arkasından bakakaldım en sonunda ise artık odaya girmeye karak verdim ve kapının kulpunu indirdim içeriye girerek incelemeye başladım Kapının sağ çaprazında bir çalışma masası vardı masa beyaz ve yeşil karışımıydı ayrıca bir sürü çekmecesi ve rafı vardı çok kullanışlı duruyodu masanın hemen yanında ise büyük bir raf vardı rafın bir bölümü doluydu kitapları sonra incelemeye karar vererek önümdeki kocaman yatağa baktım beyaz düz çarşaflar vardı neden bu kadar büyük olduğunu anlamış değildim heralde bu koca odayı doldurmak içindi .Yatağın sağındaki duvarda kocaman bir dolap vardı hadi ama burada benim bu zamana kadar aldığım kitapların 30 katı vardı.Dolabın sağında ise bir kapı vardı merakla adımlarımı kapıya yönlendirdim ve kulpu aşşağıya indirdim Odada lavabomu olurmuş canım Olurmuş demekki içim zengin zaten bunlar Evet burası bir lavaboydu gerekli olacak herşey konulmuştu ve gayet güzeldi Artık yorulduğuma kanaat getirerek üstüme dolaptan aldığım bol pembe bir pijama ve siyah bir sweatshirt giydim saçımı dağınık topuz yaptıktan sonra kablolu cırkı çıkmış bir tarafı kırılmış benden yaşlı olan mükemmel kulaklığımı takarak bu aralazr taktığım o şarkıyı açtım Beni bırakıp gitme bir yere Gidersen unutursun Dilerim öyle olmaz Beni bırakıp gitme bir yere Gidersen unutursun Dilerim öyle olmaz Bu havada gidilmez Güneşi günde gidilmez Aslında hiç gidilmez Gidilmez Bu havada gidilmez Güneşli günde gidilmez Aslında hiç gidilmez Son günüme kadar Kalp durana kadar Aşk mezara kadar Sakın ha gitme Son günüme kadar Kalp durana kadar Aşk mezara kadar ... Beni unutma Unutama inşallah Unutursan kahrolurum Dilerim öyle olmaz Beni unutma Unutama inşallah Unutursan kahrolurum Dilerim öyle olmaz Bu baharda gidilmez Yağmurlarda gidilmez Aslında hiç gidilmez Gidilmez Bu baharda gidilmez Aslında hiç gidilmez Son günüme kadar Kalp durana kadar Aşk mezara kadar Sakın ha gitme Son günüme Kalp durana kadar Aşk mezara kadar Şarkının son sözleriyle gözlerim yenilmişlikle kapandı ve yatağımda kıvrıldım.
|
0% |