Yeni Üyelik
12.
Bölüm

10. BÖLÜM: ÖLÜM TAM DA DİBİMİZDE

@yazarinadizeyymiss

"Bir şeyi yüreğinde ve aklında bitirmedikçe , gidişler ve kaçışlar çare değildir." ~Thomas Stearns Elliott ~

•Zehra'dan•

Gördüklerim şok olmama yetmişti çünkü şu anda bu hastanenin hemşiresi zehri serum yolu ile enjekte ediyordu rojhat'ta hiç bir şeyden haberi yokmuş gibi durup bekliyordu.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun!" Diye bir hışımla daldım

"B-ben.." diye kekeledi ancak devamını getiremedi hemşire kılıklı kancık!

"Ben ilaç veriyordum bişey yapmadım yemin ederim!" Dedi

"Sen bizi aptal mı sanıyorsun ha!" Dedim ve devamını getirdim

"Ha söyle sen bizi aptal mı sanıyorsun ben ,biz anlamayacak mıydık bunu ha !" Dedim sonra da Savaş araya girdi

"Konuş kim sana yaptırdı bunu söyle!" Diye bağırdı

Rojhat ise hiç bir şey anlamadan bizi izliyordu

"Ne oluyor ne zehri- ?" Dedi hiç bir şey anlamadan anla artık be adam öldürmek istiyorlardı seni!!!

"Seni öldürmeye çalışıyorlar ne zehri olabilir sence?!" Dedi öfke ile Büyük Patron Savaş burnundan soluyordu sanki onlar bişeymişte bu yüzden burnundan soluyordu Allah bilir neydi bu konu ile ilgili çok takılmadım.

 

• Savaş'tan•

Ne oluyordu hiç bir fikrim yoktu neden onu öldürmek istediler ve kim yaptı öldürürdüm hepsini hem de tek tek kendi ellerimle ancak niye olduğunu ve tam bu işin arkasında kim var bulmadan olmazdı

 

"Ne ne oluyor ne zehri-?!" Deyince Rojhat artık delirdim hala anlamıyor muydu bu kadar aptal mıydı bu bence ya aptaldı yada aptalı oynuyordu çünkü bunun başka açıklaması olamaz

"Seni öldürmeye çalışıyorlar ne zehri olabilir sence?!" Dedim bi sinirle Zehra benden böyle bir tepki beklemiyor olacak ki şaşırdı hemde çok şaşırdı gerçi bende kendimden böyle bir tepki beklemiyordum açıkçası ardından

"Biz odaya geldiğimizde sen nerdeyse baygınlık geçirecektin zehri sana serum yolu ile enjekte edeceklerdi ki Zehra ve ben durdurduk şimdi benim adamlarım sana zehri veren kadını sorguluyorlar bende onların yanına gideceğim dikkatli olun" dedim o son ' dikkatli olun ' kısmını ise zehra'ya bakarak dedim.

 

Adamlarının o kadını tuttuğu yere doğru yol aldım düşünceliydim ben neden onun için yani Rojhat için endişeliydim daha önce doğru düzgün görmediğim bilmediğim tanımadığım bir insandı kendisi neden endişelendim neden bu beyin bana bişeyler hatırlattı o an geçmişimi hatırladım o an babamın bana sırf tepesinde konuşup susmuyorum diye iğne ile zehir enjekte eder gibi ilacı bana koluma çok sert batırmasını kabul etmeyince döve döve yapmasını en sonunda ilacın etkisi ile bide çok ağlamaktan bi köşede buz gibi yerde uyuya kalışımı hatırladım nedensizdir bi an sadece o bi an gözlerim doldu ancak yine eski haline döndürdüm eğer ki bi an bile kendimi bırakırsam akbaba misali beni yemeye çalışırlardı ve ben buna müsaade etmem benim adım da Savaş ise ben nasıl ve neden Büyük Patron olduğumu herkese gösterirdim ..

Odaya gelmiştim bi masa ve sandalyeler vardı odada çok geniş ferah aynı zamanda kasvetli bi hava vardı resmen odada adamlarım beni görünce ikisi de kalkıp asker gibi durdular ve ben sandalyeye yavaşça oturdum

" Asla ikinci bir hak tanımam eğer ki sana konuş dediysem konuş konuşmazsan direk kafana sıkarım beni tanıyorsan bunu yaparım bilirsin!" Dedim ve ardından

"Konuş!" Dedim

 

"B-ben bana sadece böyle yapmamı dediler bi adam geldi babam çok hastaydı onu kurtarmam için bunu yapmalıydım lütfen beni bağışlayın ve o adam bana para verdi hastalığı için tam da o kadar miktar gerekiyordu.." dedi hala korkuyordu

" Ne kadar verdi?!" Dedim hiddetle

"Saymadım " dedi

"Bilmiyorum " diye de ekledi

"İyi ben sana onun verdiğinin iki katını veriyorum şimdi adamı adamlarıma anlat onlar da adamı bulacaklardır " dedimve kalktım ardından adamlarımdan biri olan Ferdi ye dönüp

"Adamı size tarif etsin Emre'ye özelliklerini atın oda size adamın resmini bulsun ve atsın adamı bulup ayaklarımın dibine atacaksınız anladın!" Dedim.

