@zalimelfesya
|
Bölüm ile merhooo😘
🗝️
Ayağa kalkıp yavaş ve düzenli adımlar ile karşılarında oturdum ' merhaba hanım efendi ' dedi Karaaslan'ın yanında oturan adam elini uzattı ama ben ona uzatmadım.
'Kusura bakmayın ben temas edilmesinden hoşlanmam daha doğrusu hastalık diyebilirim , kimseye dokunmam gerekmediği sürece ' dedim sabahı kast ederek bunu o anladı ama diğeri anlamadı ' peki güzel bayan isminizi bana bahşeder misiniz?) dedi .
' Дама говорит: «Я трахаю боль твоего языка' ( bayan diyor bide dilinin ızdırabını siktiğim ) dedim Rusça kısık bir şekilde konuşarak dudaklarımın üzerine kapadığım elimi indirip gülümseyerek yanıma konan şaraptan bir yudum içtim ve 'peki sizin adınız ' dedim ne kadar çok bilgi o kadar hızlı iş bitimi..
Gülerek ' şafak doğan ' dedi iğrenç bir isim di ama takılmadan ' memnun oldum bende bu sabah saatlerinde kartal Bey'in sol kolu oldum yani bir bakıma koruması ' dedim gözleri hızlı bizi sessiz izleyen ve hiç konuşmayan ama gözlerinden ateş çıkacak gibi bakan adama döndü.
' kaplan bana neden bu kadar sexsi ve güzel koruman olduğunu söylemedin ' dedi kaplan lakablı kartal ' dedi ya daha demin sabah saatlerinde kartal Bey'in sol kolu oldum dedi ya ' dediğinde başını salladı bana döndü.
' merakımdan soruyorum buraya onun için mi geldiniz ' dedi gözlerim kartal'ı buldu ve onunda merak ettiğini anladığım an yavaşça sinsi bir tebessüm eşliğinde 'evet ben korumam gereken kişiyi asla yanlız bırakmam sonuçta görevim bu sol koluk kartal Bey'in sol kolu olmak ' dedim.
' peki sana onun ödediğinden daha fazla para versem benim korumam olurmusun? ' dedi sinirlendim ama belli etmeyerek hafif bir şekilde tehtitli bir gülüş ile ' birincisi satılık mal olduğumu düşünmüyorum ve ikincisi ben kartal karaaslan'ı ölümüne korumak için koruması oldum parası için değil ' dedim ve şaraptan bir yudum daha aldım.
Gözleri dudaklarıma kayan şafak ile kartal'a döndüm 'efendim sigara'nız varmı?' dedim başını salladı ve ceketinin iç cebinden desenli bir zippo ile sigara paketi çıkardı.
Zippo'nun üzerinde kaplan vardı üstü gri altı gold'u beğenmediğim için değil ama ...
Göğüslerimin içinde en sevdiğim ama kullanmadığım sadece kasam olan göğüslerim de saklı olan zippo'yu çıkardım ve kartal'a uzattım bunu yapmak istemesemde ona vermek geldi içimden ve ona uzattım 'bu size benden hediye olsun efendim ' dedim .
Önce baktı ardından aldı ve inceledi sonra ' lotus çiçeği ' dedi 'evet efendim' dedim şafak içkiden bir yudum aldı ve ' neden lotus çiçeği ' dedi gözlerim kartal'a bakarken kartal'ın gözleride zippo'nun üzerindeki açmış olan lotus çiçeğindeydi şafak da bana bakıyordu.
' lotus çiçeği çamurlu ortamlarda yetişir ama dünyanın en temiz çiçeğidir ,bir yerine toz konduğunda sallanarak o tozdan kurtulur ve kendini temiz tutar yani kirli bir batakta hiç toz olmayan zarif bir çiçek' dedim başını salladı ve bir yudum daha aldı içkisinden.
Gözlerim ondaydı almaz diye düşünürken hiç bir şey demeden ceketin iç cebine attı kendimi geri yasladım ve 'izniniz olursa ' dedim kartal'a itafen ama o sadece' yarın işte başlayınca efendim dersin ve bir şeyler yaparken izin istersin ama şimdi değil çünkü patronun değilim ' başımı salladım öyle diyorsa öyledir..
Sigarayı yakıp içime koca bir nefes aldım ve dışarı saldım gözümün önünde yine bir koca duman geçti.
Hayat karma karışıktı,değişik ve ilginçti, bilmediğin bildiğin, ertelediğin yok saydığın bir sürü şey ..
Gözler ruhun aynası denmişti bunu nerede duyduğumu bilmiyorum ya sosyal medyada , ya bir kitapta,belki bir dizide bilmiyor ama hatırlıyorum sözlerini...
