Rüya Gerçek Olursa +18
Dikkat:❕ Bu kurgu bizzat gördüğüm ve kaleme olduğu gibi döktüğüm rüyamdan esinlenilmiştir. Sıradan bir kızın, Seri katille başından geçenleri ve hislerini anlatıyordur. Kan ve vahşet olaylarını detaylı şekilde anlatıyordur. Lütfen ona göre okuyunuz!!
Bana alışveriş merkezine içim sıkılarak girmenin ve içim paramparça olarak çıkarılmanın nasıl bir his olduğunu sorarsanız bunun size verilebilecek en dengesiz his olduğunu söylerim.
Ama bana içten içe ne hissettiğimi sorarsanız size, asla eskisi gibi olamadığımı ve içimde ki masum tarafımı orada terk ettiğimi söylerim.
O ve ben karşı konulamaz iki günah gibiydik. Bana yaşattıklarına rağmen içimdekinin gerçekten aşk mı olduğunu yada sadece kafa karışıklığından mı ibaret olduğunu bilmiyorum. Bildiğim tek şey onun beni mahvettiği, beni mahvettiği gibi dünyayı da mahvettiği.
|
Tutku Serisi 2 Saklı Tutku +18
Küçük yaştan beri amcası tarafından tacize uğrayan Narin, bir gün yine amcası onu taciz ederken ilk başkaldırısını yapıp amcasını bıcaklayarak evden kaçar ve hayatın bilmediği yüzüyke ve aşkla tanışır
Tutku Serisi ikinci kitabıdır ve Karanlık Tutku kirabıyla aynı değildir.
Ateş ve Narin`in hikayesidir
LÜTFEN BU KİTABI 18 YAŞINDAN KÜÇÜKLER OKUMASIN. ARTI 18 VE CİNSELLİK VARDIR
|
Tutku Serisi 1 Karanlık Tutku Düzenlenmiş Versiyonu+18
Babası tarafından sevilmeyen ve konuşamadığı için babası tarafından zorbalanan Ahu babasının borçları yüzünden babasının ortağı ile evlenir. Bu evlilik ya onun için çıkış anahtarı olacaktır ya da onu kötü günler beklemektedir
LÜTFEN BU HİKAYEYİ 18 YAŞINDAN KÜÇÜKLER OKUMASIN
Kitap bölümleri iki günde bir geliyor
|
KAR TANESİ🌊
Yağmur: Senin gözünde sadece seni hırsları için isteyen bir kadınım değil mi?
Yağmur: Öyleyim, biliyorum! Ya da şımarık bir zengin kız çocuğuyum değil mi?
Yağmur: Ama öyle değil Alparslan, ben seni gördüğüm ilk an vuruldum. Dört ya da beş yaşlarıdaydım. Annem ve babam yaşıyordu. Bana misafir geleceklerini söyleyince umursamamıştım bile ama sonra seni gördüm. Çok küçüktüm ama tek hatırladığım o yaşta bile seni görünce kalbimin hızlı atmaya başlamasıydı.”
Yağmur: Ben bu sözü verdim vermesine ama sen bir kere bile beni sevmedin! Senin hayatında her zaman silmek istediğin bir leke gibiydim!
|
Rio'da Bir Gece | Gecedeki Aşk Serisi - III
❝ Ölüm bizi ayırana dek... Ne iddialı bir söz değil mi? Evlilik için fazlasıyla meydan okuyan bir söz. Biz bu sözü vermekle kalmayıp birbirimize evet diyecekken ölüm bizi ayırmıştı. Ne trajikomik, değil mi?❞
⚝
Müstakbel eşi herhangi biri değildi. Lâl bunun farkındaydı. İtalya`nın güçlü mafya lideri, Don Valentino Riccardo. Bunun bir ayrıcalığı olduğu gibi sonuçları da vardı. Bu sonuçlardan birini evleneceği gün yaşayacağını nereden bilebilirdi ki?
