Yeni Üyelik
7.
Bölüm

7. Bölüm

@zeynep_813

Uzun zaman sonra hepinize kocaman sevgiler, kocaman öpücükler... (Öpücüklendinizz💖)


duymayı hiç beklemiyormuş gibi ani bir şaşkınlık belirdi yüzünde fakat sonra devam etti "O gece benden yardım istedin ettim, sonra her zaman yoluma çıkmaya başladın bu durum beni rahatsız ediyor! Kendine hakim ol ve bana gözükme yoksa o gece olanları herkese anlatırım." Bu beni iyice sinirlendirmişti... "Anlatamazsın, anlatırsan bende senin o gece beni bırakıp Alev'le neler yaptığını anlatırım babana." Diyerek tehditkar bir ifadeyle baktım ona. Poyraz bu duruma iyice sinirlenerek kolumu kavradığı gibi sıkmaya başladı


"Çok fazla oluyorsun Sarı civciv!" bütün korkum ve sinirim vücudumdan çekilmişti de aklımı kontrol edemeyecek gibiydim.


Bakışlarımı ondan kaçırdığımda bağırarak "Dediklerimi dikkate almanı öneririm!" dedi ve ona dolmuş gözlerimle bakmaya çalıştım.


"Neden böyle davranıyorsun Poyraz?" dedim çaresizce, belki iyi bir cümle söylerde sakinleşirim diye ama


"Senin böylesine aptal olman benim sorunum değil, ayağını denk al!" dedi ve gözleri yine dekolteme kaydı bir kaç saniye bakıp bakmamakla çaba gösterirken yeniden gözlerime odaklandı "Kim bilir nasıl etkilenmiştir şerefsiz!" dediğinde içimden söylenmeye başladım Sanki sen etkilenmemişsin bakıp duruyor manyak diye geçirdim... Poyraz sert bakışlarını üzerimden çekerek


"Şimdi git ve aklını kullan, beni karşına almak istemezsin sarı civciv" diyerek hızla kapıdan çıktı.


Kapıdan ayırdığım gözlerimden süzülen bir damla yaş yüreğimi yangın yerine çevirmişti adeta. Onun böylesine yıkıcı sözleri yüreğimi yakıp kavuruyor ve her saniye eriyip yok olmama sebep oluyor. Bu bir insana yapılabilecek en kötü şey değil mi zaten... Onu bile bile kırmak, görmezden gelmek... Ağır ağır açtığım kapıdan çıktım ve yavaşça merdivenlere doğru yöneldim. Babamlar hala oturuyordu, Poyraz ise ortalıkta yoktu sadece grubu vardı. Merdivenlerden ineceğim sırada biri "Sanem" diye seslendi. Kafamı o yöne çevirince Akın'ı gördüm. Sinirli bir şekilde bana bakarak "Neden gelmedin?" diye sordu... Gözlerimi gözlerinden kaçırdığımı fark edince yavaşça yaklaşarak eliyle çenemi hafifçe yukarı kaldırdı ve ona odaklanmamı sağladı. "Ağladın mı sen?" diye sordu tekrardan... O kadar belli ediyor muydum yani... Titreyen sesim eşlik etti sözlerime "Yoo hayır bir sorun yok." Bir süre inanmayan gözlerle beni inceledikten sonra derin bir iç çekerek konuşmaya devam etti


