CASUSLUK AKADEMİSİNDE EĞİTİM GÖREN BİR KIZ İLE MAFYA LİDERİNİN AŞKI...
BAŞ DÖNDÜRÜCÜ BİR OYUN, SONSUZ BİR AŞK.
KALP SERİSİ 1. KİTABI.
Sarsıcı. Beklenmedik. İlgi Çekici.
Güç, aşk ve intikam arasında kaybolan masum ve gerçek kimliğini bilmeyen bir kız.
Onu her ne pahasına olursa olsun korumaya yemin etmiş bir mafya lideri.
Elini kalbime götürdü. "Beni burada hissetmelisin. Çünkü tam buradan ipliklerle bağlandık. Seni zorlamayacağım. Kendi kararınla beni seçeceğin günü bekleyeceğim."
Sözleri zihnimi karıştırdı. Ama aramızdaki bağ, kelimelerle ifade edilemeyecek kadar özeldi. Biz buyduk, kaçınılmaz bir kaderin parçası gibiydik.
Lucas kapıya yönelmeden önce kulağıma eğildi ve ekledi: "Şimdiden benim olduğunu sen de hissediyorsun, S."
Geri çekildiğinde kelimeler istemsizce dudaklarımdan döküldü. "Senin değilim," dedim, içimdeki karışıklıkla.
Lucas hafifçe gülümsedi, bu seferki gülümsemesi daha sakin ve anlayışlıydı. "Henüz değil," dedi, "ama olacaksın. Ve bu, senin kendi seçimin olacak."
"Benim tatlı işkencemsin S."
İKİ DÜŞMAN MAFYA AİLESİ, BİR EVLİLİK ANLAŞMASI...
GÜÇLÜ KARAKTERLER. TEHLİKELİ SIRLAR. İKİ KALBİN ACIMASIZ SAVAŞI.
GÜL SERİSİ 1. KİTABIDIR.
Luca De Santis: Mafyanın sert ve soğukkanlı varisi. Her zaman kontrolü elinde tutmayı bilen, zeki bir stratejist.
Isabelle Rose Moretti: Ailesini kurtarmak için hayatını ortaya koyan, güçlü ve zeki bir kadın.
İkisi de bu evliliğin zor olacağının farkında, ama Luca’nın tahmin edemediği bir şey var: Isabelle`in kalbini kazanmak, zorla değil, anlayış ve sabırla yapılacak bir mücadele olacak.
Peki hangisi daha tehlikeli? Aileler arasındaki yıllarca süren çekişme mi, yoksa Luca ve Isabelle`in içlerindeki derin ve karmaşık duygular mı?
"Kimse beni gül ve dikenleri konusunda uyarmadı."
Luca De Santis
Kampüsün serseri çocuğu Araz yine bir gün dışarda serserilik yaparken dövdüğü çete gelir ve tenha sokakta Arazı sıkıştırarak ve dövmeye başlarlar. Tam o sırada kampüsün çalışkan kızı Zeynep o sokaktan geçiyordur. Arazı aynı kampüste okudukları için az çok tanıyordur ve o an ne yapacağını bilmez. En son çete Arazı bırakıp uzaklaşınca Arazı yanına gider...
Hikayemiz böyle başlıyor ben bu platformda yeni değilim ama ilk kitabım yazım hatam vb. Şeyler olursa mazur görün iyi okumalaar😘😘😘
"Sadece sevmiştim oysa ki. Hem de bütün iyi niyetimle. Bir dönme dolapta sadece ikimiz vardık ve inişli çıkışlı hayatımız. Bulutlara yukseldim sanarken, en tepeden yere çakıldım. Ve şimdi gökyüzünü bile göremiyorum. Her yer zifiri karanlık. "
Barlas Aşkın Akyol genç yaşında, kariyerinin zirve dönemlerini kendi ülkesinde ve kendini ait hissettiği takımda geçirmeye karar vermiştir. Gerçek sevgiyi kendi taraftarlarının gözünde gören genç adamın hayranı sanıp ilk görüşte hayranı olduğu kızın aslında mekanın sahibi olarak beklediği kişi olduğunu öğrenmesi ve devamında tüm cesaretiyle bu yolda koşması ile dünyasının yeniden anlamlanması an meselesi olmuştur.
