@yikizima
|
HOŞ GELDİNİZ SİZİ GÜZEL BİR BÖLÜM İLE BAŞ BAŞA BIRAKIYORUM LÜTFEN! PAMUK ELLER OY BUTONUNA İYİ OKUMALAR 😊😊😊 GÜNÜN ŞARKISI: CEM KARACA - RESİMDEKİ GÖZYAŞLARI GÜNÜN SÖZÜ: HER ŞEYİ KONUŞARAK ÇÖZMEKTEN YANA OLAN BENİ BİLE SUSMANIN EN İYİ ÇÖZÜM OLDUĞUNA İNANDIRDINIZ... -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Bugün günlerden cumartesi idi. Bizimkilerle buluşacaktım. Hafta sonu miskinliği diye öğleye kadar uyumuştum. Odamın balkonun da kahve içiyordum. Elimi de yıllar sonra kitap almıştım. İş ararken o kadar yorulmuştum ki kitaplardan bile uzaklaşmıştım. Kafam şu an çok rahattı. O sebepten kitaplarımı da kavuşmuştum. Telefonumun sesine duydum, kitaptan kafamı kaldırdım. Arayan Ediz Bey’di. Acaba ne oldu. İnşallah acil bir işi çıkmamıştır. #################################################################################################################### Whatsapp Grubu Can: " Millet akşam için hazır mıyız? Kaçan göçen yok demi. 😊" Selin: " Ben şimdiden hazırlandım bile 😊" Yakup: " Ben de hazırım." Pınar: " Ben de hazırım. Birkaç işim vardı onları hallediyorum." Ben: " Ben de hazırım balkon keyfinden sonra sizinleyim. 😊" Can: " Herkes hazırmış oh be sonun da 😊 " #################################################################################################################### Deliydi bu ya kendi sorusunu kendi cevaplıyordu. Aklı olmayanımız Can en akıllı olanımız Yakup du. Neyse saat baya gelmiş ve bende hazırlanayım. Rahat bir şeyler üstüme geçirmiştim. Saçlarımı atkuyruğu yapmıştım. Montumu elime aldım. Annem ile babam dedemlere geçmişlerdi. Ben bizimkilerle buluşacağım için gitmemiştim. Aşağıya inip spor ayakkabılarımı giydim. Çantamı ve kaskımı alıp motoruma doğru gittim. Motorumu çalıştırıp çantamı bagaja atıp kaskımı kafama geçirdim. Her zamanki kafeye doğru sürmeye başladım. Motorumu kafenin otoparkına koyup güvenemediğim için de kitledim. Bagajdan çantamı ve kaskımı da elime aldım. Kafenin içine girdim. Selin gelmişti. Adım başı bizi soran Can Bey daha gelmemiş. Selin’e doğru adımlayıp gözlerini kapatmıştım. “ Bil bakalım ben kimim 😊” Selin “ Düşünelim bakalım sen kimsin kızım ben seni tanımazsam eğer kafamı kırsınlar Lidya’m ” deyip ellerimi çekip sarılmıştım. Benim güzel arkadaşım. O kadar güzel kızdı ki onu sevmeyen ölsündü. Yanına sandalyeyi çekip oturdum. “ E Selin Hanım işler nasıl gidiyor.” “ Güzel gidiyor her şey çok şükür.” Deyip aklında sanki bir şey vardı. Selin ne zaman bana bir şey söyleyemese belli ederdi kendini gözlerini hafif kapatırdı. Bir şeyler vardı ama üstelemek istemedim. “ O kızçelerim bensiz ne konuşuyorsunuz?” Pınar gelmişti. Karşımdaki sandalyeye de o oturmuştu. Selin “ İşler güçler bildiğin gibi senin nasıl gidiyor okul ” Pınar “ Nasıl gitsin çocuklarımla uğraşıyorum.” Selin “Çocuklarla uğraşmak çok zor ya 😊” “Al bende de o kadar ben Ediz Bey ile zor uğraşıyorum. Çocukları düşünemiyorum.” Pınar “ Lidya çocuklar ile Ediz Bey’i nasıl bir tuttun kız ” “ Bugün beni arayıp dosya sordu. Halbuki giderken dosyayı nereye koyduğumu söylemiştim. Bana göre çocuk” Selin “ Adamın o kadar işi vardır aklında kalmamıştır yani sende cadılık yapma cadı ” “ Hiç de cadılık yapmıyorum. Tam tersi baya tatlı biriyim şaşırtıcı bence ” Pınar “ Sen tatlıysan hiç sorun yok bence orta da ” demişti hepimiz gülmüştük. Selin “ O değil de bu Can bizi sabahtan beri bunalttı. Şimdi orta da yok.” " Vallahi ya hepimizi ayağa kaldırıp hala gelmemesi çok ilginç ” kızlar ile biraz daha sohbet etmeye devam etmiştik. O sıra içeri Can girmişti. Neşesi bol şekil de her zaman ki Can şaşırt be bir kere de bizi arkasından da Yakup geliyordu. Bıkkın bir şekil de bunu niye dünyaya gelmiş dercesine ikisi de ayrı komik görünüyordu. Yakup