-Temsilli

Gülşah Toğrul (Şuanlik bu ama daha iyisini bulunca koyarim)

Ben Gülşah Toğrul astsubay kıdemli Üstçavuşum Şırnak'ta görev yapıyorum.28 yaşındayım şuanlik bir evde tek başıma yaşıyorum Akif ,yunus, galip,cem, yiğitve Mehmetcan hariç erkeklere güvenmem , kitap okumayı,gezmeyi ,yemeyi , içmeyi severim .( Gençiz , güzeliz, çıtırız gezelim değilmi)😉

Evet ne yazıkkı bugün görev vardı saat 3'te kalktım duşa girdim, odama gelip kamuflajımı giydim arabama atlayıp karargaha doğru yola çıktım.

Aradan 2 saat geçti gelmiştim arabadan inip gurur timinin yanına gittim. Ardından binbaşı Batuhan görev emri geldiğini söyledi hemen eşyalarımızı ayarladık.

Aradan 35 dakika geçmişti, yüzbaşı mehmetcan uygar " gurur timi helikopter bin " demesiyle hepimiz helikoptere bindik görev bölgesine yakın bir yere indik mühimmat tamdı fakat suyumu doldurmayı unutmuştum fakat içinde biraz vardı biraz ilerledikten sonra köye yavaşça girmeye başladık ben Asel , Akif aynı yere mehmetcan , yiğit ileCeylin ayrı yere ve galip, yunus, cem .

Hepimiz farklı yerlere doğru yerlere ilerledik yüzbaşı mehmetcan atışı başlattı " gurur atış serbest" sözüyle hemen Keskinci olduğumdan yerimi ayarladım ve başladım teker teker vurmaya 3-5 derken tamı tamına 12 kişiyi vurdum.

Aradan bir kaç saat geçti ve helikopter geldi tam binicekken mermimi düşürdüğümü farkettim " komutanım ben hemen gelicegim" diyip hızlıca koşmaya başladım yerdeki mermiyi alıcakken birinin kafama silah dayandığını hissettim arkama döndüm evet o kişi kimdi biliyormusunuz o.. çocuğu ( terörist) arkasında devamıda vardı "kalk ayağa yürü" ne yazıkkı tek kişi değildi o yüzden karşı çıkamadım timide çağıramazdım uzaktaydılar yürümeye başladım 25 dakika sonra bir yere geldik mağara gibiydi odalar vardı iki üç tane onlardan birine beni zorla itti kolumu yere sürtüm acıyordu ama önemli değildi şuanlik, başka adam geldi beni duvara taraf sürükledi ellerim bağlıydı ve fazlasıyla acıyordu ayaklarımıda bağladı ve en son gördüğüm o adamın elinde bir şırınga görmemdi.

Mehmetcan'ın anlatımı ile;

​​​​​​​​​​​​​​​​​​İşimizi halletmiştik ve helikoptere doğru gittik tam binicekken üsteğmen Gülşahın bı yere kadar gitmesi gerektigini söyledi onu bekledik fakat 30 dakika geçmişti gelmemişti az önceki yere doğru gidicekken teröristlerin elinde olduğunu gördüm ve gurur timiyle plan yaptık ve yola koyulduk onları gizlice takip ettik iki dakika bekledik ve atış haline geçtik ilk önce Gülşahın yanındakini öldürdüm tim hemen ardından hepsini öldürmeye başladı bende gizli bir şekilde mağaraya doğru ilerledim şansıma sıç.. Gülşahın bayıldığını fark ettim öldürdüğüm adamın elinde şırınga vardı "hassi.."dedim eğer 1 kaç dakika önce gelseydim Gülşah bayıltılmıyıcaktı. Kucağıma aldım helikoptere doğru ilerledim helikoptere bindik timle birlikte, karargahın önünde helikopter durdu indik ve ambulansa Gülşahı götürdüm yanında Ceylin gitti.

Gülşah'ın anlatımı ile;

Uyandığımda hastanede olduğumu farkettim hava kararmıştı kolum ve ayak bileğim acıyordu ve bandajlıydı diğer yanıma baktım ve ceylini gördüm "Ceylin " dememle Ceylin bana döndü "efendim canım" dedi "bana noldu ellerim ve ayağım çok acıyor" dedim " Gülşah sen kaçırıldın " yüzüm düşmüştü biraz " ne zaman çıkartılacağım peki" dedim " 2 saate bir iğne vurup taburcu olucan " demesiyle kapı çalındı Ceylin "gir " dedi ve tim gelmişti.