Mercan Yalçınkaya ailesinin normal bir işi olduğunu düşündüğü ancak gece kulübü işletmecisi birisidir. İşinin aksine yüksek sesli müziği, ışıkları ve gece hayatını sevmez. Baba tarafı bir takıma koyu bir şekilde fanatik olduğu halde kendisi takım tutmamaktadır, hatta futbolla alakası yoktur.
"Senin tüm dünya dediğin başkasının mahallesini doldurmaz sevdiğin zaman."
24062023
Zengin bir aile kızı olan Nisan Kaya yıllar önce canice katledilen ailesinin intikamının peşine düşer. Adım adım katile yaklaşırken bir şeyler yolunda gitmez ve Kerem Aşkın ile tanışır...
Karaca annesine çok bağlı bir çocuktur. Babası bir gün Karaca`nın annesini öldürür. Karaca kendisine babasını öldüreceğine dair söz verir.
Karaca büyür ve sonunda babasını öldürme planını gerçekleştirir. Karaca savcıdır ve babasının davasına atanır. Davanın dedektifi olan Asrın KOCAOVA atanır.
Karaca ve Asrın arasında büyük bir çekim yaşanırken Karaca büyük bir çıkmaz sokağın sonundadır. Asrın`ı seçerse kendini ele vermekten korkar.
Bu arada Karaca`nın çocukluk arkadaşı Tuğkan, Asrın ve Karaca`nın arasına girmek istiyordur. Karaca Tuğkan`ı bir arkadaştan fazlası olarak görmezken, Tuğkan böyle düşünmüyordur...
Bunlardan bağımsız olarak Asrın`ın kardeşi Eylül ve Karaca`nın arkadaşı Kayra`nın arasında da elle tutulur bir çekim vardır.
Merhaba ben bu kitabın yazarı. Hayalim gerçekten elimde tutabileceğim bir kitabım olması ve romanımı beğenirseniz lütfen arkadaşlarınızla paylaşın :)
NOT: Karakter castleri;
Karaca: Megan Fox
Asrın: Bertuğ Altan
Tuğkan: Maria Casals
Eylül: Jessica Alba
Kayra: Alex Volkov
Edit yapacaksanız bu karakterleri kullanarak yapabilirsiniz :)
Leyla adında bir kız kendini ölümcül bir hastalığa kaptırır ve 3 günü kaldığını öğrenir aslında testler karışmıştır ve bunu farkeden kızı 5 seneden beri seven takıntılı dünya ünlüsü bir mafyadır.
İntikam için kadının hayatına giren bir çift yeşil göz ve zamanla intikamdan doğan vazgeçilmez bir aşk hikayesi... ❤️🩹
KİTAPTA YETİŞKİN İÇERİKLİ SAHNELER VARDIR. LÜTFEN BU UYARIYI DİKKATE ALARAK OKUMAYA DEVAM EDENİZ CANLARIM! ☺️💖
TAMAMLANDI! TÜM BÖLÜMLERİ RAHATLIKLA OKUYABİLİRSİNİZ.
Hayatı darmadağın olan, yakışıklı ve yetişkin bir adam...
Adamın hayatının darmadağın olduğu günde hayatını düzene sokmaya başlayacağını düşünen bir kadın...
İkisinin de peşinde olan biri var ve bu kişiye karşı birlikte direnmek zorundalar. Kaderleri bir olduğu için bu yolda beraber ilerlemek dışında yapabilecekleri bir şey yok.
Peki, onların peşinde olan kişi kim? Dahası onlardan ne istiyor?
Bunu zaman gösterecek ve o kişinin kim olduğunu anladıklarında oyun daha yeni başlamış olacak.
"Hayatımız boyunca yapmış olduğumuz seçimler kaderimizi belirler. Hiç birimiz seçimlerimizin sonucundaki yaşantımızın nasıl olacağını bilemeyiz. Bunu zaman gösterir. Tıpkı Algın Türk ve Yetkin Mirzanlı`da olduğu gibi. Hayatları çok zor ve ne olursa olsun bir olup kenetlenmek zorundalar."
