@zdemirell
|
26 Temmuz 1877
Cennet sanki yeryüzüne işlemiş, göklerde nasıl gözüktüğünün bir fragmanını veriyordu Asamana da. İnsanüstü bir el tarafından oyulmuş dağların arasında öylece duruyordu. Asamana’da yaşayan herkes gibi Maria da aşıktı kasabasına. Maria, Dünya üzerinde Asamana’dan daha güzel bir yer olduğunu da düşünmüyordu açıkçası. Bu kasabayı böyle büyülü yapan tek şey dağları değildi elbette. Evlerinin, dağların ve hatta ormana bile kıyısı olan deniz de fazlasıyla büyüleyiciydi. Her sabah yaptığı gibi o sabahta öğrencisinin yanına giderken bu güzel manzaraya bakıp iç geçirdi. Sabahları, sadece bu manzaraya 5 dakika daha fazla bakabilmek için evinden erken çıkardı. Manzaraya, komşularına bakar, onlarla ayaküstü sohbet ederdi. Kasaba halkı, krallığın aksine oldukça güler yüzlü ve sıcak insanlardı. En azından Maria’nın duydukları kadarıyla öyleydi. Elbette anlıyordu bunu. Buradaki dertleri şehirden çok daha farklıydı. Herkes yetecek kadar çalışırdı. İşsizlik gibi bir dertleri yoktu. Kasabalı 3 aşağı 5 yukarı kazanırdı. Şehirde insanların kaygıları çok daha farklıydı. Yaşam mücadelesi veriyorlardı, açlıkla savaşıyorlardı. Burada hiç olmayan şeyler orada fazlasıyla vardı. Hırsızlık gibi, cinayet gibi, savaş gibi. Maria gerçekten anlıyordu. Her gelen kral hala Shyla’yı arıyordu. Bunu halktan gizli tutmaya çalışsalar da herkes farkındaydı. Krallar başa geçtiklerinde ilk iş olarak sefer düzenlerdi. Ve bu o kadar uzun sürerdi ki, bazen kendi ufak kasabalarına bile uğrarlardı. 800 yıl geçmişti ama hala Shyla’yı bulan yoktu. Belki de artık bunun efsane ya da mit olduğunu kabul etme zamanları gelmişti. En azından Maria böyle düşünüyordu. Maria, Bay Ty’nin kapısını çalıp beklemeye başladı. Bir yandan o iki afacanla uğraşabilmek için enerjisini toplamaya çalışıyordu. Bay Ty’nin eşi yaklaşık 3 sene önce vefat etmişti. Bu yüzden de Maria onun iki çocuğunun eğitimini üstlenmişti. Kapıyı ikizlerden biri açtı. Maria hala o ikisini karıştırıyordu. O yüzden isimleriyle seslenmekten hep kaçınırdı. ‘’ Bayan Maria. ‘’ diye bağırıp hemen bacaklarına sarıldı. Şimdi tanımıştı. Sevecen olan her zaman Jo’ydu. Uzun zamandır görüşmüyorlarmış gibi tepki vermesi Maria’yı hep güldürürdü. ‘’ Bende seni gördüğüme sevindim Jo. ‘’ dedi saçlarını okşarken. Arkasından gelen Bay Ty’i görünce bakışlarını ona sabitledi ve hayırlı işler diledi. ‘’ Maria Ellen bugün biraz keyifsiz. Hasta değil ama neyi var tam anlayamadım. Bugünlük derslere ara verip biraz kız günü yapabilirsiniz diye düşünüyordum. Dışarı falan çıkabilirsiniz. Harcayabilmeniz için masanın üstüne para bıraktım. ‘’ ‘’ Teşekkür ederiz Bay Ty. Elbette. Ben Ellen ve Jo ile ilgilenirim siz merak etmeyin lütfen. ‘’ ‘’ Teşekkürler Maria. ‘’ Bay Ty bana son kez gülümseyip işe gitmek için yola koyuldu. Jo’nun elinden tutup onunla birlikte içeri geçti Maria. Burada çalışmaktan çok keyif alsa da bu ev Maria’ya çok garip duygular hissettiriyordu. Bazen garip bir özlem bazen de sanki bir yere çok geç kalmış gibi stres. Daha önce hiç böyle hissetmemişti ve neden olduğunu anlayamıyor olmak onu geriyordu. Genelde bu hissiyatı Bay Ty’nin ölen eşi Jessica’yı çok sevmesine yorardı. Ama içten içe aslında onunla alakalı olmadığını biliyordu. Bugünse hissiyatı daha farklıydı. Umutsuzluk her tarafını sararken kaşlarını çattı. Kendini daha iyi hissetmeyi umarak yatağın içinde saklanan Ellen’i çıkartıp ona gülümsedi. ‘’ Baban bana keyifsiz olduğunu söyledi Ellen. O yüzden mi saklanıyorsun? ‘’ Ellen’i geceleri annesinin kendisine yaptığı gibi kolunun altına çekti. Kıskanmasın diye Jo’yu da diğer tarafına almıştı. ‘’ Hayır Maria. ‘’ dedi Ellen. ‘’ Korktum. Babama işe gitmemesi için yalvardım ama bana senin geleceğini söyledi. Canavar benimle konuştu dedim ama bir türlü kendime inandıramadım. ‘’ Maria’nın kaşları çatıldı. Bu çocukların nasıl bir hayal gücü vardı Allah aşkına. ‘’ Korkmanı gerektirecek bir şey yok tatlım. Baban seni her şeyden korur biliyorsun. Benim de seni koruyabileceğimi bildiği için işe gitti. Çünkü canavarlar sadece masallarda yaşar. Öyle değil mi Jo? ‘’ ‘’ Evet Maria. ‘’ dedi Jo hevesle. ‘’ Ellen korkaklık yapıyor. ‘’ ‘’ Yapmıyorum Jo. Sen onu görmediğin için bu kadar mutlusun. ‘’ dedi korku ve hüzün akan sesiyle. Maria tek eliyle kolunu sıvazlayıp yumuşak olduğunu düşündüğü bir ses tonuyla ‘’ Bana ne gördüğünü anlatmak ister misin Ellen? ‘’ ‘’ İstemiyorum Maria. ‘’ ‘’ Neden tatlım? ‘’ dedi Maria. ‘’ Çünkü canavar seni istiyordu. ‘’
|
0% |