@zalimelfesya
|
İlk bölüm ile herkese selamm😘
🗝️ Şafak doğuşu gibiydi hayatım hem aydınlık hem karanlık...
Gözlerim yorgunluktan kapanmak isterken kendimi zorlamaktan başka birşey yapmıyordum şafak görünmeye başladığı an hazırlanıp aşağı inmiştim koca ev sessizdi..
Merdivenlerin dibinde durdum bu eve geldiğimde 12 yaşındaydım yetimhaneden şafak olduğu an kaçmıştım ve sonra sokağın birinde bu adamlar ile tanışmıştım.
Takımın önünü düzeltip aşağı son kalan merdivenleri de indim mutfaktan sesler geliyordu demekki aşçılar çoktan yemeğe başlamıştı.
Dışarı çıktığımda bizimkileri görmem ile kendi yerime kapının biraz ilerisinde olan güvenlik yerine gittim ellerinde çaylar önlerinde bisküvi öyle muhabbet ederek oturuyorlardı.
Victor daha uyanmadığı için herkes bu kadar rahatı yanlarında vardığımda beni görür görmez ayağa kalktılar ' gerek yok oturun devam edin ' dedim hepsi tekrar oturdu hepimizden en küçük en acemi olan deniz kalkıp bana küçük güvenlik kulübenin içinden tabure getirdi.
Başımla sağol der gibi sallayıp elinden aldım bazılarımız türkü bazıları rus o yüzden pek konuşmazdık.
Tabure'nin üstüne oturduğumda deniz elime çay verdi .
4 türk'tük gerisi rus biz onlara uymak yerine onlar bize uymuş ve çay içmeye başlamışlardı.
Çaydan bir yudum alıp masaya bıraktım kadın koruma olarak içlerinde ben vardım bu evin koruma sayısı 60 'şı geçtiği için kadın olarak bir ben vardım.
Yöneten yani başları bendim sebebi o gün yetimhaneden kaçarken, Victor biri tarafından kovalanıyordu ve bende o gün benden onun önünde siper kalkan olduğum için can borcu olduğunu söyleyip hem beni tedavi etmişti hemde yanına almıştı.
Yani can borcu bu kadar....
Kolumdaki saate baktım victor uyanmış hata hazırlanıp aşağı iniyor olmalıydı. Ayağa kalkıp önce ben gibi türk olanlara ' victor geliyor yerinize geçin ' dedim.
Üçü aynı anda kalkıp tabure ve çay bardaklarını alıp kulübeye koydu ve yerlerine gittiler.
Diğerlerine döndüm ' в ваши места' (yerlerinize ) hepsi anında ayaklara kalkıp eşyaları yerlerine koyup konumlarına geri döndüler bazen emir kipi ile konuşmak sısksada görev icabıydı.
Evin kapısına varıp beklemeye başladım sadece üç saniye geçti ve kapı açıldı Victor kulağında telefon konuşarak yürümeye başladı.
Araba Mihail tarafından önümüze bırakılınca arka kapıyı açtım victor oturunca kapıyı kapatıp şoför koltuğuna oturdum.
Arabayı çalıştırdığımda Victor telefonu kapatıp bana baktı aynadan ona döndüm.
' сэр, куда мы идем' ( efendim nereye gidiyoruz) dedim başını geriye attıp 'в компанию' ( şirkete) dedi başımı salladım .
Ana yola çıktığımızda yan şerite geçip sola döndüm Victor azarov'un en güçlü mafya lideri olması onun herşeye sahip olması demekti.
Para ev araba şirket yat kat tonlarca malı vardı adamın, Rize'den buraya gelmem ardından bir sokakta onunla karşılaşmam da Allah'ın bana bir lütfuydu.
Arabayı şirketin önünde durdurdum burası normal bir şirket değildi burası yer altında kurulan rus örgütlerine ait bir şirketi dıştan normal düzeyde bir şirket gibi görünse de içeride silah uyuşturucu alkol daha bir çok ve farklı yeni üretilmiş herşiler vardı.
Arabayı otoparkta durdurup indim arka kapıyı açınca indi ve önden yürümeye başladı arabayı kitleyip peşinden gitmeye başladım Victor yanında taşırsa bir tek beni taşırdı.
Victor azarov 57 yaşında ailesi tarafından sokaka atılmış bir çocuktu o zamanlar Rusya'da yaygın olan çocukları kaçırıp madde bağımlılığı yaptıran bir toplum vardı.
Victor 8 yaşında maddeye başlamıştı ve o günden hala bu güne kadar kullanmıştı tabi Victor bir süre sonra genç yaşlarında aldığı maddeleri alıp saklıyordu tabi o zamanlarda alıp içmek yerine bunu yaptığı için kendine ve çevresine zarar veriyordu.