Şafak bayağı içtiğinden çoktan sarhoş olmuştu kartal telefonu ile ilgilenirken ' kartal Bey arkadaşınız sarhoşluktan uyudu uyuyacak gibi..' dedim kartal yanındaki adama ufak bir bakış atıp garsona sadece baş etti.
Garson hızlı yanımıza gelip şafağı kaldırıp omzuna şafağın bir kolunu attı, beline sağ kolunu sarıp yürüdüler.
Şarap'ın son kalanını da içtim ve ayağa kalktım ' size iyi içmeler Kartal bey ' dedim ve arkamı döndüm ve yavaş adımlar ile merdivenleri indim.
Alt kata inince bar kısmına doğru yürüdüm ve bar sandalyesine oturdum önümde yukarıdaki adam gibi dövmeli kaslı uzun bir adam geçti ve ' ne alırsınız güzel kadın ' dedi.
Yüzümde olan kusursuz ama sahte gülümseme ile ellerimi masanın üzerinde birleştirdim ' bir şarap ama kırmızı kan kırmızı olsun ' dedim yüzü değişti birden sonra kendini hemen toplayıp arkasına döndü ve birşeyler yaptı,fark etmiştim yukarı çıkarken adamın elindeki ilacı yukara çıkan diğer barmen'e verdiğini gördüm.
Barmen bana dönüp kadehi önüme bıraktı yavaşça masadan alıp ağzıma götürdüm ve içiyor gibi dudaklarıma değdirdim ve ağzıma gelmiş gibi hafif dudaklarımı kapatıp kadehi ağzımdan uzaklaşıp hafif yutkundum.
İçtiğimi sandığı için kasılan bedeni rahatladı yavaşça kadehi masaya bırakıp ellerimi birleştirdim ve hafif eğilerek ' adın ne senin buraya geldiğimde hiç seni görmedim ' dedim .
Buraya tabiki de gelmiyor ona yalan söylüyordum zaten düşününce kartal'ın buraya gelenleri araştırdığına emindim bu adam burdaysa daha yeni gelmişti yada bu akşam için ayarlanmıştı.
Sonuçta yukarıda iki büyük bölge lideri vardı ve ikiside yerleri büyük ve kapsamlı bölgelerdi tabi ki kartal'ın şafaktan daha fazlaydı çünkü adam Rize'de en köklü olan aşiretin oğluydu ama ailesine bağlı bir adam değildi.
Onunda baskalari gibi derin ve bilinmeyen hikayeleri vardı...
' doğru bu akşam başladım iki bölge liderin en korkulu rüyası olan kaplan'ın kendine ait bir gece mekanında çalışmak benim bir senelik masrafımı çıkarır ' dedi ardından oda masaya egilip yüzüme doğru yaklaştı.
' ve adım selim hanımefendi tanıştığımıza memnun oldum ' dedi , ona bende az daha yaklaşıp ' bende şahin beyfendi büyük şahin ' dedim ve topuğumdan çıkardığım bıçağı hızlı boğazına saplayıp çıkardım.
Kan yüzüme sıçramıştı dudaklarımda gözümde yanaklarımda kan vardı bunu hissedebiliyordum.
Adam anında önce masaya ordan da yere düşünce ayağa kalktım ve etrafı kolaçan ettim kimse yoktu çünkü hepsi yukarıdaydı.
Siktir çoktan yukarı çıktılar.
Hızlı hızlı adımlarla yukarı çıktım ve tam da tahmin ettiğim gibi 6 adam da kartal'a silah çekmişti ve o ne yapıyordu oturduğu yerde bacak bacak üstüne atmış içkisini içiyordu ve yüzünde piskoposça bir gülümseme peydahdı.
Beni gördü ama ben çoktan işaret parmağımı dudaklarıma götürüp sessiz olmasını işaret etmiştim bile..
O gözlerini adamlara döndürdü ve içkisinden bir yudum daha aldı ' bu kadar keyifli olman garip kaplan ' dedi en arkadaki onun bir arkasında ben olduğumdan habersiz yavaşça yaklaşıp bıçağı elimde daha sıkı tutarak arkasında tam durdum.
Elim direk ağzına gidip kapanırken bıçağı boğazına dayadığım gibi kestim elimin altındaki dudaklarından hafif sesler geldi önce ardından kesildi hızlı onun yanındakini de halledip ikisini de yavaşça bırakıp silahlarını çıkardım.
