Hayatı yalan olan bir kız.
Hayatı, intikamdan ibaret olan bir kız. İntikam için kullanılan, intikam için ailesinden uzak tutun kız.
.
Gerçek ailem kurgusudur
ŞİDDET VE OLUMSUZ ÖGELER İÇERİR!
"Her yerde kar var, kalbim senin bu gece."
Bir yok oluşla başlayan, ardından sürükleyici bir aşk üçgenine dönüşen, intikam dolu bu kurguma, hepiniz HOŞGELDİNİZ!
Selam arkadaşlar bu biraz farklı bir kitap olacak sevdiğim söz, şiir, şarkı vb şeyleri her gün paylaşacağım ve sizinde içinizde tutup da soyletemediginiz seyleri yazacağınız bir kitap biraz dertleşmek gibi
Memul, bazen bir his, bazen bir kişi ve bazen bir andı. Memul beklenendi...
"Relicta, anlamı ne?"
"Terk edilen."
"İnsanlar terkedilir kiraz çiçeğim"
"İnsanlar terk eder Arel"
Yasmîn, annesiyle birlikte Zemheroğlu konağında çalışmaktadır. Zemheroğlu Mardin`in en köklü aşiretidir.
Yasmîn`in babası bir gece ansızın annesini öldürüp, kaçtığında. Yasmîn kardeşiyle birlikte Zemheroğlu konağında yatılı çalışan olarak yarım kalan hayatına devam etmektedir. Tabii bilmediği birşey vardı, aşk.
Nerden bile bilirdi ki Zemheroğlu aşiretinin ağası, Awir Hazar Zemheroğlu`nun ona göz koyduğunu!
{Önemli bir duyuru paylaşmak istiyorum.
Kitabım yetişkinler içindir. 18 yaşın altındakilere önermiyoruz..}
Sevgili dostlar.. BERDEL Hikayesi herkesin yazdığı gibi bir hikaye değil. Yarısı gerçek hayattan uyarlandı.
Mutluluk aslında yanı başımızdadır. Oysa bizler onu hep uzaklarda ararız. Başımızı çevirdiğimiz zaman o mutluluğu göreceğiz belki ama başımızı hiç o tarafa çevirmeyiz ki..
Şuan aslında karşımda yaralı bir insan vardı. Bedenen yara almamıştı belki ama ruhen acı çekiyordu.
[Yorumlarınız ve voteleriniz benim için çok değerli.]
Bu kitaba içimdeki acıları döküyorum ilk kitabım umarım beğenirsiniz ve hatalarımı nazik bir dille uyarırsanız sevinirim şimdiden teşekkürler ve iyi okumalar
Gökyüzümde parıldayan bir yıldızsın sen ey güzel sevdiğim.
Beni yeniden sevebilir misin?
Ya da yeniden sevmeyi bilebilir miyiz?
Bana kitaplardan okuma aşkı. Bana aşkını dünyaya yazdıracak kadar sev beni.
Gökyüzünde bir yıldız gibi en çokta kalbinde yaşat sevgimi.
``GÖKYÜZÜ BİZ OLUNCA DAHA GÜZELDİ...``
ZEHRA ÖZTÜRK
Eflal ağlarken diz çöktüğü yerden onu kaldırdı Karan. Gözyaşları, yüzünden süzülürken Karan, baş parmağıyla onun göz yaşını sildi ve nazikçe gözlerinden öptü. "Döktüğün her bir gözyaşı için dünyayı yakarım," dedi. "Ama ne hissetmem gerekiyor bilmiyorum; seni nasıl sevmem gerektiğini de bilmiyorum, Eflal." Karan, alnını Eflal`in alnına yaslarken, içindeki karmaşık duygularıyla nasıl başa çıkacağını bilmiyordu.
Eflal, fısıldayan sesiyle, "İzin ver, seni sarayım Karan, seni sarıp sarmalayayım..." dedi. Karan çaresizce Eflal`in ela gözlerine bakarken, derin bir nefes aldı. "Bana sevmeyi öğret," dedi, tüm benliğiyle... O an, karanlığın ve belirsizliğin arasında bir ışık belirdi; belki de sevgi, öğrenilecek bir şeydi...
Rus kökenli katil Mirza Kavalier çektiği onca işkenceden sağ kurtularak adaleti kendi elleriyle sağlamaya yemin eder ve bir katliam yaparak çeşitli cinayetler işler ama genç polis Simay Barlas olayın peşine düşer ve asıl katilin sevdiği adam Mirza Kavalier olduğunu öğrenir. Biri parmaklıklar ardına hapsedilirken diğeri ise hayatına kaldığı yerden devam etmek ister ancak bu imkansız aşk ikisininde yüreğinde asılı kalmıştır ya biri mesleğinden vazgeçicekti yada diğeri ilkelerinden ve doğrularından asıl vazgeçen kim olacak?