Sevdiği adamın geri dönüşünü beklerken ölüm haberini alan Lâl, Valentino`nun beklenmedik kaybıyla derin bir boşluğa düşer. Artık ailem dediği adam yoktu. Valentino ölmüştü. İstanbul`daki yaşamına dönmek zorunda kaldığında ise bambaşka bir savaşın içine çekileceğinden habersizdi. Kanlı bir güç savaşının ortasına. Bu savaştan Lâl Alsancak olarak sağ çıkabilecek miydi? Kapısının önüne bırakılan kutunun gizemini çözebilecek miydi? Belki de bir kutudan fazlasıydı. Ve bir savaştan fazlası. Tıpkı bir aşktan fazlası olduğu gibi.
Gecedeki Aşk Serisi`nin son kitabı Rio`da Bir Gece, sevenlerine veda etmek için sizlerle...
UYARI: Bu hikâyede yetişkin içerik bulunmaktadır.
Copyright © Tüm Hakları Saklıdır
|
ZODYAK | +18
☆ DARK ROMANCE
Lise son sınıf öğrencisi Lina Sezer, 18 yaşına bastığı günün akşamında, eski sevgilisi hakkındaki şüphelerini teyit etmek üzere peşinden bir adrese gitme kararı alır ve o yola bir kere girişinden sonra bir daha geri dönemez.
"Yol bitmeden döngü bitmez."
Uluslararası bir suç örgütünü ele alan bu karanlık romantizmde, yeraltı olayları, illegal anlaşmalar, gizli düşmanlar, bastırılan dürtüler ve yoğun duygulara alışmak Lina Sezer için pek de kolay olmayacaktır. Ancak kalıp savaşmaktan başka çaresi yoktur.
Çünkü Zodyak, sınırlarına aldığı bir şeyi yok etmediği sürece serbest bırakmaz.
✮
"Zodyak`ın sınırlarına girmeye cesaretin var mı?"
|
NİKOLAİ MİLORADOV: Milyon Dolarlık Proje
❝ Club Hydra`nın prensi, Nikolai Miloradov. Ona kim hayır diyebilirdi ki?❞
✥
Nikolai Miloradov, sonsuza dek sahip olamayacağı bir kadına âşıktı: Lâl Alsancak. Düşmanının karısı ve çok yakında onun çocuğunun annesi olacak olan kadına. Club Hydra`nın prensi olması, derin yalnızlığını ve ailesi için "milyon dolarlık bir proje" olduğu gerçeğini ne yazık ki değiştirmiyordu.
Ta ki Ilya`yla tanışana dek.
Ilya Wasikovska, Hydra`ya olduğu gibi hayatına da hiç beklenmedik bir anda girmişti. Kim olduğu, nereden geldiği ve ne yapmaya çalıştığı ise bir gizemden ibaretti. O, bu hikâyenin figüranıyken Hydra`da gerçekleşen bir kasa soygunuyla aniden Miloradov`un sahte nişanlısı oluvermişti. Bu kulübe geldiği andan beri hayran olduğu o adamın nişanlısıydı artık. Sahte nişanlısı. Ancak bilmediği tek şey, Nikolai Miloradov`un kalbine girmek Club Hydra`ya girmek kadar kolay değildi. Zira Miloradov`un kalbi epey kalabalıktı.
UYARI: Bu hikâyede yetişkin içerik bulunmaktadır.
Copyright © Tüm Hakları Saklıdır
|
KARANLIKTA BİR YERDE
"GÜMÜŞ ŞEHRİN GERÇEKLİĞİNE HOŞ GELDİN, ASİ KIZ."
🔗
Ben Asya. İsminden başka hiçbir şeyi ve hiçbir yeri olmayan Asya Sönmez.
Olmamam gereken yerde, görmemem gereken bir yüz gördüm.
Gümüş Şehrin bilmediğim gerçeği, bilmediğim karanlığı ve bilmediğim savaşı.
Lotus Timi.
Kara, Gezgin, Akrep, Gazap ve Göz.
Geçmişimi değiştiremezken, geleceğimi şekillerdirmekte bu beş insanın eline geçti.
|
Hai̇n Vâri̇s
"Karanlık saklar, ışıkta ise aydınlanır sırlar. Denge sizi korur, ta ki siz dengeyi bozana kadar."