Salaklar, şarjörü altan sert ve çok ses çıkarıcı bir şekilde çıkarıp kontrol ettim ve geri taktım hepsi hızlı arkasını döndüğünde yerde kanlar içinde yatan iki adama ve yüzü kanlar içinde bana baktılar silahlar bana dönerken bende ayağımı yukarı kaldırıp topuğuma bıçağı geri sert bir şekilde yerleştirdim.
Silahlar doluydu o yüzden direk solda tuttuğum silahı kaldırıp diğerini kaplan'a attım o kadar hızlı tutu ki şaşırdım kaldım.
' sen kimsin ' dedi en önde duran elimdeki silahı kafama yasladım ve düşünüyor gibi yaptım ardından silahı bir arkasındakine tutup vurdum adam anlının tam ortasında delikle birlikte yere düştü.
' şahin ' dedim direk anlamaz gibi baktılar ' amına koyduklarum şahin ula şahin hani vardur ya hava da uçan kanatli kuş ' dedim şivem sanki bu dakikayı bekliyor gibi kayınca durdum sinirli olunca hep böyle oluyordu .
Mal mal bakmaya devam edince bir silahı havaya kaldırıp tavana sıktım ve tekrar onlara doğrultum ' siz kimidunuz man kafalar ' dedim en öndeki ' şu arkandaki oruspu-' direk sağın dakini vurup kaplan dan önce konuştum ' o dilinin kemiğini bana siktirme' dedim ve sinirle yaklaşıp 'onun hakkında konuşurken iki kere düşün yoksa ' dedim ve bacağına sıktım ' yoksa seni parçalamak tan geri durmam ' dedim adam acı ile solun daki adama tutundu.
Soldakine bakarak ' topla bu amını yolunu siktiklerimi ve kim sizi buraya yolladıysa deki kaplan'ın sol kolu olan aksa şahin'in size selamı var de ' dedim adam hızlı başını salladı ve sadece kartal'a küfür edeni alarak gitti ona dönmeden masadan bir sigara alıp yaktım .
' adın bumu ' 'evet adım bu ' 'Aksa şahin '
Yüzüme bakarken yavaşça sigarayı bitirmeden külüğe bastırıp dudaklarımdaki kanı dilimle yaladım. Gözlerinde ufak bir değişim geçti ardından ceketinin sol tarafında olan küçük cepten siyah mendili verdi .
Elinden alıp göğüslerime soktum mendili bana baktı.
' ne yapıyorsun ' ' ben sana zippo'mu verdim sende mendil ' ' eee ' ' hatıra ' ' hatıra '
Başımı salladım ve silahı masaya bırakıp ' iyi geceler yarın görüşmek üzere ' dedim sadece beni başıyla onayladı aşağı indim ve ceketi ve çantayı umursamadan dışarı çıktım adam hızlı arabayı getirip iyi geceler dedikten sonra arabaya bindim ve yola çıktım.
Yarım saatte otele varmıştım arabayı kapıda bırakarak valeye verdim ve kimseyi umursamadan asansöre binip yukarı kendi odamın olduğu kata çıktım ve odaya girdiğim gibi banyoya girdim ve uzun soluksuz bir duş aldım.
Odaya döndüğümde bornozlu bir şekilde dolaba ilerleyip kapağını açtım sabah bir kaç kıyafet sipariş etmiştim ve akşamına gelmişti.
Üstü askılı crop altı ise kısa şortu ve siyahtı her zamanki gibi siyahtan başka renk ya kırmızı yada kahverengi olurdu başka renk tercihim değildi.
Ayağıma uzun çorap giyip ayak bileğimden sadece 4 karış üsteydi ayağıma beyaz bir ayakkabı giydim üstüme siyah bir sweatshirt giydim ve kartı alarak odadan çıktım.
Koşmak nefes almak iyi geleceği için asansöre binip 1 kata indim bir kaç kişi vardı etrafta gece çökmüştü sonuçta.
Eşi olan , çoluğu çocuğu olan, odalarında uyamak için bekleyen kişiler vardı ben hariç.
Burayı sevmiştim eski kaldığım günler gibiydi değişim görmedim belkide eskiden sadece yetimhane'den okul 'a , okuldan yetimhane'ye olduğu içindir.
Dışarı çıktığım gibi direk bir bakkal bulup dört şişe su iki paket sigara ve bir çakmak alıp yürümek için yapılan alan aradım ama pek bilgim olmadığı için park buldum bayağı büyük olan park bizim parkların iki katıydı herşeyden ikişer tane vardı ve baya büyük bir alandı.
Poşeti salıncağın zoncirinin bağlandığı uzun demire bağladım ve sweatshirt'ü de çıkarıp salıncağın üstüne bırakıp koşmaya başladım.