Aynı yine böyle bir gün Victor Rusya'nın başkentinde bir çok yere sahip bir iş adamını öldürmüştü zaten hayatının dönüm noktası buradaydı.
O gün öldürdüğü adam Ivan petrović'in babasını öldüren adamdı ve tabiki yanlışlıkla Victor bu adamı öldürünce Ivan onu bilerek öldürdüğünü sanıp yanına almış ve kendi gibi güçlü bir mafya elde etmiş.
Binada herkes ona saygıyla eğilmesi eşliğinde en büyük ve çalışmalırın olduğu odaya girdik bu odada ürünler üretiliyor du yan tarafta bir büyük oda daha vardı ordada paketleme yapılıyordu.
Herkes Victor azarov'un içeri girmesi ile önlerinde elleri karınlarının üstünde birleşik başları yerde bir şekilde saygı gösteriliyordu.
En öndeki çalışanların yöneten kişi yanımıza gelip' добро пожаловать, сэр ' ( hoşgeldiniz efendim) dedi Victor başını saklamak ile yetindi Victor adamın yanında geçerek çalışanların yanına doğru ilerledi.
Victor onları kontrol ederken ben olduğum yerde bekliyordum. Normalde bu maddelerin yanına yaklaşırken üstüne güvenlik amaçlı temiz beyaz tulumlar gidilir di. Şuan odada sadece ben ve Victor normal kıyafetler içindeydik.
Gömleğin üste olan iki düğmesini açtım burası birde havasız kalıyordu klima çalışmadığı sürece cam açılmıyordu, eğer camdan herhangi bir şey maddeye karışırsa diye Victor klima taktırmış tı.
Klima sadece dört saat oda öğlen saatlerinde çalışıyordu o sırada çalışanlar diğer taraftaki odada olan hazır maddeleri kutulara yerleştiriyor du.
Victor bütün masaları tek tek gezerek yanıma geri geldi o yanıma geldiği sıra telefonum çaldı Victor bana dönünce kulağına yaklaştım ' Ivan petrović ' dedim sadece başını salladı onu içeride bırakıp koridora çıktım.
Telefonumu açtığım gibi kulağıma koydum ' buyrun efendim' dedim Rusça konuşarak Ivan ilk başta sesiz kaldı ardından ' bu akşam olucak sevkiyata eksik çıktı aksa ' dedi.
Sırtımı duvardan çekip dik durdum 'efendim Victor bey şuan maddenin olduğu odada kontrol yapmakta ben bu konuda kendim ilgilenicem merak etmeyin ' dedim tek nefeste..
' sana güveniyorum aksa eğer sevkiyata bir eksiklik olursa bundan sen sorumlusun ona göre ' dedi o görecekmiş gibi hızlı başımı salladım.
Ardından Rusça konuşmaya devam ederek ' güveniniz boşa çıkmayacaktır emin olun efendim ' dedim Ivan başka bir şey demeden telefonu kapattı.
Bu sırada odadan konuşarak çıkan yönetici ve Victor ile olduğum yerde durdum Victor maddeler hakkında birşeyler sordu yönetici tek tek birşeyler söyledikten sonra Victor başıyla tamam dedi adam gidince yanına gidip ' efendim ' dedim...
Victor ' arabada konuşalım aksa ' dedi.
( Bilgilendirme: Türkçe konuştuğu yerlede normalde Rusça konuşuyor ben Türkçe konuşunca yine böyle bilgi notu koyacağım)
Aşağı otoparka indiğimizde victor için arabanın kilidini açtım ardından kapısını açıp bekledim victor vakit kaybetmeden arabaya bindi .
Onun kapısını kapatıp kendi yerime geçtim arabayı çalıştırırken victor camını açıp ceketinin iç cebinden sigara paketi çıkardı.
İçinden bir dal alıp dişleri ile sıkıştırdı ardından paketi cebine geri koyup çakmak çıkardı sigaranın uç kısmı anında ateş ile yanmaya başladı.
İçine çektiği nefesi açık camdan dışarı doğru bıraktı direksiyonu sola kırdığım da önümüze iki araba çıktı siyah camları olduğu için içeride kimler olduğu görünmüyordu.
Victor Rusça küfür saymaya başladığında bir terslik olduğunu anladım ,direksiyonu sıkı tutum arabayı geriye doğru sürmeye başladım .
Yavaş ama temkinli bir şekilde ama üzerime son hız ile gelen araba ile geriye gitmeyi bırakıp boş olan yolu drift atarak arabaları arkama aldım onlar ardımda ben önde yolda hızlı ilerlemeye başladık.
Gözlerim hem yan tarafımdaki camda hemde dikiz aynasındaydı aramızdaki mesafe giderek kapanmaya başlayınca Victor'a rusça konuşarak "eğilin başınızı sakın kaldırmayın" dedim .
