Yeni Üyelik
4.
Bölüm

1. Bölüm

@yazarr56

Evet şimdik kitaba başlamadan önce bir duyurum var. Biliyorsunuz hepimiz öğrenciyiz. Okula gidiyoruz , işlerimiz oluyor falan filan. Bölümler Hafta sonları gelicek , elimden geldiğince uzun bölüm yapmaya çalışacağım

 

Evet hazırsanız başlıyorum. Önce bir Oyunuzu alırım. 5 saniyenizi bile almaz 😅

 

Oy verdiyseniz başlıyorum.

                              

⚜️

 

Seni tanısınlar ama tanımasınlar. Bu söz ne demekti. Bu söz Alaz demekti. Gizemli , acımasız . Bu sözün anlamı seni tanısınlar ; öyle düşünsünler , ama asla tanıyamazlar.

Bu sözü duyarsanız aklınıza Alaz gelsin.

 

ALAZ 

 

Gine her zaman ki gibi herkesden önce kalkmıştım. Güvenliği sağlamak zordu. Etrafı kontrole çıkmıştım.

Bir kedi gördüm. Sapsarı.. ama tek bir sorun vardı.

Bu kedi miyavlamıyordu. Hemde hiç. Hep görüyordum

 

Yanına gittim. Geri çekildi gine miyavlamadı. Kucağıma aldım. Biraz sevdim , kucağımdan atlayıp gözden kayboldu.

 

" Abi sabahın köründe kazık gibi dikilme ya "

 

Ona doğru döndüm. O hep böyle konuşurdu ama yalnız kaldığımızda. Çünkü konuşamazlar Ben Alaz kaya gizli ajanlardanım. Üst rütbeli olan , Umut aramızdan en düşük rütbeli olan ama konu iş olmayınca kardeş gibi oluyoruz.

 

" Umut sende biliyorsun , son durumlarda buranın güvenliği azaldı. "

 

Daha geçen gün bir teyze buraya otel diye gelmişti. Peki nasıl mı girmiş. Buranın güvenliği Miraçta ayriyetten bu işi yapıyor 3 kişiyiz. İnsanlara güven duygumu yitirdiğim için işe alma durumunu gine Umut yapıyor. Ha bide hakkı yenmeyen Münevver teyze var. Aman teyze dediğime bakmayın.

 

Bize görevleri dağıtan o. Neyse konumuza dönelim. Miraç biraz saf ama konu başka yerlere gelince çocuk en bilgili kişiye dönüyor. Miraç güvenlik işini yaparken uyuya kaldığı için içeri bazı kişiler girebiliyor. Miraçın uykusu ağırdır. Kaçırsan duymaz.

 

" E sana bir kişi daha alalım diyoruz. Ama dinlemiyorsun. Bak bu bizim için daha iyi olur."

 

" Hatta bir güvenlik bir ajan seçelim iyi olmaz mı?"

 

Ajan seçmek mi ? Ajanlık işi öyle hemen alınacak bir iş değil. Ne işkenceler görüyorsun bu iş için.

 

Belki bir kere denemekten zarar gelmez.

 

"İyi yarın birkaç insan takip et , uygunsa buraya getirin konuşucaz."

 

Acaba iyi bir şey mi yapıyordum.

 

" Alaz harbi mi lan. Ben inanmıyorum çünkü seninle 20 gün bu konu için tartışmıştık"

 

" Evet hadi kararımı değiştirmeden araştırın. Miraçıda al yanına , ben münevver teyzenin yanına gidiyorum "

 

MİRAÇ

Çok yüksekte değil miyiz ya ? Sıcak hava balonu rengarenkti , hiç sevmem renkleri. Sönüyor. Dur ne !

Balon sönüyor.

" İmdattt!"

Siktir ne yapıcam , ölüyorum galiba. Allahım sen benim günahlarımı affet.

" Miraç"

Bu kim lan. Dur Umut! Umut sen misin kardeşim!

"Miraç!"

"Miraçını siksinler"

"Miraç uyansana oğlum!"

Dur ne? Bir anda dışa doğru düşer gibi oldum . Gözümü açtığım gibi karşımda Umut duruyordu.

 

Evet gine uyumuşum. "Anca uyu sen , neyse onu bunu boşver Alazı ikna ettim."

 

"Ne , ne ikna etmesi"

 

"Oğlum kuş beyinli misin? Biz hep ne için uğraşıyorduk"

 

Düşün Miraç düşün. Yoksa Umut'tan güzel bir dayak geliyor. Aha buldum. Yeni biri!

 

"Vallahi mi lan. Yeni birisini mi alıcaz?"

"Hem yeni birisi hem güvenlik , malum sen burada 1 milyonuncu rüyanı görüyorsun"

 

Madem yeni birisini alıcaz. E Selini alalım. Oda iş arıyordu. Sıkılmıştı , Animatör olmaktan.