Önce ısındım ardından başlarda yavaş adımlar sonradan ise daha hızlı koştum o kadar hızlı koşmuyordum ama bir insana yani koşmayan bir insana göre hızlıydım.
Kafamda ne ara taktığımı unutuğum şapka sıkı yapışkanını ayarlamadığım için düştü ve saçlarım omuzlarımdan sallandı terli olan yüzüme yapıştı tam hiç durmadan 3 saat koştuktan sonra poşetin olduğu alana gidip poşeti aldım.
Düz siyah olan salıncağa oturdum büyük salıncağıydı galiba poşetin içinden buz gibi soğuk olan şişeyi alıp açtım ve bitene dibi görünene kadar içtim biten şişeyi şişirip kapağını kapatım ve yanımdaki poşete bıraktım.
Paketi alıp içinden bir dal alıp ucunu yaktım ve içmeye başladım bu sırada yoldan geçen bir grup genç erkek tolumu yani aralarına aldigu kızı sıkıştırıp birşeyler yapıyorlardı.
Başta siktir etmem gereksede ihtiyacı olduğunu gördüğüm an yavaşça kalkıp dudaklarımda duran daha iki nefes çektiğim sigarayı yere atıp üstüne bastım ve sweatshirt'ü alıp giydim.
Şapkayı kafama takıp sweatshirt'ün şapkasını siyah şapkanın üstüne çektim poşetleri toplayıp yürümeye başladım yüzüm görünmüyordu.
Saçlarım şapkanın içindeydi yanlarına varınca durdum ve kızın elbisesini yukarı çekmeye çalıştığını görünce önce ' pişt ' diye seslendim o daha bakamadan suratına attığım poşet ile dengesi bir adım arkaya düştü.
Diğer dördü bana döndü ve kızı sondaki diğerlerinden biraz kısa olana tuturup üzerime yürüdüler.
Ahlak mahlukatlar! Fuck meeee!
Mal mısın iç ses bu nasıl küfür bak beni dinlede az küfür öğren.
Yumruk atmaya çalışanı bileğinden tutup geriye doğru kıvırma ya başladım kolu ters dönünce bağırmaya başladı ' sus lan yolunu ızdırabını siktiğim herkesi başımıza topluyacan ' dedim ve sağ elim kolunu çevirdiği için sol elimi yumruk yapıp yüzüne geçirdim.
O kadar güçsüzdükü bir yumruk ile geriye doğru düştü tuttuğum için tam düşmeyeni elimi geri çekerek bıraktım.
' lan oğlum seni varya bitirdim şimdi ' der demez tekme atan mala yana kayarak yere düşmesini sağladım mal şpagat açmıştı bir bacağı arkada diğeri önde vah vah...
' ahhh ' dedi bağırarak ve bacaklarını toplayamadan yan düştü ve ellerini bacak arasına bastırdı.
' kusura bak taşaklar gitti ' dedim ve bana doğru koşarak gelenin önünde sadece şort'un cebine elime koyarak izledim koşup mal önündeki adama takılarak düştü.
Üçü mal gibi yerde yatarken iki kişi beni izledi ardından kızı tutan ve bana bakan koşarak kaçınca kızda olduğu yere yığıldı.
' ah bacım bu tiplerle niye arkadaş olursunuz ki ' dedim ardından köşeden buraya doğru geçen taksici bana bir şanstı ıslık çalıp elimle burayı işaret etti kızı kolundan tutup önümüzde duran taksinin kapısını açıp arkaya bindirdim.
' reis kızı istediği yere bırak ' dedim önce arkadaki ağlayan kıza ardından karşıda kıvranan ikiliye ve yerde hareketsiz yatan adama baktı ve tekrar bana döndü.
' telefonu ver kardeşim ' dediğimde adam beni erkek sandığı için başına iş almamak için telefonu verdi alıp telefon numaramı yazdım.
' bu numarayı ara ben taksinin parasını sana vericem ama bak' işaret parmağımı kaldırıp ' bu kız eğer evine vardığını duymasam ' dememe kalmadan adam sözümü kesip 'tamam kardeşim bacımı evine bırakıcam merak etme ' dedi.
Başımı sallayıp kızın kapısını elim ile örtüp geri çekildim adam arabayı çalıştırdı ve füze gibi anında sokaktan uzaklaştı geri dönüp yerden poşeti alıp banka tam önlerinde olana oturdum.
Şapkayı ve sweatshirt'ü çıkardım ve poşetten suyu alıp içtim bir şişe daha bitince sigara yaktım iki tane pes peşe içtiğim sigara ve çöpler ile kalkıp sadece paketleri alıp gerisini çöpe attım ve adamlara yaklaşıp ceplerini aradım bulduğum telefon ile polisi aradım.