Tamda tahmin ettiğim gibi öndeki aracın camı açıldı ve içeriden siyah takım elbiseli adam kapının üstüne oturup silahını çıkardı ve bize sıkmaya başladı.
Araba kurşun geçirmez olduğu için kurşun arabaya değer değmez sekip gidiyordu daha hızlı gaza basıp sağ şeritte geçtim.
Onlarda arkamdan sağ şeritte geçtiler ama aramızda az da olsa mesafe vardı cam kırılmadağı için sadece arabayı hızlı sürüyordum.
İnsanların olduğu konumdan çoktan uzaklaşmış orman yoluna girmiştik rus'yada çok kullanışlı olmayan ve sadece öylesine gelinen koca yeşil bir ormandı.
Girişten girmediğimiz için şuan nerede olduğumuzu bilmiyorduk ama sık ağaç olmayan düz çok fazla ot olan bir yerdeydik arabayı nereye kadar sürebilirdim bilmiyorum.
Biraz ileride ağaçlar sıklaştığı için sağ tarafa döndüm ardımızdaki arabalar mesafeyi kapatmak üzere olduğu için ileride gördüğüm iki ağacın arasına doğru sürmeye başladım.
"выйти, когда машина остановится" ( araba durduğunda dışarı çıkın) dedim Victor koltuğa tekrar yerleşip beni başıyla onayladı ağaçlara doğru yaklaşınca hızlı torpidoya elimi attıp kapağını açtım.
İçinden yedek silahı çıkarıp arkaya doğru uzatım victor"Оно у меня есть, ты можешь оставить его себе" (bende var sende kalabilir) dedi .
Başımı iki yana doğru sallayıp"нет, сэр" (hayır efendim) dedim benimle başa çıkamayacağını anladığı için direk silahı beline yerleştirdi.
Ağaçlara gelince hızlı durdum Victor hızlı arabadan inip sık olan ağaçlara doğru koşmaya başladı arabadan bende inip ön tarafa geçtim.
Kaputu açıp içinden bulduğum bütün kabloları cebimden çıkardığım çakı ile kestim bir iki dakika sonra arabadan duman çıkmaya başladı alev almadan arabanın içine geri girdim ve her tarafı dağıtıp kendi kapımı açıp Victor'un çıktığı kapıyı kapattım.
Arkadan duyduğum sesler ile çakı'yı elimin içinde sıkıştırdım arabanın ön taraftan gittikçe duman çıkmaya başladı, kapı açılma sesi duyunca gözlerimi kapatıp başımı yan tarafa doğru yatırdım.
Çalı kırılma sesi geldi ardından arka kaputa vurulma sesi yanıma biri gelip silahı anlama dayadı ne yaptığını göremiyordum ama büyük ihtimalle Victor'u arıyordu.
Ardından başıma silah dayayan konuştu " kadından başka kimse yok burda " dedi Türkçe konuşarak ardından silahın ucu hala başımdayken adam parmağı ile nabzıma baktı. Kendimi geri çekmemek için sıktım.
Şuan zamanı değildi o yüzden bekledim "duman kokusu" var dedi biri sonra yine çalı sesi geldi biri gitmişti silahın ucunun hafif benden uzaklaştığını hissedince yavaşça gözlerimi araladım adam öndeki adama bakıyordu.
Hazırlıksız olduğu için bıçağın ucunu avucumdan yavaşça çıkarıp alt kısmından tutum ve o fark etmeden silah tutan elini büküp kendime doğru çekip bıçağı boğazına dayadım.
Kulağına yaklaşıp türkçe konuşarak "kural 1 tehlikeli duran kişiden uzak dur ,dur ki seni boş anından vurmasın" der demez bıçağı hızlı çektim boğazından kayıp giden bıçak geride kan gölü bıraktı.
Adamı içeriye doğru çekip yan koltuğuma çok arabayı sarsmadan koydum nabzına baktığımda çoktan ölmüştü.
Diğeri ise orada olayın karışık olduğunu çoktan anlamıştı o yüzden arabada durmak yerine yavaş bir şekilde arbadan indim ve kapının iç kısmına çömeldim.
Adamın ayak sesinden buraya yaklaştığını anladım zaten dip dibe olduğumuz için saniyler içinde yanımda bitti ama beni görmedi içeri ve etrafa dökülen kanlara baktı ardından "siktir" deyip tam dönücekken bıçağı bacağına sapladım.
Adam anında bana dönüp at kuyruğu olan saçımda tutup yukarı doğru kaldırdı.
Ona bana bir şey yapamadan bıçağı karnına sapladım o acı içinde inlerken yüzüne yaklaşıp " kural 2 düşmana atak yapmadan önce kontrol et, belki elinde bıçağı vardır" deyip önden boğazına dik bir şekilde sapladım.