Ayağıma bakıyordu,kafamı eğip baktığı yere bakınca,dövmeme baktığını anladım. “Bi anlamı varmı serçe’nin” dedi. O an istemsizce gözlerim doldu ve boğazım düğümlendi. Derin bir nefes alıp, “Beni simgeliyor..” dedim gözyaşlarım eşliğinde…
Afganistan`dan Türkiye`ye göç etmek zorunda kalan Maliha`nın hikayesini merak ediyorsanız buyurun hikayeme göz atın.
Gerçek hayat hikayesinden uyarlanmıştır. Bazı olaylar ve kişilerin isimleri sadece değiştirilmiştir. Onun dışında tamamen gerçeği yansıtmaktadır.
Bana bu görülen reva mıydı? Şuan kimin günahının bedelini ödüyordum? Neden böyle bir olay benim başıma gelmişti. Şimdi bu yaşadığım kader miydi?
Kader tokadını yüzüme indirmiş, beni derin kuyulara atmıştı..
"Afganistan`tan Türkiye`ye uzanan bir yolculuk.. Bu hayat hikayesi gerçekten yaşanmış bir hayat hikayesidir.. Duyduğum ve şahit olduğum kadarıyla kaleme almak istedim. Beğenip beğenmemek ve okuyup okumamak sizlere kalmış.."
"Evet onların ne yaşadığını anlamak zor. Ne yaşadıklarını onların yerinde olmayan ve yaşamayan bilmezdi.. İnşallah bu savaşlar bir an önce biter ve herkes yurduna ve toprağına geri döner.."
Tarihi bir şehirde, Hatay`ın eşsiz sokaklarında yaşanan aşklar, kurulan dostluklar ve kaybolan yıllar...
Herkesin taşıdığı bir Hatıra vardı kalbinde. Sarp`ın Hatıra`sı da ölümsüz aşkı Feyza`ydı. Öyle bir aşktı ki bu, geçip giden yıllar inat misliyle katlanmıştı. Kader ayrılığı değil, kavuşmaların belki de en güzeli yazmıştı onlara. Çünkü kavuşmalar ayrılıkla başlardı.
Bir kız düşünün,
Yarıyıl tatiline bir ay kala yıllardır Anne-Baba dediği kişilerin aslında gerçek anne ve babası olmadığını öğreniyor.
Bir Aile düşünün,
Doğumuyla etrafına neşe saçan, aile bireylerini kendisine mest eden ilk kız çocuğunu daha doyamadan kaybeden, kimin kaçırdığını bilen ama ellerinde delil olmayan bir aile.
Tek dilekleri yıllardır hiç bitmeyen umutlarıyla bir gün GÖZ BEBEKLERİNİN sessizce çıktığı bu evden beraberinde götürdüğü neşeyle geri gelmesiydi. Bu dilek kabul oldu, 17 yıl sonra göz bebekleri geri geldi.
Bir Aile düşünün,
Doğumhane kapısında gelecek mutlu haberi beklerken gelen kötü haberle yıkılan, daha acısını atlatamadan atılan kötü iftira ile iyice yıkılan bir aile.
Peki bu iki yaralı aileyi birleştirmek mümkün mü?
İmkansız. Ama Zeynep için imkansız diye bir şey yoktur. Bekleyip hep beraber görelim yılların acısı Gözbebeğinin göz yaşı için birleşir mi yoksa birleşmez mi?
Bazen imtihan o kadar ağır oluyordu ki… Aklımı kaçıracak gibi oluyordum. Ama yolun sonuna geldiğimde her zaman, beni bir karanlık yerine kocaman bir güneş karşılıyordu…
…
Bu hikayenin adını bir otelden almasının sebebi belliydi. Her şey burada başlayıp burada sona ermişti. Aynı cinayetlerin bu otelde sınırlı kalması gibi…
Bir-iki cinayetten bahsetmiyorum iki elin parmağını geçik cinayetler işlendi bu otelde. Beş yıldızlı güzel bir otelin ününü böylesine karartıp aynı zamanda böyle yükseklere uçuran bu cinayetler sadece yazın işleniyordu. Merak ediyor musunuz kim çözdü diye veya tahminleriniz var mı? Eğer bir polisin çözdüğünü düşünüyorsanız yanıldınız yada bir dedektifin yada bir erkeğin.
“Size bir kadının… Doğru duydunuz! Evet, tesettürlü bir kadının neler yapabildiğini, Allah’a sırtını dayamış bir kadının ne kadar güçlü olabildiğini kanıtlayacağım!”
….
Bu hikayede sadece cinayet yok. İki aşık, ölü bir aile ve hüzüne boyanmış iki geçmiş var. Başlangıcı böyle olan bir hikayenin sonunun nasıl biteceğini merak eder miydiniz?