' buyrun acil durumunuz nedir?' ' üç tane adam sokak ortasında çırılçıplak yatıyorlar polis bey ' ' çırılçıplak mı?' ' evet ' 'tamam konum attın olaya intikal edilicek yakın birimler oraya gelir ' dedi ve telefon kapandı konum attıp herifleri donları kalıcak şekilde soyup kıyafetlerini yırttım ve çöpe attım.
Üçü de soyundukları için donarken üstümü giyip şapkayı ve sweatshirt'ün şapkasını örtüp başlarına geçtim. Polisler gelmeden bir sigara daha yakıp yanlarına geçtim elimde onlara ait bir telefon yüzüm kapalı elimde sigara sadece dudaklarım gözükürken oturdum ve kamerayı açıp bir fotoğraf çektim.
Telefonu eline verdim ve yavaş adımlar ile yürüdüm ardımda duyduğum siren sesleri ile yoluma hız kesmeden devam ettim.
🗝️
'Abi kız gelicek mi ' diye sordu kuzey kartal sadace başı ile onayladı ve önündeki belgeleri imzalamaya devam etti kuzey yine susmadı ' abi peki bu kadına güveniyor musun biliyorsun kulağımıza gelenleri ' dedi .
Kartal sessiz kalmayı seçti ve belgeleri birleştirip ona uzattı kuzey alıp ' abi ' der demez sabrı kalmayan kartal gürleyerek ' abinin bacağına ' dedi ama Kuzey ' ama abi soru soruyom cevap vermiyon ' dedi ağzı kayarken.
Kartal sırtını koltuğa yaslayıp ' o olduğuna emin bile değiliz kuzey sonuçta bize sadece Victor ve Ivan'ın ajan bir kadın yolacağını söyledi ama gerçek mi ? değil mi ? Bilmiyoruz ' dedi .
Başımda yeni ufaktan ufaktan bir ağrı giriyordu gözlerini kapatıp parmakları ile başına masaj yaparken oda dan diye açıldı kapı duvar a sert bir şekilde vurulunca kartal sabır dileyerek gözlerini açıp kapıya baktı nefes nefese kalmış Varol ile gözlerini geri kapatı.
' abi kadın geliyor ' dedi varol ' hangi kadın lan ' dedi kuzey tek bir kelime etti kartal ' beynin sağ lobonu siktiğimin malı hangi kadın olabilir ' dedi ve ayağa kalkıp takımın önünü düzelti.
Önde kartal sağında ve solunda kuzey ve Varol vardı beraber dışarı bahçe çıktılar ve kapılardan son suret içeri girip tam kartal'ın önünde ayak ucunda motoru durduran kadına baktılar .
Aksa şahin siyahlar içinde motorun üstünde dik konuma geldi önce motorun anahtarı çıkarıp pedalı yere indirdi ve motoru sabitledi ardından kaskı çıkardı ve önüne koydu herkes ona bakarken o sadece kartal'a baktı.
Eldivenleri de çıkarıp motordan indi ve elindekileri motorun üstüne koydu kartal yüzü düzdü ama içinde sıkıştırdığı duygular serbest kalıyordu onu ilk kez dönüştüğünde ,sigara içerken,ona yardım etmek için adam vururken,parkta kızı kurtardığında ve kırmızı elbise içinde şarap içerken, düşmanın kanı dudağına gelince yalaması onda arzuyu ortaya çıkarmıştı.
Her erkek gibi oda arzular dı ama kimseye dokunmazdı sebep yoktu hastamı? hastalık mı? Bilmiyordu ama kimseye şu yaşına kadar dokunmamış tı ve dokundurtmamıştı.
Ama ilk defa uzun bir aralıktan sonra ilk defa gördüğü kadın tarafından arzusu ortaya çıkmıştı dedim ya kartal da bir erkekti ve tek bir kadınla beraber olmamıştı bu yaşına kadar o zorunda kalmadığı sürece kimseye dokunmazdı aynı aksa gibi...
Aksa başıyla selam verdi kartal anında sessiz selamı sessizce alıp ona geri verdi.
' hoşgeldin ' dedi boş boğaz dediklerini necip onun arkasında duran Fırat necip'in ensesine vurup 'sus lan artık boş boğaz' dedi aksa onlara göz ucuyla bile bakmadı.
Herkes bir tepki beklerken ilk kez istekle rızasıyla elini karşısındaki adama uzattı kartal yapamazdı o kadının da nasıl böyle bir şey yaptığına bakıyordu.
