Gözlerimi açamıyordum ama etraftaki sesleri duyabiliyordum. Artı elimi tutan bir el vardı.

"Daha ne kadar uyuyacak?" dedi. Ses çok yakından geliyordu.Tanıdıkta değildi ve bu bir erkeğin sesiydi.

"Doktor birazdan uyanır dedi" dedi başka biri.

Gözlerimi açmaya çalıştım ve zor olsada açmayı başarmıştım. Yanımda parmaklarımla oynayan karizmatik bir adam vardı. Kahverengi gözlerine düştüm resmen. Hemen ayağa kalkmaya çalıştım. Fakat parmaklarımla oynayan adam beni geri yerime yatırdı.

"Ben nerdeyim? Siz kimsiniz? Benden ne istiyorsunuz?" Yüksek sesle konuştum.

"Bittimi?" Olumlu anlamda başımı salladım "öncelikle ben Anıl bana yazmıştın hatırlarsan" dedi demek ismi Anıldı ve elini uzattı. Bu adam neyin kafasını yaşıyordu? eliyle yanındaki adamı işaret etti.

"Bu kişi en yakın arkadaşım Çağan." Dedi.

"Benden ne istiyorsunuz" dedim sakin kalmaya çalışarak.

"Sensin, istediğimiz kişi sensin çünkü birkaç düşmanım seni sevgilim olarak öğrendi ve seni öldürmeye çalışacaklar büyük ihtimalle. Seni sevgilim sanıyorlar. O nedenle seni bırakamam. Gitmek istesen bile... Ölmek mi istiyorsun? Benimle mi kalmak istersin? dedi.

Sinirle Yutkundum. Bu adam ne demek istiyordu? Ben neye bulaşmıştım? Ölmek istemiyordum. İçimden kendime lanetler okuyordum. Mecburen bu adamla kalmak zorundaydım.

Tereddüt eden sesimle "t-tamam" dedim. Ağlamaklı ve korku dolu sesimle...

"Korkma seni koruyacağım asla zarar gelmeyecek sana ama bizi sevgili zannediyorlar bunu unutma sakın" dedi.

Yine tereddüt ile "benim burada olduğumu nereden biliyorlar?" Dedim.

"Adamların arkasına bir casus olabilir. Seni burada görüp hemen yetiştirmiş büyük ihtimalle."

"Peki casusu nasıl bulacağız?"

"Bizim de kendi yöntemlerimiz var. Hem sen ne kadar konuşkansın Minik"

"Ona da bir zahmet ben karar vereyim." dedim. Gözlerimi açık tutamıyordum. Biz konuşurken serum değişmişti. Büyük ihtimalle bayılırken kafama darbe almış olabilirdim. Gözlerimi açmak için zorlandım ama zorda olsa açtım. Bir soru daha sordum.

"Son kez soracağım."dedim gözlerim açık tutmaya çalışıyorken.

"Bu serumun içine bir şe..."tam sözümü tamamlayacakken sözümün devamını getiremeden uykuya dalmıştım. Son duyduğum ses anıl'ın gülme sesiydi.

***

Gözlerimi açtığımda farklı bir odadaydım. Yatağın içinde uzanıyordum. Yavaşça doğruldum ve etrafı incelemeye başladım. Oda en sevdiğim renklerden oluşuyordu. Beyaz ve lila... Büyük ve güzeldi. Yatağın sağ tarafında camdan bir balkon vardı.

Yatak siyah ve griydi. Çok büyüktü ve çok rahattı. Odanın sol tarafında makyaj masası vardı. Kitaplık gözüme takıldı. Çok büyüktü ve en sevdiğim kitaplar vardı. En sol tarafında da koltuk vardı. Ayağa kalktı ve odada dolaşmaya başladım.

Banyoya girdim fayanslar gri renkti. Banyodan çıkıp giyinme odasına baktım. İçeride fazlasıyla kıyafet vardı. Demek ki Anıl bana kıyafet almıştı.

Daha fazla oyalanmadan banyoya girdim sıcak bir duş alacakken ilk suyun içinde nefes tutmayı denedim sonra duşu bitirip çıktım. Saçlarımı kuruttum sonra giyinme odasına Kıyafet seçmeye gittim.

Güzel bir eşofman takımı giyip saçlarımı topuz yapıp önden ve arkadan iki tutam bıraktım. Beyaz Spor ayakkabılarımıza giymeye başladım ve kapı çaldı. "Gel" dedim ve içeri Anıl girdi.

Devam edicek...

Nasıl olmuş... Acaba Anıl ne diyecek?? İyi kötü yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum iyi geceler 💝