Adamın boğazına saplanan bıçak ile akan kan yüzüme bulaştı bıçağı boğazından çekip arabanın içine doğru attım. İlk öldürdüğüm koltukta oturur vaziyette diğeri ise ilk ölene yaşlanmış bir şeklide oturuyordu.
Kapıyı kapatıp bıçağın üzerindeki kanı siyah takım elbisemin üzerine sildim. Ceket dar olduğu için alan kısıtlı yordu bu yüzden ceketi çıkardım.
Diğerleri nerede olduğunu bilmiyordum büyük ihtimalle ön kapı açık kalınca Victor araba ben kaçtım sanıp ikisini arabayı gerisini benim peşimdeydi.
Onlar gelmeden Victor'u bulmam lazımdı hızlı adımlarla sık ağaçların içinde ilerlemeye başladım. Giderken etrafa bakarak gidiyordum Victor'a sağır biz arıyordum ne ondan nede peşinden beni bulmak için giden adamlardan bir iz yoktu.
Yarım saat geçti ve önümde görkemli bir ev gördüm hızlı oraya doğru gidip etrafında döndüm görünürde iz yoktu açık cam bile yoktu tek kattı ormanın rengi yeşildi kamufle edilmiş gizli bir ev gibiydi.
Kapının olduğu tarafa tekrar gidip etrafa baktım ardından kapıyı bir kez çaldım ses yada açan kimse olmadı bıçağın ucunu anahtarın girdiği kısma yerleştirip hafifçe içe doğru ittim ve ardından bir kere çevirdim tık sesi ile kapıyı geriye doğru ittip içeriye adım attım.
Ama atmam ile vurulmam bir oldu kolumda hissettiğim keskin acı ile ağzımın içinde boğuk bir şekilde inledim ve önümde baktım etraf dağınıktı
Salonun tam ortasında büyük bir koltuk takımı üst üste dizilmiş bir şekilde arkasına saklanmış Victor onu görmem ile onun vurduğunu anlayıp hızlı kapıyı kapatıp kenarda olan konsolu itip kapının önüne koydum ardından küçük büyük ne bulursam kapıya yığdım.
Hızlı Victor'a doğru yürüdüm" Сэр, вы в порядке?" ( Efendim, iyi misiniz?) Dedim hızlı beni yanına çekti kolumu elinden kurtarıp yanına geçtim " Я так боялся за тебя" (senin için çok korktum) dedi buna şaşırmadım çünkü Victor vicdan azabı çektiği için bana ilgi duyuyordu beni çocuğu gibi seviyordu.
Bende sadece başımı sağol anlamında salladım" Черт, твоя рука выглядит плохо" (lanet olsun kolun kötü görünüyor ) dedi ceketin altına sıfır kol ince askılı bir siyah bir atlet giyiyordum erkekler gömlek giydiği için bende atlet giymeyi tercih ediyordum.
Kurşun kolumun içine girmişti onu çıkarmam lazımdı böyle kalırsa ateşlenirdim ve bayıla bilirdim en iyi ihtimalle ve böyle bir lüksüm yoktu korumam gereken biri vardı.
"не уходи отсюда"( burayı terk etme) dedim ve hızlı kapıları açıp kontrol etmeye başladım dört kapıdan da banyo çıkmayınca son kapılarıda baktım sonda ikinci açtığım kapıda banyo vardı içeri girip kapıyı kapattım.
Hızlı çekmeceleri, dolapları heryeri açıp ilk yardım çantası aradım ama yoktu başka çarem yoktu o yüzden aynanın karşısına geçtim ve koluma baktım tek yapmam gereken şey kurşunu çıkarıp dikmek,iğne ve ip olmadığı için ise sadece üstünü sıkı kan gitmeyecek şekilde bağlamak.
Etrafa baktığımda gördüğüm peçete ile hızlı onu yanına gidip onu aldım ardından kapının arkasında şişelere bağlı duran ip gibi kalın bir malzemeye benzeyeni de aldım .
Oturacak bir yer bulamadığım için yere duvarın dibine çöktüm peçeteyi ve kalın ipi de koyup koluma baktım kan bayağı akmıştı tekrar kalkıp musluğu açtım suyu avucuma doldurup kolumu sildim canım çok yanıyordu ama ayık kalmam lazımdı bir koldaki kurşun yarası bile insanı bayıltan cinstendi.
Kolumu sildikten sonra yere tekrar çöküp peçete ile kolumdan akan kanlı suyu sildim ardından etrafa son kez baktım cımbız bulsam alabilirdim ama yoktu o yüzden iş parmaklarıma düşmüştü derin bir nefes alıp işaret ve orta parmağımı kurşunun isabet ettiği yere doğru yaklaştırdım.