Herkes onları nefes almadan izlerken aksa elini indereceği sıra kartal elini uzatıp avucunun içinde bıraktı elleri birbirine değen aksa ve kartal ilk defa kendi istekleri ve rızaları ile el sıkıştılar.
Fark iki duygu vardı : biri şaşkınlık diğeri huzur elleri birleşince önce şaşırdılar sonra ise huzur hissettiler ikiside ilk huzuru orda tattılar ve birlikte aynanda ellerini çektiler ve bir adım uzaklaştılar.
'arkamdan takip et' dedi kartal ' peki efendim ' dedi aksa
Beraber en üst üçüncü kata çıktılar ve odaya girdiler kendi koltuğuna oturan kartal konuşmaya başladı .
' zaten seni beğendiğim için aldım işe ' ' beni beğendiniz mi? Efendim ' ' seni değil işini ' ' anladım efendim ' ' aşağıda gördüğün tüm adamlar senin sorumluğun hem sol kolum hemde adamların başı olacaksın ' dedi kartal aksa başını salladı bu teklif işine gelirdi . Ne kadar iş o kadar bilgiydi onun için...
Az daha birşeyler konuşulduktan sonra aksa ise başlamak için aşağı indi ve adamlar ile kısa bir tanışma yaptı ardından yapılması gereken şeyleri söyleyip kartal'ın yanına geri çıktı .
Bu akşam büyük bir sevkiyat vardı kartal Danimarka'da olan gizli silahlarını bu akşam gelen tırdan almaya gidecekti tabiki yanında aksa'da olacaktı ve bu bilgiyi kendi ağzıyla aksa'ya kartal vermişti oraya gitmeden önce aksa Victor'u aramak için tuvale gitti.
Suyu açıp cebinden yedek telefonu çıkarıp Victor'u aradı ilk çalışta açılan telefon ile beraber aksa Victor'u konuşturma dan kendi konuşmaya başladı.
'Мы собираемся забрать секретное оружие Карааслана в Дании из грузовиков, прибывших сегодня вечером.' ( Karaaslan'ın Danimarka'da olan gizli silahlarını bu akşam gelen tırlardan teslim almaya gidiyoruz )
Dedi aksa Victor gelen haber ile tam plana geçeceği sıra aksa durdurdu.
'Сэр, не стройте напрасных планов. Если что-нибудь случится с оружием в грузовиках с первой минуты, вы меня поймете и наша миссия закончится с самого начала.' ( efendim boşuna plan yapmayın ilk dakikadan tırlarda olan silahlara birşey olursa beni anlarla ve girdiğimiz görev baştan son bulur )
Dedi aksa Victor düşününce doğru olduğunu kabul ederek sadece bir iki dakika sessiz kaldı.
'Ладно, береги себя и не выдавайся.' (Tamam, kendine iyi bak ve kendini ele verme.) Dedi ve telefonu aksa'nın yüzüne kapatı .
Aksa sinirle telefonu cebine koydu ve elini yüzünü yıkayıp tuvaletten çıktı.
Bu sırada kartal yanında bir ileri bir geri giden kuzey'e baktı ve önündeki koca şişeyi alıp ona fırlatı son anda şişeden kurtulan kuzey yana kaçıp şişenin duvara çarpıp kırılmasına vesile oldu.
Kuzey elini beline yerleştirip koca bacılar gibi kınayan bakışlar ile kartal'a bakıp ' yazıklar olsun abi hiç insan kardeşim dediği adama şişe atar mı? Kınıyorum seni haberin olsun' dedi ve yine bir ileri bir geri gitmeye devam etti .
Sabır dileyerek gözlerini yumdu ve başını masaya yasladı kapı bir anda pat diye açılınca bilerek daha çok bastırdı kafasını varol hızlı hızlı nefesler eşliğinde ' abi kadın yanımızdan ayrıldı tuvalete gittiğini söyledi ' dedi .
Kuzey ' abi yoksa ' demeden kartal 'sıçmasın mı?' dedi varol ve kuzey düz düz bakarken kartal kafasını kaldırıp 'ne bakinuz oğlum gidun kontrol edun' dedi.
İkiside başını salladı ve odadan kapıyı sert bir şekilde örtüp çıktılar. Bu sırada çoktan konuşmayı yapmış tuvaletten ayrılmıştı.
Merdiven başında karşılaşan ikili ve aksa durdu onlarda durdu aksa baş hareketi yapıp anlamış olduklarını düşünerek ' hastayım üstümü değiştirmeye gittim' dedi .
Varol ve kuzey mal mal bakınca ' regl oldum anladınız mı şimdi ' dedi ve umursamazca aşığı merdivenlerden inmeye başladı.