"Anladım efendim." Dedi sesi netti ferdinin

 

Orda bir dakika bile durmadan gittim koridordan giderken aklımda tek bir şey vardı kim neden bunu yapardı..

 

 

•Zehra'dan•

"Biz geldiğimizde o kadın senin serumuna zehir enjekte ediyordu belki de yetişmeseydik şu anda seni kaybedebilirdik" dedim konuyu açmak için

 

" Ben umursamazsın zannediyordum." Dedi

 

" Saçmalama umursuyorum çünkü biz eski arkadaşız her ne kadar son olan olaylardan sonra bi türlü eski halimize kavuşamasakta" dedim ancak devam edemedim çünkü devamını o getirdi yani Rojhat

"Bişey olmazdı işte kökünden ailemden kurtulurdun Güneş ailesinden bi tek ben kaldım benden de kurtulurdun biterdi" dedi

"Rojhat!" Dedim öfkeyle

"Biliyorum o zaman bütün kanıtlar beni gösteriyordu ancak sadece şunu bil ben yapmadım evet bunu herkes diyor ancak ben yapmadım ve bir gün bana inanacaksın o gün geldiğinde ben olur muyum bilmiyorum ancak bildiğim tek şey var ki benim hiç bir şey yapmadığım " dedim ek olarak

 

"Gerçekler ortaya çıkana kadar senin de dediğin gibi görevler dışında konuşmayalım lütfen." Dedi net bir şekilde tam o sırada kapı çaldı azıcık minnacık panik olmuş olabilirim sonra kekelememeye özen göstererek

"Gel" dedim

"Girebilir miyim?" Dedi gelen Savaş idi.

"Tabii tabii buyrun patron." Dedim

Hafif bi gülümsedi etkilendim itiraf ediyorum

"Buyrun gelin Savaş Bey." Dedi bana ek olarak Rojhat

"Nasılsın daha iyi misin Rojhat?" Dedi ilgileniyordu Rojhat ile acaba gay miydi de benim mi haberim yoktu.. ayh bi düşündüm de gülme Zehra gülme!

Gülmemek için kendimi sıkıyordum aklıma gelen düşünceden dolayı.. onlar ise hala konuşuyordu

 

"İyiyim teşekkür ederim sayenizde ölmekten kurtuldum resmen. " Dedi hafifçe gülerek Rojhat

"Süper o zaman benim adamlarım daima kapının önünde olacak sen de bişey ihtiyacın olursa diye onlara seslen onlar halleder yanında da bi kişi kalacak adamlarımdan ben de izninle zehra'yı kaçırayım. " Dedi gülerek

Bende anlamıştım beni niye istediğini bu olayı araştırmak gerekiyordu o yüzden beni çağırıyordu.

 

"Hadi Zehra gidelim de hastamız biraz dinlensin. " Dedi sesi netti itiraz hakkı bırakmıyordu.

"Tamam geliyorum , patron." Dedim

 

Odadan çıktık koridorda yürürken

"Kadını sorguladım bir adam gelmiş de ona para vermiş oda babası hasta olduğu için kabul etmiş de diye konuştu da konuştu " dedi isyan edercesine hafifçe güldüm

"Tabi ki de konuşur isyan eder sonuçta 'herkes ' gibi oda masum" dedim herkesi tırnak içinde göstererek oda bana gülerek

"Tabi ki de masum canım herkes masum tabiki " dedi ardından

" Neyse biz karargaha gidelim adamın bilgileri ulaşmıştır bulsak iyi olur " dedi

Kafamı ' tamam' anlamında salladım .