Bir zamanlar dünya her şeye sahipti.
İnsanlara, hayvanlara, bitkilere...
Görünen ve görünmeyen tüm varlıklar dünyanın muntazam dengesine boyun eğerdi.
Her şey, dünyaydı.
Ve dünya, her şeydi.
Bir zaman sonra dengeyi bozguna uğratan varlıklar yayıldı evrene.
Artık dünya her şeydi lakin her şeyin sahibi değildi.
İçlerinde ki iyiliği yitirenler, kötülüğe tamah etmeye başladığında çok geçti.
Zira güç, varolmuşları ikiye böldü.
Sıradanlar ve Sıradışılar...
Güçsüz olanlar ve gücüne güç katanlar...
Avcılar ve av olduğundan habersiz olanlar...
İnsanlık onlara kötülüğün efendileri dedi lakin dengeyi ilk onlar feshetti.
Evrenler yazdı kaderin kalemi, bedelini ödeyecekti kötülüğün efendileri.
Lanet, bir rahimde kenetlendi; karanlık doğdu, günışığı yok oldu.
Bir Haini miras bıraktı kader, Eliana adında.
Yüzyıllar önce kaçmıştı son varisi olduğu evrenden. Kalanların yaşamını da beraberinde götürdüğünü biliyordu.
Tüm bunların yanı sıra düğümlenmiş bir akit, anılarını söküp aldı ondan. Yaşanmışlıkları sindi madalyonun ters yüzüne.
Affetmedi onu kimse, hiçbir şey bilmezken.
Yine de hepsi ışığın varisini suçladı.
Halbuki onun tek suçu, karanlıktan kaçmaktı.
|
HARBİ
Adana/Kozanlı gözü kara kabadayı Arca Giray Kızılkan...
Maddi zorluklar yüzünden üniversite umudu tehlikeye giren Meyil Akyüz...
Ak ve Kızılın şarkısında sevda notalarıyla örülen bir senfoni...
Yeşilçam`ın destansı aşklarını aratmayan, suç, gerilim, macera, tutku dolu bir mafya&şarkıcı kız aşkı...
Güzelliği ve muhteşem sesini yaşadığı evden ve üvey baba zulmünden kurtulmak için basamak olarak kullanırken sert kayaya çarpan, mangal yürekli Adanalı`ya tutulan genç bir kızın Türkiye starı olma yolundaki adımları...
Acının ve şalgamın diyarı Adana`nın bağrından kopan deli fişek kabadayı Arca`nın, Türkiye`nin en büyük babası olmak için attığı kanlı adımlar...
Dezavantajlı ailelerin, paçayı yırtmak için suça karışmaktan çekinmeyen asi çocukları...
🔥
`Orada hiçlik ve çokluk her zaman peş peşeydi ona göre. Tanıdığı, bildiği her şey kendi zıttıyla muhteşem bir uyum içinde yuvarlanıp gidiyordu. Hiçbir şey yekpare ve kusursuz değildi. Gördüğü en güzel düğün de oradaydı, en feci ölüm de... Uyandığı en parlak, en sarı sabahla uykularını kaçıran en kara mor gece de... Damlardaki cibinliklerin içinde yuvarlandığı en renkli rüyalar da, gözleri açıkken gördüğü kanlı kabuslar da... Hayatın ta kendisi, ömür denen şeyin mayası, insanın özü, kaderin sillesi, feleğin çemberi, Allah`ın tokadı, cennetin meyvesi, dağların kokusu, kızların zarifi ve erkeklerin yiğidi hep bu kaseye benzeyen çukurdan ovanın rahmindeydi.`
🧨 Olumsuz örnek oluşturabilecek davranışlar, argo, şiddet, cinsellik ve suç unsurları içermektedir. 18 yaş üstü için uygundur.🔞
|
KURUMUŞ KAN KOKUSU
“O sadece bir hayal.” dedi karşımdaki kadın. Sarı gür saçlarını geriye doğru savurdu. “O sadece bir anı.” dedi bu sefer. Yüzünü göremesem de onun ruhunu kendime yakın hissetmiştim. “O sadece bir yaşanmışlık Sera. “ Bana adımla hitap eden nadir bir kişi daha. “O sadece bir geçmiş ve sen bu geçmişi sildin. Kendine ant içtin. Şimdi sözünü tut. Geçmişini unut ve geri dön.” dedi kadın.