“Aramızda bir oyun vardı… Lades…”
“Kim kazandı peki, ladesi yani?”
“Aramızda oynanan bütün ladesleri o kazandı”
“Nasıl oldu bu?”
“Onun gözlerini gördükten sonra bendeki ‘aklımda’ kelimesi anlamını yitirdi, onun gözlerini gördükten sonra nasıl aklımda diyebilirdim ki?”
Günümüzde bir ateş ve su hikayesiydi bu, geçmişin sırları da serpmişti üzerlerine.
Leyla Şamlıoğlu
Giray Kurtdereli
-Nasıl yaparsın bunu.
-Unutamadım.
-Yalan söylüyorsun.
-Neden yalan olsun.? Senin kollarında onun için ağlayıp ismini sayıklamadım mı? Seni o sanıp öpmedim mi? Şimdi neden yalan olsun?
Bir abimin arkadaşı kurgusudur. Abisinin arkadaşına aşık olan Ebrar sonunda ona kavuşabilecek mi? Onları neler bekliyor. Hep beraber öğrenelim...
Katil; ölüme yol açan, öldürücü. İnsan öldüren kimse.
Katil kavramı sadece insan öldüren kimse mi demek ? Duyguları katleden, psikolojik şiddet uygulayan, hayvanlara acı çektirip öldürenler de katil değil midir ?
Oysa ona çektirilen acılar, onun ruhuna dokundu.
İçindeki kırıklar savruldu her bir yana. Birileri görsün istedi, görsün ve inansın. Bu gece güçlü yanı değil de içindeki kırıkların sesi daha yüksek çıkmıştı kendisine olan inancından. Bu gece onun vaktiydi. Kendi gerçekleriyle acımasızca yüzleşmenin vaktiydi. İçindeki o yaralı kızın çığlıklarına kulak vermenin vaktiydi.
O kız bu acıyı unutamayacağını bilerek sessizce oturuyor balkonda , soğuk zihnini üşütüyor , boğazındaki yumruğu daha çok hissettiriyordu. Gözü yaşlı bir şekilde arkada çalan şarkıyı dinliyordu . İlk defa bir şarkı onun hislerini anlatamıyordu , ilk defa bu kadar anlamsız kalıyordu kelimeler. Oysa haykırmak istiyordu , kusması lazım içindeki acıyı bir yere.
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
"Hayatım başladığı yerde bitiyor. Ne acı bir son."
kızdan sonra sonra Behram ağanın konağına bir bayram gibi doğan Cejn.
Babası tarafından bir aileyi sevgiyle büyütüp köklendirmesi için ismi Fidan konulan kadın
5 erkekten sonra doğan babasının biriciği
Hêja
Bu üç insanın hayatı Nezip ağanın torun özlemiyle kesişecek ve onların hayatlarını bir daha değişmemek üzere değiştirecekti
Tesadüf diye birşey yoktur nereye götürürse götürsün seni kaderin orda bir hikayen olduğu içindir
Nefes ve emre birbirlerine deli gibi aşık olan destanın talihsiz aşıkları tammutlu oldum derken hayatları çalınan aşıklar
Sizce emre nefesini bulabilecek midir?
Beraber okuyalım
"Ulan!" diye bağırarak bana arkasını döndü, ağlıyordu. "Bazen yanına gelmek, hiçbir şey demeden sana saatlerce sarılmak istiyorum. Kokun içime işlesin, her özlediğimde anımsayayım istiyorum. Üstüm başım sen koksun istiyorum lan!"
"Levent," dedim ağlayarak, titreyen sesimle. Duyduklarım benim için çok ağırdı. "Ben gitsem iyi olacak."
Yüzünü hızla bana dönerken gözlerinden akan yaşın beraberinde, hayal kırıklığıyla baktı gözlerime. "Ama sen hep böyle yapıyorsun..."
"Bir şey yapmıyorum."
"Yapıyorsun Umay!" dedi bağırarak. Delirmiş gibiydi. "Ne zaman sana gerçekleri haykırsam, kaçmak için yol arıyorsun."
"Hata yapmanı istemiyorum."
"Hayatım boyunca hata yapmadım, yapmam."
"O zaman benden uzak dur Levent," dedim, kısık bir sesle. "Çünkü en büyük hatan olurum."
"Beni artık sevmiyor musun?"
"Seviyorum..." dedim acı tebessümümün eşliğinde, o da gülümsemişti. "Kutay`ı da seviyorum, Anıl`ı da. Hatta Ziya`yı da çok seviyordum."
Tebessümü solarken başını onaylar anlamda sallayıp eli ile odanın kapısını gösterdi.
"Git Umay!" dedi. "Kutay`a git. Anıl`a git."
Bende onun gibi yapıp bir şey söylemek yerine başımı onaylar anlamda sallayıp odadan çıktım.