"Peki öyleyse terasa çıkmak ister misin?" içimde ki burukluk geçmiyordu... Akın'la bir dakika bile burada durmak istemiyordum istemsizce. Sonra bakışlarım oraya kaydı... Poyraz'a. Elinde ki kolayı tek dikişte kafasına dikerken gözleri alev almış bize bakıyordu... Tek kaşını kaldırarak iki dudağımın arasından çıkacak olan söze odaklıydı sanki bizi duyuyormuş gibi. Ama sizce duymasa öyle bakar mıydı? Kesinlikle duyuyordu. Nasıl bir çocuk bu, Nasıl bir yıkım bu... Her an her şeyden haberi oluyordu... Gözlerimi yeniden Akın'a çevirdim ve "Ben biraz annemlerin yanına gitsem iyi olacak." Dedim. Akın ise elleri cebinde Poyraz'a bakıyordu sonrasında buruk bir gülümseme yerini öfkeyle doldururken "Hakimiyeti ele geçirmiş biri olmayı çok seviyor değil mi?" dediğinde Poyraz'dan bahsettiği ap açık ortadaydı. Bakışlarım tekrar Poyraz'a kaydığında öfkesi git gide artıyordu, bunu elinde ki damarlarının ne kadar belirginleştiğinden anlayabiliyordum. Akın'a ise anlamıyormuş gibi cevap verdim "Ne, kimden bahsediyorsun anlamıyorum?" Akın aniden bir kahkaha savurarak bana doğru iyice yaklaştı ve saçlarımın ardından kulağıma doğru fısıldadı, "Çok güzel anlıyorsun sarı civciv!" dedi imali bir sesle... Ve Poyraz'ın, bir tek Poyraz'ın bana kullandığı o kelimeyi kulaklarıma fısıldadı... "Sarı civciv!" bedenimi bir titreme sararken Akın bana göz kırptı ve yanımdan hızla uzaklaştı... Bir kaç saniye gözlerimi kapatıp sakinleşmeye çalışırken gözlerimi açtığımda Poyraz'ı görememiştim. İki dakika da nereye kaybolmuştu diye düşünürken bakışlarım ablama kaydı. Bana sinirli bir ifadeyle bakarken daha fazla onu kızdırmamak için yanlarına gittim. Sandalyemi çekerek oturduğum sırada ablam elimi sıktı ve gözleriyle her şeyi anlıyormuş gibi bakışlar atmaya devam etti "Ne haltlar yediğini anlayabiliyorum ama yanlış hareketler yapma sakın Sanem!" dedi net bir tavırla. Bende buruk bir ifadeyle sadece bakmakla yetindim ona. En son eve gitmek için herkes ayaklandı ve eve doğru yol aldık... Önce Funda'yı bıraktık ardından da kendi evimize gittik. Eve girer girmez ablam odasına ilerlerken bende peşinden gittim. Ve kapıyı kapattım... Ablam telefonuyla uğraşırken birden yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu ve içten içe merakla bende gülümsedim... "Ne oldu abla mutlu bir haber mi aldın?" diye sorduğumda bu kez sevinçle bakıyordu bana. Bu içimi öyle rahatlatıyordu ki...


"Evet, eski bir arkadaşım yarın bir eğlence düzenliyormuş göl kenarında beni de davet ediyor." Gülümseyerek ablama sarıldım. "Yaa çok güzelmiş, sevindim senin adına." Ablam da bana aynı şekilde karşılık verdikten sonra keskin ve kararlı bir ses tonuyla "Sende geliyorsun tabii ki." Dedi. Ablam beni de davet etmişti... O an öyle mutlu oldum ki ablamla bir şeyler yapacak olmak, bunu düşünmek, bunun hayalini kurmak... Çok güzeldi. "Gerçekten mi, gerçekten gelmemi istiyor musun?" dediğimde ablam egolu bir ifadeye bürünerek "E herhalde yalnız gidemem istersen Funda'da gelsin." Dedi. Ani bir sevinç patlamasıyla olduğum yerde zıplayarak deli deli hareketler yapmaya başladım. Ablamsa bu hareketlerim karşısında bana küçümseyen gözlerle bakarken gülümsemeyi de sürdürüyordu.


"Neyse neyse sen Funda'ya haber verirsin ben uyuyacağım." Dedi ve üstünü çıkarmak için dolabına yöneldi... Bende hemen Funda'ya haber verdim "Alo Funda!" Funda telaş içindeydi... Bir şey oldu sanmıştı. "Ne oldu civcivim bir sorun mu var?!"


"Yok yok yarın ablamla göl kenarında bir eğlenceye gideceğiz senin de gelmen için haber vermemi istedi."


Funda şaşırmış ve sevinmişti... Ablamdan böyle bir hareket pek beklemiyordu açıkçası. Bende öyle...


"Olur gelirim çok sevindim." Dedi ve birbirimize iyi geceler dedikten sonra telefonu kapattık. Saat epey bir geç olmuştu... Annemler çoktan uykuya dalmışlardı bile. Bizde ablamla hızla yatağa girip uyumak için gözlerimizi kapattık. Sabaha güneşin yüzümüze vurmasıyla uyandıktan sonra hep birlikte kahvaltı yaptık... Ablam annemlere akşam gideceğimizi söylediğinde annem önce baya kararsız kaldı. Sürekli sorular sordu


"Kızım, kim bu arkadaşın?" ablam annemin sürekli tekrarlanan sorularından sıkılırcasına cevaplar veriyordu "Off anne kaç kere anlattım, hem babam tanıyor Ahu adı." Annem tek kaşını kaldırarak yandan babama bir bakış attı tepkisini ölçmek için... Babamsa öyle emindi ki ablama izin veriyordu zaten. "Tamam gidin bakalım ama Sanem ve Funda'ya dikkat et kızım sen büyüksün biliyorsun gözün üzerlerinde olsun." Dedi. Annem...