Gördüğüm sadece saçları ve bedeniydi, yüzünü göremiyordum. Sesi bir yerden tanıdık gelse de çıkaramamıştım. Bense konuşamıyordum. Ellerim, ayaklarım ve bedenimdeki tüm uzuvlarım buz kesmişti. Dudaklarım mühürlenmiş gibiydi.
Bir anda kadın kaybolduğunda buz kesen her yerim yanmaya başlamıştı. Çığlık atmak istiyordum, dudaklarım mühürlenmişti. Bir yardım sesi bekliyordum, kulaklarım çınlamadan başka bir şey işitmiyordu. Beni kurtarması için o kadının kaybolduğu yere bakıyordum, gözlerim karanlıktan başka bir şey görmüyordu.
Ben kimim? dedim kendi kendime.
Ben neyden ibaretim? diye sordum bu sefer.
“Hiçlikten ve karanlıktan.” dedi bu sefer karanlıktan gelen bir ses. Kulaklarım çınlıyordu ancak ben tüyler ürpertici bir ses duyuyordum. “Sen bir hiçsin Sera.” diyordu o korkutucu ses.
Bir anda o karanlıktan bir çocuk çığlığı duydum.
Bir çığlık daha.
Sonra başka bir çığlık daha.
Duydum sesini. Çaresizdi.
Sonra yerden bir kan geldi. Çıplak ayaklarımın etrafını kapladığında kanın sıcaklığını hissettim. Kan ayaklarıma değer değmez daha çok yandım.
Bacaklarıma baktığımda çıplak vücuduma doğru belirginleşen damarlarımı gördüm. Damarlarım, vücudumun her yerinden belirginleşip patlayacak kadar canımı yakıyordu. Vücuduma tırmanan her bir damar alev gibiydi.
Aynı çocuğun daha acılı bir çığlığını duydum. Ben çığlık atamıyordum ama o çocuk ölümüne bağırıyordu. Anlamıştım. Onun da canı yanıyordu.
Peki, o çocuk kimdi?
|
Napoli'de Bir Gece | Gecedeki Aşk Serisi - II
❝ Halikarnas`ta tanıştık, olağanüstü bir tanışmaydı. Bir barda, sarhoş kafayla. Ve Halikarnas`ta bir gece demiştik, tek bir gece. Planımızda âşık olmak yoktu. Gözlerimi açtığımda Beyrut`a giden bir jetteydim, kaçırılmıştım. Oradan da Napoli. Sonra tüm dengeler değişti.
Yıllardır süregelen düşman ailelerin imkânsız aşkı. Ne klişe değil mi? Bir o kadar da farklı. Hiçbirimiz bu kadar tesadüfün bizi bulacağını düşünmemiştik. Aşkımızın alevleri tüm dünyayı sarmıştı. Ne Türkiye`ye sığabildi ne de İtalya`ya. Bunu da hesaba katmamıştık. Zaten aşkta hesaba kattığımız neyi yaşamıştık ki?
Sonra gözlerimi araladım ve bana tüm bunların bir hayal olduğunu söylediler. Beynimin bana oynadığı bir oyun olduğunu. Kibarca deli olduğumu. Bu mümkün müydü? ❞
⚝
Gözlerini bembeyaz ve boş bir odada araladığında son birkaç ayının tamamen hayal ürünü olduğunu öğrenen Lâl, aylardır İtalya`da aşk yaşadığı mafya lideri Don Valentino Riccardo`nun da hayalî bir aşk olduğunu duyduğunda ne düşüneceğini şaşırmıştı. Bunca yaşanan şey yalan veya hayal olamazdı. Tüm gücünü bunu kanıtlamaya harcayacak olan Lâl, yıllar önce yerine geçmek zorunda kaldığı Azize`yle ilgili geçmişte kalan sırlarıyla da yüzleşeceğini hesaba katmamıştı. Peki, hayallerini süsleyen Valentino gerçekten bir hayal ürünü müydü?
