Yeni Üyelik
8.
Bölüm

Rüzgar Bey Konağı 8

@18_murat_18

Alt kata bahçeye indim. Hayvanın leşi paramparça bir haldeydi ve bahçenin dört bir yanına dağılmıştı. Sadece başını parçalamamış ve direğe asmışlardı.

Müştemilat dairesine baktım. Akif ve Dicle yoktu. Evi terk etmişlerdi. Sessiz sedasız, tek kuruş para istemeden ve kaçar gibi gitmişlerdi.

Bu evi büyüledikleri konusunda şüphelerim vardı. Hatta büyünün varlığına dahi inanmazdım, ama artık emindim. Onlar bir şeyler yapmışlardı.

Hiç bir yeri arayamadım ve evdeki leş parçalarını topladım. Şermin sakinleştirici ilaçlarını almıştı, Yağmur da bir yerden sonra uykuya dalmıştı bile.

Olanları düşünüyordum. Kafam çok doluydu. "En azından artık gittiler, başımıza bela olamazlar" diye düşünüyordum.

Ama olacaktı. Öyle şeyler olacaktı ki, bu şey, nesil kurutacaktı. Onlar olmadan uyuduğum son geceydi bu...

Üst kattaki yatak odama çıkıp uyudum. Ve o gün geri gelmişti. 26 Ocak 1985 sabahı başlamış, şafak sökmüştü.

Şermin ve Yağmur beraber kahvaltıyı hazırlamışlardı. Güne güzel bir kahvaltı ile başlamıştım, bugünün iyi geçen tek şeyi buydu.

Hayatımdaki en feci anları yaşayacaktım, bütün ömrümü etkileyecek olaylar peşime musallat olacaktı.

Şermin ve Yağmur'un hazırladığı kahvaltıyı yaptıktan sonra dün geceki olayı konuşmaya başladık.

Şermin dün gece olan köpek olayını sordu. Pek üstelemedim, hayvanın parçalarını kapı önüne siyah bir poşetle koymuştum sabah da kediler, diğer köpekler falan çoktan yemişti zaten.

Yağmur oyun oynamak için bahçeye çıkmıştı. Şermin "Dicle ve Akif'in işidir bu, onlardan başka kim öldürecek köpeği?" dedi. Ben de söylediklerini onayladım. Başka kim nasıl yapabilirdi ki?

O gün hayatımın en büyük hatalarından birisini yapıp Ada'ya pazara inmiştim. Yağmur ve Şermin evde yalnız kalmışlardı.

Giderken kapıyı iyice kitlemiştim, ancak aldığım bu önlem yetmeyecekti tabi ki. Öğlen 2-3 gibi gittiğim pazardan saat 6 gibi dönmüştüm.

Ada'da iyi zaman geçirmiştim, balık ve küçük rakıyı da almıştım. Her şeyin düzelmesini umuyordum.

Şermin, Yağmur, yeni ev ve yeni bir hayat. Tek isteğim buydu.

Konağın kapısından içeri girdim. Hava kararmıştı. Bahçedeki salıncakta Şermin'in sallandığını gördüm. Gözleri ağaca takılmış, öylece bakıp ağır ağır sallanıyordu.

"Hoş geldin Rüzgâr" dedi.

"Ne yapıyorsun burada Şermin" dedim.

Yüzüme bakıp gülümsedi, "Dinleniyorum" dedi. Elimdekileri dolaba bırakıp birazdan yanına geleceğimi söyledim.

Eve girdim, mutfaktan bir ses geldi; "Hoş geldin hayatım, geciktin biraz"

Şermin'in sesiydi. Donakalmıştım, bir şey diyememiştim. Şermin karşımda öylece yüzüme bakıyordu. Kafamı mutfak penceresinden uzatıp kapı önündeki salıncağa baktım.

O sırada arkamda bir ürperti hissettim. Salıncak boştu. Ama arkamdaki ürperti de neydi.

 

Loading...
0%