 

"Umut hani ben sana Selin'den bahsetmiştim ya'

 

"Hangi selin?"

 

"Ya varya benim arkadaşım kızıl olan"

 

"He o Selinn! Olur lan harbi kız olsun aramızda"

 

Oh be kızada iş bulduk şükür.

 

"Tamam arıyorum ben o zaman"

 

"Ara ara "

 

Telefonu çıkardım. Kişilere girdim 5 tane selin vardı. Biri kardeşim , biri kuzenim biri teyzem biri ise Selincik. Selin çocukluk arkadaşım , onunla ne dalga geçerdim kızıl diye . Asla unutmam , onun yüzünden kafama taş yedim. Kız acımasız ya.

 

Selin Öztürk adlı yazıya tıkladım. Ve araya bastım. Çaldı çaldı . Açıldı .

 

"Alo Süt çocuk"

 

Delirtecek bu beni hala süt çocuk diyor.benim hiç sevmediğim lakap süt çocuk onun ise selincikti.

 

"He selincik , sana bir haberim var "

 

"Selincik ne ya "

 

" Ona mı taktın selincik diyorum çok güzel haberim var"

 

"Tamam söyle hadi uzatma"

 

" Hani sen iş arıyordun ya "

 

" ee nolmuş işe"

 

" Biz de bi 'çırak' arıyoruz "

 

"Süt çocuk sence ben de ' Çıraklık' yapacak bir tip var mı?"

 

" Olmaz mı? Selincik hadi kırma bu süt çocuğu"

 

" Düşüneceğim , mesaj atarım ."

 

Ses kesildi. Suratıma kapatmıştı. Harbi sorunlu bu kız.

Kıza iyilik yapıyoruz verdiği tepkiye bak , suratıma kapatıyor arkadaş.

 

" Neyse Umut , Selin düşünecekmiş. Geri dönüş yapar inşallah"

 

" Hadi nasip olur inşallah"

 

 

SELİN

 

Aynanın karşısına oturmuş omuzlarıma kadar gelen kızıl saçlarımı tarıyordum. Ama hala aklımda bir soru vardı.

Miraç'ın iş teklifini Efe' ye söylemeli miydim?

 

Uzun zamandır onların peşindeydi. Ne düşünüyorum ki. Söyleyeceğim. Tarağı masaya bırakıp telefonu aldım. Saat gece 4'tü . Ve aklıma bunlar takılmıştı. Ya panik atak var ben de vallahi bayılacağım şimdi . Telefonu açarak , Efe'yi aradım. Çaldı çaldı çaldı.... Açıldı.

 

"Kızım zebani misin sen ? Uyusana bu saatte arıyorsun?"

"Efe sana acil bişi demem lazım , önemli ."

"söyle bakalım neymiş önemli olan"

"Hani miraçlar varya , bana oradan iş teklifi geldi. "

Bir sessizlik.....

 

"Ne.. O teklifi kabul ediyorsun. Bu işimize yarıyabilir. Orada çalışacaksın ve bana bilgi verecksin. "

 

"İşimize derken , benim ne işime yarıyacak bu . "

 

" Sana yüklü bir miktarda para veririm. Bu işi yapman lazım. Bu fırsat kaçmaz!"

 

Umursamaz olabilirim , ama sadığımdır. Sadık mıyım ?

Miraça ihanet mi ediyorum. Hayır sadece Efeye yardım ediyorum . En fazla ne olabilir ki?

 

"Tamam yarın arayıp söyleyeveğim "

 

"Tamamdır , uykumu bölmene değdi. "

 

"Paramı unutmasan iyi olur"

 

"Ah tamam endişelenme unutmam"

 

Telefonu kapattım. Geceliğimi giyip yatağa yattım. Öylece tavana bakıyordum. Doğru mu yapıyorum?

 

Yavaş yavaş karanlık beni içine çekti.

 

⚜️

 

Miraç karşımda duruyordu. Öyle bir öfke ile bakıyordu ki .

Kalbim parçalandı. Ona ne kadar kaba davransamda onun yeri ben de ayrıydı.

 

"Sen ne hakla böyle bir şey yaparsın Selin!"

 

" Miraç ben , ben çok özür dilerim gerçekten !"

 

Sesim kesik kesik çıkmıştı. Korkuyordum...İlk defa Miraçdan bu kadar korkuyordum.

 

"Ne özrü Selin! Ne özrü!"

 

Daha fazla üzerime yürüdü. Ben ne kadar kaçarsam kaçayım. Üzerime geliyordu. Kolumdan tuttu. Büyük bir güçlükle kolumu ondan kurtardım.