UYARI: Bu hikâyede yetişkin içerik bulunmaktadır.
Copyright © Tüm Hakları Saklıdır
|
NATURA • 2025'DE...
❝ Sadece sanatçılardan oluşan gizli bir topluluk. Sapkın, aykırı zevkler ve model/kurban olarak seçilen güzel kızlar. İşte NATURA tam da böyle bir yerdi. Vahşi doğa kurallarının geçerli olduğu gizli bir mabed. Ve vahşi doğanın kuralları gayet basitti, büyük balık küçük balığı yerdi. ❞
⫷•⫸
Anlam arayışında olan yetenekli fotoğrafçı Aren Erdingi, kendini keşfetme amacıyla yolunun Natura topluluğuna düşeceğini öngörememişti. Birbirinden farklı zevklere, fetişlere ve zaaflara sahip bir sürü sanatçıyla tanışma fırsatı bulurken Natura topluluğunun onu dönüştüreceği kişilikten henüz habersizdi.
Âlâ Ilgın ise bu hikâyenin neresinde miydi? Aslında hiçbir yerinde. Belki de tam ortasında. Eski bir psikoterapist ve şimdilerde köşe yazarı olarak sıradan hayatını sürdürürken onu Natura`nın derinliklerine sürükleyen gizem ise birbiri ardına işlenmeye başlayan seri cinayetler olacaktı.
Âlâ, Sırtlan lakaplı seri katili yakalamaya koyulan bir avcıyken ava dönüşmesinin amansız hikâyesiyle karşı karşıya geldiğinde ne yapacağı tamamıyla belirsizdi. Tek bir şeyin önemi vardı, ya avsındır ya da avcı.
Peki siz bu hikâyede av mısınız yoksa avcı mı?
•
NATURA, 2025`de sizlerle...
NATURA adıyla yayınlanan ilk hikâyedir.
UYARI: Bu hikâyede çokça kötü örnek oluşturabilecek türde yetişkin içerik bulunmaktadır. Okuyacak olanların dikkatine sunulur.
Copyright © Tüm Hakları Saklıdır
|
KARA ŞAFAK
Liyan Gökdemir, 23. yaş gününde babasına ait bir günlük bulur ve babasının ölümünün ardındaki sır perdesini aralamaya başlar. Babasının düşmanları olan "Kara Şafak" adlı gizli ve acımasız örgüt, ailesini yok etmiş ve onu geçmişin gölgeleriyle yüzleşmeye zorlamıştır. Liyan, intikam peşinde koşarken, hız tutkusu ve motosikletiyle tehlikeli bir yolculuğa çıkar. Gizemli bir adam olan Alpay Arslanoğlu ile karşılaşır ve onun güvenilir olup olmadığını sorgular. Karanlık sırlar ve kanla yazılan yeminlerle dolu bu dünyada, Liyanın intikam arayışı, aşk ve ihanetle dolu bir serüvene dönüşür.
|
Hüsran
Abisinin hayatına karşılık kendisine delicesine aşık, evli ve çocuklu Mervan`a teslim olan Nazar`ın hikayesi. Mervan`ın suç ve karanlıklarla dolu dünyasına girdiğinde kaçıp kurtulabilmek onun için imkansız bir hal alacaktı. Aşık olduğu adamın kendisini kurtarmasını beklerken hayat onu Mervan`ın avuçlarına ittiği gibi Mervan`ı da kendi celladına tutsak edecekti. Artık kuma olarak girmek zorunda kaldığı o büyük evdeki tek amacı ele geçirdiği delilleri kullanarak Mervan`dan tamamen kurtulmaktı. tutkulu, sadist bir adam, güzeller güzeli hırçın bir kız, yaralı bir mazi, aşk, entrika ve çok daha fazlası...
Daha önce kitap olarak bastırdığım bu eser pek çok okuyucumdan tam not aldı. Serüvenimize sizleri de bekliyoruz.
