Yeni Üyelik
19.
Bölüm

Şeytanın Oyunu 8

@18_murat_18

Bütün bu konuşmalar olurken hocanın bizi alt katta dinlediğini gördüm. Hiç ses çıkarmamış aramızdaki konuşmaları dinlemiş. Daha sonra ablasını odaya çağırıp azarlamıştı.

Kapı dinlemek âdetim değildir, ama kulağımı kapıya dayadım. Durumumun çok kötü olduğundan bahsediyordu ablasına.

Ben bunları dinlerken iyice ağlamaya başlamıştım ve son olarak dediği beni hepten yaralamıştı.

Annem ve babamın hastaneye kaldırıldığı, ruh sağlıklarının ve fiziksel durumlarının iyi olmadığını söylemişti.

Bunu duyar duymaz içeri girdim. Hocam ailemi görmem gerek dedim.

Gitmemen senin için daha iyi dediler, ama dinlemedim. Onlar o durumdayken, burada duramazdım.

Ölmeden anne ve babamı sonkez görmek istedim...

Şehre indiğimde dayımlarla karşılaştım. Dayım, babamın durumunun ağır olduğunu, annemin ise daha iyi durumda olduğunu söyledi.

En azından bu beni bir nebze mutlu etmişti. İkisini birden kaybetmek bana çok ağır gelecekti.

Hastane odasına girdiğimde babamı gördüğüm anı, unutamıyorum...

Beni gördüğünde utandı ve sırtını dönmeye çalıştı, ama elleri yatağa bağlıydı. Vücudu erimiş, bitmişti. Çok kilo vermiş yüzü çökmüştü.

Neden böyle bir şey yaptınız baba dedim?

Annenin suçu yok, her şeyi ben yaptım... Hırsım için yaptım dedi.

Neden peki? dedim.

Yıllardır bana kalması gereken hiç bir şeyi, deden bana bırakmadı. Hepsini amcanlar ve halanlar yedi. Ben de onlar kadar zengin olmalıydım.

Deden hak ettiğini gördü deyip, odada bağırmaya bana küfürler savurmaya başlamıştı.

Daha fazla duramadım yanında ve bu babamı son görüşümdü.

Aradan 2 gün geçtikten sonra kaybetmiştik. Annemi görme fırsatım olmamıştı, ama annem sonradan dayımların yanına geçmişti.

Ben mümkün olduğunca uzak durmaya çalışıyordum. Kendi problemlerimi aşınca annemi de iyileştirecektim elbette, ama şu an için annem bana yük olacaktı.

Babamın cenazesinde son görevimi yaptım, annemi ziyaret ettim ve köye geri döndüm.

Artık kaybedecek çok da bir şeyim kalmamıştı. Hocayla birlikte Şah Hocanın yolunu tuttuk.

Babamın vefatını bildiğini ve artık daha dikkatli olmam gerektiğini, aile erkeklerinden dedemden sonra babamın da öldüğünü ve sıranın bana gelmiş olabileceğini söyledi.

Artık işler çok daha tehlikeliydi...

Babamın ölümü pek çok sırrı da beraberinde götürmüştü. Dedem neden ve nasıl ölmüştü? Dedemin evindeki mücevherler kimindi? Bunlar hep merak konusu olarak kalacaktı.

Hocanın evine döndüğümüzde kapıyı Fesna açmıştı. Ete bürünmüş bu cinni kızla bir arada olmak artık beni çok geriyordu.

Serin bir geceydi ve yakacak odun kalmamıştı. Hoca, ormana gidip 1-2 odun toplayacağını söyledi.

Dilerseniz ben alayım hocam dedim, ama kendisi almak istediğini söyledi. Ben de ısrar etmedim.

Hoca çalışkan bir insandı.

Evde Fesna ve ben kalmıştık.

Ben Fesnayla göz teması kurmamaya çalışıyordum. O kapının önünde duruyordu, bende odanın diğer ucunda.

O sırada büyük bir gürültü koptu, evin içinde babamın sesini duyuyordum.

Bu babamın sesiydi, ama Arapça bir şeyler okuyordu. O bu kelimeleri söyledikçe ben canımın acısından kıvranıyordum.

Fesna hızla yanıma gelip, elleriyle kulağımı tıkadı. İlk kez temas etmiştik birbirimize o an....

Çok kuvvetli ve soğuktu elleri.

Babamın sesi her dakika artıyor ve sesin artışıyla da, Fesna daha kuvvetli kulağımı sıkıyordu.

Hocam eve girmiş, beni Fesnadan kurtarmıştı. Hoca bir şeyler okuyup Fesna'yı evden def etti ve olduğu yere yığıldı.

Neler oluyor hocam diye yanına gittim. Zor zahmet ayağa kaldırdım, hoca çok zor konuşuyordu.

Fesna... Fesnayı aldılar benden dedi.

Fesnaya ne oldu hocam dedim.

Onu yanlarına aldılar evlat, bu kapının önünde bizi bekliyorlar, sabaha kadar pencerelerin kenarına dahi gitme, bu eve giremezler, ama onlardan gizlenmeliyiz dedi.

Hoca sabaha kadar dualar okumuştu, ben de onu izlemiştim. Birlikte sohbet dahi etmemiştik.

Hoca odunları bahçede unutmuştu ve hava ciddi anlamda soğuktu. Zor bir gece geçiyordu. Zaman zaman pencerelerden babamın sesini duyuyor, kahkahaları yanımda hissediyordum.

Dikkatim dağıldığı anlarda hoca duasını sesli okuyor ve bana gerekli mesajı veriyordu.

Dikkatimi onlara vermemeliydim. Bu olaylar az çok insan psikolojisini anlama konusunda beni eğitmişti.

Loading...
0%