"Anne Funda ve bende başımızın çaresine bakabiliriz..." annem net bir tavırla "Olabilir ama ablanda size göz kulak olmalı bitti." Dedi ve kahvaltısına devam etti... Hep birlikte kahvaltımızı bitirdiğimizde annem ve babam bahçede uzun uzun konuşmak için yanımızdan ayrılırken bizde ablamla odaya gittik. Ablam telefondan Ahu ablayı aradı


"Ahu, sen bana konumu at biz akşam geleceğiz." Dedi ve biraz konuştuktan sonra telefonu kapattı... Sonra whatsapp'a girdi Ahu ablanın profilinde atacağı konumu beklerken hızla Ahu ablanın profilini büyüttüm. Resim motor kullanıyorken çekilmişti demek ki o da motorcuydu... Gözlerim şaşkınlıkla büyürken ablam telaşla telefonu kapattı. "A-abla Ahu abla motorcu mu?" yüzünde ki telaş ses tonuna yansıyordu... "Ya Sanem anneme söyleme sakın, Ahu çok sevdiğim biri söylersen göndermez." Haklıydı... Annem motorculardan hoşlanmıyordu ve ablamın da motor kullandığını bilmiyordu. Tabii ki anneme söylemeyecektim yoksa Funda ve bende gidemezdik... Bu eğlenceyi de kaçırmayı hiç istemezdim... "Sakin ol abla tabii ki anneme hiçbir şey demeyeceğiz hem bende gelmeyi çok istiyorum. Sadece şaşırdım o kadar..." dediğimde ablamın yüzünde ki endişe yerini daha sakin bir ifadeye bırakmıştı "Teşekkür ederim Sanem." Diyerek telefonu kapattı ve ayağa kalktı "Ben şimdi biraz gezeceğim... Kafam biraz karışık." Dedi. Kaşlarım çatılmış ve anlamsızca ablama bakar olmuştum


"Bir sorun mu var?" ablam bakışlarını benden kaçırarak geçiştirmeye başladı ama kesinlikle bir şey vardı...


"Yok hayır, dolaşacağım biraz." Dedi ve hafifçe gülümseyerek odadan çıktı... Bende bütün gün ne yapacağım diye düşünüyordum. Harbiden ne yapabilirdim akşama kadar off çok zaman var. Ve içimde garip bir heyecan da var... Ablamın ortamına girecek olmak gibi. Acaba nasıl bir arkadaş ortamı var... Çok merak ediyorum doğrusu. Bu düşünceler bir yana aklıma bir fikir geldi. Funda'yla o gün buz pateni yapamamıştık. Bu yüzden akşama kadar buz pateni yaparak vakit geçirebilirdik diye düşündüm ve hemen Funda'yı aradım.


"Funda akşama kadar buz pateni yapmaya ne diyorsun?" dedim sevinçle. O da heyecanlı bir ses tonuyla "Olur, hadi gidelim!" dedi ve aynı anda telefonu kapatıp hazırlanmaya başladık.Üzerime diz kapaklarımın üstüne gelen kot bir etek giydim ve bunu buz mavisi ince askılı bir badi giyerek kombinledim saçlarımı açık bıraktım. Patenlerimi de elime alarak beyaz ayakkabılarımı giydiğim gibi kapıya yöneldim ki annem beni durdu


"Nereye gidiyorsun kızım?" dedi


"Funda'ya sözüm vardı anne buz pateni yapacaktık. Oraya gidiyorum..."


"Hım peki çok geç kalmayın olur mu?"


Annemin yanağına bir öpücük kondurarak "Tamam annem zaten akşam gidiyoruz ya çok gecikmeyiz." Diyerek kapıdan çıktım. Funda'nın evine doğru yol aldığımda yine mahalleden bir iki tane motorcu geçiyordu. Mahalleli ise dükkan kapılarında nöbetler tutuyordu yine dükkanlarında ki eşyalara zarar gelmesin diye... Çok kötü bir duygu aslında. Kötü bir hal... Her an karnını doyurduğun yerin darma duman olacak olma ihtimaliyle başında beklemek... Ne kadar vurdumduymaz bir tavır bu. Motorcular her şeyi hak ediyor! Diye kendi kendime etrafa sinirli bakışlar atarak yürürken Funda birden karşımda belirdi...