Derin bir nefes daha alıp dişlerimi sıktım ve hiç düşünmeden parmaklarımı etimin parçalanan kısmına soktum " ahhhh siktir gerçekten" diye bağırarak parmağımı daha derine indirip kurşunu bulmaya çalıştım anlımdan akan terler damla damla yüzüme doğru akıp yol çiziyordu.
Parmağımın ucu kurşuna değdiği an işaret parmağımı ve orta parmağımı kıskaç konumuna kurşunun iki yanına sarıp hızlı hiç düşünmeden çektim kurşun parmaklarım ile dışarı çıktığı an yere attım.
Ağzımdan hem derin nefesler alıyor hemde inliyordum "gerçekten Victor sayesinde bedenimize bir kurşun daha isabet etti " dedim kendi kendime ayağa geri kalkıp suyla tekrar akan kanı sildim ve peçeteyle etrafını sarıp iple kurşunun isabet ettiği yerin altından bağladım.
İşim bittikten sonra hızlı silahımı çıkarıp kurşunlarını kontrol ettim hepsi tamdı. Bu bana avantaj sağlıcaktı. Banyodan çıkıp direk salona geçtim Victor koltukları yerine yerleştirmiş üstüne yatmıştı.
Adamdaki rahatlığa bak ya! Onun yüzünden hata onun vurması yüzünden bedeninde yeni bir kurşun yarası var . Aksa bu adam şuan rahat rahat yatmasının sebebi sensin sana güveniyor.
Ve evet aksa bu herifi şuan boğmak istiyor olabilirsin. Olabilirsin değil! Ama olmaz o senin patronun. Ben böyle patronun amına koyim!!!
#victoruöldürme #oseninpatronun
Yanına gidip önünde durdum victor eliyle bana karşı taraftaki koltuğu gösterdi koltuğa gidip oturdum Victor da koltukta oturur pozisyona geldi.
"Я позвонил ребятам, они скоро будут здесь." (Adamları aradım, birazdan burda olacaklar) Dedi ona başımı sallamakla yetindim.
Bir saat geçti ve adamlar gelmişti Victor arkamda ben önde kapının önündekileri itip dışarı çıkmıştık bizden olan korumlar yanımıza geldiler Victor direk korumlar ile kendi arabasına binip gitmişti.
Bu adamın özgüvenini sikim ben! Göt herif ya aksa kızım bizim bu adama ihtiyacımız yok onun bize ihtiyacı var biliyorsun değil mi???
Lev yanıma gelip koluma baktı hızlı kolumu geri çektim. Oda kendini geri çekti.
Lev yakışıklı uzun ve yapılı biriydi beybifeys bir adamdı o lisedeyken Victor'a koruma olarak yanımızda çalışmaya başlamıştı o zamanlar bende Victor'un getir götürünü yapan genç bir kızdım aramızda 3 yaş vardı bu yüzden onu kendime yakın görmüş ve onunla konuşmaya başlamıştım.
Öyle konuşa konuşa bana ilgi duymaya başlamıştı daha sonra ilgisi daha fazla olmaya başlamıştı çocukluktan kalma bir şey olan bir hastalığım vardı kimseye dokunamıyordum bilmiyorum ama kadın erkek fark etmez oluyordu bu ..
Sonra Victor'a lev'in bu yakınlığından hoşlanmamış olucak ki onu şirket koruması olarak yeni yerine şirkette götürmüştü. Mihail'a doğru yürüdüm mihail hemen yanıma geldi bana dokunmadan arkamdan gelmeye başladı.
lev'in arabanın tekerleği ne vurduğunun sesi geldi ama dönüp bakmadım şoför koltuğuna oturdum kemerimi bağladım ardından zorlanakta olsa"mihail" dedim gözlerim artık kapanmak üzereydi.
Yanıma oturup torpido gözünden su çıkarıp önce elime su döküp yüzümü sildim ardından suyu içtim . Suyu ona geri verip arkama yaslanıp gözlerimi kapadım bir süre sonra araba çalıştı .
🗝️ Kolumdaki ağrı ile yüzümü buruşturup gözlerimi açtım karanlık odanın içinde bir tek ben ve karşımda gördüğüm Victor vardı beni görür görmez "ты в порядке"(iyi misin) dedi onu sadece başımla onaylayıp dik oturmaya çalıştım .
Tam kalkacağı sıra elimle durdurdum şimdi dokunacak tı ve ben yine kriz geçirecektim o yüzden elimli kaldırıp onu kalkmadan otuturdum.
"спасибо, сэр, я в порядке"(teşekkür ederim efendim, iyiyim ) dedim oda ben gibi başını salladı. Gözlerim kapanmak istesede izin vermedim Victor ayağa kalkıp.