Anlayıp aksa yerine utanan ikili kol kola kartal'ın çalışma odasına geri döndüler ilk lafa atlamak için birbirini kaktıran ikileye garip garip baktı kartal Varol kuzey'in ağzını kapatıp ' abi kadın rezil mi ? Olmuş regl mı birşey işte o yüzden tuvalete gitmiş ' dedi ve kuzeyi saldı.
Kartal ' siktirin gidin odadan' der demez ikisi ayaklarını götlerine vurarak odadan çıkmıştı.
Çünkü kartal sinirlendi mi yeri göğü bir ederdi.
Saatler gece yarısına varınca aksa aşağıda beklemeye başladı kartal takım elbisesi ile aşağı indiğinde aksa kapısını açtı kartal arka koltuğa bindi aksa öne araba çalıştı ve malikâneden çıktı.
Görkemli bir yerdi Rize'de böyle bir malikâne bulmadı zor gibiydi zaten zordu iki katlı ev, üç katlı ev vardı, yayla vardı,yeşillik ,dağlık vardı ,ama birde Rize'nin en yüksek tepesinde, Karaaslan malikânesi vardı.
Yolda giderken peşlerine altı araba daha takıldı bunlar Karaaslan'ın arabalarıydı ner'den bilindiği çok basitti.
Çünkü her bir eşyanın üstünde k.k vardı bu kartal karaaslan demekti..
Şirket,evler, binalar, arabalar, klüpler, parfümler, bunu parfümün şirketleri, daha bir çok şeyde k.k yazıyordu .
Önlerine iki araba geçti dördü arkada kaldı aksa aynı hızında ilerlerken tırların konumlandığı yere vardılar aksa arabaların durması ile inip kartal'ın kapısını açtı kartal arka koltuğundan kalkıp arabadan çok cool indi ve ellerini ceplerine yerleştirdi.
Kartal Karaaslan bir markaydı en gözde görünen oydu hep, aranan sorulan gurur duyulan ve korkulan bir adamdı...
Tırlar karanlık hücre bir sokakta çekilmişti ve arka tarafında adamlar dikiliyordu hepsi baş selamı verip kenara çekildiler bir adam tırın arka kapısını açtı ve geri çekildi kartal yaklaştı.
Silahlar kuzey ve Varol tarafından tek tek sayıldı.
Aksa sadece izliyordu ve asla gözlerini ayırmıyordu saatler sonra sayım yaptan yorulan ikili aşağı indi kartal Varol ve kuzey'e doğru konuşarak 'kaç tane var ' diye sordu Varol ' 2784 ' dedi aksa bakmaya devam edince bütün gözler ona döndü bu kadar net bir şekilde bakması herkesi şaşırtsada aksa ilk defa konuşarak ' 3230 ' dedi .
Kartal ona dönmedi sadece başını ona doğru çevirip ' anlamadım ' dedi aksa tekrardan ' tırda 2784 değil 3230 tane silah var efendim' dedi herkes ona bakarken o sadece tıra bakıyordu.
Kartal kuzey ve varol'a dönüp başıyla tırı gösterdi bu kısaca 'tekrar sayın ' demekti Varol ve kuzey birbirine döndüler ve bıkmış bir ifade ile yavaş adımlarla tırın kasasına çıkıp tekrar saymaya başladılar.
Kartal Karaaslan yanında duran kadına bakmıyor du ama onun yanında olduğunu biliyordu bunu hissediyordu.
Saatler geçti ve ikili yine inip ' evet abi 3230 tane var ' dediler kartal başı ile onayladı ardından arkasına dönmeden sadece küçük bir baş hareketi ile arkasındaki adama işaret verdi adam kartal görmesede başıyla onayladı ve arabanın bagajından aldığı siyah çantayı kartal verdi kartal adamın getirdiği siyah çantayı aldı.
' içindekini William'a ver o ne yapması gerektiğini biliyor ' dedi ve arkasına dönerek arabaya yürüdü ondan önce giden aksa kapıyı açtı kartal bindi aksa da kapıyı kapatıp şoför koltuğuna oturdu.
Önde iki araba ortada aksa ve kartal bir arkasında tır ve diğer arabalar vardı.
Malikâneye vardıklarında herkes arabadan indi ve yerlerine geçtiler kartal ise çalışma odasına çıktı aksa da aşağıda kaldı gece artık geç saatlere varmaya başlayınca odasına gitti önce duş ardından bir sigara içti ve yatağına yattı.
Yalnızlık ona bir urgan gibi bağlanmıştı nereye gitse ona ait olmayan şeyler ile kalıyordu bu odada ona verildi ama o yine uyayamdı.