"Bir zamanlar mutlu bir kızdım ben. Çilekli bir sakız, toprak kokan ellerimle ektiğim çiçek fideleri ve denizin tatlı esintisinin okşadığı yemenim yeterdi beni gülümsetmeye. Bir gün o geldi. Hayatıma düşürdüğü korkunç yıldırım, beni onun isli, karanlık dünyasına mahkûm etti. Artık zihnimin direksiyonunda ben yoktum; o vardı. Küllere boğduğu geleceğimi kirli avuçlarından kurtarmak için her şeyi yapardım. Savaş daha yeni başlamıştı ve sarsıcı düellomuzu sonuna kadar götürmeye kararlıydım."
"Mervan altı harf, iki hece... İçimdeki yakıcı celladım. Bu sözcük varlığını ve zulmünü ifade etmeye yeter mahiyette miydi, bilmiyordum. Yaşadıklarım yaşayacaklarımın fragmanı bile değildi. Biliyordum, ben ucuz kurtuluşların kadını değildim."
Okyanus mavisi gözleri ve altın sarısı saçlarıyla Karadeniz`in hırçınlığında demlenmiş Nazar Ateş...
Bey olmak için büyütülmüş, merhamet ve sevgiden habersiz Mervan Hanzade...
Kader bu iki zıt karakteri hiç hesap edemedikleri sınavlarda sınayacak. Yeri geldiğinde kor ateşlerde yakacak yeri geldiğinde iç hesaplaşmalarında boğacak.
|
SİYAH DÜŞLER
Akıl, vicdanın önüne geçmişti ve bundan kurtuluşumuz yoktu. Geçmişin kirli gözyaşları, kalbimin üzerine yavaş yavaş aktı ve o kirli gözyaşları kalbimi doldurup taşırdı. Sevgisizlik sevginin, kötülük iyiliğin, vicdansızlık ise vicdanın önüne geçti. Ne insanlar eskisi gibiydi, ne de ben. Zaman değişirdi, insan değişirdi. Ne zaman aynı kalırdı, ne de insan.
Üvey babasından alacağı intikam için sağlam adımlar atan Karen Alkan, çıktığı bu yolda Koral Alonzo ile tanışır ve felaketlerin ardı arkası kesilmez.
|
Tek kurşun Tek hedef
kitap +18 bir kitaptır. İçerisinde argo, küfür, kan , cinayet ve cinsellik bulunmaktadır bunlara karşı hassassanız okumayınız.
|
YANGIN YERİ
Çocukluğumuzdan beri izlediğimiz başrol seri katile hepimiz aşığızdır ve öyle ya da böyle ‘aşık olma’evresini hayal bile etmişizdir. ama durun ansızın hayatıma bu seri katil girerse ve dahası her gün birinin ölüm haberi aynı saatte verirse ne olacak ? bu benim istediğim değildi ve o bir psikopattı.
|
Vaveyla
Çığlıkları dışımıza vuramadığımız zaman içimizde bir tufan yaratır, bu tufan çığlığı atabilmek için nihayetinde dışına kasırga olarak yansır, bir girdap gibi her şeyi içine çeker.
Sessizliğimizin gücünü bir gün tekrardan görürüz, ama bu güç öyle bir güçtür ki: tek bir bakış bile milyonlarca satır anlatır.
İşte Franka, sessizliğin gücünü artık göstermeye başlayacaktı.
...
`İntikamını böyle mi alıyorsun?` öfkeli ve bir o kadar bir o kadar da sert soruyla birlikte gözlerini kapadı, olabildiğince sakin kalarak açtı. `Senin dilin bu. Senin dilinden konuşuyorum Ateş, zoruna gitmesin. Eğer benim dilimden konuşacaksak seni adın gibi yakarım!` tehditvari bir şekilde sözlerini söylemişti Franka. Oturduğu yerden kalktı, sakin adımlarla kapıya ilerlerken son sözü işitti. `Yanan tek ben olmayacağım, Franka. Adımlarını ona göre at!`
...
|
Ben Ölmeden Önce
“Çocuklar iyileştiremedikleri ruhlarını yaralar. İyileştiremediğin için mi ruhunu böylesine yaralama peşindesin?”
|
0% |