" Я пришлю тебе что-нибудь поесть"( sana yiyecek birşeyler göndericem) dedi yaslandığım yastığa biraz daha yaslandım aslında o kadar acı hissi yoktu diğer yaralardan ağır da değildi ama işte bir kere geliyordu ayağımıza hizmet kulanmasak olmazdı.
Kızım aksa afferin sana böyle devam et bir kere sende dinlen yara büyük küçük önemli değil ama yemek önemli hele benim gibi aç biriyse
#açımmm
"спасибо, сэр"(teşekkür ederim efendim) dedim Victor başıyla onayladı ve odadan çıktı onun çıkması ile biraz daha yatakta kaydım ve başımı yumuşak yastığa yaslayıp gözlerimi kapadım.
Acı bir kurşun yarası,bir cam yarası,belkide insan aile yarası...
Bazen neden sevilmedim neden beni terk ettiler diye düşündüm dedim ki çok mu çirkinim, çok mu çelimsiz , çok mu , çok mu ?
Bu kadar çok mu var çünkü çok küçük Ken daha yeni doğar doğmaz atılmışım ufak bir zaman dilimi bile bırakmamışlar bana ..
Yürek acısı çekenler bilir ama ben bilmem aile acısı çekenler bilir ama ben yine bilmem ben sadece dayak , bıçak,kemer, kurşun bu acıyı bilirim..
Bir tek bunları bilir bunlar için acı çekerim. Fisinceker ile boğuşurken kapı açıldı gözlerimi açtığımda hizmetli benden yaşça küçük bir kız içeri girdi ve sehpanın üstüne yemek tepsisini bırakıp çıktı.
Tekrar yatakta oturur pozisyona gelip yemek tepsisini kucağıma aldım. Tepside bir tabak domates, salatalık vardı bir tabak ise kızarmış patates ile küçük tabağa sıkılmış ketçap ve mayonez vardı bir de meyve suyu sabah kahvaltısı olarak güzeldi yarı rus olduğumu biliyordum ama Rus yemeklerini sevmiyordum.
Yarı rus yarı türk olduğumu yetimhane müdürü söylemişti beni sepet içinde üstümde sadece bez ve kundakta bulunca almış ve yetimhaneye götürmüştü sepeten çıkardıktan sonra sepetin içinde bir not varmış üstünde.
Bebek ismi aksa yarı türk yarı rus Rize de doğdu yani aslen buralı Rus değil onu bulan kişi lütfen bu gerçeği o büyür büyümez söyleyin lütfen
Kağıt kanlıymış üstümdeki kundakta öyle..
Yemeği bitirir bitirmez yataktan kalkıp banyoya girdim önce ılık bir duş alıp odaya döndüm üstüme koltuğun üzerine bırakılmış yeni siyah takım elbiseyi giydim saçlarımı tarayıp kuruladıltan sonra yukarıdan at kuyruğu yaptım jilet gibi olan ayakkabılarımı giyip aynadan kendime baktım gözlerimin altı mosmordu.
Aksa acaba bu kaçık herifler seni dövmüş olabilir mi ? Sadece bir örnek.
Odadan çıkıp aşağı kata indim evden ses pek gelmiyordu. Salona doğru yürüdüm ve içeriye baktım içeride sadece bir hizmetli vardı oda koltuğun tüylerini elindeki tüy toplayıcı ile temizliyordu.
Kapıya doğru yürüyüp dışarı çıktım etrafta korumalardan başka kimse yoktu. Yanlarına gidip taburuye oturdum önüme konan üstü duman atan çayı alıp bir yudum çektim.
Sabah saatlerinde olduğu için etraf aydınlıktı evin tevresi bahçeden oluştuğu için otluktu sabah sulanan otlar kendi has bir koku yayıyor du.
Güzel ve ferah olan koku insan içine çektikçe rahatlatan cinstendi, başımı geri yaslayıp içime çekmeye devam ettim nefesi bir süre gözlerim kapalı bir şekilde havayı soludum.
Demir kapının çekilme sesi ile gözlerimi açıp anında ayağa kalktım gelen araba siyah lüks pahalı bir model bir arabaydı.
Siyah camlı olan arabanın içi görünmese de markasından ve plakasından kim geldiği anlaşılıyordu.
Gelen Ivan petrović ' di .
Arabanın kapısını açan korumlar ile arabasından inip bana baktı hızlı yanına gidip 'добро пожаловать, сэр' (hoş geldiniz efendim ) dedim beni başıyla onayladı.
'Ты проверил то, что я тебе сказал?' (sana söylediklerimi kontrol ettin mi?) dedi onu başımla onayladım.
' Да-с, я сам туда не ходил, а послал самых надежных людей проверить это.' ( Evet efendim, oraya kendim gitmedim ama en güvenilir kişileri kontrol etmeleri için gönderdim.) dedim başıyla tamam anlamında salladı.