"Sakin civcivim sakin, yine kim sinirlendirdi seni?"


gözlerimi kısarak yanımızdan hızla geçen motora odaklandım ve "Şu motorcular yok mu, hepsi çok kaba ve vurdumduymaz dükkan sahipleri kapıda nöbet tutuyorlar şu hale bir bak!" diyerek isyan ederken Funda gerildiğimi anlamıştı koluma girerek yüzünde ki gülümsemeyle cevap verdi


"Anlıyorum çokta haklısın ama hadi gidelim lütfen hem daha fazla sinirlenmezsin." Aslında haklıydı bugün onun için buradaydım o yüzden onu dinleyecektim ve bugün patenlerimizle kayacaktık. "Tamam hadi gidelim." Dedim ve buz pistine doğru yol aldık... Geldiğimizde ise Ahmet amca yine kapıdaydı "Ooo hoş geldiniz kızlar." Dedi yine gülerek... Bizde aynı şekilde karşılık verdikten sonra hızla buz pistine girdik. Ve yine Alev buradaydı fakat Poyraz yoktu... Bu kız neden hep buradaydı ki buz pateni yapmaya çalışıyordu... Funda Alev'e küçümseyerek bakarken "Çok itici ya baksana hiç paten kaymayı beceremiyor!" dedi. Haklıydı da bir insana paten bu kadar mı yakışmazdı... "Haklısın şuna bak paten hiç yakışmıyor insanı soğutuyor resmen." Funda gözlerini kısarak yeniden baktığında "Ayy evet ayaklarına hiç olmamış o patenler şuna bak nasılda kıvırtmak için çabalıyor." Dediğinde ikimizde bir kahkaha savurduk ve sesimiz salonda yankı yaptı... "Vay canına kızların böylesine dedikodu yaptıklarını hiç bilmiyordum." Diye bir ses geldi arkadan hemen kafamızı çevirdiğimiz sırada Akın kollarını göğsünde birleştirmiş Alev'e bakıyordu.


"Yani kızlar dedikodu yapıyorlar da vallahi çok başarılı." Dedi bizi tatmin edercesine bir sesle... Funda hemen söze girdi "Öyle öyle." Dedi. Akın'ın gözleri beni bulduğunda "Ee Sanem kaymayacak mısın?" Funda'ya bakarak cevapladım "Bugün Funda için geldik o kayacak." Dedim net bir ses tonuyla. O da başını sallayarak "Okey. Bir ihtiyacınız olursa buralardayım." Diyerek bana göz kırptı ve yanımızdan uzaklaştı... Funda hemen koluma girdi ve kulağıma fısıldadı "Bu çocukta hep etrafımızda dolaşıyor." Dedi ve Akın'ı süzerek devam etti "Ayrıca da sürekli sana göz kırpıyor ha dikkat et." Ben Funda'nın bu sözlerine sadece bakmakla yetinirken, Akın büyük bir egoyla "Dikkat etmesi gereken kişi sensin Fundacığım, dikkat ette düşüp bir yerlerini kırma ilk günden." Diyerek bu kez de Funda'ya göz kırptı ve salondan ayrıldı... Ben gülmemek için kendimi tutarken "Ya Gülmesene ne kadar gıcık biri bu!" diyerek Akın'a sinirleniyordu. "Neyse neyse boş ver sen onu da hadi gel giyelim patenlerimizi." Dedim ve kolundan tutarak buz pistine doğru götürdüm. Patenlerimizi giydikten sonra yavaş yavaş piste çıktık. Alev hala buzun üzerinde kıvırtarak kaymaya devam ediyordu. Funda'nın elinden tutarak yavaşça kaymasına yardım ediyordum. Ama bacakları öyle titriyordu ki... "Funda korkma bir şey olmaz tutuyorum seni titreme." Dediğimde sesi de titriyordu "A-ama yapmaya çalışıyorum f-fakat zorlanıyorum." Dedi. "Haklısın ama yavaş gidiyoruz korkma bir şey olmayacak." Diyerek sakinleşmesine yardımcı oluyordum... Bir süre böyle devam ederken Funda'nın elini yavaşça bıraktım ve o da yavaş hareketlerle tek başına kaymaya başladı. Sesi öyle heyecanlı çıkıyordu ki "Sanem! Yapıyorum bak." Diye bağırmaya başladı. Bende ona bakarak gülümsüyordum ki Alev birden Funda'ya çarpıp onu yere düşürdü. Funda acıyla bağırırken koşarak yanına gittim ve onu ayağa kaldırmaya çalıştım... Ama bacağını burkmuş gibiydi. Öfkeyle Alev'e odaklandığımda sırıtıyordu karşımda