"akşam saat dokuz gibi seni evinden almaya geleceğim yemek yeriz devamını orda konuşuruz" sinirden telefonu parçalamamak için direniyordum sadece emir vermeyi seviyordu. "doktor hanım" dedi tekrardan sinirle nefesimi verip dudaklarımı ıslattım. "Ne var" telefondan gülme sesi yükseldi. Bu adamın psikolojisi iyi değildi. "Sizi seviyorum" sedyeden ayağa kalktım "ben sizi sevmiyorum ama"
Telefondan tekrar gülme sesi yükseldi.
"Onunda zamanı var yavrum" yemin ederim burda olsaydı evire çevire döverdim "yeminle seni öldürüm yavrummuş pislik herif"
Alina Işık&Kerem Aslan
Bi oğlanın annesi ve babasını oğlanın önününde öldürüyorlar ama buda babasının düşmanı oğlan da intikam almaya yemin ediyor ama düşmanın kızına yavaş yavaş aşık oluyor
AÇIKLAMA BU KADAR LÜTFEN OKUYUN DEVAMİ GELİCEK
"Söylesene sevgilim, dünya tersten nasıl görünüyor?"
Bir kız varmış çok kırılmış...
Masumiyet bu olamaz, çok can yakan hisler masum olamaz! Yanımda dur küçük adam, katilin ile birlikte yürü bu yoldan.
"Evvel zaman içinde birbirlerini delice seven iki aşık varmış. Bu iki aşık hayatları pahasına birbirlerini hiç bırakmamış..." Beklenti dolu gözlerle bana baktı,
"Lütfen hikayeye devam et dede."
🫀
"Beni affetmen için ne yapmam gerekiyorsa yaparım!" dedi, ve beklenti dolu gözleri beni buldu. Sigaradan aldığım nefesi yüzüne doğru üfledim. Yüzünü hızlıca buruşturarak konuşmaya çalıştı.
"Şu zıkkımdan nefret ettiğim kadar, başka bir şeyden nefret etmiyorum." dedi, sert sesiyle. Dudağımın kıvrılmasına engel olamadım. "Sigaradan nefret eden mafya babası mı olur?" Beni öldürecekmiş gibi baktı, seni tatlı küçük mafya babası, diye fısıldadım içimden. Bunu onun yüzüne karşı söyleseydim gerçekten idamımın gerçekleşmesi için elinden gelen her şeyi yapardı.
"Ciddiyim, affetmen için illa ölmem gerekiyorsa ölürüm!"
Dediğini yapmıştı; ölmüştü, ben onu affedeyim diye geçip gitmişti bu dünyadan.
Aleda; mirasçı, asil soylu, kaprisli demekmiş...
Omuzlarımda bulunan yük miras değil di, acının ta kendisiydi.
🗡️
Birer savaşçı olan herkes için🫶🏻
“Zeynep, kızım, yavrum, bir tanem...
Eğer buradaysan, yeterince büyüdüğünü ve artık sana bir şeyler itiraf etmem gerektiğini bil.
Böyle ayrılmak istemezdim. Ama bunları karşında söylesem gitmeme izin vermeyecek kadar inatçı olduğunu da biliyorum. Bu yüzden şimdi bir mektupla annene sonsuza dek veda etmek zorundasın.
Öldü diyecekler sana. Ne derlerse desinler; dediklerine sakın ama sakın inanma.
Çok isterdim benim yaşadıklarımı yaşamamanı. Belki o zaman bu kadar kolay bırakamazdım seni. Bu kadar aptal değildir, diyerek avuturdum kendimi. Ama ne yapalım? Benim on yedi yaşındayken başlarına açtığım borcu benim on yedi yaşındaki kızımla ödediler.
O anlaşmayı kabul ettiğin için sakın pişman olma. Sen o anlaşmanın sadece küçücük bir kısmında yer alıyorsun. Sen Bora’yı kabul etmedin, o seni satın aldı. Sensin ki doksan beş trilyon eden bir annenin elli beş trilyonluk kızı.
Şaşırmıyorum da değil bazen. Nasıl oldu da kabul etti benim kızım kendinden on iki yaş büyük bir adamı? Aşk bölüşülmez sonuçta. Kardeş şakası yapıldığında bile ağlardın sen. Ah be kızım, daha anne babanın sevgisini bölüşemeden aşkı mı bölüşmeye kalktın sen?