'я тоже пойду'(ben de gideceğim) dedim 'Не волнуйтесь, все будет хорошо.'(merak etmeyin herşey yoluna girecek) dedim .
O önde ben ardından içeri girdik yukarı Victor'un çalışma odasına çıktık kapıyı iki kere tıklayıp kapıyı açtım .
Victor oturduğu koltukta bize dönünce ayağa kalktı ve Ivan'a doğru yürüdü Ivan benim herşeyden bilgim olduğu için çekinmeden Victor'a sarıldı.
Onlar ayrılınca Ivan geniş kahverengi deri koltuğa oturdu victor bana döndü 'два виски'(iki viski) dedi onh başımla onaylayıp odadan çıkıp ardımdan kapıyı kapattım .
Aşağı inip çalışanların birinden yukarı iki viski götürmesini söyleyip dışarı çıktım kenarda boş boş duran ikiliyi görmem ile ıslık çaldım ikisi bana dönünce yanımı gösterdim ikisi hızlı yanıma geldiler.
'вы двое пойдете со мной'(siz ikiniz benimle geleceksiniz) dedim ikisi başını onaylanarak yanımdan ayrıldılar beş dakika geçmeden önüme gelen siyah arabayla kapıyı açıp arkaya bindim şoför koltuğunda oturan adam arabayı çalıştırıp evden çıktın.
Yol boyu sadece tableten çalan kısık sesli rus müziğini dinlenip ilerledik deniz kıyısında Ivan'a ait olan gemiye doğru arabayı park edip arabadan indik.
Ben direk gemiye girip aşağı olan kısma indim gemi üç katlı büyük bir yük gemisiydi, üst kat odalar ile doluydu ikinci kat gemiyi süren görevli için dümen ve arka tarafında mutfak ve lavabo vardı.
En alt kat ise Victor'un yaptığı silah ve uyuşturucu kutuları ile doluydu.
Gemi sadece kuzey tarafından giderek yoluna devam ederdi pazar günleri yüklenen eşyalar pazartesi akşamı yola çıkardı.
Tek tek adamlara örtüleri açtırıp önce silahları sonra uyuşturucuları yani maddeleri kontrol etirdim tek tek sayılan kutuları tekrar örtüp sayı çizelgesine baktık.
Normalde olması gereken sayı silah olarak 3000 bindi silahlar tamdı maddeler ise 6500 dü işte burda eksik vardı normal olması çizelgede gösterilen sayı 6500 ,ama sayılan 6470' di 30 adet madde neredeydi.
Pantolonun cebinden telefonu çıkarıp malzemeleri yerleştiren kişiyi aradım,ilk çalışta açılan telefon ile rusça konuşarak ' где их 30' ( 30 tanesi nerede) dedim dişlerimi sıkarak.
Karşı taraftaki 'Сэр, это все'(efendim hepsi bu ) dedi ileri geri hareket ederken 'Что бы вы ни делали, принесите сюда недостающие 30 предметов и разместите их.'(Ne yaparsanız yapın, eksik olan 30 eşyayı buraya getirin ve yerleştirin) dedim ve telefonu kapattım.
Geminin ikinci katına çıkıp kaptanın yanına doğru yürüdüm bir elinde sigarası diğer elinde telefonu olan adamın kulağına doğru eğilip "это приятно?'(güzel mi?) dedim.
Kaptan hızlı ayağa kalkıp sigarayı camdan aşağı atıp telefonu cebine koydu 'сэр, я не понимаю'(efendim anlamıyorum) dedi onu duymazlıktan geldim ve denize doğru baktım.
'как погода'(hava nasıl) dedim, 'солнечно, сэр'(güneşli efendim) dedi .
'Когда недостающие предметы прибудут, отправляйтесь в путь.'(eksik eşyalar geldiğinde yola çıkın) dedim kaptan hızlı başını salladı .
Gemiden inip kıyıya yakın olan arabaya doğru yürüyüp arabaya sırtımı yasladım. Cebimden çıkardığım sigarayı çakmak ile yakıp içmeye başladım.
Boğazıma sarılan duman, gökyüzünden geçen duman gibiydi, içtiğim sigara sadece ciğerlerimi tüketen bir maddeydi,içiyor ve bundan sadece kaybediyordum kazandığım hiç bir şey yoktu.
Sigaranin ucuna gelince yere atıp üzerini ayakkabımın ucuyla ezdim, içime koca bir nefes çektim burnuma dolan deniz kokusu ve havanın kokusu içime doluyordu.
Yetimhane müdürü bir keresinde sabahın ilk saatlerinde bahçede otururken yanıma gelip 'bu dünya iyi olanların değil iyi oynayanların dünyası' demişti .