"Sen ne yaptığının farkında mısın?!" dedim öfkeyle. O da umursamaz bir hale bürünerek "Evet, paten sürüyorum." Dedi pişkin pişkin. Öfkem git gide artarken hızla ayağa kalktım ve "Hareketlerine dikkat ederek süreceksin o zaman o pateni!" diyerek ona karşı çıktım. Funda ise bu sinirim karşısında bana korkarak bakıyordu bir şey olacak diye. Alev se öfkeyle üzerime gelmeye başladı ve "Sen haddini bileceksin bende istediğim gibi paten süreceğim!" dedi. Artık sinir bütün vücudumu ele geçirmişti ve sinirden sanki içim titriyordu... "Haddini sen bileceksin ve insan gibi süreceksin o pateni, arkadaşıma bilerek çarptın ve ilk kez sürdüğünü görebiliyordun!" Alev bu kez iyice sinirlenmişti "Bilerek veya değil sanane!" dedi. Kavga etmeye o kadar meraklı duruyordu ki. "O benim arkadaşım hareketlerine dikkat edeceksin!" diye bağırdığımda Poyraz Yanımıza gelerek Alev'in elini sıkıca kavradı ve öfkeyle bana bakmaya başladı. Alev Poyraz'ı görünce pişkince sırıtarak bakmayı sürdüyordu. Poyraz onu koruyordu çünkü... "Neler oluyor?!" dedi Poyraz çene kaslarını sıkarak. "Yerde ki varoşa çarptım diye yellozluk yapıyor bu kız." Dedi ama artık sabrım taşmıştı Alev'e doğru hızla giderek bileğini sıkıca kavradım ve gözlerimi gözlerine diktim "Bana bak, ne bana ne de Funda'ya laf edemezsin, sen istediğin gibi birilerine davranamazsın yeter!" diye bağırdım. Alev bileğini benden kurtarmaya çalışıyordu fakat bileğini öyle bir sıkıyordum ki öfkeden kitlenmiştim de bırakamıyordum sanki bileğini. "Bırak kolumu!" diye bağırdı acıyla. Sonra birden Poyraz'ın eli, benim elimi kavradı ve hızla çekti Alev'in bileğinden... Bakışlarım bu kez Poyraz'a kaydığında onun gözlerinde ki ateş benim içimi yakmaya başlıyordu ve bakışlarım bu kez hüzünle doluyordu. "Çek elini!" diye bağırdı bana ve elimi hızla bıraktı.


"O zaman sevgiline sahip çık!" dediğim sırada kendi dediklerimi bile kestiremiyordum. İstemsizce söylüyordum tüm bunları sanki. Poyraz'dan çok korkuyordum... Öfkesi iyice artıyordu. Alev'in kolundan tuttuğu gibi eşyalarını toplayarak salondan çıktılar. Şaşırmıştım... Nasıl oldu da Poyraz bana hiçbir şey demedi. Yoksa fırtına öncesi sessizlik miydi bu? Kesinlikle öyle olmalıydı yoksa Poyraz bana çok kötü şeyler yapardı biliyorum... Bunca şeyin arasında yerde duran Funda'ya döndüm. "Özür dilerim Funda çok özür dilerim." Dedim yüzümde beliren o hüzünle... Yavaşça ayağa kalktığında yüzünde ki ağlamaklı ifade varlığını koruyordu. "Üzülme civcivim, sen beni korudun zaten. O onun hatasıydı iyi ki varsın..." dedi ve sımsıkı sardı beni. Bende aynı şekilde karşılık verdiğimde Akın yanımıza geldi. Bakışlarım onu bulduğunda tepkisiz bir şekilde bakmaya devam etti


"Ben demiştim, Poyraz bu... Ama büyük bir yıkıma hazır ol, Poyraz böyle sakin kaldıysa işin ucunda mutlaka kötü bir son vardır.


Sizce bir sonraki bölümde Poyraz neler yapacak? Tahminlerinizi bekliyorum sevgili okurlarım...❤


Loading...
0%