Biliyorum şimdi hiçbir şey anlamıyorsun. Anneni de tamamen tanımıyorsun. Ama tanıyacaksın. Ben Şeyda Erdem, tanıdık geliyor mu?
Eğer on yedi yaşındayken o küçük aklımla babama oyun oynamaya kalkmasaydım, o zaman yaşayacağın hayatın şimdi hayalini bile kuramazsın.
Ama sana bu aileden sadece ateşi harlanmış, sıcak bir savaş bırakıyorum ve gidiyorum. Çünkü ben artık kendi babamla savaşmaktan çok yoruldum. En azından bir zamanlar benim yanımda beni seven bir adam vardı. Ama sen, bu savaşta tek başınasın.
Zavallısın Zeynep. Çok zavallısın. En az benim kadar zavallısın.
Küçükken geceleri uyuyamıyorsun diye kızardım hep sana. Uyuma bundan sonra da. Uyurken sana doğrultulan bir silahı, göğsünden başlayarak bütün vücuduna dağılan kurşunları fark edemezsin.
Sakın pes etme. Son gücünle savaş hayatında bir kerecik bile görmediğin dedenle. Doğduğundan beri seni takip ediyor. Sen onu tanımıyorsun ama o seni çok iyi tanıyor.
Sakın beni arama, bulmaya da çalışma. Ne yaparsan yap bulmana izin vermeyeceğim.
Diğer mektubu abine ver. Tugay bazı şeyleri bilmeyi hak ediyor.
Bence hiç inat etme. Geri dön o eve. Yoksa seni de yanındaki o asker çocuğu da yaşatmazlar.
Görüşürüz sevgili kızım. Bu savaşın sonunda öleceğini biliyorum, ama yaşamayı en çok ben hak ediyorum.
Annen...”
Gecenin kızıllığından doğup gelen bir aşk. Başlarda her şey seyrinde ilerlerken, Kamer`in gerçekleri öğrenmesi ile tepe taklak olur. Yaşadığı korku sonrası Atlas`a olan inancını kaybeder. Atlas onun hayatında olması için her yolu dener. Zor, meşakkatli bir yol onları beklemektedir.
"Aşk, senin gözlerindir, Gün Kızılı..."
Kurum, kişi ve olaylar hayal ürünüdür.
Ülkenin tanınan yer altı mafyası Baran Kutluer arkadaşının yıl dönümün de gördüğü bir kızdan etkilenir. Bu kız eski zamanlarda yüklü bir borç yüzünden arasının kötü olduğu bir adamın kızıdır. Adamdan intikam alabilmek için hem de ailesine karşı koyabilmek için adamın kızını bedel olarak kendine alır.
"Sen de benim kadar gerçekleri görüyorsun.
Beraber olamayız, benim gibi biliyorsun.
Bir başka dünyanın insanısın.."
Salonda gözlerimiz kesişti. Onca insan arasında birbirimize kederle bakıştık. Etrafımızda olan insanlara aldırış etmeden, gözlerimiz konuştu. İkimizde bunun farkındaydık.
Salonda yankılanan Sezen Aksu`nun şarkısı dudaklarıma geçti.
Ben ona, onun bakışları ise dudaklarıma kaydı..
Benim dudaklarımın arasından "haklısın, biraz geç karşılaştık. Oysa hiç konuşmadan anlaştık" bu kelimeler döküldü. Sonra ben sustum, o konuştu..
"Bazı şeyler var ki söylenmiyor, biz seninle sözleri susarak aştık" dudaklarından dökülen bu bestelerden sonra, sandalyesini arkaya yitip, ayağa kalktı. Ben daha ne olduğunu anlamadan yanıma varmıştı..
Bana bir şey demeden elini uzattı. Kendimi sorgulamadan, etraftaki bakışlara bakmadan, gözlerimi gözlerine kenetledim ve elini tutup ayağa kalktım. Yan yana yürürken salonda oturan çiftlerin bazıları ayağa kalktılar ve bizim yapacağımız gibi dans etmeye başladılar. Tam ortada durmak yerine, insanların arasına karıştık. Kollarımı onun boynuna astım, o da ellerini belime..