Haklıydı hemde çok bu dünya sadece iyi oynayanların dünyasıydı Ivan rusya da çok bilinen bir mafyaydı istediği her yere eli uzanırdı kimsenin görmediğini görür bilirdi yani ben öyle bilirdim meğerse öyle değilmiş.
Ivan ve Victor'un çok ama çok azılı bir düşmanı varmış adını şanını bilmiyorum ama bir ara hem Victor'u hemde Ivan'ı sayısız korumayla gezdirecek kadar güçlü biriydi.
Yarım saatin sonunda önümüzde duran araba ile yaslandığım yerden ayrılıp arabayı izledim önden iki genç indi büyük olan arabanın arka kapısını açtı.
İki kişi daha indi arka kapıdan dört kişi 30 adet maddeyi tek tek indirip gemiye taşıdılar onları izlerken bir sigara daha yaktım.
Maddeler gemiye binince dört kişi arabalara geri dönüp gittiler kaptan yanıma gelip 'подсчеты завершены'. ( Hesaplamalar tamamlandı) Dedi onu başımla onayladım kaptan gemiye tekrar bindi.
Artık gökyüzü turuncuya boyanmaya başlandı gemi hareket etti ve denizde yol almaya başladı gözden kaybolana kadar izledim gözümde ufacık göründüğü an arabanın arka kısmına bindim iki korumada ön tarafa oturdu.
Araba burdan şirkete yol aldı Ivan'ın şirketinin önüne gelince arabadan inip şirkete girdim tarama olan kısma gelince kimliği çıkarıp gösterdim elini önünde burlestien adam' Добро пожаловать, г-жа Акса'. ( Hoşgeldiniz aksa hanım) Dedi onu başımla onaylayıp bodrum katına giden asansöre bindim.
-2 yazan tuşu basıp sırtımı demire yasladım aşağı giden asansör durunca elim ceketin cebinde asansörden indim bodrum kat olduğu için cam olmayan bu yer iğrenç rutubetliydi.
Sondan ikinci kapıyı açıp içeri girdim tamda tahmin ettiğim gibi Ivan bunu buraya getirmişti.
Elleri yukarıdan zincirle bağlı başı aşağı düşmüş olan adam üstü başı yırtık kan gölüydü etrafı Ivan her zaman ihanet edeni yok eden bir adamdı.
Yanına yürüyüp aşağı doğru eğildim kimseye dokunmadığım için eğilmek zorunda kalmıştım gözleri açıp ama beyazı görünüyordu.
Nabzına bakamadığım için etrafta ayna aradım o da yoktu telefonu çıkarıp burnuna yakın tutum burnundan çıkan duman telefonun ekranında sis bıraktı.
Telefonu geri çekip içinden hattı alıp telefonu yere fırlatıp ekranı çatlayan telefonu alıp su dolu kovaya attıp bodrum katan çıktım .
Tekrar asansöre binip yukarı kata çıktım adamlar yanıma doğru koşunca 'отвези мужчину в шале' ( Adamı dağ evine götür) Dedim adamlar başını sallayıp aşağı inince tuvalete gidip elimi yıkayıp adamlardan birinden yeni bir telefon istedim.
Telefon gelene kadar bahçeye inip bir sigara yaktım. Saatler artık geceye varırken adamlar adamı arabaya bindirip gitti telefon istediğim kişi yeni kullanışlı bir telefon verip oda gidince hattı takıp telefonu açtım.
Victor'un ve Ivan'ın numarasını kaydettim sigarayı yere atıp ayağımla üzerinden geçince bir anda telefon çaldı kim aradığına baktım.
Arayan Victor'du açıp kulağıma dayadım 'Где ты, Акса?' ( neredesin aksa?) dedi 'Что-то случилось, сэр?' ( Bir şey mi oldu efendim) Dedim .
'иди сюда быстро' ( çabuk buraya gel) dedi hızlı başımı salladım sanki o görecekmiş gibi 'Я приду прямо сейчас, сэр' (hemen orda olacağım efendim) dedim Victor sözüm bitmeden telefonu kapatınca içimden ufak bir küfür edip hızlı geldiğim arabaya bindim.
Hızlı sürülen arabayla yarım saat içinde eve gelmiştik hızlı arabadan inip eve koştum kapıyı çalınca evin en küçük olan kızı açtı hızlı koşarak yukarı çıktım.
Victor'un kapısına gelince önce durup soluklandım ardından kapıyı çaldım içeriden gür çıkan gir sesiyle kapı koluna asılıp aşağı doğru indirdim koltuğun birinde Victor diğerinde Ivan vardı.
Birde lev vardı hız lı içeri girip kapıyı kapattım. ' акса'(aksa) dedi hızlı
'Вы возвращаетесь в Турцию' ( Türkiye'ye dönüyorsun) dedi. |
0% |