 

~~~

• Emre' den •

Kapıdan içeriye Büyük Patron Savaş Bey ile Zehra'yı görür görmez hemen yanlarına gittim.

 

"Patron adamı bulmamı istemişsiniz de buldum adresine kadar hemde isterseniz odaya geçelim orda anlatayım." Dedim

"Tamam olur hadi gidelim gel Zehra" dedi Büyük Patron

Patron ve Zehra ile içeri geçtik patron baş koltuğuna oturdu Zehra ise önünde ki iki koltuktan birine bende diğerine oturdum elimde adama ait belgeler vardı belgeri patrona verdim ve

"Patron adamın adresi yüzü her şeyi burda + olarak da şöyle söyleyeyim adam bizim camiadan yani senin bulunduğun camiadan biri gibi duruyor tam emin değilim ama onu da araştırıyorum kim için çalışıyor gibi şeyleri araştırıyorum." Dedim

"Tamamdır emre çok sağol sen çık biz Zehra ile hallederiz." Dedi Savaş Bey

"Tabi ki de patron " dedim başını tamam anlamında salladı ve bende çıktım sonra da kalan işlerimi hallettim.

•••

 

• Savaş 'tan •

Adamı inceledik Zehra ile birlikte ikimizde öyle odaklıydık ki bu işte bi iş vardı biz biliyorduk.

"Sence kim?" Diye sordum Zehra'ya

"Hı? Bilmem ancak garip bişey var içimden bir his bize bunu yapmaya çalışan adamın çok yakınımızda olduğunu söylüyor." Dedi sesi netti kendinden emindi aynı ben gibiydi.

 

Biz burda iki saate yakındır bir ipucu bulmaya çalışıyorduk bi tahta getirdik üstüne tek tek şüphelilerin fotoğraflarını koydum kimin kim olduğunu kişisel bilgilerini falan yazdık şüphe duyduklarımızı ise kenara bi kağıda yazdık. Benim içimden bambaşka biri geçiyordu öldüğünü biliyordum gözlerimin önünde öldü ancak acaba intikamı almaya mı geliyorlar diye düşündüm sonra da mantıksız buldum ve başka fikirlere yöneldim ardından telefonum çaldı.. açtım

"Alo" dedim karşıda adamlarımdan Fatih vardı

"Efendim Rojhat bey yok odada yok ya kaçmış ya kaçırmışlar!" Dedi hiddetle. Şok içinde Zehra'ya baktım ne oldu diye kafa salladı bende ona yani Fatih' e "tamam kapatın biz geliyoruz " deyip ceketimi aldım ardından da zehra'ya

"Koş koş Rojhat yok ya kaçmış ya kaçırmışlar diyor Fatih" dedim Zehra da panik oldu hemen koşarak arabaya vardık bir süre sonra ise yetiştik ve direkmen odaya çıktık

 

Kapıya bodoslama daldım ardımdan Fatih geldi

"Abi her yeri aradık ancak bi tek bu not vardı sana gelmiş diye açmadık" dedi ben de notu elinden çektim ve içini açtım Zehra tam dibimdeydi her ne kadar etkilensem de dikkatimi dağılmasına izin vermedim.

 

Notta ise;

BEKLE BENİ SAVAŞ BEY YAKINDA GÖRÜŞECEĞİZ HA BİDE BUNU UNUTMA ÖLÜM TAM DA DİBİNİZDE !

Diyordu ancak bu kimdi ..

 

"A- ama bu el yazısı bana tanıdık geliyor" dedi korku ile diz çöktü acaba aklına ne geldi ...

 

Kağıdı hemen yere fırlattım ve Zehra'ya doğru eğildim yavaşça omuzlarından tuttum ve

"Söyle bana güzelim kim tanıyor musun?" Dedim yumuşak bir sesle korkmasını istemiyordum.

Biliyorum anlamında kafa salladı ve

"Bu babamın el yazısı olabilir" dedi

 

SON 

Gelecek bölümden;

 

"Nasıl? Nerden biliyorsun?!" Dedi Savaş Zehra'ya

"Babam o benim maalesef ki babam biliyorum bişeyin peşinde onu bilmiyorum Savaş lütfen koru beni ben yine onu istemiyorum ben babamı istemiyorum " dedi Zehra ağlayarak Savaş'ın göğsüne sarıldı kollarını sardı beline kafasını koydu boynuna doyuncana ağladı geçmişte yaşadıklarından ona yaşatılandan dolayı ağladı

"Merak etme güzelim eğer ki ben de Savaş isem seni ona vermem gerekirse kendimi bütün dünyayı yakarım ama gene de vermem !" Dedi öfke ile Savaş Zehra'nın ondan başka yerde olması bile sinir ediyorken o adamın elinde bir kez daha işkence görmesine boyun eğmeyecekti

"Seni bırakmam seni asla bırakmam!" Dedi Savaş

"Bırakma beni sende beni bırakırsan ben biterim ben ölürüm!" Dedi Zehra..

 

Ağladı ağlaması dur durak bilmedi

 

Savaş onu kucağına aldı ve evine götürdü Zehra'nın dağ evine

Uyuyordu Zehra

Savaş telefon ile bi numara tuşladı ardından

"Alo sanırım asıl savaş başlıyor dikkat edin bu savaşta Zehra'nın kılına dahi zarar gelsin yakarım burayı ve her yeri yakarım anladın!" Dedi Savaş

"Onun yanıma gelmesinin zamanı geldi de

geçiyor bile ! " Dedi Savaş bunu dışından demişti çünkü telefon çoktan kapandı

 

Gelecek bölümden fragman bitti;)

 

Loading...
0%