Yavaş hareketler ile yalpalanıyorduk. İkimizde an dan sıyrılmıştık. Şarkıda "Düşler ve gerçekler ayrı ayrı yaşar" diye bahsetiyordu.
Bizde biliyorduk. Aziz ve Aylinin hikayesi yarım kalaçağını, hikayemizi mutlu biteremeyeceğimize ama inanmak istemiyorduk bu acı gerçeğe..
"Sende benim kadar gerçekleri görüyorsun
beraber olamayız, benim gibi biliyorsun.."
Hayat bazen öyle insafsızdır ki, seni sevdiğinle ile sınandırır. Ne kadar bağlı olsanız bazen ayrı yollardan gitmeniz gerekiyor. Peki bunun tam tersini yapsak, birbirimize tutunsak.
Bu hangi felaketin doğuşu olur..?
Aylin ve Azizin hikayesi yarım kalmamalı oysa.
Tarih: 3.12.2023
Eflaloğulları holdingine yeni bir muhasebe müdürü atanmıştır. Holdingin son zamanlarda parasal yönden sıkıştığı neredeyse bütün rakipleri tarafından bilinmektedir. Yeni gelen müdür açığı araştırırken içeriden bazı çalışanlar bunun olmasını istememektedir. Yeni atanan güzeller güzeli müdürümüz Alev Dinçer holdingde bazı arkadaşlar edinir. Alevin başarısını kıskanan bu iki arkadaş onu önlemek için bir çember örmüştür. Alev rastgele gittiği bir barda holdingin sahibinin oğlu ile tek gecelik bir ilişki yaşayacağından haberdar değildir.
"Sahne ışıkları altında parlayan bir yıldız, gölgede kalan bir casus. Scourge, konserlerinden birinde hayatını değiştirecek bir kadınla karşılaşır. Gizemli ajan Slady, Scourge`un kalbini fethetmekle kalmaz, onu tehlikeli bir oyunun içine çeker. Müzik ve casusluk dünyasının kesişme noktasında yaşanan bu tutkulu aşk, onları beklenmedik sırlara ve tehlikelere sürükler."
"Sen benim sadece bir parçam değil, sen benim her zerremsin. Her hücrem sensin. Ben tamamen senden ibaretim. Seninleyken adım gibiyim, yanıyorum. İçimde bir sen var... beni ısıtıyor hatta yakıyor. Ama seni de yakıyor."
Yalanların yaşadığı doğruların ölmeye yüz tuttuğu bir hikaye... Her şey ortaya çıkacak! Ateş`ten bu çember hepimizi yakıp yıkacak. Bizler küllerimizden doğacak olanlarız!
Hayatım bir korku filminden farksızdı zaten. Ruhum cinayete kurban gitmişti. Ama bir cinayete benden nefret eden biriyle beraber tanık olmak! İşte bu her şeyin tamamen bittiği noktaydı o anda. Ama ne derler bilirsiniz `Her son bir başlangıçtır`
Küçük bir not: Her şey 9. Bölümden sonra başlıyor, yani oraya kadar biraz sıkıcı ilerliyor. Baştan söyleyeyim🪐
"Bir insan daha kaç yerden kırılabilir? Bir ruh daha ne kadar parçalanabilir? Ölü bir ruhu bile nasıl hala öldürmeye çalışabilirler!? Daha ne kadar sürecek bu eziyet, daha ne kadar çekeceğim ben bu hayatı. Dönüyor, durmuyor. Sanki beni her defasında daha da sert düşürmek için çabalıyor" diyebildim gözyaşlarımın arasında.
"Düşmek bir yana dursun, ben olduğum sürece bir daha asla üzemeyecekler seni. İzin vermem buna. Parçalanmış kalbini iyileştiremem ama senin için kendi kalbimi söker takarım sana. Sen benim hem gündüzüm hem gecemsin. Ancak kalbim sende atarken ben nefes alabilirim. Sen benim her şeyimsin lan" diyerek kendine çekti beni. Sıkı sıkı sarıldı sanki bir daha hiç bırakmayacak gibi. Ona tutundum sadece. Yaşamak için aşık olduğum adama tutundum sadece. Nefes alabilmek için ona tutundum...
Tüm hakları saklıdır, bana aittir.