Daha yeni yattığı yataktan kalktı üstünde yatağından dolayı siyah eşofman ve siyah atlet vardı umursamadan ve erindiği için kıyafet değiştirmeye uğraşmadı siyah bir sweatshirt giydi kafasına şapkasını takıp odadan çıktı hızlı adımlarla merdivenleri inip malikâne'nin önüne çıktı.
Antrenman yapması lazımdı dünkü gittiği parka gidebilirdi ama orası buraya uzaktı orası şehir merkezine yakındı burası biraz dağlık yer gibiydi etrafında ağaçlardan başka bir şey yoktu bir de yüksek bir tepeydi..
Kapının önünde dikilen adama doğru yürüdü ' antrenman yapacağım nerde yapabilirim ' dedi adam ona döndü 'arka tarafta yapabilirsin orası uygun ' dedi sesine nazaran kelimeleri ve sözleri yumuşak çıkmıştı.
Aksa başını salladı ve hızlı adımlarla arka tarafa doğru gitti duvarın diğer tarafına geçince etrafa bakındım evet bomboş ve sadece yeşillikti yani çimendi kısa,yeni kesilmiş ve sulanmıştı yani sulanmaltan çok yağmur yağdığı için ıslanmıştı.
Başta ısınma hareketleri yaptım ardından etrafa baktım küçük bir kum torbası gördüm yere sabitlenen olanından hızlı gidip onu aldım yanında olan bandajı alıp elime sardım.
Ardından tam önüne alıp yumruklarını vurmaya başladı. O kadar sert vurmuyordu ama darbeleri hızlıydı.
Bir saat kadar boks torbasını yumrukladı teri soğumadan yere yatıp şınav çekti ardından 50 tür bahçenin etrafında koştu.
Soluklanmak için yere uzandı üstü zaten terden ıslanırken sırtı da çimlerden dolayı ıslandı,derin nefesler sırasında başında hissettiği nefes ile kısa bir şaşırsada yavaşça gözlerini açtı.
Başında dilini çıkarmış vaziyette ona bakan siyah gözlü köpek ile sadece bakındı ardından bir elini kaldırıp ona dokunmak istedi ama sonra vazgeçti ve elini indirip kendini oturur vaziyette getirdi .
Köpek'de iki ayağını öne doğru uzatıp yere uzandı ve başını ön ayaklarının üzerine koydu aksa ona dikkatli bakan köpek ile sadece gülümseyip sweatshirt çıkardı.
Hava bir anda sıcak olmuştu gecenin bir yarısı ne sıcağı diye düşünürken yanına bir beden oturdu yanına döndüğünde tanımadığı adam ile öylece boş boş baktı adamın yüzüne..
Öylece bir birlerine bakarken adam gülerek ' seni yanlız gördüğümde tanışmak istedim ' dedi ve elini aksa'ya uzattı aksa eline bile bakmadan cebinden bir sigara çıkarıp yaktı.
İşaret ve orta parmağının arasında olan sigarayı dudaklarına götürüp bir nefes çekti köpek hala aksa'yı izliyordu.
Adam da cebinden sigara paketi çıkardı ve içinden bir tane alıp yaktı . Adam karşısında konuşmadan oturan kadına baktı.
Aksa fark etti ona dik dik bakan adamı ama hiç bir şey yapmadı,adam sigarayı dudaklarından alıp dumanı saldı. ' aslında buraya yanlız olduğunu gördüğüm için gelmedim ' dedi adam aksa şaşırmadı zaten başından beri emindi..
' niye geldin ' dedim ' birine benzettim seni yani o kişiyi anımsatıyorsun o yüzden emin olmak için geldim ' dedi adam .
Aksa durdu ve adama döndü 'kime benzettin beni' dedi aksa .
Adam ' çocukluk arkadaşıma aksa'ya ' dedi .
Aksa dondu elindeki sigara düştü çimen ufak bir ateş ile yanmadan, çimen ıslandığı için söndürdü ateşi.
Rize yine yağdı ve o iki genç'i ıslatı.
Aksa ve bilinmeyen adamı
......
Bölümler geç geliyor bunun için kusura bakmayın okuyanlar.
Birde şuan çok kişi okumadığı için yani okunmadığı için alta yazı yazmak istemedim ama artık yazıyorum.
Bir soru : aksa'nın yanına oturan bilinmeyen adam gerçekte de kim?
Öpüldünüz bay 😘
Instagram hesabı: zalimelfesya905
Tiktok hesabı: elfesya682
Wattpad hesabım zalim-elfes ya
Takip ederseniz sevinirim yorum ve yıldız atmak size bağlı ama rica ederim eğer beğenirseniz yıldız attın... |
0% |