Yüzbaşı mehmetcan Uygar

Üsteğmen Asel Vural

Üsteğmen Akif Gündüz

Astsubay başçavuş yiğit Özgür

Astsubay başçavuş Galip Kurt

Astsubay kıdemli çavuş Yunus Kartal

Astsubay kıdemli Üstçavuş cem Yıldız

Yanımdaki astsubay çavuş Ceylin Yüksek,

Ve olmazsa olmaz ellerinde kasımpatı ile gelmişlerdi Akif ilk davranıp " geçmiş olsun " dedi " sağol çok teşekkür ederim" dedim bende geri kalan kişilere de aynısını dedim ve artık taburcu olma vakti gelmişti ayak bileklerim çok acıdığından Mehmetcan beni kucağında taşımıştı o kadar utanmıştım ki yüzüne bakamıyordum.

1 hafta sonra;

İki haftadır evdeydim ayağımdan dolayı yarın göreve devam edicektim 2+1 evde Suna diye bir öğretmenle kalıyordum iki gün önce taşınmıştım buraya, ev rahat ve güzeldi denize karşı bir manzarasıda vardı. Akşam saat 21.03 olduğunda uykum geldi yatmaya karar verdim sunada uyumuştu zaten saat 4 de kalkıcaktım uyumaya çalıştım fakat uyuyamadım kalktım mutfağa doğru ilerledim içimde bir his vardı, kahve makinasına kapsül koydum ve bekledim kahvemi doldurdum ve masaya kahvemi koyup sandalyeye oturdum içmeye başladım o sırada az öncede duyduğum bir ses yine gelmeye başladı müzik sesiydi,ah evet bizim bir üst katta iki doktor vardı ayağa kalktım kapıyı açtım üstümde kalpli bir pijama takımı vardı yukarıya doğru gittim kapılarını çaldım esmer olan açtı ve baya eğleniyor gibiydi " buyur " elinde içki vardı " lütfen müziğin sesini kısarmısınız biraz" dedim " pardon sen kimsin dedi arkadan gelen kumral " tanışmıştık aslında hatırlatıyım Gülşah ben " dedim" ha sen şu Suna yengenin arkadaşı " derken arkadaki kumral koluna vurdu elindeki bardak yere düştü" yok öyle birşey " bardak bin bir parçaya bölündü " Emrah sen mal mısın kardeşim" dedi emrahta " asıl sensin gerizekalı neden bir an öyle dedin " bana dönüp " iyi geceler efendim biz müziğin sesini kısarız " diyip kapıyı kapattı.