 

"Bunun bedelini ödeyeceksin"

 

Demesiyle. Karanlığa çekildim. Gözümü açtığımda , çok terlemiştim. Bu kabuslar beni rahat bırakmıyordu zaten bir de Miraç ile ilgili görmeye başladım.

 

Sabah olmuştu. Aslı ile buluşmam vardı. Yataktan kalkarak aynadan kendime baktım. Saçlarım ne yaparsam yapayım dağılmıyordu. Gine eski halini alıyordu. Nasıl olmuştu da kıymıştım kızıl saçlarıma...

 

Banyoya doğru yürüdüm , elimi yüzümü yıkadıp dışarıda giyeceğim kıyafetleri çıkardım. Kahvaltı etmezdim , ama karamelli sütün yeri ben de ayrıydı. Kaç yaşıma gelmişim hala bunu içiyorum. Buz dolabından sütü aldım. Çalkalayıp içtim. Oh be dünya varmış.

 

Hazırlanırken haberleri açtım. Ve korktuğum şeyi duydum. Kadın cinayeti.

 

" Fatih'te Surların tepesinde Semih Çelik eski sevgilisi olan ikbalin vücutlarını parçalara ayırdı. Ve kellesini kesip annesinin yanına aşağı attı. Bu görüntü görenleri dehşete düşürdü."

 

Kesik kesik nefesler almaya başladım. Bu konulardan çok rahatsız oluyordum. Kanalı değiştirdim ve başka haber açtım. Ama gine o vardı.

 

"Semih Çeliğin 1 yıl önce seni öldürmek için gelmiştim adlı videosu da bulundu , evinde insan parçalarının farklı yerlerde olduğu bir resim de ortaya çıktı."

 

                              

Bunları görmeye daha fazla dayanamayacaktım. Peki niye Türkiye bu olaya sessiz kalıyor!? Filistin diye ölüp duruyoruz. Ama bizim kadınlarımız ölüyor. Televizyonu kapattım. Anahtarı alıp evden çıktım. Kapının önünde duran kırmızı beyaz bisiklete bindim ve buluşacağımız kafeye doğru sürmeye başladım. Bir motor az kalsın çarpıyordu. Kaskıda yoktu.

 

"Önüne baksana abicim , bisiklet kullanıyoruz diye yol önceliği sizin değil"

 

"Pardon bayan"

 

Bayan mı? Bayan mı demişti o . Belasını arıyordu heralde.

 

"Bayan senin anandır lan"

 

"Hanfendi kadınsınız diye sesimi çıkarmıyorum işinize bakın "

 

Deyip gitti. Dalgalı siyah saçlı , yeşil gözlü serserinin biriydi. Aman be Aslı beni bekliyor.

 

⚜️

 

Kafeye vardığımda. Aslı bir masada oturmuş telefona bakıyordu. Vallahi her şeye ben den önce gelmeyi başarıyor. Yanına gittim . Suratı bir karıştı.

 

"Hayırdır yavrum suratın bir karış"

 

"Hiç sorma Selin Mert ile ayrıldık."

 

Gerçekten sorun bu muydu. Ben de önemli bir şey sanmıştım. Aslı don değiştirir gibi sevgili değiştiriyordu.

 

"Gerçekten sorun bu muydu?"

 

 

 

Hıhı der gibi bakış attı. Çantamı yana koyarken. Camdan birisini Miraç ' a benzettim. Siktir unuttum ben o işi.

Çantamdan alel acele telefonu çıkarırken Aslı bana ne oldu der gibi bakıyordu. Telefonu açtım ve Miraç'ı aradım.

 

"Selincik Ağaç oldum , hiç aramayacaksın sandım"

 

"Süt çocuk bazen gerçekten sinirlerim ile oynuyorsun."

 

"Ee fikrin nedir kabul mü?"

 

"Tamam kabul ne zaman başlıyorum?"

 

"Yarın seni almaya gelirim Selincik"

 

Telefonu her zaman ki gibi suratına kapattım , en sevdiğim hareket buydu.

Aslı bana anlamsızca bakıyordu. Elimle geçiştirdim.

 

ALAZ

 

Miraç ile yarın ki görevi konuşurken , biri aradı. Bir kaç konuşmadan sonra doğru anladıysam şahıs suratına kapattı. Miraç bana dönüp

 

"Alaz Selin işi kabul etti."

 

Selin mi? o da kimdi? Anlamamış bakışımı atınca açıklama gereği duydu.

 

" Hani yeni biri

alıcaz ya , Selin' i alalım dedim Umut'a .

Selin benim çocukluk arkadaşım dün söylemiştim. Kabul etti."

 

Miraçın dediklerini başım ile onayladım. Hadi bakalım bu Selin denen kız inşallah başımızı belaya sokmaz....

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%