@zeyyahu
|
Bilgenin rafların arasında bir aşağı bir yukarı attığı voltaların ardından birden durmuş ve Idığ krallığının veliahtı olmadığını ve beni Idığ krallığına ait biri gibi gösterip orda saklayabileceğini söyleyip kütüphaneden ayrılması üzerinden 3 saat geçmişti.Neyden,kimden saklanmam gerektiğini bile soramadan beni arkasında bırakıp gitmişti. Üç saat boyunca kitaplarla ilgilenmiş ve eski rengine dönen küreye ters bakışlar atmıştım. Sıkıntıdan yere uzanıp kütüphanenin tavanındaki motiflere bakarken açılıp kapanan kapı sesiyle dikkatim dağıldı ve gelecek sese yoğunlaştım. Sakin ama tok adım seslerinin hedefi bulunduğum yer olmasına rağmen istifimi bozmayıp yerde yatmaya devam ettim. Az sonra görüş açıma ellerinde kitaplar ne kadar uzakta olursa olsun onu her daim görünür kılmaya yetecek beyaz anlına dökülen karışık saçları , omuzlarındaki pelerininden daha açık tona ev sahipliği yapan mavi gözleri ve -benden uzuk dur- diye bağıran keskin yüz hatlarıyla benimle yaşıt diyebileceğim adam sanki orda yokmuşum gibi uzun bacaklarıyla üzerimden geçip kitapları masaya bıraktı. "Yula hoca buralarda mı?" Yerde yatıyor olmamla pek ilgilenmeden sorduğu soruyla boş boş gözlerimi kırpıştırdım. Yula hoca? Bigenin adı olabilir miydi? "Gideli 3 saat oldu, sen kimsin?" Sağa sola bakmayı kesip kalcasını masaya dayayarak kollarını göğsünde birleştirdi. Bu kol kaslarını belirginleştirmişti. Onu süzmeyi bırakıp tekrar tavandaki motiflere bakmaya başladım. Bunların anlamı neydi? "Ben Uluç krallığının veliahtı Nart. Burda olduğuna göre son krallığın veliahtı olmalısın adın ne Idığ veliahtı?" "Asu. Diğerlerini gördün mü?" Yula hoca'nın söyledikleri yüzünden bir krallığımın olmadığını söyleyemedim çünkü hala bir açıklama bekliyordum kendisinden. Umarım yakın zamanda buraya teşrif ederdi. "Onları henüz görmedim. Eğitimlerin başlatılması için son parçayı bekliyorduk." Umarım son parça dediği ben değilimdir,kaçırıldığım yetmezmiş gibi bir de tekrar okul mu okuyacaktım. Eve dönüş yolunu derhal bulmam lazım. Tavandan gözlerimi ayırıp biraz şüphe biraz da merakla bir bana bir küreye baktığını gördüm. Kaşlarımı kaldırıp konuşmasını beklediğimi belli ettim. "Yula hocanın 3 saattir burda olmadığını söyledin." Gözleri şüpheyle kısılırken söylediklerini onaylatmak için onay bekledi. Doğruydu 3 saatir yoktu,ne vardı bunda? Kafamı sallayark onu onayladım. "Neden varlığını henüz bildirmedi? Bunu çoktan yapması lazımdı." İşte buna verebilecek cevabım yoktu. Ona bakmayı kestim sanki böyle yapınca cevap vermemi beklemez gibi saçma bir düşünceyle hızla yerden kalktım ve raflardaki kitapları 3 saattir incelememiş de yeni görüyormuş gibi tekrardan göz hapsine aldım. Gerginlikten hiç bir şey okuyamasam da zaman kazanmaya çalışıyordum. Yanıma yaklaşan adım seslerinin sahibi yokmuş gibi davranıyordum. Birden kolumdan tutup beni kendine çekmesini beklemiyordum. Bedenlerimiz arasındaki bir karışlık mesafe nefesimi tutmama yetti kolumdaki parmakları ince olsa da tutuşu bi hayli güçlüydü. Bakışlarım göğsüne gelirken yattığım yerden bu kadar uzun olabileceğini anlayamayan beynime ardı arkası kesilmeyen küfürler ediyordum. Kafamı hafifce kaldırıp önce birbirine bastırdığı dudaklarına sonra da gözlerine baktım. Burnundan verdiği nefesi yüzümü okşarken konuştu. "Ne saklıyorsun bilmiyorum tilki ama sırlardan hoşlanmam." "Veliahtımdan hemen uzaklaşmazsan olacaklardan sorumluluk kabul etmem Nart!" Pekte uzaktan gelmeyen güçlü sesle ikimizde aynı anda kafamızı çevirip sesin sahibine baktık. Bizden on adım uzakta ters diyebileceğim bir bakışla Nart'a bakan kendinden emin duruşuyla saldırıya hazır gri pelerinli ve hemen arkasında nefeslenmeye çalışan Yula hocayı görmek gülümsememe neden oldu. Nart gülüşüme sinirlenmişti kolumdaki elini mümkünmüş gibi biraz daha sıkıp göz temasını kesmeden bir adım geriye atarak uzaklaştı. Parmakları artık orda olmasa da tutuşunu hala hissetmem kolumun yakında moraracağının göstergesiydi. Gri pelerinli duruşunu bozmadan Nart'ın attığı her adımı takip etti. Nart gözden kaybolmadan önce son kez omzunun üstünden bana sert bakışlarını göndermeyi ihmal etmemişti. Anlaşılan Nartla başım beladaydı. |
0% |