yanıma Can ise Pınar’ın yanına oturmuştu. Yakup “ Bunu ebesi elinde tutamamış kaymış yere düşmüş başka açıklaması yok. Beraber gidelim dedi. Gelirkende caddeki çocuklar balon ile koşturuyorlar. Bu da arabanın camını açıp çocuklara verin onlar benim balonum diye bağırdı.” Deyince bizi aldı gülme bu çocuk Yakup yanın da nasıl davranacağını unutuyordu. Sonra da Yakup beni dövecek kurtarın. Bu sefer hiçbirimiz Yakup’un elinden alamayız. Selin “ Az akıllan ya Yakup bir gün seni tam dövecek elinden alamayacağız.” “ Al bende de bu o kadar ki ben o an Yakup’un yanında olurum.” Can “ Aşk olsun küçük insan aşk olsun.” Omuzlarımı indirip kaldırmıştım. Yakup da bana sarılıp anlımda öpmüştü. Canım Yakup’um ya Oyun oynamaya kalkışmıştık. Tabu oynayacaktık nasıl olacaksa Can ile oyun oynamak herkese dertti. Grupları oluşturmuştuk. Ben Yakup ile beraberdim Selin de Pınarla oldu en iyi seçim Can’ı hakem yapmaktı. “ Senin en çok sevdiğin şey nedir ” Yakup “ Mercimek Çorbası ” “ İkinci kelimeyi at ” “ Mercimek ” ve biz kazanmıştık. Yakup kocaman sarılmıştım. Havalar da uçuyordum. O sıra kafenin kapısından Ediz Bey girmişti. O sıra Yakup’a sarılıyorduk ve göz göze geldik. Ediz Bey baya dikkatli bakmıştı. Selin koluma vurup “ Nereye daldın Lidya bir şey mi oldu.” İrkilip kafamı Selin’e çevirip “ Yok, sadece dalmışım. Öyle çok sevinçten ya 😊 ” gülümsemiştim. “ Merhabalar ” diye ses duymuştum bu Ediz Bey idi. Can “ Merhabalar da taşınıyor muyuz? Acaba ” demişti. Ediz Bey “ Lidya Hanım beni tanıyordu ama kendisi bakmıyor.” Dedi. Hemen gözlerine bakmıştım. Bizimkilere doğru dönüp “ Evet arkadaşlar kusura bakmayın. Bir an şaşırdım, beyefendi benim Patronum Ediz Bey ” Yakup eliini uzatıp " Ben Yakup Lidya’nın arkadaşıyım memnun oldum." Ediz Bey “ Ben de memnun oldum.” Can “ Ben Can Lidya’nın arkadaşıyım, memnun oldum.” Ediz Bey “ Ben de memnun oldum.” Pınar “ Bende Pınar Lidya’nın arkadaşıyım, memnun oldum.” Ediz Bey “ Ben de memnun oldum.” Selin “ Ben de Lidya’nın arkadaşı Selin memnun oldum. Ediz Bey ” Ediz Bey “ Ben de memnun oldum.” Demişti. “ Kusura bakmayın Ediz Bey sizi görünce şaşırdım bir anda o sebepten hemen tanıtamadım arkadaşlarıma” Ediz Bey “ Sorun değil Lidya ” “ İsterseniz buyurun oturun.” “ Yok, teşekkür ederim artık eve gitmem lazım seni görünce selam vermek istedim.” “ Teşekkürler, Ediz Bey iyi akşamlar dilerim.” “ İyi akşamlar, beyler ve hanımlar ” deyip kafeden çıkmıştı. Selin “ Oha o nasıl patron kız ” “ Abartma Selin patron işte Allah Allah adam daha kapıdan çıkmadı bir de duyacak.” Selin “ Duymaz ya ” demişti. Duyduysa eğer vay halimize rezil olmuştum. Pınar Selin’in cümlesine gülüyordu. Hepimiz bir anda gülmüştük. Yakup “ Hadi hadi bu akşam bize fazla geldi evlere dağlıyoruz.” Demişti. Yakup’un cümlesine dayanarak kalkmıştık. Ama dışarı da hafif yağmur yağıyordu. Yakup hemen “ Seni ben götüreyim hafif de olsa yağmur var.” “ Teşekkür ederim ama montum var ve ben bebeğimi bırakamam buralar da.” “ Tamam ama dikkat et ve eve gidince hemen mesaj atıyorsun.” “ Tamamdır.” Hemen montumu giyip kaskımı takıp çantamı bagaja koydum. Bebeğimi çalıştırıp yola koyuldum. Dikkatli ve yavaş şekil de eve kadar gelmiştim. Gruba mesaj atıp geldiğime dair hemen bilgilendirdim. Kafam da hala karışıktı duş alıp yatağıma gömüldüm. Ama Ediz Bey neden öyle davranmıştı. Uyuyacaktım ama telefonuma mesaj geldi. Bu saatte ve bildirim de Ediz Bey yazıyordu. Mesajına dokundum acaba bu saatte hangi dosyayı bulamadı. “ Lidya rahatsız ediyorum ama ben kafeden çıkarken yağmur atalıyordu. Eve motorla gittiysen sağ salim gittin mi? Diye merak ediyorum.” ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Diğer bölüm de görüşmek üzere Lütfen!!! Oy kullanmayı unutmayalım 😊😊😊 |
0% |