Gidip kahvemi içtim uykum tam kaçmıştı artık film açıp izledim saat 3'e geliyordu giyinmeye başladım tabi bunu Sunanın yanında yapmıyordum asker olduğumu tek biliyordu onun dışındakileri bilgileri söyleyemezdim üstüme siyah tayt üstüme siyah badi giyip montumu üstüme çektim boyumu giyip evden çıktım, bir şeyi unutmuştum arabanın anahtarını şuna benden önce geldiğinden anahtar hep ondaydı tam o sırada önümde bir araba durdu Akif ve yunus aynı evde kalıyorlardı ve burdan geçerken beni görmüşlerdi yunus camı açıp " neyi bekliyon kız" dedi bende" şey arabamın anahtarını unuttum da..." Dedim " e git al " dedi " alamam Sunanın uykusu ağırdır açmaz o kapıyı" dememle" bin arabaya hadi " şaşırmıştım ama dediğini yaptım arabaya bindim araba lüks falan değildi Ford focustu ama içi ferahtı neyse tam gideceği sırada Akif şarkı açtı ve söylemeye başladılar yunusla " acım taze kurtulamazsın gözlerini kaçırarak belki, birazcık bozuldum ruhum biraz can çekişiyor belki birazda kızardın ama sana KIRMIZI ÇOK YAKIŞOR" bende katıldım biraz daha sonra yola baktığımda gelmek üzereydik tam o sırada Akif bir sigara yaktı " içiçen mi " normalde içerdim ama şuan canım istemiyordu " yok sağol" dedim ve araba durdu indik Ceylin ve Asel karargahın bahçesinde oturuyorlardı yanlarına gittim " ooo selam kızlar naber " dememle bana baktı ikiside " hoşgeldin özledik seni" dedi Ceylin aselde " ay evet ya sensiz olmuyor buralar bu arada time yeni biri geldi" dedi " kim? " Diye sordum bende Ceylin " bak şuradaki sarışını gördün mü işte o teğmen ardel Kızıl " bu ismi bir yerde hatırlıyor gibiydim " nereden geliyor bu adam " diye sordum " Eskişehirden neden " şok olmuştum bu benim lise arkadaşımdı" bu ardel varya benim lise arkadaşımdı " dedim gülmeye başladım " kızlar bekleyin ben gelicem iki dakikaya " dedim ve ardele doğru ilerledim Asel " nereye gidiyor kız " dedi ona dönüp elimle bir dakika işareti yaptım ardelin yanına gittiğimde bana durup baktı odamı acaba beni hatırlamıştı " selam " dedim " aleyküm selam da sen " dedi ve" Gülşah naber " diye devam ettirdi " iyi senden naber hatırladın beni " dedim gülmeye başladım o sırada Mehmetcan önümüzden geçti O gür sesiyle " gurur hazırlan 10 dakikada " dedi ve bizde hazırlanmaya gittik kamuflajımı giydim botumuda giydikten sonra silahımı hazırladım ve bu sefer unutmayarak suyumuda doldurdum konserve koydum çantama herkes hazır olduğunda dışarıya çıktık " gurur toplan " diyen yüzbaşına doğru ilerlerledik " bugün Suriye sınırında olan bir grup için savaşacağız ve herkesin elinden gelen çabayı göstermesini istiyorum özelliklede Gülşah sen " dedi ben anlamamıştım keskin nişancı olduğumdan 1 haftadır yoktum yüzbaşı tekrar konuştu " gurur helikopter bin " dedi helikoptere bindik ilerledik yüzbaşı mehmetcanın nedense gözü benim üstümdeydi p sırada yiğit " komutanım yenge nasıl" dedi ben şok olmuştum günün ikinci şoku ile karşı karşıyadım öksürmeye başladım " kim benim bundan haberim yok ?" Dedim galip hemen atladı " ya bu geçen gün kulübe gitmiş bir kadın buna yaklaşmaya başlamış buda kadının sarhoş olduğunu anlayıp evini sormuş fakat kadın buna cevap vermeyince buda evine götürmüş o sırada yiğit komutana uğramak istemiş kapıyı çaldığında komutanda açmış ve yiğit kadını arkada görmüş sonra koşarak siteden çıkmış " bunları anlatırken gülüyordu tek o değil herkes gülüyordu ben ve Mehmetcan hariç sinirlerim bozulmuştu Mehmetcan " o konuyu bir daha açmayacaksınız demedimmi ben " diye konuştu sesi yine güdrü 4 saat sonra ineceğimiz yere geldik sırasıyla indik hala sinirlerim bozuktu bu beni ilgilendirmezdi değilmi boşver sen mal Gülşah dedim içimden ilerlemeye başladık helikopterde gitmişti Galip " komutanım kuzey yönüne bakın ordalar " dedi " gurur kuzey yönüne ileri " dedi ilerledik ve durduk yerimi ayarladım yüzbaşı atış başlattı " gurur atış serbest" demesiyle vurmaya başladık teker teker hepsi vuruluyordu tam o sırada aselin " vuruldum galiba" demesiyle Akif Asel'e doğru koştu Asel kolunu tutuyordu Akif hemen çantasından pansuman eşyalarını çıkarmaya başladı ve endişeliydi birazdan hepsini vurduk çoktular ama olsun biz başarırız .

Çantamı taktım Asel'e doğru ilerledim bir şeye bastığımı hissettim ayağımın altına doğru baktığımda gördüğüm şeyle yine şok olmuştum o şey...

İlk kitabım ( burada ) inşallah beğenirsiniz ❤️❤️ yorumlarınızı bekliyorum.